Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/612 E. 2023/444 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/612
KARAR NO : 2023/444

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :18/03/2021
NUMARASI :2019/129 Esas – 2021/207 Karar

DAVACILAR :1-R.T.S.BETON İNŞAAT ELEKTRİK NAKLİYE GIDA TEKSTİL TURİZM İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. – …
:2-SOYKAYA İNŞAAT MEKANİK TESİSAT İMALAT TAAHHÜT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :KUVEYT TÜRK KATILIM BANKASI A.Ş. . – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :28/03/2019

KARAR TARİHİ :20/03/2023
KR. YAZIM TARİHİ :30/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketlerin uzun süredir davalı banka şubesinin ticari müşterileri olduğunu, işlem ve mevduat hacimlerinin oldukça yoğun, karlılıkları ve kredibilitelerinin yüksek, bankacılık sektöründe muteber olarak nitelendirilen müşteriler olduğunu, davacılardan Soykaya İnş. Ltd. Şti.’nin davalı bankadan 05/05/2017 tarihinde 2.190,00-TL bedelli, 31/12/2018 tarihine kadar süreli kesin teminat mektubu aldığını, teminat mektubu karşılığı olarak davalı banka tarafından (ilave) 960.000,00-TL’lik nakit bloke işlemi yapıldığını, bu meblağın 08/05/2017 – 29/12/2017 tarihleri arasında davacı Soykaya İnşaat Ltd. Şti.’ne ait kar payı hesabında tutulduğunu ve bu süreçte kar payı işletildiğini, getirisinin davacıya ödendiğini, 29/12/2017 tarihinde bahse konu 960.000,00-TL tutar, nakit teminat şartı devam etmek üzere grup firması olan diğer davacı RTS Beton Ltd. Şti.’nin yine aynı davalı banka şubesindeki hesabına aktarıldığını, 27/12/2018 tarihi itibariyle 2.190,00-TL bedelli teminat mektubu iade alınarak davalı bankaya teslim edildiğini ve teminat mektubu karşılığı konulan blokenin kaldırılmasının talep edildiğini, davalı banka tarafından gerekli işlemlerin yapıldığını ancak bu süreçte 960.000,00-TL nakdin yapı/ katılım hesabına alınmadığı ve cari/vadesiz hesapta tutulduğu/bloke edildiği bu suretle katılım/kar payı işletilmediğinin öğrenildiğini, davacı şirketlerin mevcut 960.000,00-TL mevduatın katılım hesabından cari hesaba alınması ve hiçbir getiri olmadan cari/vadesiz hesapta tutulması bankacılık mevzuatına aykırı olduğunu, davacı şirketlerin yetkilisi, şube müdürü başta olmak üzere davalı banka çalışanları ile bu hususta sözlü olarak defalarca görüşüldüğünü, sorunu ve mağduriyetlerini dile getirdiğini, ayrıca yazılı başvurularda da bulunduklarını, taleplerinin reddedildiğini belirterek; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 50.000,00-TL’nin hak kazanılan tarihlerinden itibaren işlemiş/işleyecek faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ihdas etmiş olduğu huzurdaki davaya konu iddia ve taleplerin, salt davacının kendisinin işlemlerine dayalı olduğunu, davalı banka aleyhine yöneltilebilecek bir kusur ve ihmalin bulunmadığını, davacılardan Soykaya şirketinin gayri nakdi riski çerçevesinde blokeye alınan 960.000-TL, 08/05/2017 tarihinde katılım hesabına cari hesabından gönderildiğini, bu virman işleminin, davacılardan Soykaya şirketine ait ana hesaba ek cari ve katılım hesaplarından gerçekleştirilmiş olması çerçevesinde, işlemin yazılı talimat olmaksızın gerçekleştirilmesinin mümkün olduğunu, bu tutarın bir kısmının, 29/12/2017 tarihinde Soykaya şirketi tarafından internet şubesi üzerinden, diğer davacı R.T.S. Beton şirketinin cari hesabına 660.000-TL, 58.000-TL ve 58.500-TL olarak ve R.T.S. Beton şirketinin cari hesabında 960.000-TL’ye tamamlanacak şekilde EFT yapıldığını, davacılardan Soykaya şirketinin EFT işleminin amiri konumunda olduğunu, lehtar hesap olarak, R.T.S. Beton şirketinin katılma hesabı yerine cari hesabına para transferi işleminin gerçekleştirildiğini, davalı bankanın bu işlemdeki tek tasarrufunun, grup firmaları mahiyetindeki davacılar arasındaki, teminat dengesini tesis etmekten ibaret olduğunu, lehtar ve amirin hesaplara ilişkin işlemlerin davacıların kontrolünde olduğunu, davacıların işlemlerin tarafları olması, davalı bankanın işlemlere dahlinin olmaması ve davacıların internet bankacılığı üzerinden hesapları kontrol edebilmelerine karşın herhangi bir iddiada bulunulmaması, davacıların kötü niyetini oluşturduğunu belirterek davanın Soykaya İnş. Mek. Tes. İml. Taah. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden husumet yokluğundan reddine, yargılama nihayetinde davalı banka yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Davacı Soykaya İnşaat Mek. Tes. İmalatın Taah. Ve tic. Ltd. Şti. Yönünden açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile HMK’nın 114/1-h maddesi uyarınca usulden REDDİNE,
