Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/822 E. 2023/879 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/822
KARAR NO : 2023/879

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2021
NUMARASI : 2021/47 Esas – 2021/772 Karar

DAVACI :… (T.C.No: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :CEYLİN ÇANTA KAFETERYA İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :24/10/2016

KARAR TARİHİ :29/05/2023
KR. YAZIM TARİHİ :28/06/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi olduğunu, 2082 adet polyester avizenin davalıya satıldığını, fatura düzenlendiğini, davalı tarafın faturalara itirazının bulunmadığını, fatura bedelleri tahsil edilmeyince Kocaeli 6. İcra Müdürlüğünün 2016/3721 Esas no.lu dosyası üzerinden başlatılan icra takibine karşı davalı şirket vekilinin haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek; itirazın iptalini, takibin devamını ve davalı hakkında %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı işletme yetkilisi cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, fatura konusu borcun davalıya verilen Halkbankası Bekirpaşa şubesi muhataplı 30.06.2016 tarihli 48.750,00 TL ve 3700049 numaralı 30.08.2016 tarihli 51.500,00 TL’lik çeklerle ödendiği belirtilerek, davanın reddine ve davacı hakkında %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle dilekçeler aşamasında da belirtildiği gibi ürün bedelleri hiçbir şekilde ödenmiştir, davalı taraf çekle ödendiğinden bahsetse de çek örneklerini dosyaya sunduğu anda müvekkil yanca imzaya itiraz ettiklerini, söz konusu çeklerdeki imza davacı yana ait olmayıp çekler de teslim edilmediğini, ödemeye ilişkin iddiaları kabul etmemekle birlikte çeklerdeki imzalar müvekkile ait olmadığı için ödeme yapıldığı iddia edilen çeklerdeki imzalara ayrı ayrı itiraz etmekle, bu durum dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile de sabit bulunduğunu, ATK’ndan gelen rapor, söz konusu çeklerdeki imza ile müvekkilin imzasının farklı olduğu da ortaya çıktığını, yapılan yargılama sonucunda mahkemenin haklı davanın kabulü yönündeki kararı da hukuki açıdan doğru ve yerinde bir karar olduğunu, inceleme konusu çeklerin arka yüzünde bulunan imzaların davacının eli ürünü olmadığı bildirilmiş, maddi gerçeklik çeklerin üzerindeki imzaların müvekkile ait olmadığı yönünde iken yerel mahkemenin alacağın söz konusu çeklerle ödendiği kanaati ve davanın reddii kararı hukuka aykırı olup dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile ispat edilmiş maddi gerçeklik göz ardı edilemeyeceğini beyan edilemeyeceğini beyan ederek, eksik inceleme ve araştırma neticesinde hatalı olarak yerel mahkemece verilen davanın reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf başvusurusunda gerekçe olarak ileri sürdüğü sebepler HMK’nın 141. maddesindeki iddianın genişletilmesi yasağına ve Yargıtayın kökleşmiş kararlarına aykırılığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının onanmasına, davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 21/12/2021 tarih, 2021/47 Esas – 2021/772 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacı tarafından 2082 adet polyester avizenin davalıya satıldığı, satılan avizeler için fatura düzenlendiği, davalı tarafın faturalara itirazının bulunmadığı, davacı tarafından fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davacı tarafından Kocaeli 6. İcra Müdürlüğünün 2016/3721 Esas no.lu dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı ve açılan davada itirazın iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince açılan davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan Kocaeli 6. İcra Müdürlüğünün 2016/3721 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; taraflarının mahkememiz dosyası tarafları ile aynı olduğu, toplamda 92.030,22 TL üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Dosya arasına alınan 23/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, herhangi bir sözleşme bulunmadığı, davacı …’ ün ticari defterlerini ibraz etmediği, davalı Ceylin Çanta Kafeterya Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. defter kayıtlarına göre davalının 2014 yılı sonu itibariyle davacıdan 40.044.63 TL alacaklı olduğu, çeklerin bankaya iade edildiği, davalı defterlerinde çeklere ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı şeklende görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan Kocaeli Adli Tıp ABD tarafından düzenlenen 30/01/2019 tarihli raporda; inceleme konusu her iki çekin arka yüzünde bulunan imzaların … eli ürünü olmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.

Eldeki davada; davacının taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağını tahsil amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının davalıdan takip miktarınca alacaklı olup olmadığı, davalının takip konusu borcu Halkbankası Bekirpaşa şubesi muhataplı 30.06.2016 tarihli 48.750,00 TL ve 3700049 numaralı 30.08.2016 tarihli 51.500,00 TL lik çeklerle ödeyip ödemediği hususlarının çekişmeli olduğu, davacının, davalı tarafından ödeme amacıyla verilen çeklerin kendisine teslim edilmediğini, çeklerin arka yüzüne kendi adına atılan ciranta imzasının kendisine ait olmadığını iddia etmesi üzerine mahkemece, Kocaeli ATK Adli Tıp Anabilim dalından bilirkişi raporu alındığı, ilgili çekler üzerinde davacı adına atılan ciranta imzasının davalıya ait olmadığının tespit edildiği, ayrıca tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alındığı, davacının ticari defterlerini inceleme gününde bilirkişiye ibraz etmediği, davalı taraf ödeme iddiasında bulunmuş; ancak Kocaeli ATK dan alınan taraf ve mahkeme denetimine açık hükme esas alınmaya uygun bulunan raporda; çeklerin arka yüzündeki ciranta imzasının davacıya ait olmadığı , davalının delil listesinde yemin deliline dayandığı, mahkemece davalıya yemin delilinin hatırlatıldığı, davalı tarafın yemin teklif ettiği, davacının yemini eda ettiği, bunun üzerine mahkemece davalının ödeme iddiasını ispatlayamadığı kanaati ile davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekilince tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 2020/274 Esas ve 2020/1643 Karar sayılı ilamı ile; ” Tüm bu açıklamalara göre; ispat yükünün davacıda olduğu kabul edilerek, varsa davacıya bu karinenin aksini yazılı delil ile ispatlama imkanı tanınması, yazılı delili bulunmaması halinde davacı tarafın açıkça yemin deliline de dayandığı gözetilerek, davacı tarafa yemin hakkının hatırlatılması ve hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken ispat yükü ters çevrilerek yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmuştur. Şeklindeki gerekçeyle verilen kararın esastan kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Eldeki davada, ilk derece mahkemesince; davalının, çekle ödeme yaptığını beyan ettiği, davacının çekin arka yüzündeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki beyanlarının iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu, davalının, bu iddianın dinlenilmesi hususunda muvafakatının bulunmadığı anlaşıldığından davacının beyanına itibar edilmeyerek davacının dava konusu borcun ödenmediği hususunu başkaca yazılı delille ispat edemediği, delil listesinde yemin deliline dayandığı, bunun hatırlatılması üzerine davalı şirket yetkilisinin usulüne uygun şekilde yemini eda etmesi üzerine mahkemece, ispat olunamayan davanın reddine şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hukuki değerlendirme ve varılan sonucun yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve Daire’mizin uygulamalarına da uygun olduğu, yapılan tahkikatın yeterli ve ilk derece mahkemesi gerekçesinin davacının istinaf nedenlerini karşılar nitelikte bulunduğu anlaşıldığından, davacının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/05/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*