Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/867 E. 2022/1388 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2022/867
KARAR NO :2022/1388

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :29/12/2021
NUMARASI :2021/1196 Esas – 2021/230 Karar

DAVACI :…
VEKİLİ :Av. …

DAVALI :Hasımsız

DAVA TÜRÜ :Kıymetli Evrak İptali
DAVA TARİHİ :27/12/2021

KARAR TARİHİ :27/06/2022
KR. YAZIM TARİHİ :05/07/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı eczacı olup ilaç ürünlerine yönelik satış yapmakta olduğunu, bu amaçla T.C. Ziraat Bankası Sakarya caddesi şubesinden almış olduğu 24.06.2014 basım tarihli, 0000150 numaralı çek yaprağını tüm aramalara rağmen bulamadığını, kendi iradesi dışında çekin elinden çıkması ve zayi olması nedeniyle zilyedi bulunduğu çek için ödemeden men yasağı konulmasının, kayıp çek için ticaret sicili gazetesinde kayıp ilanı yapılması ve çeki halen elinde bulunduran kişinin yasal süresi içinde başvurmasının sağlanmasının gerekli olduğunu beyanla; davacının zilyedi bulunduğu 24.06.2014 basım tarihli, 0000150 numaralı çekin kaybedilmiş olduğunun ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesine, çekin kaybolduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; çekin iptali, çek için ödemeden men yasağı konulması, çekin bankadan tahsil edilmesini engellenmesinin talep edilmemiş olduğunu, sadece 24.06.2014 basım tarihli, 0000150 numaralı çekin muhatap bankaya iade edilebilmesi için kaybedilmiş olduğunun Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesini talep edilmiş olduğunu, kararın talepleri ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını, bu nedenle esastan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER: Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/12/2021 tarih, 2021/1196 Esas – 2021/230 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 818/s madde hükmü delaletiyle, aynı kanunun 757. madde hükümlerinde belirtilen zayi nedeniyle çek iptali isteğine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı vekili; davacının T.C. Ziraat Bankası Sakarya caddesi şubesinden almış olduğu 24.06.2014 basım tarihli, 0000150 numaralı çek yaprağını tüm aramalara rağmen buladığını, kendi iradesi dışında çekin elinden çıkması ve zayi olması nedeniyle zilyedi bulunduğu çek için ödemeden men yasağı konulmasının gerektiğini beyanla, bahsi geçen çekin kaybolduğunun tespiti ile, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun iptali düzenleyen “Önleyici önlemler” başlıklı 757. maddesinde;
”(1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.
(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.”
“İade davası” başlıklı 763. maddesinde ise;
”(1) Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.” düzenlemesine yer verildiği,
Kanunun “İptal kararı” başlıklı 764. maddesinde;
”(1) Elden çıkan poliçe, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir.
(2) Poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen, dilekçe sahibi kabul edene karşı poliçeden doğan istem hakkını ileri sürebilir, hükümlerinin yer aldığı,anılan maddeler uyarınca, çekin iptaline ilişkin dava açma hakkı çeki kaybeden hamile aittir. Çekin hamili çekin iptal davasını olumlu şekilde sonuçlandırdıktan sonra çek bedelini çekin keşidecisinden talep edebileceği (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/11-1884-2015/1059 E-K), TTK’nın madde 818/1-s yollamasıyla 757 ile 763 ve 764/1 maddeleri uyarınca çekin iptaline ilişkin dava açma hakkının çeki kaybeden hamile ait olduğu, eldeki davada dava dilekçesinin içeriğine göre davacının çek hesabının sahibi çekin keşidecisi olduğu, çekin iptalini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı talep eden vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
TTK’nın 65. maddesi uyarınca hamil çekin zayi edilmesi halinde iptal davası açabilecek ve TTK’nın 652. maddesine göre de iptal karar ile hakkını çek olmadan ileri sürebilecek ya da borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir.
Çek iptali davası sonucunda verilen karar borçluya ibraz ile borçludan çek bedelinin tahsili imkanını sağlamaktır. Bu davayı açma hakkı hamile aittir. Çek keşidecisinin TTK’nın 757. ve 818/s. maddesi gereğince iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
27/06/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*