Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/502 E. 2023/266 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/502
KARAR NO : 2023/266

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2021
NUMARASI : 2021/96 Esas – 2021/733 Karar

DAVACI : VOESTALPİNE HİGH PERFORMANCE METAL A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2021
KARAR TARİHİ : 06/03/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 23/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı, davalıya ürün ve hizmet tedariki verildiğini, davalı aralarında ticari ilişki olduğunu, davacının davalıdan olan alacağını 06 ocak 2021 tarihinde 14.216,98 TL ve 9.865,21 Euro olmak üzere Gebze İcra Müdürlüğünde 2021/108 Esas sayılı takibe geçtiğini, davalı bu takibin 14.216,98 TL’lik kısmını kabul ettiğini, 9.685,21 Euro tutarındaki alacağa yetki itirazında bulunduğunu ve takibin durduğunu, davalı şirket yetkiye itiraz ettiğini ancak TBK’nın 89. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendine göre; “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ifa edilir.” uyarınca para borçları götürülecek borçlardan olup ifa yeri alacaklının yerleşim yeri olduğunu, İİK’nin 50. maddesinin HMK. hükümlerine yaptığı atıf dolayısı ve HMK’nın 10. maddesinde belirtildiği üzere sözleşmelerden kaynaklanan borçlarda ifa yeri mahkemesi de yetkili olduğunu, maddeleri uyarınca davacı tarafından alacaklının yerleşim yerindeki icra dairesinde takibe geçtiğini bildirdiğini, davacı şirket davalı şirkete davalı şirkete kestiği faturaları (8) gün içinde itiraz etmeden kayıtlarına aldıklarını, Euro tutarlı faturalara itiraz etmediklerini ve dolayısıyla Euro içerikli faturaları kabul ettiklerini bildirdiğini, davacı, davalı şirketin Gebze İcra Müdürlüğü’nün 2021/108 E. esas numaralı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, davalı şirket hakkında %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalının adresi göz önünde bulundurulduğunda adresin Büyükçekmece Adliyesinin yetki sahasında olduğunu ve Ticaret Mahkemesi olarak da Bakırköy Adliyesi’nin yetkili olduğu HMK’da yer alan genel yetki kuralı çerçevesinde olduğunu, icra takibine itiraz da bu yönde yapıldığını, icra takibinde açıklama olarak “ticari ilişkiden doğan hesap alacağı” ifadesi kullanıldığını, bildirdiğini, davacı tarafça davalı şirket aleyhine kur farkı sebebine dayalı olarak açılan alacak istemli dava mesnetsiz ve hukuki dayanağı olmadığını, taraflar arasında kur farkı konusunda bir anlaşma veya fiili bir uygulama bulunmadığını, davalı şirket tarafından ödemeler gerek nakit olarak gerekse mahsuplaşma yoluyla, yapıldığını, davalı şirket ödemelerini yaptığından davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını bildirdiğini, davanın yetki itirazları yönünden reddi ile davanın reddine, davacının tüm taleplerinin reddine, davanın usulden ve esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davanın KABULÜNE, Davalı borçlunun Gebze İcra Müdürlüğü’ nün 2020/108 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 83.099,10.-TL üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu asıl alacağın %20’si oranında 16.619,82.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; birinci derece mahkemesi tarafından euro tutar bakımından itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile euro borcun türk lirasına çevrilerek takibin devamına karar verilen hükmün kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurma zarureti hasıl olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; kararın gerekçesi olarak da taleple bağlılık ilkesine dayanıldığını; gerçek ya da gerçek olmayan yabancı para cinsi alacaklarının fiili ödeme günündeki kur üzerinden tahsil edilebileceği iddiası kapsamında maddenin son fıkrası incelendiğinde, ikinci fıkrada geçen “ödeme günü” ifadesinin ne anlama geldiği tespit edilebileceğini; bu hükme göre “borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı” bazı seçimlik haklara sahip olduğunu beyan ile; davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2021 Tarih – 2021/96 Esas – 2021/733 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; faturadan kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, faturadan kaynaklanan bir kısmı TL bir kısmı EURO olan alacağının tahsili için Gebze İcra Dairesi’nin 2020/108 E. sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, davalının EURO alacağına ilişkin ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince deliller toplandıktan sonra tarafların ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, SMM bilirkişinin 23/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının, davalıya TL ve EURO bedelli faturalar düzenlediği ve iki ayrı hesapta takip ettiği, usulüne uygun tutulan defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle 9.685,21 EURO alacağı bulunduğu, davalının davacı tarafından EURO olarak düzenlenen faturaları ticari defterlere kaydettiği gündeki efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevirip tek bir hesap üzerinden cari hesabı takip ettiği ve kendi defterlerine göre 64.881,42 TL borçlu olduğu, faturaların kur farkına ilişkin olmadığının belirtildiği, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının 9.685,21 TL EURO alacağının takip tarihindeki karşılığı olan 83.099,10 TL üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına ve davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
İstinaf incelemesine gelen uyuşmazlık, yabancı para cinsinden başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında hüküm kurulurken yabancı para cinsinden hüküm kurulup kurulamayacağı noktasındadır.
