Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/651 E. 2023/511 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/651
KARAR NO : 2023/511

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :25/11/2021
NUMARASI :2021/630 Esas – 2021/949 Karar
ASIL DAVA
DAVACI :… (T.C.No:…) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :S.S. DARICA TURİSTİK PLAJ VE DİNLENME EVLERİ KONUT YAPI KOOPERATİFİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ :01/09/2021
BİRLEŞEN DOSYA :Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/635 Esas sayılı dosyası
DAVACI :… (T.C.No:…) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :S.S. DARICA TURİSTİK PLAJ VE DİNLENME EVLERİ KONUT YAPI KOOPERATİFİ – …
DAVA :Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ :02/09/2021

KARAR TARİHİ :30/03/2023
KR. YAZIM TARİHİ :24/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Asıl dava davacısı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı S.S. Darıca Turistik Plaj ve Dinlenme evleri Konut Yapı Kooperatifinin ortağı olduğunu, davalı yapı kooperatifinin 02/08/2021 tarihinde yapılan genel kurulunda 64 ortaktan 42’sinin katılımı ile genel kurul toplantısı yapıldığını, yapılan genel kurul toplantısında 7. gündem maddesi ile kooperatife toplam 1.280.000-TL maliyet ile havuz yaptırılması ve üyelerden 10/10/2021 tarihinde 8.000,00-TL, 30/01/2021 tarihinde 7.000,00-TL ve 10/04/2022 tarihinde de 5.000,00-TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL toplanmasının kararlaştırıldığını, davalı kooperatifin kayda geçen bir önceki 2018 yılı olağan genel kurul toplantısında üye aidatı olarak yıllık 4.000,00-TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 2475 sayılı Yasa ile değişik 52/1 maddesine göre “Ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların 3/4’ünün rızası gereklidir.” denildiğini, yasanın burada “bütün ortakların” ifadesini kullandığını, davalı kooperatifte 64 ortak bulunduğu göz önüne alındığında ortakların şahsi sorumluluğunu sadece bir havuz yapımı için bir öncekine göre 5 kat arttıran bir kararda en az 48 üyenin rızası gerekirken kararın alındığı toplantıya bu sayıda dahi üyenin katılmadığını, 42 üyenin katılımı ile ve 35 üyenin rızası ile gündemin 7 numaralı maddesindeki kararın alındığını, bunun yanı sıra yapılan toplantıda yıllık aidat olarak 6.000,00-TL toplanılmasına karar verildiğini, bu sebeple; S.S. Darıca Turistik Plaj ve Dinlenme Evleri Konut Yapı Kooperatifi’nin 02/08/2021 tarihli genel kurulunda 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 52/1 maddesindeki nitelikli çoğunluğa uyulmadan alınmış olan havuz yapımına ilişkin kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ülkemizde bugünkü resmi açıklamalara göre 19.25, gayri resmi ekonomi ve finans kurumlarına göre ise %30 oranında enflasyon bulunduğunu, gerek Dolar gerekse Euro kurlarının devamlı yükseldiğini ve TL’nin aşırı değer kaybettiğini, iptal davasına konu havuzla ilgili birçok aparatın ithal edildiğini ve dolayısıyla dövizle alındığını, Dolar ve Euro’nun TL karşısında devamlı yükseldiğini ve TL’nin sürekli bu yabancı paralar karşısında değer kaybettiğini, ülkemizde yıllık enflasyonun resmi rakamlara göre %20 dolaylarında olduğu nazara alındığında, asgari 2 yıl sürecek dava süreci dolayısıyla havuz yapım maliyetinin genel kurul tarihine göre en az %50 oranında artış göstereceğini, havuz yapımıyla ilgili Yönetim Kurulunca alınan tekliflerden anlaşılacağı üzere, havuz maliyeti 1 milyon ile 1 milyon 200 bin TL arasında değiştiğini, davanın sonuçlanması için tahmini asgari 2 yıllık süre sonunda bu maliyetin en az 1 milyon 500 bin TL ile 1 milyon 800 bin TL arasında olacağını, böylece davanın davalı lehine sonuçlanması halinde Kooperatif aleyhine