Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/568 E. 2023/612 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/568
KARAR NO : 2023/612

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 29/09/2021
NUMARASI : 2016/613 Esas – 2021/542 Karar

DAVACI : EUREKO SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR :1-İSPET PETRO KİMYA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ …
VEKİLİ : Av. … – …
: 2-MOBİS OTOMOTİV VE MODÜL SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA TÜRÜ : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/04/2016
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 09/05/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketini dava dışı Kibar Holding A.Ş/Hyundai Assan A.Ş. arasında ticari risk PÇ poliçesi imzalandığını, Hyundai’nin İOM Model direksiyon mimlerinin ithalatını yaparak bedelsiz olarak davalı Mobis A.Ş.’ye teslim ettiğini, Mobis A.Ş’nin ise üretimini yaptığı ön panele direksiyon mimlerini monte ederek ön panel hazırladığını ve Hyundai Otomobil Fabrikasına sevk ettiğini, 19/06/2015 tarihinde İspet Petro Kimya A.Ş.’nin bulunduğu iş yerinde çıkan Kimyasal Madde Yangınında İspet’e komşu Mobis A.Ş.’nin deposundaki 7294 adet direksiyon miminin yanarak kullanılmaz hale geldiğini, sigortalısının 1.059.771,70-Euro toplam ödeme yapıldığını, TBK’nın 69. maddesi gereğince yapı sahibinin kusursuz sorumluluğu hükümleri gereğince sigortalısına ödenen bedelin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İspet vekili cevap dilekçesinde özetle; Mobis A.Ş.’nin poliçenin tarafı olmadığını, diğer şirketin Grup Şirketi içinde de bulunmadığını, HAOS A.Ş. genel satın alma şartnamesinde, HAOS’a ait Mobis’e verilen mallar için Mobis A.Ş.’ye sigorta ettirme yükümlülüğü getirildiğini, eksper raporuna göre Hyundai’ye ödeme yapılmaması gerektiğinin belirtildiği, ticari kaygılar ile müşterisini kaybetmemek için ödeme yapıldığını, ayrıca poliçedeki sigorta bedelinin 01/03/2015-01/03/2016 arası olmasına rağmen dosyaya sunulan örnek poliçenin yangından 20 gün önce düzenlendiği, aynı poliçede düzenlendiği tarih olarak 2 farklı tarih bulunduğunu, poliçe asıllarının celbini, ithal edilen malların Mobis A.Ş.’ye ait depoda saklanmasının yasal olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, müvekkili şirket yetkililerinin henüz kusurunun kesinleşmediğini, depo olarak kullanılan Yıldırımlar Metal Ltd. Şti.’ye ait olup Mobis A.Ş. tarafından kullanılan deponun binalarda yangın güvenliği yönetmeliğine uygun olarak işletilmediğini, müvekkilinin gerekli yasal izin ruhsat lisans gibi belgelere sahip olarak ticari işletmesinde faaliyet gösterdiğini, yapının imar mevzuatına uygun olduğunu, itfaiyenin müdahale sırasında kullandığı suyun yanıcı maddelerin oksijen ile temasını artırdığı ve yoğunluk farkından dolayı ateşi taşıyıcı özellik gösterdiğini, itfaiyenin yaptığı hatalar sonucu yangının kısa sürede yayıldığını, rücu şartları oluşmadığını, eksperin tazminat ödenmemesi yönünde görüş belirtmesine rağmen yapılan ödemenin rücuen tahsilinin talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı Mobis vekili cevap dilekçesinde özetle; olayın mücbir sebep hallerinden birini teşkil ettiğini, davalı şirkete ait depoda yer alan tüm malların sigortalandığını, davanın sigorta şirketi olan Axa A.Ş.’ye ihbar edilmesini, davalının kusursuz olduğunu belirterek davanın reddine, talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davanın KABULÜ ile;
500.000,00 EURO için ödeme tarihi olan 20/10/2015 tarihinden itibaren, bakiye kalan 559.771,70-EURO için 30/10/2015 tarihinden itibaren davalılardan İSPET PETROL KİMYA SAN VE TİC A.Ş için yasal faiz, davalı Mobis Otomotiv Ve Modül Sanayi Ve Ticaret A.