Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/908 E. 2023/820 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/908
KARAR NO : 2023/820

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2021
NUMARASI : 2021/123 Esas – 2021/553 Karar

DAVACI : … (T.C. NO: …) – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : ARBEN641 BEYAZ EŞYA TEKNİK SERVİS NAKLİYE İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …

VEKİLİ : Av. … – …

DAVA TÜRÜ : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021

KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 23/06/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının 6 ortaklı kurulan davalı şirketin kurucu ortağı olduğunu, kurucu ortakların aynı zamanda şirketin kurulduğu tarihte Arçelik Şirketi’nin teknik servis sahibi olduğunu, ilk 2 yıl şirket müdürlüğünü davacı …’ın yaptığını, 2 yıl sonra kurucu ortak …’nın davacının meşakkatini çektiği ve başarılı yönetimi ile montaj işi de verilerek taltif edilmiş ve şirketin müdürü olduğunu, ortakların şirket kurulurken sözlü ve yazılı olarak servis sözleşmesi biten ya da servis sözleşmesi feshedilen ya da ölen ortağın hisselerini diğer ortaklara devredeceği ve servis sözleşmesinin feshedildiği tarihte kendiliğinden ortağın şirketteki ortaklığının sona ereceği konusunda anlaşıldığını, şirket kurulduktan sonra 6 ortaktan 2’sinin servis sözleşmesi sona erdiği ve ortak taraflar arasında kuruluştaki akde ve verdikleri taahhütlere bağlı kalarak hisselerini diğer ortaklara devrederek ortaklıktan ayrıldığını, geriye davacı ve 3 ortağın kaldığını, ortaklardan …’nun şirket sözleşmesi Arçelik Pazarlama A.Ş. tarafından feshedildiğini, …’nun ortaklar arasındaki sözleşmenin 15. maddesine göre şirket ortaklığı servis sözleşmesinin sona ermesiyle kendiliğinden sona ermesine rağmen şirketten ayrılmadığını ve hissesini diğer ortaklara devretmeye yanaşmadığını, şirketin o tarihteki müdürü … ve …’nu ortaklıktan çıkarması için gerekli işlemleri yapması için sözlü ve yazılı ihtarda bulunulmuş ancak şirket müdürü …’nın buna yanaşmadığını, kısa bir süre sonra şirket müdürü …’nın şirket sözleşmesinin feshedildiği, fesih tarihinden sonra Arben adlı şirkete davacıyı sokmamaya, davacıya şirketle ilgili bilgi vermemeye başladığını, Arçelik Pazarlama A.Ş. şirket adına ihtarname keşide ettiklerini davacı ve Arben’in diğer faal ortağı …’in haricen öğrendiğini, Arben’in sözleşmesinin Arçelik Pazarlama A.Ş. tarafından feshedildiğini ve şirketin faaliyetinin bittiği ve şirketin bugün bir tabela şirketi olduğunu, şirket müdürü olarak ortaklığın sona ermiş olmasına rağmen ortak ve müdür olarak …’nın azli için Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2020/83 sayılı dosyası ile azıl davası açıldığını, davanın karar aşamasında olduğunu, şirket müdürü olarak kayıtlarda görülen ve azli istenen ve halen azil davasının karar aşamasında olan … ve işbirlikçi ortağı …’nun şirket kurulurken ortaklar arasında imzalanan sözleşmeye göre ortaklık sıfatının kalmadığını, toplantıda aldıkları kararların hukuki olmadığını, bu kişilerin ortaklık sıfatının sona erdiği ve ortak karar almaların düşünülemeyeceği ortak oldukları kabul edilse dahi genel kurul toplantısının ertelenmesini talep eden ve kar dağılımına engel olma yönünde azınlık hisseye sahip olan davacının mutlak hakkını çiğnenerek kar dağıtımı kararının alınamayacağını belirterek 04/03/2021 tarihinde alınan tüm kararların tedbiren dava sonuna kadar durdurulması ve uygulanmamasını, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın kısmen KABULÜ ile,
Davalı şirketin 04/03/2021 tarihli genel kurul kararının 4 nolu kararının iptaline,
Fazlaya ilişkin talebin reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortaklar arasındaki sözleşme hükümleri geçerli olup karar alan şirket ortakları buna aykırı hareket etmiş ve şirketin tek faaliyet alanının sonlanmasına sebebiyet verdiğini; ortaklar arasındaki sözleşme hükümlerini dava açılmasına sebebiyet veren 2 ortak da uygulamış ve servisi sona eren 2 ortağın hissesini işe devam eden ortaklar olarak eşit şekilde sözleşmeye uygun olarak devraldıklarını; limited şirket sözleşmesinde bulunmayan hükümler sedece 3. kişilere karşı öne sürülemeyeceğini; ortakların imzaladıkları ve uyguladıkları sözleşme hükümlerine şeklen geçerli olmadığını beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı tarafça, istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2021 Tarih – 2021/123 Esas – 2021/553 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, davalı şirketin 04/03/2021 tarihli genel kurulunun yok hükmünde olduğunun tespitine veyahut genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ettiği, davalının davaya cevap vermediği, ilk derece mahkemesince deliller toplandıktan sonra davanın kısmen kabulü ile, genel kurulun 4 nolu kararının iptaline, diğer talepler yönünden davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi için dairemiz önüne gelen uyuşmazlık, 04/03/2021 tarihli genel kurulda alınan 1, 2 ve 3 nolu kararların iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
04/03/2021 tarihli genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde; 1 nolu karar ile …’nın toplantı başkanlığına seçilmesine ve davacı vekilinin toplantının 1 ay süre ile ertelenmesi talebinin reddine, 2 nolu karar ile şirket pay sahibi …’nun bir kısım hissesinin …’ya satılması nedeniyle yeni pay durumunun tespitine, 3 nolu karar ile Arçelik Paz. A.Ş.’ye karşı yetkili servis sözleşmesinin haksız fesih nedeniyle hukuki sürecin başlatılmasına, 4 nolu ara karar ile 2019 yılı karının ortaklar arasında dağıtılmasına karar verildiği görülmektedir.
