Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/724
KARAR NO : 2023/541
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2020
NUMARASI : 2018/738 Esas – 2020/173 Karar
DAVACI : EUREKO SİGORTA A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – Av. … – …
DAVALILAR : 1-AHMET AKYÜZ İLETİŞİM İNŞAAT NAKLİYAT ELEKTRİK TAAHHÜT SAN. VE TİCA. LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ : Av. … – …
: 2-… -… ,,,
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 31/03/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 28/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı Assan Lojistik A.Ş. tarafından taşımaya konu edilecek emtianın, müvekkili şirket tarafından 27843584 numaralı Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 01.12.2017- 10.02.2018 tarihleri arasında nakliyat muhataralarına karşı sigortalandığını, dava dışı Posco Assan Tst Çelik San. A.Ş. firmasına ait 3 adet soğuk çekimli paslanmaz çelik sac cinsi emtianın Posco Assan Tst Çelik San. A.Ş.’nin İzmit Kocaeli’ndeki tesisinden yüklenerek Dilovası Kocaeli’ndeki Kılıç Depo’ya teslim edilmek üzere taşınması hususunda sigortalı Assan Lojistik A.Ş. Tarafından anlaşıldığını, 09.01.2018 tarihinde 3 rulo soğuk çekimli paslanmaz çeliğin, sürücü … sevk ve idaresindeki … – … plakalı tıra yüklenerek Posco Assan Tst Çelik San. A.Ş. isimli firmanın İzmit Kocaeli’ndeki tesisinden yüklenerek Dilovası Kocaeli’ndeki Kılıç Depo’ya sevk edildiğini, taşıma esnasında 10.01.2018 günü saat 07:35 sıralarında İzmit/Kocaeli – Yeşilova Mevkii’nde, nakliye aracının sert bir şekilde viraja dönüş yaptığı sırada taşınmakta olan çelik rulolardan 1 adetin nakliye aracı seyir halindeyken dorse üzerinden yola devrilerek hasarlandığını, dava dışı Posco Assan TST Çelik Sanayi A.Ş.’nin dava konusu taşıma işleminin gerçekleştirilmesi için sigortalı Assan Lojistik A.Ş. ile anlaştığını, sigortalı Assan Lojistik A.Ş.’nin de bu taşıma için … İletişim İnşaat Nakliyat Elektrik Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile anlaştığını, konu hasarda nihai rücu muhatabı taşıma işlemini gerçekleştiren alt taşıyıcı olması sebebi ile … İletişim İnşaat Nakliyat Elektrik Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. Firması olduğunu, meydana gelen zararın tazmini için dava dışı Posco Assan TST Çelik Sanayi A.Ş. bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, müvekkili şirket tarafından yaptırılan eksper incelemesi neticesinde iş bu hasar nedeni ile alakalı olarak belirlenen hasar tazminatının müvekkili şirket tarafından tarihinde ödendiğini, davalıların söz konusu zarar ziyanın meydana gelmesinde tam kusurlu ve sorumlu olduğunu, müvekkili şirket tarafından ödenen tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle beraber tahsilinden ibaret olduğunu, tüm bu nedenlerle; 55.897,38 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası’nın uyguladığı en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ahmet Akyüz İletişim İnş. Nak. Elek. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin 3 nolu başlığında olay yeri kaza tutanağına atıf yapılarak; müvekkilinin ve diğer davalının kusur ve sorumluluğunun olduğunun iddia edildiğini, ancak atıf yapılan olay yeri kaza tutanağının; ”tüm güvenlik tedbirlerinin alınmasına rağmen dorse içindeki bulunan rulo sacın yuvarlanması” şeklinde olduğunu, müvekkili tarafından tüm güvenlik önlemlerinin alındığının ortada olduğunu, bu nedenle müvekkiline kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını, davada kusuru kabul etmemekle birlikte, gerekli görüldüğü takdirde olay yerinde keşif yapılması ve kusura ilişkin bilirkişi raporu alınması gerektiğini, müvekkilinin kaza tarihini de kapsar şekilde gerek çekicinin gerekse de römork’un sigortasının mevcut olduğunu, davacı sigorta şirketi dava dışı Assan Lojistik A.