Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/427 E. 2023/136 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/427
KARAR NO : 2023/136

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/06/2021
NUMARASI : 2015/413 Esas – 2021/444 Karar

DAVACI : GETKON ENDÜSTRİYEL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1- ULUCA İNŞAAT MAKİNE TURİZM GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
2- ARCELORMİTTAL RZK ÇELİK SERVİS MERKEZİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ (Eski Ünvan:ROZAK DEMİR PROFİL TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ) – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA TÜRÜ : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2014

KARAR TARİHİ : 10/02/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 07/03/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının, inşaat sektörü üzerinde faaliyet gösterdiğini, davalı … ile inşaat malzemesi alımı hususunda sözleşme imzaladıklarını, taraflar arasında imza altına alınan sözleşme uyarınca davacının, davalı … ile 26.950 kg, 17.470 kg, 18.150 kg ve 27.450 kg ağırlığında ve 169.340,68 TL bedelindeki HEB360 isimli 12.100 mm ebatında kumlanmış profil ürünü alım-satımı hususunda anlaştıklarını, ancak yapılan bu anlaşmaya rağmen 26.950 kg ağırlığında ve 48.814,535 TL bedelindeki HEB360 isimli 12.100 mm ebatında 16 adet kumlanmış profil ürünün davacı şirkete teslim edilmediğini, davacı şirketin yapmış olduğu araştırma neticesinde davaya konu 26.950 kg ağırlığındaki kumlanmış demir profillerin davalı Uluca İnşaat Makine Turizm Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı şirketlere ait araçlara yükleyerek nereye gönderildiğini bilmedikleri bir adrese sevkiyat gerçekleştirildiğini, şirketin kamera kayıtlarında dahi bu durumun açıkça görüldüğünü, davalı …’nin diğer davalı Uluca İnşaat Makine Turizm Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ile kendi iç ilişkileri uyarınca “profil demirlerinin kumlanması-boyanması hususunda” anlaşma yapılmış olup davalı …’nin yalnızca işlenmemiş profil ürünlerini imal etmekte olup kumlama işi ile ilgilenmediğini, ancak davacı ile davalı şirket arasında imzalanan ve ekte sunulmuş olan sözleşme uyarınca “kumlanmış profil ürününün alım satımı” doğrultusunda anlaşma yapıldığını, dolayısı ile davalı şirketin üretmiş olduğu profil ürünlerinin doğrudan davacıya teslimi mümkün olmayıp ikinci bir şirket vasıtası ile ürünlerin “kumlanması” gerektiğini, davacı şirket ile davalı … arasında kurulan sözleşmeye rağmen teslim edilmeyen ve çalındığı söylenen 26.950 kg ağırlığındaki kumlanmış profil ürünlerinin faturasının davacı şirket adına kesilerek davacıya tebliğ edildiğini, davacının ise kendisine böyle bir malın teslim edilmediğini, malın kaybolduğu/çalındığını tesadüfen öğrendiğini beyan ederek yasal süresi içerisinde faturaya itiraz ettiğini, ancak davalı şirketin itirazı ile ürünlerin davacı tarafından bildirildiği iddia edilen araca nakil ettiğini ve Türk Ticaret Kanunu gereğince malların tesliminden sonraki hasar ve sorumluluktan kendilerinin sorumlu tutulamayacağını beyan ettiklerini, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin sorumluluktan kurtulabilmek adına bu şekilde beyanda bulunduğunu, nitekim davacı ile davalı Uluca İnşaat Makine Turizm Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin hiçbir taşıma, boyama, kumlama sözleşmesi yahut başkaca bir ticari ilişkisi mevcut olmadığını, davacı ile davalı Uluca İnşaat Makine Turizm Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki tek bağın davalı … olduğunu, nitekim davacı şirket boyanmış ve kumlanmış profil ürünleri üzerinden davalı şirket ile sözleşme imzalamış olup, bu ürünlerin kime ve ne şekilde boyatıldığı hakkında ticari bir ilişki sahibi olmadığını, davalı …’nin itiraz dilekçesinde kendi iş yerinden profil ürünlerinin çıkması ile ticari işin tamamlanmış olduğu şeklinde gerçek dışı bi beyan ile sorumluluktan kaçma yolunu tercih ettiğini, ancak gerek sözleşme gerekse de ticari karine gereği boyanmamış ve son şekli verilmemiş ünlerin ticari bir değeri mevcut olmayıp, sözleşmeye aykırı bu tutum neticesinde de davalı şirketin teslim edimini yerine getirdiğinden bahsetmenin olanaksız olduğunu, davalının