ş. için 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının EURO mevduatına uyguladıkları en yüksek mevduat faizi işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı ile davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi, gerekçesinde sözleşmenin 3. maddesinde yer alan teçhizatların sigortalanmasını öngören hükmü, MOBİS’in deposunda bulunan HAOS’a ait tüm varlıkları sigorta ettirmesi gerektiği kanaatine ulaşarak yanılgıya düştüğünü; sözleşmeye aykırı davranıldığı iddia edilen edim ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını; bilirkişi raporlarında mobis’in kusuru yönünden çelişkiler bulunmadığını beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davacı şirket yönünden hükmedilen vekâlet ücreti yönünden eksik hesaplama yapıldığını; hükümleri açık olup dava konusunun haksız fiilden kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılmaksızın yabancı para borcunun faizinde devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranın uygulanacağı açık olduğunu; kaldı ki yerel mahkeme kararının gerekçesinde bu hususa açıkça yer vermiş olmasına rağmen hüküm de hataya düşmüş ve gerekçe ile hüküm arasında çelişki yarattığını beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalının cevap dilekçesinde hiçbir şekilde belirtmediği, bilirkişi raporlarına itiraz dahi olması üzere dosyanın hiçbir aşamasında itiraz sunmadığını; sadece istinaf dilekçesinde belirttiği savunmaların kabulünün mümkün olmadığını beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
Davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf gerekçesi yerinde olmadığından esastan reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ile; davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2021 Tarih – 2016/613 Esas – 2021/542 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın incelemesinde; davalı İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin … ili, … İlçesi … Belediyesi … parsel sayılı taşınmazında bulunan deposunda 19/06/2015 tarihinde yangın çıktığı, yangının davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kiralanmak suretiyle kullanımında olan aynı yer … parsel sayılı taşınmazda bulunan binasına sıçradığı, binada dava dışı Hyundai Assan Otomotiv San. Ve Tic. A.Ş.’ye ait (7294 adet olduğu ileri sürülen) direksiyon milinin yanarak hasara uğradığı, davacı ile dava dışı şirket arasında 01/03/2015-01/03/2016 tarihlerini kapsayan 25718304 nolu Ticari Risk PC poliçeli sigorta sözleşmesinin bulunduğunu, davacının poliçesi gereğince 08/09/2015 tarih 403/H/15 ve 09/09/2015 tarih 403/H/15 nolu ekspertiz raporlarında belirlenen 1.059.771,70 EURO tazminatı 20/10/2015 tarihinde 500.000 EURO ve 30/10/2015 tarihinde 559.771,70 EURO olarak dava dışı sigortalı şirkete ödediği, davacı ile dava dışı sigortalı şirket arasında 27/10/2015 tarihinde ibraname ve feragatname düzenlenerek dava dışı sigortalının alacağının dava dışı sigorta şirketine temlik ettiği, davacının eldeki dava ile ödediği bedelinin davalılardan rücuan tahsilini istediği, davalıların davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince bilirkişilerden raporlar alındıktan sonra davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı ile davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Davalı İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin cevap ve aşamalardaki beyan dilekçelerinde; ileri sürülen hasarın poliçe dahilinde olmamasına rağmen sigorta şirketince lütuf ödemesi yapıldığı, hasarlandığı ileri sürülen emtianın yurda dahilde işleme izin belgesi kapsamında getirildiği ve diğer davalı şirketin dahilinde işleme izin belgesi olmaması nedeniyle malların diğer davalının iş yerinde depolanmasının yasaya uygun olmadığı ve varsa zarara dava dışı şirketin katlanması gerektiğini, diğer davalı şirketin komşu 17 parselde bulunan binasının imar mevzuatına ve çekme mesafelerine uygun olmaması nedeniyle yangının bu binaya da sıçradığı ve binada yangın önleme ve söndürme tedbirlerinin alınmamış olması nedeniyle hasar meydana geldiğinden kendi kusurunun bulunmadığını ileri sürdüğü, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesinin yangına doğru müdahale etmemesi nedeniyle hasarın büyüdüğünü, zarardan sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
Davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin tüm kusurun diğer davalı şirkette olduğunu, bu nedenle kendisinden tazminat istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istediği anlaşılmıştır.
Davacı, TTK’nın 1472. maddesi uyarınca halefiyete dayalı olarak davalı İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş. yönünden 6098 sayılı TBK’nın 69. maddesinde düzenlenen bina malikinin sorumluluğu hükümleri, davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yönünden aralarındaki sözleşme hükümlerine göre rücuan tazminat talep etmektedir.
