Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/657 E. 2022/1342 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/657 – 2022/1342
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/657
KARAR NO : 2022/1342

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :20/01/2022
NUMARASI :2021/884 Esas – 2022/60 Karar

DAVACI :ÇAĞDAŞ FAKTORİNG ANONİM ŞİRKETİ…
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :SARIOĞULLARI NAKLİYAT İNŞAAT GIDA MADENCİLİK TURİZM PETROL ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
DAVA :Konkordatonun Feshi (İİK 308/e)
DAVA TARİHİ :30/11/2021

KARAR TARİHİ :23/06/2022
KR. YAZIM TARİHİ :23/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu Sarıoğulları Nak. İnş. Gıda Mad. Tur. Pet. Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin; İstanbul 8. İcra Dairesinin 2018/33038 Esas sayılı dosyasında 9118682 seri no’lu 93.000,00.-TL’lik, 29/08/2018 keşide tarihli çek’in takibe konulan 83.750,00.-TL’si çek nedeniyle başlatılan icra takibinden dolayı davacı şirkete borcu bulunduğunu, davalı şirketin konkordato projesinin Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/07/2020 tarih 2018/880 Esas – 2020/321 Karar sayılı hükmü ile davalı Sarıoğulları Nak. İnş. Gıda Mad. Tur. Pet. Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin konkordato projesinin tasdik edildiğini, tasdik edilen konkordato projesi kapsamında ödenmesi gereken borçlardan olmasına rağmen: ilk ödemenin yapılması gerektiği tarih olan 02.01.2021’den bu yana yana davacıya hiçbir ödemede yapılmadığını, borcun ödenmesi konusunda davacı şirket yetkilileriyle ve mahkemece atanan kayyımla görüşülmesine rağmen, çeke bağlı alacaklarının ödenmesi gereken alacaklar arasında olduğu ancak şimdiye kadar hiçbir alacağın ödenmediğini, ileride ödeneceği şeklinde beyanda bulunulduğunu, İstanbul 8. İcra Mahkemesinin 2018/33038 Esas sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde çeke bağlı alacaklarının konkordato kapsamında olduğunda bir kuşku bulunmadığının anlaşılacağını, bu nedenle davalı Sarıoğulları Nakliyat İnşaat Gıda Madencilik Turizm Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/07/2020 tarih 2018/880 Esas – 2020/321 Karar sayılı hükmü ile tasdik edilen konkordato projesinin davacı yönünden feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kabulüne; Mahkememizin 2018/880 Esas 2020/321 Karar sayılı kararı ile tasdik edilen davalı Sarıoğulları Nakliyat İnşaat Gıda Madencilik Turizm Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin Konkordato Projesinin Davacı Çağdaş Faktoring Anonim Şirketi bakımından kısmen feshine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket hakkında Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/880 Esas – 2020/321 Karar sayılı ilamı ile konkordato davasının kabul edildiğini ve projenin tasdik edildiğini, davalı şirketin mal varlığının fazlasıyla borçları karşılamaya yeterli olmasına rağmen mal varlığı üzerinde bulunan hacizler kaldırılamadığından taşınır-taşınmaz mallarını proje kapsamında satamadığını ve borçlarını vadesinde ödeyemediğini, özellikle taşınmazlar üzerindeki hacizler kaldırıldığında satışların yapılarak borçlar ödeneceğini, tüm icra dairelerinden defalarca hacizlerin kaldırılması talep edilmişse de talepler reddedildiği için satışların yapılamadığını, bu konuda davalar açıldığını ve sürecin devam ettiğini, davalının mal varlığının gerek davacı alacaklının gerekse diğer alacaklıların tüm alacaklarını karşılamaya yeter durumda olduğunu, bu konunun 2018/880 esas sayılı dosyadaki komiser raporları ve gerekçeli karar ile de sabit olduğunu, davalının mal varlığının daha da değerlenmiş olup satışlarının yapılabilmesi halinde borçların vadesinden dahi önce kapatılabileceğini, ayrıca 11/01/2022 tarihli komiser raporunda da açıkça görüldüğü üzere ipotek alacaklısının satış satışlarından dolayı ipotek borcu ödediğinden kaynaklarında azalma olduğu ancak borca batık olmadığının tespit edildiğini, davalı şirketin davacı gibi bazı