en az 500 bin TL ile 600 bin TL arasında bir zararın oluşacağını, ayrıca bu halde oluşan zararla ilgili davacılar aleyhine tazminat davasının açılacağını, Kooperatifler Yasasının 53/1. maddesi ve aynı yasanın 98. maddesi aracılığıyla uygulama yeri bulan TTK 446/1. maddeleri uyarınca; özellikle dürüstlük kurallarına aykırılık iddiasıyla Genel Kurulda alınan karara karşı toplantıya katılan ortağın kararın bozulması davasını açabilmesi için karara aykırı kalması kafi olmayıp ayrıca keyfiyeti Divan Başkanlığı’na talepte bulunarak tutanağa geçirtmesi gerektiğini, davalı Kooperatifin 1970 yılı başlarındaki kuruluş ana sözleşmesinin 3. maddesinde: “Kooperatifin başlıca amacı; üyelerine müstakil birer plaj evi sağlamak veya müşterek bir plaj sitesi kurmaktır.” şeklinde ifade edildiğini, aynı maddenin 3/c maddesinde ise; “Ortakların sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak üzere dilerse gazino, sinema, satış mağazası, çocuk bahçesi, spor alanı, plaj ve kabinler gibi tesisler kurar veya kurdurur.” düzenlemesine yer verildiğini, müvekkili Kooperatifin ana sözleşmesinde belirtilen amacını gerçekleştirmeye yönelik olan genel kurulca kararlaştırılacak miktarlardaki arsa, alt yapı, inşaat ve benzeri gider taksitlerini ortakları ödemeye mecbur olup bu kararlarda 1/4 oranında toplantı nisabı ve mevcudun yarısından bir fazlasının karar nisabı için yeterli bulunduğunu, bu sebeple; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53/4. maddesi gereğince, kooperatifin uğrayacağı zararlara karşı ve açacakları tazminat davasının güvencesini oluşturmak üzere her bir davacının takdir olunan makul sürede asgari 250 bin TL nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı suretiyle teminat gösterilmelerine karar verilmesini, belirtilen sürede teminat gösterilmemesi halinde esasa girilmeksizin davanın HMK 88. maddesi gereğince usulden reddine, davacıların iyi niyet kurallarına aykırılık iddiasıyla iptalin istedikleri genel kurul kararı dolayısıyla Kooperatifler Kanunu’nun 53/1-1. ve TTK’nın 446/1. maddeleri uyarınca muhalefetlerini talep ederek tutanağa geçirtmediklerinden davanın bu yönden esasa girilmeksizin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, dava konusu havuz yapılmasına dair karar Kooperatifler Kanunu’nun 52. maddesi kapsamında olmayıp 1/4 oranındaki toplantı ve mevcudun yarısından bir fazlasıyla karar nisabıyla verilebileceğinden davacıların nisap oluşmadığından dolayı genel kurul kararının iptali istemlerinin de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı S.S. Darıca Turistik Plaj ve Dinlenme evleri Konut Yapı Kooperatifİnin ortağı olduğunu, davalı yapı kooperatifinin 02.08.2021 tarihinde yapılan genel kurulunda 64 ortaktan 42 sinin katılımı ile genel kurul toplantısı yapıldığını, yapılan genel kurul toplantısında 7. gündem maddesi ile kooperatife toplam 1.280.000-TL maliyet ile havuz yaptırılması ve üyelerden 10.10.2021 tarihinde 8.000,00TL, 30.01.2021 tarihinde 7.000,00-TL ve 10.04.2022 tarihinde de 5.000,00-TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL toplanması kararlaştırıldığını, davalı kooperatifin kayda geçen bir önceki 2018 yılı olağan genel kurul toplantısında üye aidatı olarak yıllık 4.000,00-TL ödenmesi kararlaştırıldığını, bilindiği üzere 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 2475 sayılı Yasa ile değişik 52/1 maddesine göre “Ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların 3/4’ünün rızası gereklidir.” Yasa burada “bütün ortakların” ifadesini kullandığını, davalı kooperatifte 64 ortak bulunduğu göz önüne alındığında ortakların şahsi sorumluluğunu sadece bir havuz yapımı için bir öncekine göre 5 kat arttıran bir kararda en az 48 üyenin rızası gerekirken kararın alındığı toplantıya