Bu belirlemelere göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, rizikonun poliçe kapsamında olup olmadığı ve davacının TTK’nın 1472. maddesi uyarınca halefiyete dayalı eldeki davacı açıp açamayacağı, hasara uğrayan malların riziko mahallinde bulunmasının yasal olup olmadığı, rizikonun meydana gelmesinde (yangın çıkması ile yangının davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kullandığı binaya sıçramasında) kusurun kimde olduğu, davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kullandığı binanın imara aykırı olup olmadığı ve aykırı ise bu durumun kusura etkisinin ne olduğu, davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kullandığı binanın yangın önleme ve söndürme tertibatının olup olmadığı ve varsa eksikliklerin zararın artmasına etkisinin olup olmadığı noktasındadır.
İstinaf incelemesi HMK.’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-Davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin istinaf isteminin incelenmesinde;
Bu davalı, yangının meydana gelmesinde kusuru olmadığını belirterek zarardan sorumlu olmadığını savunmaktadır. Davalının bu savunmasının sözleşmenin kurulmasından sonraki ifa imkânsızlığı ile mücbir sebep kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yargıtay HGK. 25.01.2022 tarih, 2019/(19)11-58 E., 2022/40 K. Sayılı ilamında ifa imkânsızlığı ve mücbir sebep kavramlarını; “16. Sonraki imkânsızlığın ele alındığı TBK’nın 112’de imkânsızlığın meydana gelmesinde kusuru bulunan borçlunun tazminat yükümünden; TBK 136’da ise, sonradan ortaya çıkan imkânsızlıkta kusuru bulunmayan borçlunun herhangi bir tazminat ödemek zorunda kalmaksızın borcundan kurtulacağı düzenlenmektedir (Gündoğdu, Fatih: Borca Aykırılık Hallerinden Kusurlu İfa İmkânsızlığı ve Hukukî Sonuçları, İstanbul 2014, s. 93).
17. İmkânsızlık hukukî veya fiili sebeplerden de kaynaklanabilir. Başka bir anlatımla sonraki imkânsızlık, maddi olaylar sebebiyle ortaya çıkabileceği gibi hukukî sebeplerden de doğabilir. Bu açıdan imkânsızlık, maddi imkânsızlık ve hukukî imkânsızlık olarak ikiye ayrılır (Kılıçoğlu, s. 649). Sözleşmenin ifasının maddi bir engel dolayısıyla hiç kimse tarafından yerine getirilememesi durumunda maddi imkânsızlığın varlığından söz edilebilir. Bu durum sözleşmenin hayatın olağan akışı içerisinde, piyasa koşullarında, dürüstlük kuralları çerçevesinde veya eşyanın tabiatı gereği borçlu dâhil hiçbir kimse tarafından ifasının mümkün olmamasıdır. Hukukî imkânsızlık ise; sözleşme gereği ortaya çıkacak olan borcun ifasının hukuk kurallarıyla yasaklanmış yahut bu tür bir kuralın uygulanması nedeniyle ifa edilebilirliğinin mümkün olmaması olarak tanımlanabilecek olup buradaki imkânsızlık hukukî bir nedenden kaynaklanır (Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 906). Bu bağlamda bir edimin, maddi olarak var olabilmekle beraber herhangi bir sözleşme kapsamına alınması veya sözleşme konusu olabilmesi emredici bir hukuk kuralıyla yasaklanmış olması durumu hukukî imkânsızlığı ortaya çıkarır.
18. Sözleşmenin kuruluşundan sonra tarafların sözleşme ile düzenledikleri menfaatlerini etkileyen durumlarda değişiklik (“önemli değişiklik”) olabilir. Sözleşme içeriği (sözleşme muhtevası) ve önemli değişiklikler arasındaki uyumsuzluk sözleşme riski olarak adlandırılır (Antalya, Osman Gökhan: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. III, İstanbul 2018, s. 359). Maddi imkânsızlık niteliğinde olan ve Türk Hukuk Lûgatı’ndaki tanıma göre öngörülemeyen ve bunun sonucu olarak önlenemeyen, giderilmesi olanağı bulunmayan ve bir dış etkiden ileri gelen mücbir sebep (zorlayıcı neden) bir yönüyle sözleşme riski sorunudur. Zira, mücbir sebep sürekli nitelikteyse borcun ifası imkânsızlaşır ve borçlunun sorumlu olmadığı sonraki imkânsızlık (TBK m. 136) meydana gelir (Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop s. 1003). Bu hâlde taraflar arasında risk dağılımı yapılması gerekir. Bir başka deyişle, mücbir sebebin meydana getirdiği ifa imkânsızlığına kimin katlanacağı belirlenmelidir (Serozan, Rona: İfa, İfa Engelleri, Haksız Zenginleşme (Kocayusufpaşaoğlu, N./Hatemi, H./Serozan, R./Arpacı, A.: Borçlar Hukuku Genel Bolum C.3), İstanbul 2016, §15 N.4).