Ş.’nin sorumluluk sigortacısı olduğunu, poliçenin niteliği gereği müvekkilinin rücu hakkının olup olmadığının da göz önüne alınması gerektiğini, bu konuda da gerekirse taşıma ve sigorta hukuku konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, tüm bu nedenlerle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı İsa …’ın dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… davanın kısmen kabul ve kısmen reddine Toplam 40.870,14 TL maddi tazminatın 14/05/2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı şirket vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmayıp dosya içerisinde yer alan olay yeri kaza tutanağından da anlaşılacağı üzere, diğer davalı olan şoförün ve müvekkilin tüm güvenlik önlemlerini almasına rağmen konu kaza meydana geldiği, bu nedenle şoförün ve müvekkilin tam kusurlu kabul edilerek karar verilmesi yerinde olmayıp müvekkile kusur izafe edilmesi mümkün değildir ve davanın tazminat davası olduğu da düşünüldüğünde, kusur incelemesinin tereddüte yer vermeyecek şekilde yapılması gerektiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararı yerinde ve isabetli olup hüküm kurmaya yeterli ve şüpheden uzak belge ve delillere dayandığını, davalı Ahmet Akyüz iletişim istinaf başvuru dilekçesinde her ne kadar kusursuz olduğunu iddia etse de bu iddianın kabulü mümkün olmayıp davalı taraf TTK’nın 888/1 maddesi uyarınca zarardan sorumlu olduğunu, davalı Ahmet Akyüz iletişimin tüm güvenlik önlemlerini aldığından bahsettiği kaza yeri tespit tutanağı kendi çalışanı ve şirketindeki yetkililerin ifade ve beyanlarına dayalı olarak tutulmuş, bu bakımdan oldukça şüpheli olduğu kaldı ki daha sonra alınan ekspertiz ve bilirkişi raporları davalını %100 kusurlu ve sorumlu olduğunu ispatlamakta olduğunu, uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bir bilgi gerektirdiğinden bilirkişi raporu aldırmış dosya muhteviyatında ekspertiz raporu da mevcut olup ilk derece mahkemesi hüküm kurmak için her türlü şüpheden uzak yeterli bilgiye dayanan delillere dayanarak hüküm kurduğunu yerel mahkeme ilk derece mahkemesi nihai kararını verirken her türlü şüpheden uzak delillere dayanmış, teknik ve özel bir bilgi gereken bir konuda bilirkişi raporuna başvurmuş, bunun neticesinde alanında uzman bilirkişilerin tanzim ettiği rapor doğrultusunda hüküm tesis ettiği, davalı tarafın iddiaları sırf davayı istinaf kanun yolu aşamasına taşımak amaçlı gerçeği yansıtmadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarih, 2018/738 Esas – 2020/173 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava tazminat istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş karara karşı davalı şirket vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, dava dışı sigortalısı Assan Lojistik A.Ş. tarafından taşımaya konu edilecek emtianın, 27843584 numaralı Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 01.12.2017- 10.02.2018 tarihleri arasında nakliyat muhataralarına karşı yapılan sigorta işleminin sigortacısı olduğu, dava dışı Posco Assan Tst Çelik San. A.Ş. firmasına ait 3 adet soğuk çekimli paslanmaz çelik sac cinsi emtianın Posco Assan Tst Çelik San. A.Ş.’nin İzmit Kocaeli’ndeki tesisinden yüklenerek Dilovası Kocaeli’ndeki Kılıç Depo’ya teslim edilmek üzere taşınması hususunda sigortalı Assan Lojistik A.Ş. Tarafından sözleşme imzalandığı, 09.01.2018 tarihinde 3 rulo soğuk çekimli paslanmaz çeliğin, sürücü … sevk ve idaresindeki … – … plakalı tıra yüklenerek Posco Assan Tst Çelik San. A.Ş. isimli firmanın İzmit Kocaeli’ndeki tesisinden yüklenerek Dilovası Kocaeli’ndeki Kılıç Depo’ya sevk edildiği, taşıma esnasında 10.01.2018 günü saat 07:35 sıralarında İzmit/Kocaeli – Yeşilova Mevkii’nde, nakliye aracının sert bir şekilde viraja dönüş yaptığı sırada taşınmakta olan çelik rulolardan 1 adetin nakliye aracı seyir halindeyken dorse üzerinden yola devrilerek hasarlandığı, dava dışı Posco Assan TST Çelik Sanayi A.Ş.’nin dava konusu taşıma işleminin gerçekleştirilmesi için sigortalı Assan Lojistik A.Ş. ile anlaşması olduğundan, meydana gelen zararın davacı tarafından tazmin edildiği, davacı tarafından tazmin edilen bedelin kusurlu davalılardan rücuen tahsili için davacı tarafından eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı şirket vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesinde: “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür” şeklinde genel olarak haksız fiil sorumluluğunun şartları belirlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir” hükmü karşısında davacının dava dışı sigortalının dava haklarına halefiyet yoluyla sahip olduğu açıktır.