Davalı, kararı istinaf etmemekle davacının bilirkişi raporunda belirlenen 9.685,21 Euro alacaklı olduğu yönünden davacı lehine usulü kazanılmış hak oluştuğundan alacağın varlığı ve miktarı istinaf incelemesinin dışında tutulmuştur.
İlk derece mahkemesince davacının yabancı para alacağı dava tarihindeki kur karşılığı üzerinden hüküm altına alınmıştır.
Yabancı para alacaklarının icra takibine konu edilmesine ilişkin Yargıtay HGK’nın 19/10/22 tarih, 2019/12-500 E., 2022/1326 K. Sayılı ilamı “12. İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesinin 2. fıkrasının (3) nolu bendinde alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizinin takip talepnamesinde gösterileceği hüküm altına alınmıştır. Takip talebinde yabancı para alacağı aynen istenmiş (Türk parası ile tutarı gösterilmemiş) ise, icra müdürünün kendiliğinden (re’sen) takip talebini reddetmesi gerekir, çünkü İİK’nın 58. maddesinin 2. fıkrasının (3) nolu bendi kamu düzenine ilişkindir ve buna ilişkin şikâyet, süresiz şikâyettir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 208).
13. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99/son maddesi “Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
14. Bu hükme göre alacaklının seçimlik hakkı mevcut olup, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemesi hâlinde, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar Devlet Bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir. Alacaklının, vade veya takip tarihindeki kur üzerinden Türk parası ile ödeme yapılmasını istemesi hâlinde ise yabancı para alacağını vade veya takip tarihindeki döviz kuru üzerinden Türk parasına çevirmesi ve bunu takip talebinde alacak miktarı olarak göstermesi gerekir. Bu tarihten itibaren Türk Parası alacağına dönüşen alacağına 3095 sayılı Kanun’un 1. maddesine göre yasal faiz isteyebilir.
15. Alacaklı takip talebinde (vade veya takip talebi günündeki rayice göre ödeme yerine) fiili ödeme günündeki rayice göre (döviz kuruna göre) alacağın Türk parası ile ödenmesini isteyebilir (TBK m. 99/2). Ancak bu durumda İİK’nın 58. maddesinin 2. fıkrasının 3 nolu bendi uyarınca takip tarihindeki Türk parası karşılığının takip talebindeki gösterilmesi yanında bu alacağın fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden tahsilini talep etmelidir.” şeklindedir. İİK’nın 58-(2) maddesi ile bu içtihat birlikte değerlendirildiğinde; yabancı para alacağının icra takibinde yabancı para olarak istenmesi mümkün değil ise de, yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki kur karşılığının istenmesi mümkündür. Bu halde alacaklı, icra takibinde alacağını yabancı para olarak takibe koyacak ancak fiili ödeme günündeki kur karşılığının tahsilini isteyecektir. Bu şekilde başlatılan icra takibine itirazın iptali davalarında harç, vekalet ücretleri ve icra inkar tazminatı yabancı para alacağının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın takip tarihindeki döviz kurları üzerinden TL karşılığına göre hesaplanacaktır (Yargıtay 3. HD., 14/06/2022 tarih, 2021/8616 E., 2022/5792K.).
Eldeki davada; davacı Gebze İcra Dairesi’nin 2020/108 E. sayılı ilamsız icra takibi ile 14.216,98-TL ve 9.685,21 Euro alacağının tahsilini istemiş, davalı borçlu TL cinsi borcu kabul ederek ödemiş ve Euro cinsi alacağa itiraz etmiş ve eldeki dava açılmış olmakla ilk derece mahkemesince de bu para cinsi üzerinden hüküm kurulması gerektiğinden kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulüne, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE;
1-)Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2021 Tarih – 2021/96 Esas – 2021/733 Karar Sayılı kararının kamu düzeni gereğince KALDIRILMASINA, HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın KABULÜNE; Davalı borçlunun Gebze İcra Müdürlüğü’nün 2020/108 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden aynı koşullarda devamına,
b-Davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu asıl alacağın %20’si oranında 16.619,82.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
c-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.017,62.-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 908,91.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 5.108,71.-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
ç-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 908,91.-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 76,10.-TL posta ve diğer giderler ile 650,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 726,10.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. 13/1-2 maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 11.602,88.-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
f-Dava şartı zorunlu arabuluculuk sürecine yönelik, 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanuna göre ve davalı aleyhine açılan davanın kabul edilmesi nedeniyle davalıdan tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
g-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
2-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
c-Davacı tarafından yapılan 220,70-TL İstinaf Kanun yolu masrafı ile 99,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 320,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
ç-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davacının yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
e-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/03/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*