19. Mücbir sebebin en önemli unsuru kaçınılmazlık unsuruna değinmek gerekirse; mücbir sebep, mutlak ve kaçınılmaz olarak borcun ihlâline sebep olmalıdır. Kaçınılmazlık, objektif ve mutlak bir kavramdır. Sözleşmeye bağlılık ilkesine göre, sözleşmenin tarafları dürüstlük kuralı (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 2/1) gereği borçlarını ifa etmek için gerekli her tür çabayı göstermelidir. Mücbir sebepte, mevcut her türlü tedbirin alınmasına ve her türlü imkân ve araca rağmen mücbir sebebin doğurduğu sonuçlar önlenememektedir (Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 539).” şeklinde açıklamıştır. Bu açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere, bir sözleşmede ifa imkânsızlığı fiili bir nedenden meydana gelebilir ve bu fiili neden mücbir sebep olarak sayıldığında ifa imkânsızlığı nedeniyle borçlunun ifa ve tazminat yükümlülüğü ortadan kalkabilir.
Eldeki uyuşmazlıkta bu davalının binasına yangının sıçraması ve söndürülememesinin mücbir sebepten kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenmesi için ilk derece mahkemesince bilirkişi heyetlerinden alınan raporların incelenmesi gerekmektedir.
Olayla ilgili ceza davasının görüldüğü Kocaeli 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/1089 esas sayılı dosyasında fen bilirkişi … tarafından hazırlanan 25/11/2016 tarihli rapor ve ekindeki krokiye göre; davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kullandığı binanın yangın mahalline olan çekme mesafesinin en dar yerde 2.60, en geniş yerde 2.84 metre olduğunun belirlendiği görülmüştür.
Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin, İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’ye açtığı tazminat davasında Kocaeli 2. ATM’nin 2015/732 esas sayılı dosyasında alınan 28/12/2017 tarihli raporda; Kocaeli 4. AHM’nin 2015/32 D.İş sayılı dosyasında alınan 26/04/2015 tarihli rapora atıfla; davalı İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin tesisinde bulunan kimyasal maddelerin kendiliğinden tutuşma ihtimalinin bulunduğu, tesiste kimyasal maddelerin ve iş yerindeki bütün sıvıların eşiklerden taşmasını önleyecek şekilde toplanmasını ve bir depoya veya dinlendirme kuyusuna girmesini sağlayacak direnaj sisteminin bulunmadığı ve komşu parsellerdeki yapılara İmar Kanunuyla belirlenen yapı yaklaşma mesafelerinin uymadığının tespit edilmesi nedeniyle bu şirketin yangına karşı gerekli önlemleri almadığından dolayı %100 kusurlu olduğu, Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin patlamayla sıçrayan yangına karşı o anda alabileceği bir tedbir olmadığı gerekçesiyle kusursuz olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
22/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda; dava dışı sigorta şirketinin toplam zararının 1.059.725,75 EURO olduğu, davalı İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin yangının meydana geldiği bina için 23/03/2009 tarihinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Önleme ve Eğitim Şube Müdürlüğünden yangın emniyet raporu aldığı, dosyada davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kullandığı depoya ait önlem alındığına dair bilgi ve belgeye rastlanmadığı, yangının davalı İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin deposunda kimyasal reaksiyon nedeniyle kendiliğinden meydana geldiği, bu davalı yönünden (her türlü önlemin alınmasına rağmen) kaçınılmazlık durumunun bulunması nedeniyle %5 oranında, diğer davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kendi iştikal alanında gerekli önlemi almaması nedeniyle %40 oranında ve yangına yanlış müdahale nedeniyle Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığının %15 oranında kusurlu olduğu, hasarlanan malların yangın mahallinde bulunmasının 4483 sayılı Kanun bakımından bir sakıncasının olmadığı, rizikonun poliçe teminatı kapsamında olduğu belirtilmiştir.
