Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/547 E. 2023/285 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/547
KARAR NO : 2023/285

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :15/09/2021
NUMARASI :2020/5 Esas – 2021/674 Karar

DAVACI :EUREKO SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :DİLOVASI ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ :12/11/2018

KARAR TARİHİ :06/03/2023
KR. YAZIM TARİHİ :20/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … adresinde yer alan işletme ve bu işletmeye bağlı bulunan makine, emtia ve elektronik cihazların, davacı sigorta şirketi tarafından 29879364 numaralı Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi ile 31.12.2016-31.12.2017 tarihleri arasında Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş. adına sigortalı olduğunu, sigortalı şirkete ait, riziko adresinde bulanan, elektrik panosu sistemi ve kamera kayıt sisteminin 08.02.2017 tarihinde meydana gelen ani voltaj dalgalanması nedeniyle arızalandığını, arızalanan DVR kayıt cihazı için hazırlanan yetkili servis raporunda cihazda yapılan kontroller sonucunda yüksek voltaj kaynaklı arka bnc giriş paneli 4 ve 6 portu ve ana kartın arızalandığının tespit edildiğini, raporda meydana gelen elektrik arızasının hatlarda oluşan anlık gerilişim yükselmesinden meydana geldiğinin tespit edildiğini, Elektronik Cihaz Sigortası Genel Şartları’nın 1-d maddesinde yer alan hüküm ile poliçeye istinaden ödeme yapan davacı şirketin, söz konusu hasar tazminatını kusurlu ve sorumlu davalıdan rücu edebileceğini, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 31/2-k maddesinde yer alan “İlgili mevzuat çerçevesinde, sistem işletmeciliğinden kaynaklanan ve elektrik enerjisinin kalitesizliğinden ve/veya kesintilerinden doğduğu tespit edilen zarar ve hasarları tazmin etmek” düzenlemesi ve yine Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 2. ve 11. maddesinde belirtilen hizmet sağlayıcının tüketicilere yeterli, kaliteli ve sürekli hizmet sağlaması gerektiği yönündeki yönetmelik hükmüne de aykırı olup, böylece davalının bu nedenle meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunun aynı yönetmelikle düzenlendiğini, söz konusu ekspertiz raporu ile tespit edilen 1.112,30-EURO hasar tazminatının davacı şirket tarafından 28.04.2017 tarihinde sigortalı firmaya ödendiğini, sigortalı firmanın, davalı şirketin sağladığı elektrik hizmetinin kullanıcısı olup, sigorta tazminatını ödeyen davacı şirketin, ödenen tutara göre sigortalının tüm dava ve talep haklarını devir ve temlik aldığını, davalıya yapılan müracaatlardan bir sonuç alınamadığı için işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, tüm bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.112,30-Euro tazminat bedelinin, ödeme tarihi olan 28.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek Euro para birimi cinsinden mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta poliçesinden kaynaklanan hukuki ihtilaflar ve taleplerde, arabulucuya başvuru zorunluluğu mevcut olduğunu, davacının, arabulucu müessesesini atlayarak dava açmış olduğunu, dava şartını yerine getirmediğini, davacının, haklarına halef olduğu firmanın uğradığını iddia ettiği hasar ve zararın, davacı tarafça keşide olunmuş sigorta poliçesinin kapsamında yer almadığını, bu sebeple rücuen tahsil talebinin de haksız ve dayanaksız olduğunu, hasara uğradığı iddia olunan kamera kayıt sistemi ve elektrik panosu sisteminin, sigortalı firmaya ait olduğunun kanıtlanmadığını, davalı OSB’nin, elektrik üretmediğini, elektrik hizmetinin verilmesinde aracı olduğunu, olası hasar ve zarardan mesul olmadığını, hasar ve davacının sigortalıya ödeme tarihi dikkate alındığında, zaman aşımı süresi dolduğunu, işbu davanın zaman aşımı yönünden de reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerle, fazlaya ve sair hususlara ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının haksız ve dayanaksız davasının öncelikle dava şartı eksikliği, aksi takdirde zaman aşımı, aksi takdirde esas yönünden reddine
karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın Kabulüne, 1.112,30-EURO’nun 28/04/20217 ödeme tarihinden itibaren devlet bankalarının EURO cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabını ödediği en yüksek faiz oranı uygulanarak işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki kur karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının arabulucu başvurusu yapmaksızın dava açmış olduğunu, işbu davanın dava şartı eksikliği yönünden reddinin gerektiğini ve talep olunduğunu, sigorta poliçesine dayalı rücuen tahsil talebinin mevcut olduğunu, dava konusu sigorta poliçesinin iddia olunan hasar ve zararı kapsamadığını işbu davanın bu sebeple de reddinin gerektiğini, hasara uğradığı iddia olunan kamera kayıt sistemi ve elektrik panosu sisteminin, sigortalı firmaya ait olduğunun kanıtlanmadığını, davalının OSB’de elektrik üretmekte olduğun, elektrik hizmetinin verilmesinde aracı olduğunu, olası hasar ve zarardan mesul olmadığını, hasar ve davacının sigortalıya ödeme tarihi dikkate alındığında, zamanaşımı süresinin dolduğunu, işbu davanın zamanaşımı yönünden de reddinin gerektiğini, istinaf incelemesi neticeleninceye kadar tehiri icra kararı verilmesini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2021 tarih, 2020/5 Esas – 2021/674 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalı hasarının tazmininden sonra, oluşan hasarın davalının kusurundan kaynaklandığından bahisle ödenen hasar bedelinin TTK 1472. md.si uyarınca davalıdan rücuen tahsil istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK.’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda,”… Davacının dava açmasındaki hukuki yararı ve TTK’nın 1472. maddesine göre davacının sigortalının haklarına halef olup olmadığı değerlendirildiğinde;
Davacı sigorta şirketi ile sigortalı Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş arasında 31/12/2016-31/12/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi sözleşmesi kurulmuş olup, dava konusu rizikonun poliçe ile teminat altına alındığı anlaşılmıştır. 08/02/2017 tarihli orta gerilim hattı direğinde patlama sebebiyle davacı sigorta şirketi, sigortalısına oluşan hasar bedeli için 1.112,30 Euro tutarındaki ödemeyi 28/04/2017 tarihinde yapmış olup, sigortalının haklarına halef olmuştur.
Davacının halefiyet ilkesine göre dava açabilmesi için sigortalıya oluşan zararın tazmin etmesi gerekmektedir. Dava dosyasındaki Türkiye Garanti Bankası A.Ş.’ye ait ödeme dekontu incelendiğinde; dava dışı sigortalı şirkete 1.112,30 Euro tutarındaki tazminat davacı sigorta şirketi tarafından ödendiğinden davacının TTK’nun 1472. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduğu ve dava açmasında hukuki yararı olduğu sabittir.
Davalının hukuki sorumluluğu değerlendirildiğine;
Davacının sigortalamış olduğu dava dışı şirkete ait cihazın ve elektrik panosunun hasar görmüş olduğu, buna ilişkin davacının sigortalısı şirket tarafından 08/02/2017 tarihindeki elektrik kesintisi nedeni ile OG çanakları ve cihazın arızalandığına dair tutanak tutulduğu, hasarın 09/02/2017 ve 16/02/2017 tarihli dava dışı şirketlerin kontrol arıza raporlarında ”yüksek voltaj kaynaklı ve ani gerilim yükselmesi nedeni ile” olduğunun belirtildiği ve dava dışı şirketler tarafından cihazın onarım masrafları için toplam 3.500,00 USD+KDV ile 1.650,00.-USD+ KDV şeklinde fiyat teklifleri verildiği, Sigorta Ekspertiz raporunda ise cihazdaki arızanın elektriksel olduğu ve poliçe teminat kapsamında olduğu, toplam hasar tutarının ise muafiyet sonrası 1.112,30.-Euro olarak tespit edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce alınan uzman bilirkişi heyeti raporunda da; cihazdaki hasarın elektrik dalgalanmalarından gerçekleşebileceğinin belirtildiği ayrıca ekspertiz raporundaki hasar tutarının piyasa rayiçleri ile örtüştüğünün belirlendiği görülmüştür. Hasara ilişkin tutanak tutulduğu tarihte DOSB bölgesinde elektrik kesintisi yaşanmadığı ancak DOSB ile dava dışı sigorta şirketi arasında 05/02/2008 tarihli Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi” bulunduğu, gelen evraklardan anlaşılmıştır. Cihazın bulunduğu fabrikanın Organize Sanayi Bölgesinde bulunduğu ve elektrik verilmesinden davalı Dilovası Organize Sanayi Bölgesi’nin sorumlu olduğu, davacı sigorta tarafından sigortalısına dava konusu zarar nedeni ile ödemenin yapıldığı anlaşılmakla davanın kabulüne, kabul edilen alacağa ödemenin yabancı para cinsinden olması gözetilerek ödeme tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4-a maddesi gereğince faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.(Benzer mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/4552 Esas 2019/7388 Karar sayılı ilamı).