Beyoğlu 35. Noterliği’nin 26.09.2014 tarih 29410 Yev. Nolu ihtarnamesinde “şirketiniz tarafından bildirilen plaka ve isim üzerine taşımacı firmaya teslim etmektedir.” şeklinde bir beyan ile ürünlerin davacı kontrolünde taşındığını iddia ettiğini, bu durumun da gerçeği yansıtmadığını, nitekim yapılan incelemeler neticesinde ürünlerin … idaresindeki … Plaka sayılı araç ile 26.06.2014 tarihinde saat 17:52 sırasında iş yeri çalışanlarının kontrolünde yüklendiğinin görüldüğünü, ne bahsi geçen şoförün ne de taşınan … Plaka sayılı aracın davacı ile bir alakası bulunmadığını, davalının belirttiği gibi şirkete bahsi geçen plaka ve şoför isminin bildirildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davalının bu yöndeki iddiasının ispatının yine davalı şirkete düştüğünü, davacının teslim almadığı bir mal için kesilen faturaya Tarsus 3. Noteliği’nin 11.09.2014 tarih 06103 Yevmiye Nolu ihtarnamesi ile itiraz etmiş olmasına rağmen davalı şirketin yasa ve mevzuata aykırı bir şekilde usulsüz bir mali kayıt ile davacının vermiş olduğu teminat içerisinden 48.814,35 TL miktarındaki kısmı diğer ticari iş hak edişleri ile birlikte çektiğini, bu durumun dahi davalı şirketin ne denli haksız olduğunu gösterdiğini, hiçbir denetim mekanizması olmaksızın “teminat hesabının” vermiş olduğu güvence ile faturaya itiraz edilmesine rağmen usulsüz işlemler ile hareket edilmesi açık bir kötü niyet göstergesi olduğunu, “kumlanmış ve boyanmış” 26.950 kg ağırlığında ve 48.814,535 TL bedelindeki HEB360 isimli 12.100 mm ebatında 16 adet profil ürününü teslim alamamış, teslimat konusunda Uluca Kumlama Şirketi ile hiçbir ticari sözleşme imzalamamış, davalı her iki şirkete de davaya konu ürünlerin yüklendiği plaka ve araç sahibinin isimlerini bildirmemiş olan davacının açık bir şekilde mağdur edildiğini, davalıların kendi iç ilişkileri içerisinde ürünleri imal ettiğini, boyadığını, kumladığını, kendi şirketlerine ait nakliye araçlarına yüklediğini ve yine kendi şirketlerine ait şoförü bu iş için tahsis ettiğini ancak ürünlerin çalınması sonucundan davacı şirketi sorumlu tuttuklarını, bu durumun ticaret hukuku kurallarına aykırı olduğu gibi ticari ahlak ile de bağdaşmadığını, davacının hiç tanımadığı bir kişi ile talimatı olmaksızın nakliye yapılmasının sorumluluğunun davalı şirketlere ait olduğunu, ürünlerin iş yerlerini fiziki olarak terk etmiş olmasının sorumluluğun ortadan kalkması anlamına gelmediğini, davalı şirketin ihtarında da belirttiği gibi sorumluluğun ancak ve ancak teslim ediminin yerine getirilmesi ile mümkün olacağını, ki böyle bir teslimin de davaya konu olayda gerçekleşmediğini, meydana gelen bu olay neticesinde ürünleri teslim alamayan davacının işlerinin aksadığını, bu aksaklıklar neticesinde çok ciddi ticari kayıplara uğradığını, bu durum ile ilgili olarak maddi tazminat haklarını saklı tuttuklarını, tüm bu nedenler karşısında fazlaya ilişkin ve başkaca dava, şikayet ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile; teslim yükümlülüğünü ihlal sebebi ile dava değeri olan 48.814,35 TL’nin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek ticari faiz üzerinden davalılardan alınarak davacıya teslimine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Uluca İnşaat Makine Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı firmanın davacı firma ile hiçbir anlaşma ve sözleşmesi bulunmadığını, davalı sıfatının da bu nedenle bulunmaması gerektiğini, dava dilekçesinde de davacı firmanın anlaşma ve sözleşmesinin diğer firma olan … ile olduğunu açık ve net olarak söylemesine rağmen taraflarını dava etmesinin doğru olmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, davacı firmanın diğer davalı firma olan Rozak A.Ş. ile kumlanmış profil ürünü alımı ve satımı konusunda anlaştığını, davalı firmanın ise Rozak A.Ş.’den gelen ürünlerin kumlamasını yaparak davacı firmanın göndermiş olduğu ve bilgilerini verdiği, plakası ve şoförü belli araçlara ürünleri yükleyerek parti parti davacı firmaya gönderdiğini, davacı firmaya yaklaşık 20 kamyon kumlanmış profil gönderildiğini, sadece bir sevkiyatta hırsızlık olayı ile karşılaşıldığını, 26.06.2014 tarihinde davacı tarafın göndermiş olduğu kamyona yükleme yapıldığını, fakat ilgili kamyon şoförünün malı davacı firmaya teslim etmediğini, ürünleri satarak kayıplara karıştığını, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığına derhal davacı firma ve davalı firma tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu, bu suç duyurusunda davacı firmanın “Rozak A.