Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/89 E. 2022/297 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/89
KARAR NO : 2022/297

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2021
NUMARASI : 2021/98 Esas – 2021/91 Karar

DAVACI : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
8- …
9- ….
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : SAKARYA TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜĞÜ –
VEKİLİ : Av. … –

DAVA TÜRÜ : Ticari Şirket İhyası

DAVA TARİHİ : 28/05/2021

KARAR TARİHİ : 16/02/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 16/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından resen terkin edilen Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 6105 sicil numarasında kayıtlı …’nin adına kayıtlı taşınmazların bulunduğunu ve ayrıca Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/936 esas 2015/232 esas sayılı dosyasında şirket adına yatan kamulaştırma bedelinin bulunduğunu belirterek, taşınmazların tasfiyesi ile kamulaştırma bedelinin tahsili ve paylaştırılması amacıyla şirketin ihyasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğünce resen silinen davacı şirketin canlandırılabilmesi, ancak resen silme işlemini gerçekleştiren Ticaret Sicil Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle açılacak olan ihya davası ile mümkün olduğunu; ihya davasını, kanun maddesinde belirtildiği üzere, kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar açabildiğini; tüm bu sebeplerle, davanın esasına geçilmeden davanın usulden reddi gerektiğini; kaydı silinen şirket kanunun amir hükümleri gereğince ticaret sicilden terkin edildiğini; sermaye arttırımı yapmayan şirketlerin ticaret sicilden silinmesi ile ilgili kanunun amir hükmü bulunmakta olup kesinlikle ihyası mümkün olmadığını beyan ile; davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davanın KABULÜNE, TTK’ nun 547/1. maddesi gereğince Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 6105 sicil numarasında kayıtlı …’nin adına kayıtlı taşınmazların satışı ve ek tasfiyesi ve ayrıca Sakarya 3 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/936 esas 2015/232 esas sayılı dosyasında şirket adına yatan kamulaştırma bedelinin tahsili ve ek tasfiyesi ile sınırlı olarak İHYASINA,
2-Şirketin ortaklarından olduğu anlaşılan …’in(T.C. Kimlik No-…) tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Ticaret Sicil Yönetmeliği 89 maddesi gereğince ek tasfiyeye ilişkin tescil işlemlerinin davacıların yada tasfiye memurunun müracaatı üzerine Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından yapılmasına … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hukuka uygun olarak sicilden kaydı silinen bahse konu şirkete ilişkin ihya talebinin reddedilmesi gerektiğini; Kaydı silinen şirket kanunun amir hükümleri gereğince ticaret sicilden terkin edildiğini; sermaye arttırımı yapmayan şirketlerin ticaret sicilden silinmesi ile ilgili kanunun amir hükmü bulunmakta olup kesinlikle ihyası mümkün olmadığını; bu aşamada ilgili ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılarak davaya konu şirkete ilişkin tüm kayıtların istenilmesi gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm samimiyetiyle tüm borçlarını ödemiş ve taşınmazların tasarruf yetkisini almak istediğini; davalı vekilinin tüm hukuki sebepleri hukuka aykırı olmakla birlikte olayla da bağdaşmadığını beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/11/2021 Tarih – 2021/98 Esas – 2021/91 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/936 esas 2015/232 esas sayılı dosyasında şirket adına yatan kamulaştırma bedelinin tahsilinin sağlanması için TTK’nın 547/2. Maddesi gereğince şirketin ek tasfiyesi için ihyası talep edildiği, Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 28/05/2021 tarih, 2021/208 E., 2021/410 K. Sayılı kararı ile Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçmesi nedeni ile dosyanın bu mahkemeye gönderilmesine karar verildiği, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin incelemeye konu eldeki karar ile davanın kabulüne karar verdiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
1-Kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre;
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresi Sakarya ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiş ve iş bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devredilip devredilmeyeceği (Görevsizlik kararı verilip verilmeyeceği) veya aynı mahkemede görülmeye devam edilip edilmeyeceği sorununun öncelikle çözümlenmesi gerekmektedir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni hakim güvencesi”ni düzenleyen 37. maddesinde; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmü bulunmaktadır.
Kanuni hakim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. Buna duruma göre; yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.04.2019 tarihli ve 2017/11-10 E., 2019/401 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Dairemiz karar tarihinden sonra; Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, 21/02/2022 tarih, 2022/1073 Esas ve 2022/2686 Karar sayılı İçtihadında; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/1672 E. -2021/1483 K. sayılı dosyası ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 2021/1939 E. – 2021/1732 K. sayılı dosyasından verilen kesin nitelikteki kararlar arasındaki uyuşmazlığın, görevli mahkemenin davanın ilk açıldığı tarihte görevli olan mahkeme olması gerektiği şeklinde giderilmesine karar vermiştir.
Bu açıklamalara göre eldeki dava incelendiğinde; eldeki davanın ticari bir dava olduğu, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin Sakarya ilinin mülki sınırları olarak belirlendiği, aynı karara göre Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/09/2021 tarihinden itibaren faaliyete geçtiği, eldeki davanın Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce 28/05/2021 tarihinde Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (Asliye Ticaret mahkemesi Sıfatıyla) açıldığı, dolayısıyla derdest dosya hakkında gönderme kararı veya görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı gibi, görevli olmayan Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından istinafa konu kararın verilmesinin de doğru olmadığı, davaya bakma görevinin Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret mahkemesi Sıfatıyla) ait olduğu değerlendirilmiştir. Bu nedenle, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmadığından kararın kaldırılarak yeni hüküm verilmesi gerekmiştir.
2-Kaldırma nedenine göre diğer hususlar incelenmemiştir.
3-Gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf istemlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzeni gereği kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/11/2021 Tarih – 2021/98 Esas – 2021/91 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(b)-2) maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a-Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açılan davanın dava şartı (görev) yokluğu nedeniyle HMK’nın 114-(1)-c) ve 115-(2) maddeler gereğince USULDEN REDDİNE,
Dairemiz kararı kesin nitelikte olduğundan, HMK’nın 20. maddesi uyarınca bu kararının tebliğ tarihinden itibaren (2) haftalık kesin süre içinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmesine, aksi halde ilk derece mahkekmesince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
b-6100 sayılı HMK’nın 331-(2) maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkemece hükmedilmesine,
c-6100 sayılı HMK’nın 331-(2) maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkemece verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunda karar verilmesine,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
c-Davalı tarafından yapılan 162,10-TL İstinaf Kanun yolu masrafının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
d-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e-Davalının yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
f-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/02/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*