10/06/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davalı İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin imar planına uygun yapılmayan kimyasal madde deposu ve prefabrik alanda depolanan mamul solvent ve dönüşümü beklenen solvent stoklarının kontrol edilmemesi, dosya kapsamına sunulu internet haberlerinden anlaşılacağı gibi bu şirketin daha öncede buna benzer yangınlar geçirmiş olmasına rağmen yeterli ve gerekli önlemlerin alınmaması sebebiyle meydana gelen yangın ve oluşan zarardan %60 oranında sorumlu ve kusurunun bulunduğu, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığının yangına yanlış müdahalesi nedeniyle %30 kusurlu olduğu, ayrıca bina sahibinin depolama yapılan yerde denetleme yapmaması nedeniyle %10 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
22/06/2015 tarih 403H15 sayılı ekspertiz raporunda; yangının büyüyerek 15 metreye yükseldiği, rüzgarın etkisiyle Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi deposuna doğru yattığı ve deponun tamamen yandığı,
08/09/2015 tarih 403H15 sayılı ekspertiz raporunda; Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi deposundaki yangının başlama şekli önceki raporla aynı,
19/06/2015 tarihli İzmit İtfaiye Grubu Yangın Raporunda; yangının davalı İspet’in fabrika arazinde bulunan kimyasal maddelerin birbirleriyle reaksiyona girmesi sonucu meydana geldiğinin belirtildiği, Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne nasıl sıçradığının yazılı olmadığı,
Kocaeli 1. ATM’nin 2015/732 E. Sayılı dosyasında alınan 28/12/2017 tarihli heyet raporunda davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kusurunun olmadığı, İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin %100 kusurlu olduğu, Kocaeli 8. ACM’nin 2015/1089 E. Sayılı dosyasında alınan 23/05/2017 tarihli heyet raporunda binalar arasındaki çekme mesafelerine uyulmadığından yangına üç taraftan müdahale edilemediği ve komşu binalara da sıçradığı,
Kocaeli 1. ATM’nin 2015/732 E. Sayılı dosyasında alınan 06/01/2020 tarihli heyet raporunda; davalı İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’ye ait depo alanlarının komşu parsel (Mobis) sınırları ile 3 metre bırakılarak yapılması gerekirken mesafelerin İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş. tarafından bırakılmadığı ve Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin duvarına bitişik olarak kimyasal madde deposunu konumlamdırdığı, yangında İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin %60, yanlış müdahale nedeni ile itfaiyenin %30 ve İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin kullandığı binaların malikinin %10 kusurlu olduğunun belirlendiği, 12/02/2021 tarihli ek raporda da aynı görüşlere yer verildiği,
27/08/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda; Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kiraladığı taşınmazın çekme mesafelerine uymadığı, İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin asli kusurlu olduğu, Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin yangının çıkışında kusuru olmadığı, kendisinin alması gereken tedbirleri almaması nedeniyle tali kusurlu olduğunun belirtildiği,
Mühendisler kurulu raporunda; İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin yangın emniyet raporu alındıktan sonra Mobis A.Ş.’nin sınırına kimyasal depolama yaptığı, Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kullandığı binanın yapı kullanma izin belgesi olması nedeniyle çekme mesafelerine uygun olduğu ve hatta yangın sonrasına binanın yine aynı çekme mesafelerinde aynı oturma alanına yapıldığı, Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kullandığı bina sahibinin Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Önleme ve Eğitim Şube Müdürlüğü’den yangın tesisat projesinin uygunluk raporunun alındığı, yangın pompasının periyodik bakımlarının yapıldığı, su faturalarındaki yangın öncesi ve sonrası karşılaştırmalarına göre yangın sisteminin yangın esnasında devreye girdiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Aktarılan tüm bu bilirkişi raporlarına göre davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin yangın öncesinde tüm yasal yükümlülüklerini yerine getirdiği, tüm tedbirleri aldığı ancak yangının İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin uygunsuz depoladığı kimyasal maddelerin kendiliğinden tutuşması nedeniyle çıktığı ve hızla büyüyerek Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin binasının çatısına sıçradığı, itfaiyenin yangına yanlış müdahale ettiği, Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin yangın önleme ve söndürme sistemlerinin devreye girdiği ancak yangının başlama şekli (çatıdan sıçrama) ve şiddeti nedeniyle söndürmeye yeterli olmadığı görülmektedir. Bu davalının kendi binasında çıkması muhtemel bir yangını çıkmadan önlemek veya çıkınca hemen söndürmek için tüm teknik ve fiili tedbirleri alıp personeline eğitim verdiği (mühendisler kurulu raporu), ancak yan binada çıkıp çatıdan sıçrayan yangında bu sistemlerin yeterli olmadığı görülmektedir. Bu yetersizlik yine mühendisler kurulu raporu dikkate alındığında objektif niteliktedir. Zira, bu davalı kendi binası için yönetmeliklerde belirlenen tüm tedbirleri almıştır. Buna rağmen yangının sıçrama biçimi ve söndürme işleminde yanlış müdahale bu tedbirleri etkisizleştirmiştir. Bu durumda davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kusurunun olmadığı, yangının mücbir sebep sayılması gerektiği, 6098 sayılı TBK’nın 136-(1) maddesi uyarınca davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin borcunun sona erdiğinin kabulü gerektiğinden, bu davalının istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Bu davalı yönünden dairemiz karar tarihi olan 2023 yılında yürürlükte olan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre belirlenen vekalet ücretine hükmedilmiştir.