Ş. İle kumlanmış profil ürünü hususunda sözleşme imzaladıklarını, profil ürünlerin boyanması için ürünleri Rozak A.Ş., Uluca Ltd. Şti’ne teslim etmekte, biz ise boyanan ürünleri Uluca Ltd. Şti’nde teslim almaktayız. Bu şirkete bildirdiğimiz plaka ve isim üzerine ürünler taşıyıcıyı firmaya teslim edilmektedir. 10 kamyon taşıma işin … ve … ile anlaşma sağlanarak bu şahıslar ve şirketler ilgilenmektedirler. 26.06.2014 tarihinde yüklenen ürünler tarafımıza teslim edilmemiştir.Yapmış olduğumuz görüşme ve araştırmalara göre nakliyeci firma ve şoförü organize bir şekilde ürünleri başkalarına çek karşılığı vermişlerdir.” yönünde savcılığa beyanda bulunduğunu, davacı firmanın Gebze Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifadenin her şeyi özetlediğini, kiminle anlaşma yaptığını, nakliye işini kimin ayarladığını, çalınan ürünlerin akıbetini anlattığını, tüm bu beyanların davacı firmanın nakliye işini kendisinin ayarladığını ve ürünlerin kamyona yüklendikten sonra teslim yerine kadar kimin sorumluluğu olduğunu açıkça gösterdiğini, bir kamyon profili çalanların davalılar olmadığını, davacının anlaştığı ve kendileri ile alakası olmayan taşıyıcı firma ve şoförü olduğunu, davacı şirketin belirttiği ve anlaştığı araca yüklenen ürünlerin yerine teslim edilmemesinden davacı firmanın mesul olduğunu, ürün araca yüklendikten sonra mesuliyetin davacı firmaya ait olduğunu, taşıma işleminin davalılar tarafından yapılacağına yönünde hiç bir anlaşma olmadığı gibi taşıma işinin davacı tarafından dava dilekçesi ve savcılık şikayeti ile sabit olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Rozak Demir Profil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, sorumluluğun davacının nakliye hususunda anlaşmış olduğu kişilere ait olduğunu, davalı ile davacı arasında dava konusu kumlanmış/boyanmış profillere ilişkin her ne kadar bir satım sözleşmesi var ise de, borca konu edimlerin davacının nakliye hususunda anlaşmış olduğu kişilere teslim edildiğini, dava konusu malların taşınması hususunun davalılara ait olmadığını, borcun işbu teslim ile ifa edildiğini ve ifa ile sona erdiğini, teslimden sonra davalının sorumluğunun sona erdiğini, Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanununa göre; sözleşme konusu malların alıcıya veya alıcının taşıma hususunda anlaşmış olduğu şirkete tesliminden sonra hasar ve yararın alıcıya geçtiğini, Türk Borçlar Kanunu B. Yarar ve hasar MADDE 208 dava konusu malları davacının nakliye sözleşmesi yaptığı kişilere ve onlara ait nakliye kamyonlarına teslim ettiğini, yukarıdaki hükme göre; teslimden sonra mallara ilişkin sorumluluğun alıcıya geçtiğini, davalı şirketin nakliye sözleşmesinin tarafı olmadığını, Türk Borçlar Kanunu gereği Türk Hukukunda sözleşmenin nisbiliğinin esas olduğunu, dolayısıyla sadece sözleşmenin taraflarının işbu sözleşme ile bağlı ve bu sözleşmeden dolayı sorumlu olduklarını, burada davanın tarafının yanlış teşkil edildiğini, davanın husumet yöneltilmesi gereken tarafının, davacının nakliye hususunda anlaşmış olduğu nakliye firması yetkilileri ve çalışanları olduğunu, dava konusu ürünlerin önceden olduğu gibi davacının göndermiş olduğu plakalarını ve şoför isimlerini önceden bildirdiği kamyonlara teslim edildiğini, dolayısıyla teslimden sonra sorumluluğun nakliye şirketine geçtiğini, davalının teslimden sonra hukuki sorumluluğu bulunmadığını, davalı şirketin davacı ile kumlanmış/boyanmış profil ürünü alım satımı hususunda sözleşme yaptığını, sözleşme konusu ürünlerin diğer davalı Uluca İnşaat Makine Turizm Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. isimli firmaya kumlanması/boyanması için davalı tarafından gönderildiğini ve ürünlerin burada kumlama-boyama yapıldığını, ürünlerin davacıya teslim yerinin diğer davalının iş yeri olduğunu, davacının anlaşmış olduğu nakliye firmasının ise diğer davalı Uluca İnşaat Makine Turizm Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’den boyanan bu ürünleri teslim aldığını, diğer