6102 sayılı TTK’nın 622. maddesi uyarınca; bu Kanunun anonim şirket genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümleri, kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanır.
Genel Kurulun iptali sebepleri 6102 sayılı TTK’nın 445. maddesinde; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” şeklinde, butlan 447. maddesinde; ” Genel kurulun, özellikle;
a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,
b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran,
c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan,
kararları batıldır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Limited şirketlerde genel kurul kararı alınması için gerekli nisaplar 6102 sayılı TTK’nın 620. ve 621. maddesinde belirlenmiştir. Bu hükümlere göre; kanun ve şirket sözleşmesinde aksine hüküm yoksa olağan karar alma nisabı toplantıda temsil edilen payların salt çoğunluğudur(m. 620). Önemli kararlar için gerekli oy nisapları ise karar türlerine göre farklı farklı düzenlenmiştir (m.621).
6102 sayılı TTK’nın 446-(1)-a) maddesine göre, anonim şirketlerde genel kurul kararlarının iptalini isteyebilecek kişilerin, toplantıda hazır bulunup, karara olumsuz oy veren ve muhalefeti tutanağa geçirten kişiler olarak belirlendiği, aynı maddenin diğer bentlerinde, dava açabilecek diğer kişilerin sayıldığı anlaşılmıştır. Toplantıya katılıp alınan karara olumsuz oy vermek ve buna ilişkin muhalefeti toplantı tutanağına yazdırmak, iptali davasının açılması için dava şartıdır (HGK’nın 20.09.1985 tarih ve 11-59/725 sayılı kararı; “…eTK’nın 381. Maddesi gereğince genel kurul kararının iptali için alınan kararda muhalif kalınması, toplantı tutanağına muhalif kalındığının yazdırılması ve altının imzalanması gerekir. Bu husus dava şartıdır. Davacının gündemde seçim maddesi olmadığı şeklindeki beyanı anılan maddede gösterilen şartları kapsamamaktadır…” (İKİD 1987, S. 313, s. 4655-4656), Prof. Dr. Erdoğan Moroğlu, Prof. Dr. Abuzer Kendigelen, İçtihatlı-Notlu Türk Ticaret Kanunu ve İlgili Mevzuat, Oniki Levha Yayınları, Güncelleştirilmiş 10. Bası, İstanbul 2014, s. 341).
Bu açıklamalardan sonra genel kurul kararlarına ilişkin istinaf istemlerinin ayrı ayrı incelenmesinde;
(1) nolu karar yönünden yapılan istinaf incelemesinde;
Davacının toplantı başında mali konulara ilişkin konuların 1 ay süreyle ertelenmesini talep ettiği, bu talebin genel kurulun (1) nolu kararı ile reddedildiği, ilk derece mahkemesince TTK’nın 420. Maddesi uyarınca %10 pay sahibi ortakların finansal konuların görüşülmesinin ertelenmesi talepleri üzerine bu konuların görüşülmesinin 1 ay sonraya bırakılmasının emredici hüküm olduğu, bu emredici hükme uyulmaması nedeniyle genel kurulun kâr payı dağıtımına ilişkin 4. kararının iptaline karar verildiği, ancak aynı şekilde (1) nolu kararın finansal konulara ilişkin gündem maddeleri yönünden toplantının (1) ay süreyle ertelenmesi talebinin reddine ilişkin kısmının da iptaline karar verilmesi gerektiğinden istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
(2) ve (3) nolu kararlar yönünden yapılan istinaf incelemesinde;
Eldeki uyuşmazlıkta, genel kurul toplantı tutanağına göre davacı vekilinin toplantıda olumsuz oy kullandığı ancak tutanağa muhalefet şerhi yazdırmadığı anlaşılmakla, bu gündem maddeleri yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken (m. 446-(1)-a) esastan reddine karar verilmesi doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine, kararın kamu düzeni gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne dair yeni hüküm verilmesi gerekmiştir.
Gerekçeli karar başlığında; davalı ile taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının davacı lehine ve 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK.’nun 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KISMEN KABULÜNE; Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2021 Tarih – 2021/123 Esas – 2021/553 Karar Sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Davalı şirketin 04/03/2021 tarihli genel kurulun (1) nolu kararının “genel kurul toplantısının (1) ay süreyle ertelenmesi talebinin reddine” ilişkin kısmı ile (4 ) nolu kararının iptaline,
-(1) nolu karar yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
-(2) ve (3) nolu karar yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
b-Alınması gerekli 59,30 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
c-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ç-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 59,30 TL peşin harç ki toplam 118,60-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan 204,50 TL müzekkere ve tebligat giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-HMK’nın 120. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından karar kesinleşene kadar yapılacak masraflar mahsup edilerek arta kalan miktar olduğu taktirde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
2-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
c-Davacı tarafından yapılan 220,70-TL İstinaf Kanun yolu masrafı ile 109,10 TL posta masrafı olmak üzere toplam 329,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
ç-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davacının yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
e-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/05/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*