Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/444 E. 2023/297 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/444
KARAR NO : 2023/297

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2019
NUMARASI : 2018/121 Esas – 2019/135 Karar
DAVACI : BÜROSAM MOBİLYA DEKORASYON İNŞAAT SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ. – …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – …
DAVALI : YUMAK MÜHENDİSLİK İNŞAAT SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. – …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2018
KARAR TARİHİ : 06/03/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 05/04/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirket ile davalı taraf arasında mobilya ve dekorasyon ürünleri satımı konusunda bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu ve sözleşme kurduklarını, davalı tarafın talebi doğrultusunda mobilya ve dekorasyon ürünlerinin teslim edildiğini, talep sonrasında 03/04/2017 tarihli Seri A Sıra No:138875 numaralı 12.598,20 TL ve Seri A Sıra No:138876 numaralı 1.339,20 TL tutarındaki mobilya ve dekorasyon ürünlerine iki adet fatura düzenlendiğini ve faturaları davalı borçlu yetkilisine tebliğ edildiğini ve toplam borcun 13.937,40 TL olduğunu ve ödenmediğini, müvekkilinin iyi niyetle alacağını beklediğini fakat alamayacağını anlayınca da 12/06/2017 tarihinde Gölcük İcra Dairesi 2017/1696 Esas sayılı dosyasına alacağı bedelin tahsili için cebri icra yoluna başvurduğunu, ödeme emrinin borçluya 14/06/2017 tarihinde tebliğ edildiğini ve borçlu tarafından müvekkiline borcunun bulunmadığını iddia ettiğini 16/06/2017 tarihinde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptalini, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faizle ödemeye ve takip konusu alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddi ile Davalının Gölcük/ Kocaeli İcra Dairesi 2017/1696 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 683,89 TL asıl alacak, 10,29 TL Temerrüt Faizi olmak üzere toplam 694,18 TL üzerinden, asıl alacağa 31/12/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına; Hüküm altına alınan 694,18 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin dava şartı yokluğundan usulden reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı taraf kendisini avukat ile temsil ettirmemiş olup duruşmalara dahi katılmamıştır. Bu sebeple davalı lehihe kurulan “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi geregince 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” hükmü usul ve esasa aykırıdır, yerel mahkemenin davalı lehine vekalet ücreti takdir etmesi, bilirkişi incelemesinin hatalı yapılması ve davanın esası hakkında hükmen kabul hükmen red kabul kararı vermesi vesair sebepler hukuka ve usule aykırılık teşkil ettiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2019 tarih, 2018/121 Esas – 2019/135 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; taraflar arasında, mobilya ve dekorasyon ürünleri satımı konusunda ticari ilişki mevcut olduğu ,davacının davalıya bir takım mobilya ve dekorasyon ürünlerini teslim ettiği, karşılığında fatura düzenlediği ve faturaların davalıya tebliğ edildiği , davalının fatura bedelini ödememesi üzerine davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının başlatılan takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine duran takibin devamı için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya arasına alınan bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında mal alım satımına dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğu, dava konusunu oluşturan faturaların davacı defterlerinde davalı cari hesabına kaydedildiği, defterlerde fatura bedelleri kadar tahsilat yapıldığının tespit edildiği, davacı defterlerine göre davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen icra takibi kadar tutarın davalı defterlerine kaydedildiğinin dosyadaki belgelerden tespit edildiği, ancak davalı defterleri inceleme gününde sunulmadığı için fatura bedellerinin davalı defterlerinde ödenip ödenmediğinin tespit edilemediği, davacı defterlerinin başlangıç ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, dava konusu tutarın davacı taraf defterlerinde bakiye olarak görülmediği şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan bilirkişi ek raporunda özetle; ödeme tarihi itibariyle hesaplanan faiz tutarı 683,89 TL, ödenen tutardan önce ferilere mahsup yapıldığı taktirde 31/12/2017 tarihi itibariyle kalan tutarın 683,89 TL, ödeme tarihi 31/12/2017 ile dava tarihi 02/03/2018 tarihleri arasındaki dönem için hesaplanan faiz tutarı 10,29 TL, ödeme tarihine 31/12/2017 itibariyle davacı alacağı 683,89 TL, dava tarihi 02/03/2018 tarihi itibariyle bir alacağa hükmedildiği takdirde hesaplanan toplam alacak tutarı 683,89 TL+10,29 TL = 694,18 TL olduğu şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.

