Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/666 E. 2023/545 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/666
KARAR NO : 2023/545

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2021
NUMARASI : 2021/132 Esas – 2021/854 Karar

DAVACI : … (T.C. NO: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI : … (T.C. NO: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :28/08/2017
KARAR TARİHİ :31/03/2023
KR. YAZIM TARİHİ :28/04/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin altın toptancılığı yapmakta olduğunu ve “…” adresinde kuyumcu dükkanı işlettiğini, davalı ile aralarındaki ticarî ilişki gereği 960 gram 14 ayar altın satışı gerçekleştirdiğini, satışı yapılan altın bedeli karşılığı 71.484,09-TL. bakiye alacağın, davalı tarafından tüm taleplere rağmen ödenmemesi üzerine İstanbul 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/23357 Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın iş bu takibe haksız ve hukuka aykırı şekilde itiraz ettiğini, müvekkilinin bu durum karşısında mağduriyetinin ortaya çıktığını, tüm bu nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın aralarında ticari bir ilişkinin var olduğu iddiasının tek başına davacıya borcunun olduğunu kanıtlamadığını, bu nedenle alacaklı olduğunu iddia eden davacının borcun doğumuna sebebiyet veren asıl olayın varlığını kanıtlayarak illiyet bağını kurması gerektiğini, davacının senetle ispat zorunluluğunu yerine getirecek herhangi bir delile dayanmadığının görüldüğünü, bunun icra takibinin kötü niyetle başlatılmış olduğunu kanıtlayacağını, tüm bu nedenlerle; davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın Kabulüne, Davalı borçlunun Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2016/9566 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 53.889,28.-TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerine devamına, Davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu asıl alacağın %20’si oranında 10.777,92.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin söz konusu altınlara ilişkin davacı tarafta herhangi bir borcu bulunmadığını, mahkeme huzurunda bahsedilen hususlar davacı ile daha önce yapılan ticari faaliyete ilişkin olup mevcut davadaki icra takibi ile ilgili olmadığını, beyanların kesinlikle ikrar niteliğinde olmadığı sadece davacı ile müvekkil arasındaki uzun süredir süren ticaretin ifade edilmesi ve söz konusu yarım kilo altına ilişkin ödeme defi olduğu açık olup mahkeme bu hatalı kararına dayanarak müvekkilin teslim aldığını ve ödemesini yaptığını ifade ettiği yarım kilo altını HMK m. 200 uyarınca senetle ispat etmesi gerektiği şeklinde hatalı ve hukuka aykırı karar verdiğini zira HMK madde 203’e göre senetle ispat zorunluluğunun istisnaları nazara alınmadan ilk derece mahkemesi tarafından hüküm kurulduğunu, HMK 203/1-b hükmü söz konusu uyuşmazlık için de uygulama alanı bulacağından ve davalının dava dilekçesinde ” tanık deliline dayandığı” için davalının yaptığı ödemeyi tanık deliline dayanarak ispatı söz konusudur, hükmün davalı tarafça getirilecek tanıklar dinlenmeden kurulduğunu ayrıca Yasa, Usul ve Yerleşik Yüksek Yargı kararları gereği icra inkar tazminatı ancak ve ancak likit ve muayyen alacaklar için talep edileceeğini, davacının dava kapsamındaki taleplerini kabul anlamına gelmemek üzere; Davacını gerek icra takibinde talep ettiği alacak miktarı, gerek dava dilekçesindeki talebi ve gerekse dava dosyası kapsamında bilirkişi tarafından yapılan hesaplama göz önünde bulundurulduğunda talep olunan alacağın muayyen ve likit olmadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının bozulması, davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının BAM kararı ile kaldırılmasını mütekaip huzurdaki dava dosyasında usulî işlemler yapılarak Davacı- Müvekkil, 25.10.2021 Tarihli ve 2 No’lu celsede, davalı tarafça dosyaya ibraz edilen yemin metni doğrultusunda, davalıya 960 Gram 14 Ayar Altın teslim ettiğine, 960 Gram Altının 500 Gramı dahil tamamının hiçbir surette kendisine ödenmediğine, Gebze 1.İcra Müdürlüğü’nün 2016/9566 Esas Sayılı İcra Dosyası ile başlatılan icra takibinde alacaklı olduğuna dair yemin eda etmiş; böylelikle Davalı-Borçlunun, Davacı-Müvekkilimize 960 Gram 14 Ayar Altın karşılığı gelen para borcu bulunduğu ve Davalı-Borçlu tarafından hiçbir ödeme yapılmadığı kesin olarak ispat edildiğini, takdir edileceği üzere yemin delili, niteliği itibariyle son çare başvurulan bir delil türü olup yemin teklif eden tarafın, yemin delilinden vazgeçerek başka delillere dayanması mümkün değildir, takip konusu alacak miktarı açıkça belirlenebilir ve likit olduğundan, davalı-borçlu vekilinin icra inkâr tazminatına dair itirazının da kabulü mümkün bulunmadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının onanmasına, istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2021 