Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/614 E. 2022/913 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/614 – 2022/913
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/614
KARAR NO : 2022/913

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :22/12/2021
NUMARASI :2021/409 Esas – 2021/654 Karar

DAVACI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVALILAR :1-…
:2-…
DAVA :Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ :03/09/2021

KARAR TARİHİ :25/04/2022
KR. YAZIM TARİHİ :12/05/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 29/09/2003 tarihinde Can Kalite Temini Test Ser. Tic. Ltd. Şti’nde çalışırken iş kazası geçirdiğini, iş kazası sonucu %83 oranında vücut fonksiyon kaybı yaşandığını, davacının %83 oranında maluliyetinin söz konusu olduğunu, Kocaeli 2. İş Mahkemesi’nin 2019/32 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, taraflarına süre verildiği ve şirketin ihyası davası açmalarına karar verildiğini belirterek davalarının kabulü ile Can Kalite Temini Test Ser. Tic. Ltd. Şti’nin ihyasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir .
Davalı… cevap dilekçesinde özetle; davacının 29/09/2003 yılında geçirdiğini beyan ettiği iş kazasında %83 vücut fonksiyonunu kaybettiğini iddia ettiğini, kazanın kendisi şirket adına Santek A.ş. isimli firmanın iş yerinde çalışırken oluştuğunu, kaza ile ilgili tutanakların mevcut olduğunu, kaza sonrası gerekli tedavisi ve istirahatinin ardından 30/11/2003 tarihinde çalışmasına sağlık kurulu kararı ile oybirliğiyle karar verildiğini, olayda herhangi bir vücut fonksiyonu kaybı yaşamadığını, olaydan sonra şirkette 26 ay çalışmaya devam ettiğini, şirketin bütün haklarını ödeyerek 18/12/2005 tarihinde işten çıkarıldığını, geçirdiği kazadan 18 yıl sonra dava açmasının gerçekten büyük bir vücut kaybı olması bunun farklı bir olayla ilgili olma şüphesini doğurduğunu belirterek şirketin tasfiyesine gidildiğini, iki yıllık tasfiye süresi tarafınca yürütüldüğü ve tasfiyenin 31/12/2015 tarihinde tamamlandığını, kendisinin sorumluluğunun bittiğini, şirketin ihyasının yapılmaması talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “…Davanın kabulü ile, Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğüne 10797 sicil numarası ile kayıtlı ticaret sicilden terkin edilen tasfiye halinde Can Kalite Temini Test Servisi Ticaret Ltd. Şti.’nin Kocaeli 2. İş Mahkemesinin 2021/13 Esas sayılı dava dosyası ile takip eden işlemler yönünden ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına, tasfiye memuru olarak Adil Şakır’ın atanmasına, masrafı yasal hasım konumundaki Ticaret Sicil Memurluğu dışındaki taraflardan alınmak sureti ile keyfiyetin ticaret sicil gazetesinde ilanına…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; süresinde davaca ikame edilmediği gibi şirketin ihyasına yönelik yasal şartların oluşmadığını, tasfiye memuru olarak davalı tarafa vekillik ücreti ve mahkeme masraflarında sorumluluk yüklendiğini, bu olay öncesinde davalı tarafa herhangi bir tasfiyeye yönelik bilgi ve ihbarda bulunulmadığını, tasfiye memuru olarak davada yasal olarak hasım gösterilen kişi konumunda olduklarını, bu sebeple mahkeme masraf ve vekillik ücretinden sorumlu tutulamayacaklarını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı… 29/09/2003 tarihinde …sicil numaralı Can Kalite Temini Test Ser. Tic. Ltd. Şti.’nde çalışırken iş kazası geçirdiğini ve bu kaza sonucu % 83 oranında vücut fonksiyon kaybı yaşadığını, davacının % 83 oranında maluliyeti söz konusu olduğunu, iş kazası geçirdiği tarihten bu yana SGK’na defalarca kez sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için başvuru yaptığını, ancak herhangi bir netice alamadığını, sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için Kocaeli 2. İş Mahkemesi’nin 2019/32 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, yerel mahkemece davalı kurumdan iş kazasına ilişkin belgelerin gönderilmesi istendiğini, ancak kurum tarafından verilen cevap ile kayıtlarında böyle bir iş kazası kaydının olmadığı bildirildiğini, yerel mahkemece davacı tarafa iş kazasının tespiti için kuruma başvurmak ve kabul edilmemesi halinde dava açmak üzere süre verildiğini, bunun üzerine iş kazasının tespiti açısından Kocaeli 2. İş Mahkemesi’nin 2021/13 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, Kocaeli 2. İş Mahkemesi’nin 2021/13 Esas sayılı dosyasına gelen Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında davalı şirketin 21/12/2015 tarihinde terkin edildiğini, bunun üzerine davacı tarafa süre verildiğini ve şirketin ihyası davası açmaya karar verdiklerini, davaların devam edebilmesi için şirketin ihyasının zorunlu olduğunu, Kocaeli 2. İş Mahkemesi’nin ara kararı uyarınca verilmiş olan yetkiye istinaden açıldığını, belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/12/2021 tarih, 2021/409 Esas -2021/654 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tasfiye sonucu sicilden terkin olunan şirketin ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 547/1. maddesinde; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacı tasfiye nedeni ile sicilden terkin edilen şirket aleyhine Kocaeli 2. İş Mahkemesi’nin 2021/13 Esas sayılı dosyası açtığı, geçirdiği iş kazası sonucunda malul kalmasına dayalı tazminat davasında taraf teşkilinin sağlanması amacıyla ihya kararı verilmesini istemiştir.
Davacının, sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan derdest davada taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı mevcuttur. İhya davasında davacının şirkette çalıştığına ilişkin delil sunması gerekmediği gibi bu konuda delil değerlendirilmesi de yapılamaz. Bu hususların davacının açtığı hizmet tespiti davasında değerlendirilmesi gerekmektedir. TTK’nın 547. maddeye göre açılan ihya davalarında süre de söz konusu değildir. Davacının açtığı hizmet tespiti davasının süresinde açılıp açılmadığı da ihya davasında değerlendirilecek bir husus değildir. İhya kararı verilebilmesi için tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerinde kusurlarının bulunması ve hizmet tespiti davasının tasfiye işlemleri tamamlanmadan önce açılması da gerekmez. Ortaklar kurulu kararı ile fesih ve tasfiyesine karar verilen şirketin tasfiyesi sonucu sicilden kaydının silinmesinden sonra açılan ihya davasında Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu değil ise de, davacı ihya davası açmakta haklı olduğundan HMK’nın 326/1. maddesi uyarınca aleyhine karar verilen davalı son tasfiye memurunun yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumludur (Yargıtay 11. H.D.’nin 08/09/2019 tarih 2019/3602 E., 2019/6319 K. ve 22/02/2017 tarih 2017/279 E., 2017/1041 K. sayılı kararı).
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davacı vekilinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-b) maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuran davalı Adil Şakır dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davalı … istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/04/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*