2-Davacı RTS Beton İnş, Elek. Nak. Gıda Teks. Tur. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. Yönünden açılan davanın esastan REDDİNE …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; RTS Beton İnş, Elek. Nak. Gıda Teks. Tur. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden; yerel mahkemenin gerekçeli kararında emsal gösterilen kararların, huzurdaki dava konusu ile benzerliği ve kararların huzurdaki davaya emsal olma niteliği bulunmadığından, yerel mahkemece işbu kararlara atıf yapılmak suretiyle verilen red kararının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kök rapora itirazları içeren 24/07/2020 tarihli dilekçede, dava konusu edilen duruma ilişkin ve haklılığı ortaya koyar nitelikteki Yargıtay içtihatlarına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına yer verilmiş ise de, söz konusu kararlara ilişkin de bilirkişi ek raporunda herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, somut olayda katılım hesabında blokeli halde tutulan 960.000-TL üzerindeki blokeyi çözüp, diğer davacı şirket cari hesabındaki aynı meblağ üzerine nakit bloke koyan davalı bankanın, bu parayı aynı şekilde katılım hesabına alarak nemalandırması ve/veya kabul etme anlamına gelmemek kaydıyla, davacılar aracılığıyla/talimatıyla yapılması gereken bir işlem var idiyse bu hususta davacıları uyarması/haberdar etmesi/bilgilendirmesi ve yönlendirmesi gerekirken; 1 yıl süre boyunca sessiz kalıp, 960.000,00-TL gibi oldukça yüksek mevduatı, hiçbir getirisi olmayan vadesiz hesapta tutmasının kusurlu olduğunu ve bundan dolayı uğranılan zararı tazminle yükümlü bulunduğunu, davalı bankanın, işlemlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğü olduğunu ve hafif kusurlarından dahi sorumlu olduğunu, davalı bankanın işbu yükümlülüklerine aykırı hareket ettiği tüm dosya kapsamı ve sunulan emsal kararlar ile sabit olmasına rağmen yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu,
RTS Beton İnş, Elek. Nak. Gıda Teks. Tur. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden; davacılar Soykaya İnşaat Mek. Tes. İml. Taah. ve Tic. Ltd. Şti. ve R.T.S. Beton İnş. Elek. Nak. Gıda Teks. Tur. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. şirketleri grup şirketler olduğunu Soykaya İnş. Ltd. Şti.’nin davalı bankadan 05/05/2017 tarihinde 31/12/2018 tarihine kadar süreli kesin teminat mektubu almış ve teminat mektubu karşılığı olarak davalı banka tarafından 960.000,00-TL’lik nakit bloke işlemi yapıldığını, bu meblağın, 08/05/2017 – 29/12/2017 tarihleri arasında davacı Soykaya İnşaat Ltd. Şti.’ne ait kar payı hesabında tutulduğunu, 29/12/2017 tarihinde bahse konu 960.000,00-TL tutar grup firması olan diğer davacı RTS Beton Ltd. Şti. ‘nin hesabına aktarıldığını, dolayısıyla davacı Soykaya İnş. Ltd. Şti.’nin huzurdaki davada aktif husumet ehliyeti bulunduğunun sabit olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/03/2021 tarih, 2019/129 Esas – 2021/207 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda,”… Davacı Soykaya İnşaat şirketinin davalı bankadan almış olduğu banka teminat mektubu karşılığında davacı Soykaya şirketinin hesabındaki 960.000,00 TL’yi bloke ettiği, bloke edilen meblağa kar payı işlettiği, 29.12.2017 tarihinde bloke edilen paranın diğer davacı RTS şirketinin hesabına aktarıldığı, 27.12.2018 tarihinde teminat mektubu teslim edildiğinde blokenin kaldırılması sırasında söz konusu paranın cari hesapta bekletilerek kar payı işletilmediği, böylece kar payından yoksun kalındığı belirtilerek açılan davanın yürütülen yargılaması neticesinde; aktarılan paranın cari hesapta kalmasında bilirkişi kurul raporuna göre davalı bankanın kusurlu ve sorumlu olmadığı, bloke sonrasında veya öncesinde aktarılan paraya kar payı işletilmesine yönelik bankadan bir taleplerinin bulunmadığı, bununla birlikte defalarca internet bankacılığı işlemleri yapılmasına ve tutarın cari hesapta bekletildiği bilinmesine rağmen bir yıl kadar beklenmesinde davacıların sorumlu oldukları ve davacıların basiretsiz davranışlarından oluşan zararı talep edemeyecekleri tespit edilmiştir. Bilirkişilerin tespitleri gerekçeye dayanak olmakla birlikte, yukarıda zikredilen emsal yüksek mahkeme kararlarına göre de, banka ile müşteri arasında oluşan teamüllerin ticari ilişkinin seyrini etkileyebileceği belirlenmiş olup, somut olayda Soykaya şirketinden çıkan paranın RTS şirketinin hesabına geçtiği, söz konusu paraya kar payı işletilmesi veya işletilmemesinde davacı Soykaya şirketinin hukuki yararının bulunmadığı, bu nedenle davacı Soykaya şirketinin aktif husumetinin bulunmadığı, davacı RTS şirketiyle de davalı banka arasındaki teamülü gösterir delil sunulmadığı anlaşılmıştır. Bu vechile davacı vekilin dayandığı emsal kararlarda 2002 yılı öncesi bankacılık düzenlemeleri ve bankanın keyfi olarak vadeyi bozmaya yönelik eylemleri kapsamında değerlendirmeler içerdiği, somut olayda açıkça talimat verilmeyen paranın cari hesapta bekletilmesinde davalı bankanın sorumlu olmadığı ve davacı RTS şirketinin basiretli tacir gibi davranmayarak dava konusu meblağa işletilecek kar payından mahrum kaldığı değerlendirilerek davanın esastan ve aktif husumet yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir …” şeklindeki gerekçeyle, davacı Soykaya İnşaat Mek. Tes. İmalatın Taah. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile HMK’nın 114/1-h maddesi uyarınca usulden reddine, davacı RTS Beton İnş, Elek. Nak. Gıda Teks. Tur. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden açılan davanın esastan reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Bilindiği üzere bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Husumet (sıfat),dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle (akıl sağlığı veya başka bir nedenle hukuki işlem ehliyetinden yoksun olmama, reşit olma, tüzel kişiliğin bulunması…gibi) ilgili olduğu halde, husumet(sıfat) dava konusu sübjektif hakkı isteyebilme hak ve yetkisinine ilişkindir. Husumet (sıfat) usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunudur. Husumet (sıfat) yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için defi değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece re’sen dikkate alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.(Yargıtay HGK’nun 2010/4-4 E.- 4 K. Sayılı 03/02/2010 Tarihli kararı).
Diğer bir anlatımla dava ehliyeti ile husumet farklı kavramlar olup, husumet dava şartı mahkemece re’sen göz önünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur.
Somut olayda; nakit bloke işlemine konu 960.000,00TL tutarın; 28.12.2017 tarihinde Soykaya şirketi tarafından internet şubesi üzerinden diğer davacı R.T.S Beton Ltd. Şti.’nin cari hesabına 660.000,00 TL, 58.000,00 TL ve 58.500,00 TL. olarak R.T.S. Beton şirketinin davalı Bankanın İzmit E-5 Şubesi nezdindeki … nolu hesabında 960.000,00 TL.’ye tamamlanacak şekilde EFT yapılmak suretiyle gönderildiği, RTS Beton Ltd. Şti.’nin cari hesap ekstresinin incelenmesinde 28.12.2017 tarihi itibariyle 202.757,96 TL. oları bakiyesinin, 979.257,96 TL sına yükseldiği, hesap lehdarının RTS Beton Ltd. Şti. olduğu görüldüğünden, ilk derece mahkemesince davanın Soykaya İnşaat Mek. Tes. İmalat Taah. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle reddi isabetli görülmüştür.
Davacı RTS Beton Ltd. Şti. yönünden verilen karara yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde ise:
İlk derece mahkemesince taraf vekillerinin beyanları, davacının hesap hareketleri de inceletilmek suretiyle alınan bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler ışığında, dava konusu yapılan işlemlerin tutarları da gözetildiğinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, 28.12.2017 tarihi itibariyle hesap bakiyesi 202.757,96 TL olan davacının 29.12.2017 tarihinde yapılan EFT’ lerle 979.257,96 TL sına yükseldiği, konulan 960.000,00 TL.lık tahsis (nakit) blokesi nedeniyle, yine 27.12.2018 tarihine kadar yaklaşık 1 sene müddetince, 04.06.2018 -21.06.2018 tarihleri arasında en düşük 946.326,09 TL.’sına inmesinin dışında,27.12.2018 tarihine kadar devamlı olarak 960.000,00 TL.’nın üzerinde seyrettiği, bu süreç içerisinde davacı RTS Beton LTD. Şti.’nin, genelde “ınternet Şubesi” ni kullanarak söz konusu hesabı üzerinde bir çok işlem gerçekleştirmiş olduğu, blokenin hesap üzerine sistemsel olarak konulduğu, ayrı bir hesaba alınmamış olduğu dolayısıyla, cari hesap bakiyesinin blokeli tutarı da içerdiği, davacının tacir olması nedeniyle TTK 18. maddesince basiretli bir işadamı gibi davranmak ve hesaplarını sürekli kontrol etmek yükümlülüğü altında olduğu, bu nedenle hesabından yapılan işlemleri bilmemesinin kabul edilemeyeceği, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmediği anlaşılmakla, dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, tüm dosya kapsamından; karar gerekçe içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davacıların istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 120,60-TL istinaf karar harcının davacı Soykaya İnşaat Mek. Tes. İmalatın Taah. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 99,20-TL istinaf karar harcının davacı RTS Beton İnş, Elek. Nak. Gıda Teks. Tur. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
9-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/03/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*