Bilirkişi kök ve ek raporunun taraf ve yargı denetimine elverişli olduğu değerlendirilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince; “…davacı,03.04.2017 tarihli 12.598,20-TL ve 03.04.2017 tarihli 1.339,20-TL bedelli faturalar nedeni ile toplam 13.937,40-TL asıl alacak talepli 12.06.2017 tarihinde ilamsız icra takibi yapmış,davalı borcu olmadığı beyan ederek borca ve tüm ferilerine itiraz etmiş,dosya kapsamından alınan bilirkişi raporu ve ek raporundan, davalı taraf ticari defterlerini sunmadığından, kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılarak, davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacı tarafından icra takibine konu yapılan faturalardan 31.12.2017 tarihinde 13.937,40-TL tutarında davalıdan tahsilat yapıldığı ve ticari defterlerinde davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı tespit edilerek, ödemelerin takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferileri toplamından ödeme tarihi olan 31.12.2017 tarihinde öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden düşülerek yani her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanıp bulunan ve takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödeme düşülerek, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenen asıl alacak miktarının 683,89-TL olduğu, son ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferîleri ile birlikte alacaklının dava tarihinde 683,89-TL asıl alacak 10,29-TL faiz alacağı olduğu,dava tarihi itibariyle, davacının toplam 694,18-TL için dava açmakta hukuki yararı olduğu görülerek, davalının Gölcük Kocaeli İcra Dairesi 2017/1696 E sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 683,89-TL asıl alacak, 10,29-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 694,18-TL üzerinden, asıl alacak olan 683,89-TL’ye son ödeme tarihi olan 31.12.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına, hüküm altına alınan 694,18-TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,davacının 13.243,22-TL yönünden icra takibinden sonra davadan önce ödeme yapıldığından bu miktar yönünden itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar bulunmadığından, hukuki yarar 6100 sayılı HMK’nun 114/1-h maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115. maddesine göre mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmesi gerektiğinden fazlaya ilişkin 13.243,22-TL talebin dava şartı noksanlığından usulden reddine, …” gerekçeleriyle esas yönünden yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hukuki değerlendirme ve varılan sonucun yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve Daire’mizin uygulamalarına da uygun olduğu, yapılan tahkikatın yeterli ve ilk derece mahkemesi gerekçesinin davacının istinaf nedenlerini karşılar nitelikte bulunduğu anlaşıldığından davacının esas yönünden istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak; yargılama sırasında davalı kendisini vekille temsil ettirmediği halde reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, davacının vekalet ücretine ilişkin istinaf sebebinin yerinde olduğu anlaşılmış, Dairemizce vekalet ücreti yönünden kararın davacı yararına kaldırılması ve yeni hüküm kurulması gerekmiştir.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KISMEN KABULÜNE;
1-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2019 tarih, 2018/121 Esas – 2019/135 Karar Sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddi ile,
b-Davalının Gölcük/ Kocaeli İcra Dairesi 2017/1696 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 683,89 TL asıl alacak, 10,29 TL Temerrüt Faizi olmak üzere toplam 694,18 TL üzerinden, asıl alacağa 31/12/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına,
c-Hüküm altına alınan 694,18 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ç-Fazlaya ilişkin talebin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
d-Hüküm tarihinde alınması gerekli 47,41-TL harçtan peşin alınan 238,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 190,61-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
e-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 238,02 TL peşin harç 5,20-TL vekalet harcı toplam 279,12-TL harç, 199,00-TL posta ve tebligat masrafı, 500,00 TL bilirkişi ücreti toplam 699,00-TL olmak üzere toplam 978,12-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 48,71-TLsinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
f-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan 1.025,00-TL avanstan kullanılmayarak arttığı anlaşılan 326,00-TL gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
g-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 694,18 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
h-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
c-Davacı tarafından yapılan 162,10-TL İstinaf Kanun yolu masrafı ile 151,60 TL posta tebliğ masrafı olmak üzere toplam 313,70 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
ç-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davacının yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
e-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/03/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*