bu sayıda dahi üye katılmadığını, 42 üyenin katılımı ile ve 35 üyenin rızası ile gündemin 7 numaralı maddesindeki karar alındığını, bunun yanı sıra yapılan toplantıda yıllık aidat olarak 6.000,00-TL toplanılmasına karar verilmiş bulunduğunu, görüldüğü üzere ortakların şahsi sorumluluklarını arttıran kararların usul ve yasaya aykırı olarak keyfi bir şekilde alındığını, bunun yanı sıra alınan kararların karara ve/veya toplantıya katılmayan ortakların maddi gücü düşünülmeden, kooperatifin öncelikli ihtiyacı olan kanalizasyon, İnternet alt yapısı sorunları ve önceki genel kurullarda karar altına alınan ihtiyaçları göz ardı edilerek iyi niyet kurallarına aykırı ve keyfi olarak alındığını, müvekkilinin genel kurul toplantısında gündemin 7. maddesinde yer alan havuz yapımına red oyu verdiğini, usul ve yasaya aykırı olan genel kurul kararının iptali için mahkememize başvurmak zarureti hasıl olduğunu, davalarının mahkememizde diğer ortak … tarafından açılan 2021/630 Esas sayılı dosya ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53/3 maddesi uyarınca birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Asıl dosyada açılan davanın REDDİNE,
2-Birleşen Mahkememizin 2021/635 Esas sayılı dosyasında açılan davanın; 6100 Sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı birleşen davada davacısı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Birleşen dava davacısı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı …’in Genel Kurul kararları aleyhine, bu kararların iptali için açtığı dava yasal süresi içinde olup, bu nedenle, yerel mahkemenin usul hukukuna ilişkin bu davanın reddi kararının kanuna aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri gereği davanın reddi yerinde olmakla, yapılan istinaf talebinin de hukuki dayanağı bulunmadığını belirterek; haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2021 tarih, 2021/630 Esas – 2021/949 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif genel kurulunun ihraç kararına itirazının reddine dair kararının iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda,”… Dava, Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmıştır.
Davalı kooperatife ait tüm kayıtlar Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden ve Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden istenmiş, istenilen kayıtlar CD ortamında Mahkememize gönderilmiştir.

Kayıtların incelenmesinde; davacının ve birleşen davacının davalı kooperatifin üyesi oldukları görülmüştür.
Davalı Kooperatifin, 7. maddesinin iptali talep edilen genel kurulu 01/08/2021 tarihinde yapılmıştır. Genel kurul usulüne uygun olarak toplantıya çağrılmıştır. Davacı ve davalı iptalini talep ettikleri madde için ret oyu kullanmışlardır.
Davalı Kooperatifin amacı, ana sözleşmesinin 3. maddesinde: “Kooperatifin başlıca amacı; üyelerine müstakil birer plaj evi sağlamak veya müşterek bir plaj sitesi kurmaktır.” şeklinde belirtilmiştir. Aynı maddenin 3/c maddesinde ise; “Ortakların sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak üzere dilerse gazino, sinema, satış mağazası, çocuk bahçesi, spor alanı, plaj ve kabinler GİBİ tesisler kurar veya kurdurur.” düzenlemesi yer almıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 51. maddesinde; “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça Genel Kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur.
Kooperatifin dağılması veya diğer bir kooperatifle birleşmesi ve anasözleşmenin değiştirilmesi kararlarında fiilen kullanılan oyların 2/3’ü çoğunluğu gereklidir. Anasözleşme, bu kararların alınması için oy çoğunluğu hakkında daha ağır hükümler koyabilir.”
Aynı Kanunun 52/1. maddesinde; “Ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların 3/4’ünün rızası gereklidir.”