davalının, davacının göndermiş olduğu ve bilgilerini verdiği plakası ve şoförü belli araçlara ürünleri yükleyerek parti parti davacı firmaya gönderdiğini, işbu yükleme işinin daha önce de aynı şekilde yapıldığını, taraflar arasında hiçbir sorun yaşanmadığını, 26.06.2014 tarihinde yine davacı tarafından plakaları ve şoför isimleri önceden bildirilen kamyonlara dava konusu ürünlerin yüklendiğini ve teslim edildiğini, ancak sonrasında davacının ürünlerin kendisine ulaşmadığını ve savcılığa suç duyurusunda bulunacağını taraflarına bildirdiğini, nakliye firması tarafından teslim alınan ürünlerin sorumluğunun artık taraflarına ait olmadığını, sorumluluğun davacının çalıştığı nakliye firması ve onun çalışanlarında olduğunu, davacının, dava konusu malların nakliye şirketi tarafından kendisine ulaşmadığından bahisle çalındığı iddiasıyla, nakliye firması yetkilisi ve çalışanları hakkında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, gerek cezai gerekse hukuki sorumluluğun nakliye şirketine ait olduğunu, davacının savcılık dosyasına vermiş olduğu ifadeden de anlaşılacağı üzere, davacının dava konusu malların taşınması hususunda, savcılık dosyasındaki şüpheliler ile nakliye hususunda anlaştığını, davalının nakliye firması ve çalışanları ile hiçbir hukuki ve fiili bağı bulunmadığını, davacının bildirdiği plaka ve kişilere ait kamyonlara sadece diğer davalı tarafından yükleme yapılarak malların teslim edildiğini, teslimden sonra davalının sorumluluğu bulunmadığını, sözleşme konusu ürünlerin nakliyesinin davalılar tarafından yapılacağı yönünde hiçbir anlaşma olmadığı gibi taşıma işinin davacı tarafından yapıldığının dava dilekçesi ve savcılık şikayeti ile sabit olduğunu, dolayısıyla davacının nakliye hususunda anlaştığı firma ve kişilerden davalının sorumlu olmadığını, taşıyıcı firmaya ürünler teslim edildikten sonra sorumluluğun davacıya geçtiğini, teslim ile davalının borcunu zamanında ve gereği gibi ifa ettiğini ve borcun ifa ile sona erdiğini, davalı tarafından davacı firmanın nakliye hususunda anlaştığı kişi ve firma çalışanları hakkında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunulduğunu, davacının nakliye hususunda anlaştığı kişilerin suç teşkil eden davranışlarının davalının sorumluluk altına sokmadığını, diğer davalı kumlama-boyama şirketinin, davacı tarafından bildirilen plaka ve isim üzerine ürünleri taşımacı firmaya teslim ettiğini, ilgili ürünlerin Uluca İnşaat Makine Turizm Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’den davacının bildirildiği üzere … idaresindeki … plaka sayılı nakliye aracına 26.06.2014 tarihinde saat 17.52 de yüklenip çıktığının kamera kayıtlarında mevcut olduğunu, davalı tarafından, tır şoförü …, … ve … hakkında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, davalının, davacı ile arasındaki sözleşmeden kaynaklanan borcunu ifa etmiş olup, teslim edilen ürünlere ilişkin fatura düzenleyerek davacıya gönderdiğini, zira karşılıklı borç ilşkilerinde borcunu ifa eden tarafın, borcunu ifa etmeyen diğer taraftan ifayı talep edebileceğini; ancak davacının ürünlerin kendine teslim edilmediğinden bahisle fatura bedelini davalıya ödemediğini, davalının davacının nakliye hususunda anlaştığı kişilere ürünleri teslim ederek borcunu ifa ettiğini, ürünlerin nakliye firması tarafından davalıya ulaştırılmamasında davalının sorumluluğu bulunmadığını, zira sözleşme konusu malların taşınması hususunun davacıya ait olduğunu, davacının nakliye firması ile yaptığı sözleşmeye davalı ve diğer davalının taraf olmadığını, davacının muaccel olan borcunu davalıya zamanında ödemeyerek temerrüte düştüğünü, davalının, davacı tarafından muaccel olduğu halde ödenmeyen borcunu davacıdan talep etme hakkına sahip olduğunu, ancak iyi niyetli görüşmeler neticesinde sorun çözülemediğinden davalının alacağını davacının teminatından mahsup ettiğini, teminatın hukuki niteliği gereği, teminat ile güvence altına alınan borç, borçlu tarafından zamanında ifa edilmez ve temerrüt gerçekleşirse, teminat alanın riskini güvence altına aldığını, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davacının davalı Uluca İnşaat Makina Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine açmış olduğu davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davacının davalı Arcelormittal RZK Çelik Servis Merkezi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (eski unvan Rozak Demir Profil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi) aleyhine açmış olduğu davanın REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların kendi iç ilişkileri içerisinde ürünleri imal etmiş, boyamış, kumlamış, kendi şirketlerine ait nakliye araçlarına yüklemiş ve yine kendi şirketlerine ait şoförü bu iş için tahsis etmiş ancak ürünlerin çalınması sonucundan davacı şirketi sorumlu tuttuklarını; bu durum ticaret hukuku kurallarına aykırı olduğu gibi ticari ahlak ile de bağdaşmadığını; davalı şirketin ihtarında da belirttiği gibi sorumluluk ancak ve ancak teslim ediminin yerine getirilmesi ile mümkün olacağını ki böyle bir teslimde davaya konu olayda gerçekleşmediğini; hatta meydana gelen bu olay neticesinde ürünleri teslim alamayan davacı şirketin işleri aksamış bu aksaklıklar neticesinde çok ciddi ticari kayıplara uğradığını beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı Arcelormittal Rzk Çelik Servis Merkezi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı istinaf dilekçesinde dosyada bulunmayan konuları varmış gibi göstermeye çalıştığını; yerel mahkeme kararında somut olay tüm maddi ve hukuki boyutu ile, son derece ayrıntılı ve isabetli biçimde irdelendiğini beyan ile; davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/06/2021 Tarih – 2015/413 Esas – 2021/444 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; alacak istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı ile davalı Arcelormittal Rzk Çelik Servis Merkezi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (eski unvan: …) arasında kumlanmış demir profil satışına ilişkin sözleşme olduğu, davalı satıcının demir profillerin kumlama işini diğer davalı Uluca İnşaat Makine Tur. Gıda ve San. Tic. Ltd. Şti.’ye yaptırdığı, davacı alıcının satışı konu malların davalı Uluca İnşaat Makine Tur. Gıda ve San. Tic. Ltd. Şti.’den teslim aldığı, sözleşme gereğince teslim edilmesi gereken 26.950 kg ağırlığında ve 48.814,53 TL değerindeki HEB360 isimli 12.100 mm ebatlı 16 adet kumlanmış profilin teslim edilmediği gerekçesiyle mal bedeli olarak ödediği paranın tahsili için eldeki davayı açtığı, davalı Uluca İnşaat Makine Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketİ’nin satış sözleşmesinin tarafı olmadığını belirterek davanın reddini istediği, davalı Arcelormittal Rzk Çelik Servis Merkezi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin taşıma işini davacı tarafından üstlendiğini ve kendi sorumluluğunun davacının satışa konu malları diğer davalıdan teslim aldığı anda bittiğini, dava konusu malların ise davacı tarafından bildirilen taşıcıya teslim edildiğini belirterek davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince deliller toplandıktan sonra alınan 10/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalının kendi ticari defterlerine göre davacıya borcu olmadığı, satışa konu malların davacının belirlediği taşıcıya teslim edildiğini ve davacının alacaklı olmadığını belirttiği, 22/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında nakliye ile ilgili bir anlaşma olmadığı, araç plakaları ve sürücü isimlerinin davacı tarafından davalıya e-mail olarak gönderildiği, dava konusu malların taşıyıcısı olan … ve … plaka sayılı aracın davalıya bildirilen maillerde bulunmadığı, ancak bu nakliyecinin de davacı tarafından belirlendiği ve davacının alacaklı olmadığının belirtildiği, Sakarya Bölge Adliye Mahkmesi 8. Ceza Dairesi’nin 11/11/2022 tarih 2022/1084 esas 2022/1265 karar sayılı kararı ile kesinleşen Gebze 2. ACM’sinin 28/02/2020 tarih 2016/1570 esas 2020/254 karar sayılı kararında, sanık …’ın davacı şirketin yetkilisi …’nın talebi ile … tarafından nakliye için belirlendiğinin maddi vakıa olarak kabul edilerek …’ın hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince davanın davalı Uluca İnşaat Makine Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle, diğer davalı yönünden ise davacının teslim borcunun malların davacı tarafından belirlenen taşıyıcıya teslimi ile ifa edildiği ve hasar ve yararın davacıya geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.