tarih, 2021/132 Esas – 2021/854 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; altın alacağından kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının altın toptancılığı işi ile iştigal ettiği ve “…” adresinde kuyumcu dükkanı işlettiği, davalı ile aralarındaki ticarî ilişki gereği 960 gram 14 ayar altın satışını davalıya gerçekleştirdiği, satışı yapılan altın bedelinden 71.484,09-TL. bakiye alacağın olduğu, davalı tarafından tüm taleplere rağmen kalan bakiye bedelin ödenmemesi üzerine davacı tarafından, davalı aleyhine İstanbul 11. İcra Müdürlüğü’nün 2016/23357 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamı için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasına aldırılan Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2016/9566 Esas sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 71.484,09 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalı tarafın süresinde yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya arasına aldırılan 07/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 30.09.2011 tarihi baz alınarak; 1 gram 14 ayar altın için alış fiyatının 56.1347 TL, alış miktarının 960 gram 14 ayar altın için alış tutarının 53.889,28 TL, 1 gram 14 ayar altın için satış fiyatının 56.7684 TL, satış miktarının 960 gram 14 ayar altın için 54.497,66 TL olduğunu, talep edilen haksız itiraz nedeni ile davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının mahkemenin yetkisinde olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 05/04/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; 02.08.2016 tarihleri baz alınarak; 1 gram 14 ayar altın için alış fiyatının 76.0405 TL, alış miktarı 960 gram 14 ayar altın için alış tutarının 72.998,87 TL, satım birim fiyatı 1 gram 14 ayar altın için satış fiyatının 76.8989 TL, satış miktarı 960 gram 14 ayar altın için satış tuarının 73.822,99 TL olduğunu bildirmiştir. Gebze 1. İcra Müdürlüğü’ nün 2016/9566 Esas sayılı icra dosyası getirtilerek yapılan incelemede davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 71.484,09 TL toplam alacak üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalı tarafın süresinde borca, borcun fer’ilerine ve takip tarihinden önce takibe işletilmiş faiz oranına ve miktarına itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Eldeki davada, ilk derece mahkemesince verilen kararın dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonrasında kaldırılmasına karar verildiği, kaldırma ilamı doğrultusunda mahkemece, kaldırma ilamında belirtilen eksik hususların giderilmesi amacıyla davanın tarafları taraflar duruşmaya davet edilmiş ve davalı tarafa yemin delili hatırlatılmış olup, davalı vekili tarafından 29/03/2021 tarihli yemin metni dosyaya sunulmuş olduğu, davacı vekili tarafından yemin metninin içeriğine itiraz edilmiş olduğu, davalı vekiline yemin metninin içerik itibariyle usule uygun düzenlenmediğinden, yemin metnini sunmak üzere davalı vekiline süre verilmiş ve davalı vekili tarafından sunulan 23/06/2021 tarihli yemin metninin davacıya tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
Somut davada, kaldırma kararı sonrasında başlanılan yargılamada, yargılmanın 25/10/2021 tarihli celsesinde hazır bulunan davalı asilin ” Tarafım altın toptancılığı yapmakta olup; ‘…’ adresinde kuyumcu dükkanı işleten davalı …’e, aramızdaki altın alım-satımına dayalı ticari ilişki gereği 960 gram 14 ayar altın teslim ettiğime, 960 gram altının 500 gramı dahil tamamının hiçbir surette tarafıma geri ödenmediğine, tarafımca teslim edilen 960 gram 14 ayar altından dolayı Gebze 1. İcra Müdürlüğünün 2016/9566 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde alacaklı olduğuma, namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum.” şeklinde yemin ettiği görülmüştür.
İlk derece mahkemesince, eldeki davada; dairemizce verilen kaldırma ilamı dikkate alınarak yargılama yapılması, bu minvalde, davalı tarafa dayandığı yemin delilinin hatırlatılmış ve davalı tarafça yemin hakkının kullanılmış olması, davacının, kendisine teklif edilen yemini eda etmiş olması karşısında, davacı tarafından yapılan ıslah dilekçesi dikkate alınarak, ıslah edilen miktar yönünden davanın kabulüne, davaya konu edilen alacağın likit olması karşsında davalı taraf aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hukuki değerlendirme ve varılan sonucun yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve Daire’mizin uygulamalarına da uygun olduğu, yapılan tahkikatın yeterli ve ilk derece mahkemesi gerekçesinin davalının istinaf nedenlerini karşılar nitelikte bulunduğu anlaşıldığından, davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 3.681,17 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 921,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.760,17 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*