2-Davacı vekilinin istinaf isteminin incelenmesinde;
a-Vekalet ücreti yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 yılı A.A.Ü.T.’nin 13. maddesi;
” (1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
(3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(4) Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” şeklindedir.
Bu hükme göre hükmedilecek vekalet ücreti dava değeri üzerinden hesaplanır.
Eldeki dava, 2016 yılında açılmış olup dava değeri davanın açıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı olan 3.396.568,90 TL olup tarifenin üçüncü kısmına göre bu değer üzerinden vekalet ücreti hesaplanmalıdır. İlk derece mahkemesince de bu hükümler kapsamında vekalet ücretine hükmedildiğinden istinaf istemi yerinde değil ise de; davacının faize yönelik istinaf istemi aşağıdaki bentte açıklanan nedenlerle kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dairemizce yeni hüküm kurulması nedeniyle dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiştir.
b-Faiz yönünden;
Davacı, sigorta poliçesi kapsamında ödediği tazminatın TTK’nın 1472. maddesi kapsamında davalıdan rücuan tahsilini talep etmektedir. Davanın hukuki dayanağı bu hükümle birlikte 6098 sayılı TBK’nın 49. vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiildir. Davacı, davalının haksız fiili nedeniyle uğradığı zararı talep etmekte olup davalının zararı Euro cinsi para olarak doğmuştur. Davacı zararını 6098 sayılı TBK’nın 99. maddesindeki seçimlik hakkını kullanarak bu para cinsinden talep etmiş olup 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bu para cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince davalı İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş. yönünden yasal faize hükmedilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin faize ilişkin istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (2) nolu bentte, davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulüne, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK.’nun 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE;
2-)Davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2021 Tarih – 2016/613 Esas – 2021/542 Karar Sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 500.000,00 EURO için ödeme tarihi olan 20/10/2015 tarihinden itibaren, bakiye kalan 559.771,70-EURO için 30/10/2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bu para cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalı İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’den fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davanın, davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yönünden REDDİNE,
b-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 232.019,62-TL harçtan, peşin alınan 58.004,91-TL harcın mahsubu ile bakiye 174.014,71-TL harcın davalı İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
c-Davacı tarafından yapılan 58.004,91-TL harç, 13.750,00-TL bilirkişi ücreti ve 390,00-TL posta gideri olmak toplam 72.144,91-TL yargılama giderinin davalı İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
ç-Davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin yaptığı toplam 91,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 252.897,07-TL vekalet ücretinin davalı İspet Petrol Kimya San. ve Tic. A.Ş.’den alınarak bu davacıya verilmesine,
e-Davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 252.897,07-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
f-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
3-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harçlarının hazineye irad kaydına,
b-İstinaf Karar Harçlarının talepleri halinde ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
c-İstinaf eden davalı tarafından yapılan 162,10-TL İstinaf Kanun yolu masrafının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
ç-Davacı tarafından yapılan 220,70-TL İstinaf Kanun yolu masrafı ile 204,40 TL posta masrafı olmak üzere toplam 425,10 TL’nin davalı Mobis Otomotiv ve Modül Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
d-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e-İstinaf edenlerin yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
f-Kararın 6100 sayılı HMK’nın’nın 359-(4) maddesi uyarınca temyizi kabil kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/04/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*