Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/605 E. 2022/877 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/605 – 2022/877
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/605
KARAR NO : 2022/877

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2021
NUMARASI : 2021/574 Esas – 2021/603 Karar

DAVACI : TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ – …
VEKİLİ :Av. …
DAVALILAR :1-ULUSOY ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİ LİMİTED ŞİRKETİ – …
:2-HAS ÖZEL GÜVENLİK DANIŞMANLIK EĞİTİM ALARM CİHAZLARI VE SİSTEMLERİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ …
:3- S.T.K.GÜVENLİK SİSTEMLERİ ÖZEL GÜVENLİK TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ …
VEKİLİ :Av. …
DAVANIN KONUSU :Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ :31/05/2021
KARAR TARİHİ :25/04/2022
KR. YAZIM TARİHİ :24/05/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kurumlarının 233 sayılı KHK uyarınca kurulmuş bir Kamu İktisadi teşebbüsü olup Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde, bina ve eklentilerinin güvenlik işi ihale yöntemiyle temin edildiğini, güvenlik işi ihalesini üstlenen her bir yüklenici, ihale konusu hizmeti yürütmek üzere çalıştıracağı işçileri kendileri belirlemekte ve söz konusu firmalarla yapılan sözleşmeler gereği işe alma ve işten çıkarma yetkileri ile bundan doğacak sorumluluklar bu firmalara ait olduğunu, zaten işin doğası gereği de; ihale makamı olan Kurumun hizmet alımı için ihaleye çıkarak, söz konusu güvenlik işini ihale usulü gereği en uygun teklifi veren firmaya bırakmakta ve bu firma da kendi çalıştırdığı işçileri ile bu hizmeti verdiğini, kendi işçileri açısından doğacak sorumlulukların da bu firmalar tarafından yerine getirilmesi gerektiğinin açık olduğunu, Kurumun dava dışı işçi … ‘in çalıştığı işyerini de kapsayan ihale sonucu sözleşme yaptığı davalı şirketler aracılığı ile güvenlik hizmeti aldığını, Kurum ile davalı şirketler arasında akdedilen sözleşmelere göre; Davalı şirketler çalıştırdığı özel güvenlik görevlilerinin her türlü özlük haklarını karşılamak ve ödemek zorunda olduklarını, bu konularda Kurumumuzun hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, dava konusu ödemeler sözleşme ile davalı şirketlerin yükümlülüğüne bırakıldığından, sözleşmeler gereği davalılardan söz konusu ödemenin rücuen tazmini talep haklarının doğduğunu, dava dışı … Kurumumuz işyerinde, 19.12.2007-31.03.2014 tarihleri arasında aşağıda dökümü yapılan şirketler nezdinde çalıştığını, dava dışı işçi …’in iş akdi feshedilmiş, ancak sözleşmeler kapsamında her tür yükümlülük davalı şirketlerde olmasına karşın yasal hakları ödenmediğini, bu nedenle …, Kurumumuz aleyhine Düzce 2. İş Mahkemesi’nin 2016/285 E. sayılı dosyası ile işçilik alacakları davası açmış, 2018/219 K. sayılı, 08.05.2018 tarihli karar ile işçilik alacaklarının ödenmesine karar verildiğini, davalı şirketler çalışanı dava dışı işçi …’e ödenen toplam 13.530,22-TL’nin ödeme günü olan 16.07.2020 tarihinden itibaren yukarıda sözleşmelere göre dökümü yapılan oranlarda, oran olmayanlarda işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı arasında imzalanan hizmet sözleşmelerinde yetkili yer belirlendiğini ve yetkili yer sözleşmesi yapıldığını, buna göre taraflar arasında çıkacak herhangi bir uyuşmazlıkta yetkili yer mahkemesi olarak Ankara mahkemeleri belirlendiğini, yetkisiz yerde açılan iş bu davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkil şirketin davacıdan ihale ile iş aldığını, ihaleyi kazanan müvekkil şirket mevcut işçilerle çalışmaya devam ettiğini, ancak davacı, ihaleye çıktığı işçi sayısını zaman içerisinde düşürdüğünü, bunun yanı sıra müvekkil şirket ve davacı arasında imzalanan sözleşmelerin yada teknik ve idari şartnamelerin hiç birisinde asıl işverenin işçilik alacakları yönüyle müvekkilim şirkete rücu edebileceği yönünde bir düzenleme bulunmadığını, ayrıca müvekkil şirket ihale ile iş aldığını ve ihale şartnamesinde yazmayan hiç bir kalemi işçilere ödemesi mümkün olmadığını, ihale makamı kıdem tazminatı yönünden müvekkilim şirkete herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle söz konusu alacağın ihale makamı olan davacı tarafından ödenmesi gerektiğini, aksi durum ihale şartnamesine de aykırılık oluşturduğunu, davacının ödediği vergileri de talep ettiğini, davacının ödediği vergi müvekkil şirketi ilgilendirmeyip, iş bu dava sonunda haklı çıkmaları şartıyla vergi dairesinden geri ödenmesi yada mahsubu için talepte bulunabileceklerini, ödenen verginin iadesinin talep edileceği görevli mahkeme de huzurdaki mahkeme olmadığını ayrıca alacakların zamanaşımına uğramış olup rücu imkanı bulunmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davalılar Has Özel Güvenlik Danış. Eğt. alarm Cih. ve S.T. Ltd. Şti., Stk Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Tic. Ltd. Şti., Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi aleyhine açılan davanın usule uygun yetki itirazının bulunması ve taraflar arasında imzalanan yetki sözleşmesi nedeni ile HMK’nın 17. maddesi doğrultusunda mahkememizin yetkisizliğine, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1 maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde taraflardan birinin talebi halinde dosyanın yetkili Ankara Nöbetçi Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine ilişkin talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yetki itirazında bulunan davalılar yönünden dosyanın ayrılarak yetkisizlik kararı verilmesinin yasal dayanağı bulunmamakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun sözleşmeden doğan davalarda yetkiyi düzenleyen 10. maddesine göre; “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir” hükmü gereğince sözleşmenin ifa yeri olan Kocaeli Mahkemeleri yetkili mahkemeler olup yetki itirazı üzerine dosyanın ayrılmasını Hukuk Muhakemeleri Kanunu 7. Maddesinde; “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hallerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir” hükmü ile düzenlemekle, bu da ancak davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa mümkün olabileceğini, zaten davalıların yerleşim adresi Uşak olduğundan davanın Ankara’da açılmasının davalı yönünden bir faydası da olmayacağı, usûl ekonomisi ilkesi ve ilgili yasa maddelerince de, davalı şirketlerin yerleşim yeri Uşak olduğuna göre; dosyanın ayrılarak bir kısmının Kocaeli Mahkemelerinde görülmesi, diğer kısmının Ankara Mahkemelerinde görülmesi hiçbir tarafın yararına olmayacağını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, mevcut davanın Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev ve yetki alanında olduğuna karar verilmesini talep ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2021 Tarih – 2021/574 Esas – 2021/603 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın davalıların yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine, Yetkili mahkemenin Ankara Ticaret Mahkemeleri olduğunun tespitine, Kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde tarafların başvurusu halinde dosyanın yetkili Ankara Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davalılar STK Güvenlik Sistemleri Özel Güv. Tic. Ltd. Şti., Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri ve Has Özel Güv. Danış. Eğt. Alarm Cih. ve Sis. Ltd. Şti.’nce yasal süresinde yetki itirazında bulunulduğu dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 010/10/2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir.
Davacı Toprak Ofisi Genel Müdürlüğü ile davalı Şirketler arasında hizmet alım sözleşmelerinin imzalandığı, bu sözleşme ve eklerinden doğabilecek uyuşmazlıklar için Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı görülmüştür.

Taraflar tacir olup somut olayda kesin yetki kuralının bulunmaması, davalıların vekillerinin cevap dilekçesi ile süresinde yetki itirazlarında bulunması ve 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesi uyarınca yetkiye dair yapmış oldukları sözleşmenin geçerli olması hususları birlikte değerlendirildiğinde mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/04/2022


Başkan- …
¸e-imzalıdır

Üye- …
¸e-imzalıdır

Üye- …
¸e-imzalıdır

Katip- …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*