Aynı Kanunun 53/1. maddesinde; “Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.” düzenlemeleri yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler ve davalı Kooperatif ana sözleşmesi değerlendirildiğinde;
Asıl dosyada açılan davada, sitede ortakların kullanımına yönelik olarak havuz yapılması işinin, ana sözleşmede ifade edilen sosyal ve kültürel tesis yapılması kapsamında kaldığı, ana sözleşmede sayılan sosyal ve kültürel tesislerin örnek olarak sayıldığı, havuz yapılması için aidat alınmasının yasal anlamda ek ödeme yükümü ihdası olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle 3/4 çoğunlukla karar alınması zorunlu olmadığı anlaşılmakla; asıl dosyada açılan davanın esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dosyada açılan davada, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53/1. maddesine göre, kooperatif genel kurul kararları aleyhine bir aylık günlük hak düşürücü süre içinde dava açılması gerektiği, davacının süresinde dava açmadığı anlaşılmakla; davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
AAÜT’nin 8. maddesine göre, asıl ve birleşen davalarda ayrı ayrı hükmedilmesi gerektiği için, her bir dosya için ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir.” şeklindeki gerekçeyle; asıl dosyada açılan davanın reddine, birleşen Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/635 Esas sayılı dosyasında açılan davanın; 6100 sayılı HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiş, karara karşı birleşen dava davacısı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkili olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için, toplantıya katılan üyenin ret oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen bir ayın içinde açılması gerekmektedir.
Somut olayda Mahkemece, davanın 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı ve davanın anılan Kanun’un 53. maddesinde yazılı kimseler tarafından açılmadığı gerekçe gösterilerek “davanın süre yönünden usulden reddine” karar verilmiş ise de; Kooperatif Genel Kurul toplantısının 02.02.2021 tarihinde yapıldığı, yasanın tabiri ile bu günü “kovalayan” günün 02.09.2021 olduğu, bir aylık sürenin ise 02.09.2021 tarihinde dolduğu, birleşen davanın da bu tarihte açıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu itibarla dava süresinde açılmıştır. Mahkemenin aksi yöndeki kararı hatalı olduğundan, birleşen dosya davalısı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dosya davacısı … vekilinin esasa yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde ise;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, ilk derece mahkemesinin kararında asıl davaya ilişkin gerekçede de belirtildiği üzere; davaya konu, sitede ortakların kullanımına yönelik olarak havuz yapılması işinin, ana sözleşmede ifade edilen sosyal ve kültürel tesis yapılması kapsamında kaldığının, ana sözleşmede sayılan sosyal ve kültürel tesislerin örnek olarak sayıldığı, havuz yapılması için aidat alınmasının yasal anlamda ek ödeme yükümü ihdası olarak değerlendirilemeyeceğinin, bu nedenle Kooperatifler Kanunu 52. maddesi gereğince ağırlaştırılmış karar yeter sayısına gerek olmadığının(Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/10800 , 2015/1072 E/K sayılı ilamı) anlaşılmasına göre birleşen dosya davacının sair istinaf itirazlarının ise reddiyle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesinde yer alan, “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında…”duruşma yapılmadan karar verileceği hükmü düzenlendiğinden, ilk derece mahkemesinin birleşen dava yönünden verdiği karar usul ve yasaya aykırı olmakla birlikte, yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmadığından, birleşen dosya davacısının istinaf başvurusunun kısmen kabul-kısmen reddiyle, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında birleşen davanın da reddine dair hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Birleşen dava davacısı …’in ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN KISMEN KABULÜNE-KISMEN REDDİNE, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2021 tarih, 2021/630 Esas ve 2021/949 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı REDDİNE,
b)Asıl ve birleşen davada, davacıların yapmış oldukları yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
c)Asıl davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 5.100,00.-TL vekâlet ücretinin, davacı …’dan tahsili ile davalıya ödenmesine,
d)Birleşen davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 5.100,00.-TL vekâlet ücretinin, davacı …’den tahsili ile davalıya ödenmesine,
e)Yargılama sonucunda ve resen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse resen yapılacak gider de mahsup edilmek suretiyle, asıl dosyada ve birleşen dosyada, 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının ayrı ayrı yatıranlara iadesine,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)Asıl davada davacı … tarafından yatırılan 220,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 80,70-TL istinaf karar harcının yatırana ilk derece mahkemesince iadesine,
b)İstinaf eden birleşen dava davacısı … tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye irad kaydına,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 99,20-TL istinaf karar harcının birleşen dava davacısı …’den alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
d)İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
e)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
f)İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
g)6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/03/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*