Uyuşmazlık, satışa konu malların zayi olması nedeni ile “hasar”dan kimin sorumlu olduğu noktasındadır.
Dosya kapsamındaki delillere göre, davacı ile davalı Arcelormittal Rzk Çelik Servis Merkezi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (eski unvan: …) arasında kumlanmış demir profil satışına ilişkin sözleşme olduğu, davalı satıcının demir profillerin kumlama işini diğer davalı Uluca İnşaat Makine Tur. Gıda ve San. Tic. Ltd. Şti.’ye yaptırdığı, davacı alıcının satışa konu malları davalı Uluca İnşaat Makine Tur. Gıda ve San. Tic. Ltd. Şti.’den teslim aldığı anlaşılmıştır. Bu belirlemeye göre davacı alıcı, davalılardan Arcelormittal Rzk Çelik Servis Merkezi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ise satıcıdır. Diğer davalı Uluca İnşaat Makine Tur. Gıda ve San. Tic. Ltd. Şti.’nin davacı ile sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur.
6098 sayılı TBK’nın “Yarar ve Hasar” başlığını taşıyan 208. maddesine göre; “Kanundan, durumun gereğinden veya sözleşmede öngörülen özel koşullardan doğan ayrık hâller dışında, satılanın yarar ve hasarı; taşınır satışlarında zilyetliğin devri, taşınmaz satışlarında ise tescil anına kadar satıcıya aittir.
Taşınır satışlarında, alıcının satılanın zilyetliğini devralmada temerrüde düşmesi durumunda zilyetliğin devri gerçekleşmişçesine satılanın yarar ve hasarı alıcıya geçer.
Satıcı alıcının isteği üzerine satılanı ifa yerinden başka bir yere gönderirse, yarar ve hasar, satılanın taşıyıcıya teslim edildiği anda alıcıya geçer”.
Eldeki uyuşmazlıkta, taraflar arasındaki sözleşmeye göre satıma konu demir profillerin davalı Uluca İnşaat Makine Tur. Gıda ve San. Tic. Ltd. Şti.’nin kumlama yaptığı ve davacı alıcının satışa konu malların davalı Uluca İnşaat Makine Tur. Gıda ve San. Tic. Ltd. Şti.’den teslim aldığı görülmektedir. Bu durumda satıma konu malların zilyetliği davacı alıcıya bu aşamada geçmektedir. Bu hale göre, satıma konu malların yarar ve hasarı da davacı alıcının malları davalı Uluca İnşaat Makine Tur. Gıda ve San. Tic. Ltd. Şti.’den teslim aldığı anda davacı alıcıya geçmektedir.
Taraflar arasındaki uygulamaya göre, davacı satıma konu malları hangi araçların alacağını davalı satıcıya önceden bildirmekle birlikte, davaya konu malların yüklendiği araç ile araç şoförünün davalıya bildirilen araçlar arasında olmadığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık, Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/1570 Esas, 2020/524 Karar sayılı dosyasındaki delillere ve özellikle nakliyeci …’ün beyanına göre, davacı yetkilisinin …’ü arayarak araç temini istemesi ve malların da …’ün temin ettiği araçlara yüklenmesi nedeni ile davacının malların zilyetliğini devir aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda hasar ve yararın da davacıya geçtiği, artık malların çalınmasından kaynaklı zarara davacının katlanması gerektiği görülmektedir. İlk derece mahkemesince bu gerekçelerle davalı Arcelormittal Rzk Çelik Servis Merkezi Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacının istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli maktu 179,90-TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 459,30 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 279,40-TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/02/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*