Yabancı para alacaklarında, yabancı paranın dava tarihinde Merkez Bankası efektif satış kuruna göre bulunacak “TL” karşılığı üzerinden ilâm harcı alınacağı benimsenmiş olmakla (Yargıtay 15 H.D. 2015/1304 K) dava tarihindeki efektif satış kuruna göre yargılama harç ve giderleri hesaplanmıştır. (12.11.2018 dava tarihinde 1 EURO= 6,1876.-TL)
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir ….” şeklindeki gerekçeyle, davanın kabulüne, 1.112,30-Euro’nun 28/04/20217 ödeme tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabını ödediği en yüksek faiz oranı uygulanarak işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki kur karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yoluna başvurmuştur.
Somut olayda; davacı ile dava dışı Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş. arasındaki elektronik cihaz Sigorta Poliçesi kapsamında; dava dışı sigortalının iş yerindeki makinelerinde meydana gelen arızaların ihbar edilmesi üzerine görevlendirilen ekspertiz raporu ile belirlenen 1.112,30-Euro hasar tazminatının davacı şirket tarafından 28.04.2017 tarihinde sigortalı firmaya ödendiği, ortaya çıkan hasara sebebiyet veren rizikonun davalının sorumluluğunda olduğu ve hasarın faz hattı kopması ile elektrik dağıtım hatlarından kaynaklı voltaj dalgalanmasından kaynaklandığı belirtilerek ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini için eldeki davanın açıldığı, mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde; sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği; sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa; sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca; sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği, hüküm altına alınmıştır.
Tarafların ileri sürülen iddia ve savunmaları uyarınca uyuşmazlığın, davalının mevzuat ve dava dışı sigortalı ile olan hukuki ilişkisi kapsamında ihlalinin, dolayısıyla kusurunun ve sorumluluğu bulunup bulunmadığı, dava dışı sigortalının cihazındaki arızanın kaynağının ne olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda, mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi heyetinden keşfen aldırılan 17/07/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; keşif sırasında yapılan incelemelerde dava konusu yerde elektrik tesisatında herhangi bir değişiklik olmadığı, yani ilave tesisat çekilmediği, panoların elektrik tesisatı kuvvetli akım tesisleri yönetmeliği ve iç tesisler yönetmeliğinde belirtildiği şekilde tesis edildiğinin görüldüğü, vazgeçilmez bir enerji kaynağı olan elektrik enerjisi üreten, ileten ve dağıtan kuruluşların görevinin kaliteli ve uygun bir hizmeti tüketicilerine sunmak olduğu, zarar gören cihazlara ait elektronik ana kart (kontrol ünitesi) arızalarının şebekedeki ani voltaj dalgalanmalarından kaynaklandığı, hasarın poliçe başlangıcının 39. gününde meydana geldiği dolayısıyla hasarın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği,dava konusu hasarın voltaj dalgalanmasından (yükselmesinden) kaynaklandığı, hasarın poliçe teminatı kapsamında olduğu, OSB elektrik piyasası faaliyetlerine ilişkin yönetmelik hükümleri uyarınca davalının müşterilerine elektrik iletilmesinde ve teknik kalitesinden sorumlu olduğu, dava konusu olayın meydana geliş şekli dikkate alındığında meydana gelen hasarın dava dışı sigortalının bakım eksikliğinden kaynaklanmadığı, dava konusu olay sonucunda meydana gelen toplam hasar miktarının 1,235,89-Euro olduğu, davacı sigorta şirketinin rücü talep edebilceği tutarın (Hasar tutarı – İO muafiyet oranı) 1.112,30-Euro olduğu, (08.02.2017 tarihi itibari ile 1 Euro:3,9989-TL olduğu ve 4.447,97-TL) olduğu yönünde belirlemenin yapıldığı anlaşılmıştır.
Hasarın gerçekleştiği iş yerinde bulunan kesintisiz güç kaynağının işlevi, sisteme giren elektrik enerjisinin, enerjiyi kullanan makinelere belirli ve sabit bir gerilimde ulaşmasını sağlamaktır. Bu sebeple dava konusu fabrikada bulunan kesintisiz güç kaynakları, gerilim yükselmesi olsa bile makinelere zararın verilmesini engelleyecektir. Belirtilen bu husus karşısında, bilirkişice ulaşılan sonuç dosya kapsamına ve somut olaya uygun niteliktedir.; eldeki davada alınan raporun, mahallinde tespit edilen olgulara dayalı olarak tanzim edilen denetlenebilir nitelikte bulunması karşısında bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Ayrıca davalının zorunlu arabuluculuk ve zamanaşımına ilişkin istinafının yerinde olmadığın, ilk derece mahkemesi gerekçelerinin bu hususlarda yerinde ve istinaf sebeplerini de karşılar nitelikte olduğu değerlendirilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 473,96-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 117,54-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 356,42-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/03/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*