Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/487 E. 2023/263 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/487
KARAR NO : 2023/263

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2021
NUMARASI : 2016/1113 Esas – 2021/666 Karar

DAVACI : EMEK BORU MAKİNA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … (T.C. NO: …) -… – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA TÜRÜ : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2016
KARAR TARİHİ : 06/03/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 23/03/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketinin Cezayir’e ihraç ettiği boruları alıcısına ulaştırmak üzere nakliye için Hollanda bayraklı M/V Aragonborg gemisinin yükleme acentesi olan Star Denizcilik ve Tic.Ltd.Şti. ile yükleme limanı ve yükleme hizmetleri için de liman işletmecisi olan davalı Autoport Liman İşletmeleri A.Ş. İle anlaşmaya vardıklarını, Liman İşletmesi tarafından 2 numaralı rıhtım bölgesinde müvekkili şirketine ait boruların bir kısmının gemiye yüklendiği ve yüklemenin devam ettiği sırada 22.12.2012 günü saat 16.15 sularında her nasılsa gemi üzerindeki boruların yuvarlandığını ve bunlardan 5 adedinin rıhtım ve vinç arasına sıkışarak rıhtımda kaldığını, 9 adedinin de denize yuvarlandığını, sonuç itibariyle 14 adet borunun tamir edilemeyecek seviyede hasarlandığını, ayrıca gemi üzerinde kalan borulardan 7 adedinin de yuvarlanma esnasında hasarlandığını, gemiye hasarlanan boruların yüklenmediğini, denize yuvarlanan 9 adet borunun Liman İşletmesi tarafından denizden çıkarıldığını, diğer 5 boru ile muhafaza altına alındığını, gemi üzerindeki hasarlı 7 borunun tamir edilmesi maksadıyla nakliye masrafları ödenerek Ankara’daki müvekkiline ait fabrikaya gönderildiğini, tamamen davalının sorumluluğu altında gerçekleşen söz konusu kaza ile ilgili olarak Kocaeli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1 D.İş. sayılı dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapıldığını, bu kapsamda 14 adet borunun hasarlı olduğunu ve onarılamayacağını, boruların hurdaya ayrılması gerektiğini, hasarsız 14 adet boru bedelinin 253.686,35 TL olduğunu, hasarlı 14 adet borunun hurda değerinin 18.873,81TL olduğunu, denize düşen 9 adet borunun denizden çıkarılmasını, gemi üzerindeki boruların hasarlı olup olmadığının tespiti ve tekrar gemiye yüklenmesi masraflarının 22.847,82-TL olduğunu, az hasarlı 7 adet borunun Ankara’ya tamir için gönderilmesi için nakliye masraflarının 8.260 TL olarak tespit edildiğini, hasarlı boruların hurda değerinin tespitinde bilirkişi raporunda maddi hata yapıldığını, 70.064,82-TL olması gerektiğini, bu durumda müvekkili şirketinin 207.388,17 TL bakiye alacağının olduğunu, davanın kabulünü, davacı şirketin uğramış olduğu zararın tahmini bedeli 207.388,17-TL olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL nin 22/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının meydana gelen hasarda herhangi bir kusuru olmadığını, davacı Emek Boru Makine San. ve Tic. A.Ş’ye dava konusu olayda lashing hizmeti verdiğini, lashingin yükleme bittikten sonra sabitleme işi olduğunu, dava konusu olayın yükleme işleme bitmeden gerçekleştiğini dolayısıyla yükleme işlemi bitmeden gerçekleşen olayda müvekkilinin her hangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu olayın yükleme esnasında boruların dayandığı direkler olan (badalyaların) yükü taşımayarak kırılması sonucu gerçekleştiğini, iskele tarafındaki badalyalardan geminin sorumlu olduğunu, davacı ile armatör arasındaki taşıma sözleşmesine göre ambar kapağı üstüne yüklenen mal ve mal kalitesindeki tüm sorumluluğun davacıya ait olduğunu, tüm yükleme işinin davacının verdiği kargo planı doğrultusunda gerçekleştiğini, geminin sorumlu olduğu badalyaların kırılması sonucu lashing hizmeti sunmakla görevli olan müvekkilinin bir kusuru olmadığını, davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davanın KABULÜ İLE;
63.000,00-TL nin 22/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … – PALA LİMAN HİZMETLERİ TAHMİL TAHLİYE tahsili ile davacıya ödenmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını; davacının ıslah talebine karşı yapılan zamanaşımı itirazının reddinin hukuka aykırı olduğunu; davalının, dava konusu olayda hiçbir kusur ve sorumluluğunun olmadığını; ıslah edilen fazla kısma ilişkin davanın reddine ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekteyken, mahkemenin davanın kabulüne karar vermesi hukuka aykırı olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; bu kapsamda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca tazminat isteme hakkı, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağını, davalının zamanaşımı itirazının reddi gerektiğini beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2021 Tarih – 2016/1113 Esas – 2021/666 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; alacak istemine ilişkindir.

İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, Cezayir Ülkesinde bulunan alacaklıya boru sattığı, satılan boruların MV Aragonborg isimli gemisinde taşınması için geminin donatanının acentesi olan Star Denizcilik ve Tic. Ltd. Şti. İle anlaştığı, yüklemenin Otoport Liman İşletmeleri A.Ş.’nin işlettiği Otoport Limanından yapıldığı, Lashing-İstif işi için ise davalı … – Pala Liman Hizmetleri Tahmil ve Tahliye şirketi ile anlaşıldığı, yüklemenin yapıldığı 22/12/2012 tarihinde gemi üzerindeki boruların yuvarlanması suretiyle davacının borularının 14 tanesinin zayi olduğu, davacının 14 yeni boru bedeli 7 borunun tahmili için nakliye bedeli 43 borunun hasarlı olup olmadığının kontrolü için gemiden indirme ve geri yükleme bedelinden oluşan zararın tahsili için eldeki davayı açtığı, davalının hasarın yükleme devam ederken gerçekleştiği, kendisinin istifleme yaptığı ve buna ilişkin fatura düzenlediğini, kusur ve sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince Kocaeli 1. ATM’nin 2013/141 esas sayılı dosyasında alınan 05/04/2016 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasına getirtildiği, daha sonra uzak yol kaptanı, makine mühendisi ve öğretim üyesi bilirkişiden kusur raporu alındığı, raporda; davalı lashing-istifleme şirketinin %30, dava dışı gemi kaptanının %70 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, ilk derece mahkemesince makine mühendisi bilirkişi ile hukukçu bilirkişiden 29/09/2021 tarihli hasar raporunun alındığı, davacının davasını 12/10/2021 tarihinde ıslah ettiği, ilk derece mahkemesince ıslah doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki lashing-istif sözleşmesi kapsamında davalının edimlerini yerine getirip getirmediği, istifleme aşamasındaki kazada kusurun kimde olduğu ve davalının davacının zararından sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
İlk derece mahkemesince alınan 29/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu boruların hasarlanması sonucu davacının zararının, dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporları, faturalar ve diğer bilgi ve belgeler dikkate alınarak çıkarıldığını, davacının zararının 26.05.2015 tarihli bilirkişi raporunda toplam 207.388,17-TL olarak hesaplandığının görüldüğünü, buna göre, davacının toplam zararının; 14 adet yeni üretim borunun bedeli 253.686,35 TL, az hasarlı 7 adet borunun karayoluyla tamir için Ankara’ya nakliye bedeli 8.260,00 TL, olaydan sonra gemi üzerindeki 43 borunun rıhtıma indirilerek hasarsız olup olmadığının kontrolü ve yeniden gemiye yükleme bedeli 22.487,82 TL ve bu bedellerden hasarlı 14 adet borunun hurda bedeli olan 77.406,00 TL’nin mahsubu ile toplam zararın 207.388,17 TL olarak tespit edildiği görülmüştür.
27/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; olayın 2 nolu ambar kapağı üzerinde yüklenen 3. Parti 18. Borunun gemi üzerinde yükleneceği yere bırakıldıktan ve boruyu tutan sapanların amelece çözüldüğü andan yaklaşık 12 saniye sonra, piramit şeklinde istiflenen boruların en alt kısmından hareketlenerek sahile ve denize dökülmesi şeklinde meydana geldiği, kamera kayıtlarına göre sancak tarafta güverteye badalyaların kaynatılması için yer olmaması nedeni ile boruların geminin kendi badalyalarına dayandırıldığı ve boruları tutması gereken takozların ebat ve sayıca yetersiz olduğunun belirlendiği, bu belirlemelere göre Aragonborg gemi yetkililerinin (kaptan/2.kaptan) meydana gelen olayda nezaret ve denetim görevlerini gereği gibi yerine getirmediklerinden dolayı %70 oranında, istif ve lashing (bağlama) faaliyetlerini üstlenen “Pala Liman Hizmetleri Tahmil Tahliye Nakliye” şirketinin istif/lashing (bağlama) işlemlerini gereği gibi yerine getirememesinden ve zararın olmaması için gerekli önlemleri almamasından dolayı %30 oranında kusurlu oldukları, Autoport Liman İşletmesininin kusurunun olmadığının belirtildiği, rapor içeriğine göre; kamera kayıtlarına göre liman işletmesinin olayda kusurunun olmadığı belirtilmiştir. Dosya kapsamındaki tüm delillere göre; davalının istifleme ve bağlama sırasında bilirkişilerin kamera kayıtlarına göre belirlediği eksikliklere (yetersiz takoz, sancak tarafında badalyanın güverteye kaynatılmaması ve sadece gemi badalyasından faydalanılması gibi) rağmen istiflemeye devam etmesi, bu aşamada yetersizliğin görülüp gemi kaptanına ve diğer sorumlulara bu durum açıklanarak gerekli tedbirlerin alınmasına çalışılmaması dikkate alındığından bilirkişi heyeti tarafından davalıya atfedilen kusur oranının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davalının kusura yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,

2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 4.303,53 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 1.075,88 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.227,65-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/03/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*