Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/92 E. 2022/2341 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2022/92
KARAR NO :2022/2341

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… … (…)
ÜYE :… … (…)
ÜYE :… … (…)
KATİP :… … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :16/03/2021
NUMARASI :2020/10 Esas – 2021/194 Karar

DAVACI :… … (T.C. NO: …) – …
VEKİLİ :Av. … … – …
DAVALI :YÖNTEM GIDA İHTİYAÇ MAD. NAK. VE KAĞ. ÜR. PAZ. VE TİC. LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ :Av. … … – …

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :07/01/2020

KARAR TARİHİ :29/12/2022
KR. YAZIM TARİHİ :11/01/2023

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine başlatılan Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2019/133188 Esas sayılı icra dosyasında davalı şirket tarafından yapılan itiraz sonrasında takibin durdurulduğunu, borçlu tarafından yapılan itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1086 Esas sayılı dosyası ile ikame edilen benzer fatura alacaklarının diğer kısımlarına ilişkin açılan dava karara çıkarak kesinleştiğini ve tahsil edildiğini, davalı şirket tarafından itiraz dilekçesinde ileri sürülen faturaların kapalı olduğu itirazı ile ilgili olarak kapalı faturalının mal ve hizmet tesliminde müşterinin mal veya hizmet bedelini faturanın düzenlendiği anda ödemesi durumunda düzenlenen fatura olarak Yargıtay İçtihatlarında kabul edildiğini, ayrıca faturanın kapalı fatura olarak kabul edilebilmesi için faturanın alt kısmının satıcı tarafından imzalanıp ve kaşelenmesi halinde ilgili faturayı kapalı fatura yapacağının Yargıtay Kararlarında açıkça belirtildiğini, davacıya ait faturaların açık fatura niteliğinde olduğunu, kapalı fatura olması halinde doğrudan fatura düzenleme tarihinde fatura bedelinin ödenmesi gerekirken ödendiği iddia edilen bedeller ile fatura düzenleme tarihleri arasında dahi vade olduğu ve iş bu durumun faturalarının açık fatura olduğunu ispatladığını, Türk Borçlar Kanunu 146 maddesinde kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tabi olduğu belirtildiğinden davalı şirketin bu yöndeki itirazlarının hukuki dayanağı olmadığını, 2012 yılında yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 1530/4 maddesinde sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda, faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda borçlunun ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılacağını, yapılan ödemeler ve dosyaya sunulan ödeme dekontlarına ilişkin olarak davacı … …’un Altunay Ekmek Fırını ve Unlu Mamulleri … … isimli işyerinin sahibi olduğunu, ilgili işyerinin davacı tarafından aynı isimli … … isimli şahıstan kiraladığını, davacının 15/10/2015 tarihinden itibaren işletildiğini, davacıya ve kiraya veren … arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davacının şahıs şirketi tarafından kendi adına düzenlendiği faturalarla ticari faaliyetini sürdürdüğünü, ilgili faturaların T.C. kimlik numaralarından anlaşılacağı, bu durumun davalı şirket tarafından haksız olarak alacaklarını sürüncemede bırakmak amacıyla itiraz konusu yapıldığını, davacının mülk sahibi olan aynı isimli şahsa yapılan ödemelerin, davacı ve davalı şirket arasında var olan ilişkinin dava konusu edilemeyeceği, davacının söz konusu ödemeleri yapıldığı iddia edilen ilgili kişiye nasıl bir yetki verdiği ve menfaatinin ne olduğu belirlenmeden yetkili kıldığı sözünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, borçlunun takip konusu alacağın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda, davalı ile aynı fırından fatura kesen … T.C. nolu fırının mülk sahibi olan ilk işletmeci amca … … ile daha sonra fırını amcasından kiralayarak işletmeye başlayan ….C. nolu davacı yeğen … …’ın mevcut olduğunu, Kocaeli 7. İcra Müdürlüğünün 2017/9565 E. sayılı dosyasından gelen ödeme emrinin tebliği üzerine, yapılan incelemede, esasen her 2 … … tarafından getirilen veya gönderilen fatura bedellerinin ödendiğini, ancak fırını amcasından kiralayan, davacı yeğen …’nin bu değişikliği davalıya bildirmemesi yanı sıra faturaların, amca …’nin oğlu Hanifi tarafından getirilmeye devam edilmiş olması nedeniyle, ödemelerin başlangıcından itibaren olduğu şekilde amca … adına ödendiğinin anlaşıldığını, öncelikle ortada usule ve yasaya uygun geçerli bir icra takibinin olmamasından dolayı, itirazın iptali değil, alacak davası şeklinde açılması lazım gelen davanın bu nedenle reddine karar verilmesini, mahkememiz aksi kanaatte ise bu halde önce dava değeri dahi belirtilmemiş dava dosyasındaki eksikliğin davacı tarafa tamamlatılarak, delil olarak sundukları icra dosyalan ile 2. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası ve ayrıca davacıdan tüm fatura ve imzalı sevk irsaliyeleri örneklerinin celbiyle, davacının, amca …’ye ait bir kısım fatura bedellerini 23.10.2017 den itibaren faizli şekilde 58.313,77 TL tutarlı olarak mükerreren tahsil edip, etmediği hususu da incelenmek üzere bilirkişi incelemesi yapılarak, alınacak rapor sonucuna göre haksız davanın reddine karar verilmesini, ortada geçerli bir icra takibi olmadığı gibi şeklen de yasaya aykırı takip dosyasının mevcudiyeti nedeniyle, yasal dayanağı olmayan faiz ve iyi niyetli davalıdan icra-inkar tazminatı taleplerinin reddi ile %20 kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine, Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1086 E. Sayılı dosyasında verilen karar incelendiğinde davacının alacaklarının ödenmediğinin açıkça tespit edilmiş olduğunu, tarafınca daha evvel ikame edilen ve kesinleşen mahkeme dosyasında verilen bilirkişi raporunda davacının, davalı şirketten 56.285,38 TL bakiye bulunmakta olduğunun açıkça belirtildiğini, davalı şirket tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş ise de iş bu şikayetleri de davacı yönünden sonuçsuz kalmış olduğunu, yerel mahkeme tarafından cari hesaplar incelendiğinde davanın tarafı olmayan ve T.C. kimlik numaralarının farklı olan imza örnekleri dahi ayrı olan …i isimli şahsa yapılan ödemelerin davacıya yapılmış ödeme kabul ederek iş bu mahkeme kararı verilmiş olduğunu, delil listelerinde belirttikleri Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1086 Esas sayılı dosyada ki bilirkişi raporları ve dosyada bulunan banka hesaplarının kime ait olduğuna yapılan çek ve ödemelerin davacıya değil dava dışı üçüncü kişiye yapıldığı açıkça anlaşılacağını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı aleyhinde açılan davanın haksız ve dayanaksız olup, davacı tarafın dayanağı faturaların çoğunluğu evvelce taraflar arasında görülen dosya sonucunda ödenmiş bir çoğu ise kendisine ait olmayan faturalar olduğunu, yine kökleşmiş Yargıtay içtihatları gereği faturanın delil olabilmesinin ön şartı, sevk irsaliyesine bağlı olması olduğunu, ancak hal böyle olmasına rağmen sevk irsaliyesinin de sunulmamış olduğunu, davalı aleyhinde açılan davanın, her yönüyle haksız ve mesnetsiz olup, reddine dair Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ilgi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davacının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/03/2021 tarih, 2020/10 Esas – 2021/194 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama soncunda;”…Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının faturaya dayalı alacağına tahsil etmek amacıyla davalı aleyhine Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2019/133188 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının itirazı üzerine ikame edilen davanın itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunup bulunmadığı, cari hesap nedeniyle davacının davalıdan takip miktarınca alacaklı olup olmadığı, davalının itirazında haklı olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu tespit edilmiştir.
Kocaeli 2. ASTM’nin 2017/1086 Esas 2019/362 karar sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş, dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır. Davacı vekilinin itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Taraf iddia ve savunmaları, Kocaeli 2. ASTM’nin 2017/1086 Esas 2019/362 Karar sayılı dosyası, Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2019/133188 esas sayılı dosyası, dosya kapsamında yer alan kök ve ek bilirkişi raporları, birlikte değerlendirildiğinde takip dayanağı faturaların defterlerde kayıtlı oldukları, dava dosyasına fotokopileri sunulan ödeme belgelerinin defterlerde kayıtlı oldukları, davalı defterlerine göre davacının herhangi bir alacağının görülmediği, davacı tarafından düzenlenen fatura bedellerinin tamamının ödendiği, dosyaya fotokopileri sunulan ödeme belgelerinin davalı defterlerinde kayıtlı oldukları ve davacının düzenlediği fatura bedellerini karşıladığı, dava dosyasına eklenen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1086 Esas sayılı dosyası incelendiğinde dosyaya sunulan bilirkişi raporunda incelenen faturalarla, bu rapor aşamasında incelenen tarafların defterlerinde kayıtlı faturaların bire bir aynı oldukları, taraf defterlerinde cari hesabı oluşturan başka faturaların bulunmadığı, dosya kapsamında yer alan 16/10/2020 tarihli bilirkişi raporunun taraf ve yargı denetimine elverişli, dosya kapsamına uygun olup hüküm kurmaya elverişli olduğu davacının talep edebileceği alacağının bulunmadığı değerlendirilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, şartları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. …” şeklindeki gerekçeyle davanın reddine, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; ekmek fırını işi yapan davacının davalıya toptan ekmek satışı yaptığı ve buna ilişkin 2015-2016 yıllarında düzenlenen 14.178,38 TL miktarlı (29) adet fatura bedelinin ödenmemesi üzerine Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2019/133188 Esas sayılı dosyası üzerinden 28.191,40 TL cari hesap asıl alacak 8.374,36 TL faiz alacağına yönelik ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresinde ödeme emrine borcununu bulunmadığından bahisle yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve eldeki davanın yasal (1) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olup, dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, açıklayıcı, taraf ve mahkeme denetimine açık olduğunun, davaya konu faturaların mükerrer şekilde icra takibine konu edildiğinin, davalının takibe itirazında haklı olduğunun anlaşılmasına, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre; davacının, takibe konu ettiği fatura konusu hizmet bedellerinden davalı tarafın sorumlu olduğuna dair iddiasını usulüne uygun ve yasal delillerle ispat etmiş olduğu kabul edilemeyeceğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Gerekçeli karar başlığında; davacı ve taraf vekillerinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/12/2022

… …
Başkan …
¸e-imzalıdır.
… …
Üye …
¸e-imzalıdır.
… …
Üye …
¸e-imzalıdır.
… …
Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*