Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/84 E. 2022/296 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/84 – 2022/296
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/84
KARAR NO : 2022/296

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2021 Tarihli İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz Talebinin Reddi Kararı
NUMARASI : 2021/618 Esas

TALEP EDEN/
DAVACI : MOLEKÜL BETON VE ÇİMENTO KİMYASALLARI SANAYİ TİCARET A.Ş.
VEKİLİ : Av…..
KARŞI TARAF/
DAVALI : ŞENDOĞAN HAZIR BETON MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ : Av. ….
DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
TALEP : İhtiyati Haciz, İhtiyati Tedbir
DAVA TARİHİ : 15/10/2021

KARAR TARİHİ : 16/02/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 07/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; borçlu hakkında Pamukova İcra Müdürlüğü’nün 2021/509 Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, borçlunun haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, dava şartı olan arabuluculuğa başvurduklarını ama anlaşamadıklarını, teminatsız veya uygun görülecek teminat mukabilinde davalı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, Pamukova İcra Müdürlüğü’nün 2021/509 Esas sayılı dosyasının takibinin şimdilik tedbiren teminatsız veya uygun görülecek teminat mukabilinde olarak devamını, duran icra takibinin dava süresince tedbiren dava sonunda kesin olarak devamını, itirazın iptalini, takibin devamını, davalının en az %50’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sunduğu delil ve belgelerin birer örneğinin, dava dilekçesinin ekinde yer almaması sebebi ile HMK’nın 121. ve devamı maddelerine uygun olarak açılmış bir davadan ve vekil eden tarafa usulüne uygun olarak yapılmış bir dava dilekçesi tebliğinden söz edilmesine olanak bulunmadığını; davacı tarafın belirli ve likit bir alacağı olmadığından tazminat talebinin şartları oluşmamıştır ve reddi gerektiğini; aksine vekil eden hakkında haksız ve yersiz olarak icra takibinde bulunan ve kötü niyeti sabit olan davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davacı tarafın ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve takibin tedbiren devamına dair taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı talep eden davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlunun itiraz ederken kötü niyetli olduğu, hakkın yerine getirilmesini engellemek ve sürüncemede bırakmak için itirazda bulunduğu çok açık bir şekilde belli olduğunu; borçlunun amacı süreci uzatmak istediğini; borçlunun herhangi bir dayanağı bulunmayan haksız itirazı karşısında taleplerinin kesin alacak belgelerine dayanması da gözetilerek davacının mağduriyetinin bir an evvel giderilmesi bakımından, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararları verilmesine, şimdilik tedbiren dava sonunda da kesin olarak takibin devamına karar verilmese beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Karşı taraf davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından vekil eden aleyhine ikame edilen davanın, süresi içerisinde açılmadığını; bununla birlikte davacı yan, her ne kadar vekil eden firma aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de şartları oluşmayan iş bu talebin reddine karar verilmesi gerektiğini; davacı tarafın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötüniyetli istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğin beyan ile; davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/618 Esas sayılı 20/10/2021 Tarihli İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz Talebinin Reddi Kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; faturadan kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve tedbiren icra takibinin devamına karar verilmesine ilişkindir.
Mahkemece, ihtiyati tedbir ve haciz talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, karara karşı talep eden davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; ilk derece mahkemesince alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve tedbiren icra takibinin devamına karar verilmesi taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş karara karşı talep eden davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
İİK’nın 257-(1) maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir”.
İİK’nın 257-(2) maddesi; “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder”.
İİK’nın 258-(1) maddesi; ” … Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur … ” hükmü düzenlenmiştir.
Rehinle temin edilmemiş muaccel bir alacağın var olması halinde ihtiyati hacze karar verilebilir. Mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi şart olmayıp alacağın varlığı hakkında yeterli kanaate sahip olunması için mahkemeye bu konuda delillerin sunulması yeterli kabul edilmelidir. Başka bir söyleyişle alacağın varlığının yaklaşık olarak ispat edilmesi gerekli ve yeterlidir.
İİK’nın 265-(1) maddesindeki; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere,mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” şeklindeki hüküm ile itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır.
İtirazın iptali davasında, icra takibinin tedbiren devamına şeklinde ihtiyati tedbir verilmesi şeklinde bir hukuk kurumu bulunmadığından bu isteme yönelik istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
İhtiyati tedbir talebinin incelenmesinde; davanın bir miktar alacağın tahsiline ilişkin olması nedeni ile ancak ihtiyati haciz talep edilebilecek olması ve davalının mal varlığının davanın konusu olmaması nedeniyle ihtiyati tedbire karar verilemeyeceğinden istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
İhtiyati haciz talebinin incelenmesinde; icra takibinin MBC 2021000000031-32 seri nolu faturaya dayanması, irsaliyelerin bu faturalara ilişkin olup olmadığının davacı vekilinin dava dilekçesine eklediği fotokopi belgelerden anlaşılamaması ve böylelikle alacağın yargılamayı gerektirmesi ve yaklaşık ispatın gerçekleşmemesi nedeniyle, bu isteme yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Karar başlığında; davacı vekili ile davalının adreslerinin yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; talep eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yolu için yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/02/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye…
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*