alacaklıların alacağını erken tahsil etme çabasından dolayı ciddi hak kayıpları yaşadığını, hacizlerin kaldırılması konusunda talepler hakkında karar verilmeden ve açılan davalar beklenmeden ödeme yapılmadığından bahisle alacaklı davacı yönünden konkordatonun feshine karar verilmesinin gerek davalının maddi durumunu, gerek konkordato projesinin uygulanmasını gerekse alacaklılar arasındaki eşitliği bozmakta olup işbu kararın kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı taraf ödememe gerekçesi olarak taşınır ve taşınmazlarının üzerinde hacizlerin olmasını göstermişse de bunun doğru olmadığını, zira konkordato feshi davasının kabul edilmesi üzerine yapılan icra takibi üzerine davacıya ödemede bulunmak zorunda kaldığını ve borcunu kapattığını, tek başına bu durumun bile davalı tarafın iddiasının doğru olmadığını gösterdiğini, konkordato projesi kabul edilen borçlunun mallarını nasıl paraya çevireceğinin hukuki usulünün belli olduğunu, davalının mallarını paraya çevirememesinin hukuken mümkün olmadığını, kaldı ki davalı taraf satmak istemesine rağmen hangi mallarını satamadığını somut olarak belirtmediğini, buna ilişkin açılan davalara da dilekçesinde yer vermediğini, tamamen soyut ifadelerle malların üzerindeki hacizler nedeniyle ödemede bulunamadığını beyan etmekle yetindiğini, neticeten tasdik edilen proje kapsamında ödenmesi gerektiği halde alacakları ödenmeliğinden mahkemenin yerinde olan gerekçelerle konkordatonun davacı yönünden kısmen feshine karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığını belirterek; davalının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/01/2022 tarih, 2021/884 Esas – 2022/60 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 2004 sayılı İİK’nın 308/e maddesi gereğince açılan konkordatonun kısmen feshi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, konkondatonun kısmen fesih talebinin kabulüne karar verilmiş karara karşı, davalı borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Konkordato talep eden davalı borçlunun konkordato istemi hakkındaki kesinleşen ilama göre; “Konkordato projesinin konkordatoya tabi adi alacaklılar yönünden tasdiki ile; davacının tastik edilen proje kapsamındaki adi borçlarının, konkordato tastik kararının verildiği tarih olan 02/07/2020 tarihinden itibaren 6 ayı ödemesiz, ilk ödeme 02/01/2021 tarihinde yapılmak üzere 24 ayda ve eşit taksitler halinde ödemesine, Konkordato talebinin rehinli alacaklar yönünden reddine” karar verildiği, davacı alacaklının eldeki dava ile; davacı şirketin tasdik edilen konkordato projesi gereğince ödeme yapmadığını belirterek konkordatonun feshini talep ettiği ve davacı alacaklının borçludan keşidecisi olduğu çek sebebiyle alacağının bulunduğu anlaşılmıştır.
Konkordatonun kısmen feshi 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/e maddesinde “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir” biçiminde düzenlenmiştir.
Bu halde, konkordatonun bir alacaklısınca feshinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordato projesinin bulunması bunun yanında konkordatoya tabi borcun yani konkordato alacağının proje gereğince ifa edilmemiş olması davanın sebebini teşkil eder.
Eldeki davada; davacı alacaklının tasdik edilmiş konkordato projesi kapsamında adi alacağının bulunduğu ve alacağın proje kapsamındaki ödeme takvimine göre ifa edilmediği sabittir. Uyuşmazlığa dair belirlenen bu olguların varlığı kısmen fesih kararı için yeterli koşullardır. Bu nedenle, davalı borçlunun projenin gerçekleştirilmesine engel hallere dair gerekçelerin dinlenilemeyeceği bu duruma göre, mahkemece konkordatonun kısmen feshine dair koşullarının gerçekleştiğine dair karar yerindeki gerekçelerle yazılı şekilde karar vermesinde isabetsizliğin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gerekli harç bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK m. 308/e gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.23/06/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*