Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/856 E. 2022/930 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/856
KARAR NO : 2022/930

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :08/02/2022
NUMARASI :2021/486 Esas – 2022/68 Karar

DAVACI :… (T.C. NO: …) –
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :… (T.C. NO: …)
VEKİLİ :Av. …
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :13/10/2021

KARAR TARİHİ :26/04/2022
KR. YAZIM TARİHİ :26/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, dava dışı Körfez Esnaf Kredi Kefalat Kooperatifin ortağı olduğu, davalının ticari işletmesinde kullanmak üzere Körfez Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifinin kefaleti ile 08.11.2013 tarihinde 120.000-,00 TL bedelli işletme kredisi sözleşmesini imzaladığı ve Halk Bankasından mezkur bedeli kredi olarak kullandığı, kredinin teminatı için 3. kişi konumunda bulunan davacının …bulunan taşınmazının üzerine 120.000,00 -TL bedelli ipotek tesis edildiği, kredinin davalı ve kefiller tarafından vadesinde ödenmediği, davacının ipoteğin paraya çevrilmesini engellemek için kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun 75.566,06-TL’ sini ödemek zorunda kaldığı, yaptığı ödemelerin tahsili için davalı borçlu aleyhine Kocaeli İcra Müdürlüğü’ nün 2021/52105 E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığı, davalının borcun tamamına kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olduğu, davalının takip konusu borcun tamamından sorumlu olduğu, davalının kötüniyetli olarak yaptığı itiraz sonucu duran takibe devam edilebilmesi için davayı açtıkları, borçlunun itirazının iptali ile takibin devamını, borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kredinin Körfez Esnaf Kredi Kefalet sözleşmesinden kaynaklandığı, ticari kredi olmadığı, davacı tarafın kefillik iddiası da dikkate alındığında Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, davacının iddialarının doğru olmadığı, davalının davacıyı tanımadığı, tanıdığı olan ve kredi sözleşmesinde kefil olan… davacı …’nin mandıra işi yaptığını 70.000,00-80.000,00-TL civarında uygun krediye ihtiyacı olduğunu kendisine beyan ettiklerini, bu ihtiyaç sebebiyle davalı üzerinden Körfez Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifinden kredi kullanıp kullanamayacağını sordukları, davalının da Körfez Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifinde üyeliğinin bulunduğunu ancak icralık borçları olması sebebiyle kendisine kredi çıkmasının zor olduğunu ifade ettiği, davalının tanıdığı … isminde dava dışı 3. Kişi Körfez Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifinde yer alan o dönemde Kahveciler Odası başkanlığı yapan… isimli kişinin kredi kullanımında yardımcı olacağını ifade ettiği, davalı ve kefillerin bunun üzerine başvuru yaptıkları, davacının taşınmazını ipotek göstermesi ve… isimli kişinin yardımı ile kredinin onaylandığı, davacı tarafın iddia ettiği gibi bu kredinin 120.000,00-TL olarak değil, 100.000,00-TL olarak kullanıldığı, kullanılan kredide kesintiler yapıldıktan sonra 95.000,00-TL civarı kooperatiften ödeme alındığı, bu kredinin davalının üzerinden kullanılması, davalının sicilinin riske girmesi sebebiyle içerisinden davalı ihtiyaçları için 30.000,00-TL davacıdan istendiği, tarafların anlaşmasının herkesin kendi kullandığı kredi kadar kısmını faizi ile geri ödemesi olduğu, davacı tarafın kendi hesaplamalarına göre kullandığı kredi kısımdan daha fazlasını ödediği iddiası ile kendi almış olduğu bedeli de dahil ederek huzurdaki davayı kötü niyetli olarak açtığı, davalının krediden kullandığı kadar bedeli ve faizini kendisinin ödediği, davacınında kredinin kendisi kullandığı kısmını ödediği, davacının haciz baskısı altında değil düzenli ödeme yaptığı, davanın reddine, haksız ve hukuka aykırı takip sebebiyle %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “…Davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görev yönünden usulen reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Kocaeli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1 maddesi uyarınca mahkememizin görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde taraflardan birinin talebi halinde dosyanın görevli Kocaeli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresi içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine ilişkin talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, HMK’nın 331/2-3 maddesi uyarınca; kararın kesinleşmesinden sonra süresi içinde davanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili ve görevli Kocaeli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirilmesine, Kararın kesinleşmesinden sonra, süresi içinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, talep üzerine ek karar ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda karar verileceğine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; halefiyet ilkesi gereğince alacaklı davacı tarafından açılacak davadaki görevli mahkemenin tespiti yapılırken davalı borçlu ile alacaklı banka arasındaki temel hukuki ilişkinin mahiyeti dikkate alınmalısı gerektiğini, davalının kooperatif üyesi olması, ticari işletmesinde kullanmak üzere işletme kredisi çekmesi nedeniyle mevcut davadaki görevli mahkeme’nin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/02/2022 tarih, 2021/486 Esas – 2022/68 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince; Davanın HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görev yönünden usulen reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Kocaeli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, karar verilmiş karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Görevle ilgili düzenlemeler; kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Taraflar da, yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile resen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. TTK’nın 5. maddesinde; “aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü yer almaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5-(3) maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Dava; davacının, dava dışı Körfez Esnaf ve Sanatkarlar Kooperatifi üyesi olan davalı ile yine Kooperatifin kefaletiyle dava dışı banka arasında imzalanan ticari nitelikte kredi sözleşmesinden doğacak borçların teminatı amacıyla verdiği ipotek nedeniyle, ipotek veren davacı tarafından yapılan ödemenin davalı asıl borçludan tahsiline ilişkin takibe itirazın iptali davasıdır. Bu niteliği itibarıyla dava; halefiyet ve ticari teselsül karinesi de dikkate alındığında 6102 sayılı TTK’nun 4/1-f maddesinde hükme bağlanan ticari dava niteliğinde olup, aynı yasanın 5/1. Maddesi uyarınca davaya bakma görevi Ticaret Mahkemesine aittir. (Emsal: Yargıtay 11 H.D. 01/06/2021 tarih, 2020/8352 Esas- 2021/4651Karar, Yargıtay 11 H.D.27/10/2020 tarih, 2020/2571 Esas- 2020/4464Karar, Ankara BAM. 21. H.D.16/09/2021 tarih, 2021/1031 Esas-2021/1014 Karar) . İlk derece mahkemesince yargılamaya devam edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/02/2022 tarih, 2021/486 Esas ve 2022/68 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.26/04/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*