Dosya arasına alınan 06.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Posco Assan…A.Ş.’nin gönderen, Assan Lojistik A.Ş.’nin komisyoncu, davalı Ahmet Akyüz İletişim firmasının alt taşıyan ve …’ın fiili taşıyan sıfatına haiz olduğunu, maddi hasarlı bu kazada fiili taşıyıcı İsa …’ın yük ve yol durumunu göz ardı ederek virajı yüksek hızla dönmeye çalıştığını sırada oluşan merkez kaç kuvveti sonucu rulonun kasayı kırarak zemine düşüp hasarlandığı olayda %100 oranın da asli kusurlu olduğunu, yukarıda belirtilen TTK ve KTK ilgili maddeleri uyarınca meydana gelen dava konusu kazada gönderenin yükleme anında sorumluluğunu yerine getirdiği anlaşılmakla, komisyoncunun taşıma işini alt taşıyıcıya verdiğini, davalı alt taşıyıcı ve fiili taşıyıcının müteselsilen sorumlu olduğunu, davacı sigorta şirketinin halefiyet ve rücu hakkının bulunduğunu, maddi hasarın TTK 880/1 md. uyarınca 40.870,14 TL olduğunu, her iki hesaplamanın da Özel Çekme Hakkı hesaplaması ile sınırlandırılan TTK 882 md. uyarınca azami 461.877,58 TL’lik tutarın içinde olduğu şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Eldeki davada, dosyadaki bilgilere göre davacı Eureko Sigorta şirketi ile poliçe düzenleyen sigortalı Assan Lojistik A.Ş. olup, taşıması yapılacak emtia Posco Assan Tst Çelik A.Ş. ye aittir. Taşıyıcı Ahmet Akyüz İlet. İnş. Nak. Elek. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. olup fiili taşıyan sürücü davalı …’dır.
Eldeki davada; davacının sigortalısına ait emtianın taşınması sırasında davalıların gerekli özen içerisinde taşıma yapmadıkları tespit edildiğinden kusurlu eylemleri ile sigorta edilen paslanmaz çelik rulonun araçtan düşerek zarar gördüğü, zarar miktarının 40.870,14 TL olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından karşılanan zararın tazmini için davalılara rücu etmekte haklı olduğu anlaşıldığından, mahkemece; bilirkişi heyet raporuna göre meydana gelen zarardan dolayı davalıların tam kusurlu oldukları sabit görülmüş, tespiti yapılan miktar bakımından davanın kabulüne ve fazlaya yönelik talebin davacı sigorta şirketi bakımından hatır ödemesi kapsamında kalacağı değerlendirilerek reddine şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hukuki değerlendirme ve varılan sonucun yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve Daire’mizin uygulamalarına da uygun olduğu, yapılan tahkikatın yeterli ve ilk derece mahkemesi gerekçesinin davalının istinaf nedenlerini karşılar nitelikte bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamı delillere uygun ve denetlemeye elverişli olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; Davalı şirket vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.791,83 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 698,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.093,53 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/03/2023
…
Başkan …
¸e-imzalıdır
…
Üye …
¸e-imzalıdır
…
Üye …
¸e-imzalıdır
…
Katip …
¸e-imzalıdır
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*