Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/395 E. 2023/167 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/395
KARAR NO : 2023/167

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2021
NUMARASI : 2017/117 Esas – 2021/588 Karar

DAVACI :HDI SİGORTA A.Ş. – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALILAR :1-LAM LYONEL A.MAKZUME VAPUR ACENTELİĞİ A.Ş. – …
VEKİLİ :Av. … – …
:2-SAFİ DERİNCE ULUSLARARASI LİMAN İŞLETMECİLİĞİ A.Ş. – …
VEKİLİ :Av. … – …
:3-… (T.C. No: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ :29/12/2016

KARAR TARİHİ :13/02/2023
KR. YAZIM TARİHİ :14/03/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 410001013140 no’lu Nakliyat Emtia Sigortası Abonman Poliçesi ile Borusan Otomotiv İth. ve Dağıtım A.Ş.’yi nakliye rizikolarına karşı sigortaladığını sigortalı Borusan Otomotiv İth. ve Dağıtım A.Ş. tarafından BMW 418i Gran Coupé model … şase no’lu aracı, Almanya’da yerleşik BMW AG adlı firmadan 06.04.2016 tarihli ve BLY7747 no’lu fatura ile satın aldığını, söz konusu aracın 21.04.2016 tarihinde Koper/Slovenya’dan Derince Limanı, Türkiye’ye sevk edilmek üzere Neptune Galena isimli gemiye yüklendiğini, 27.04.2016 tarihinde Neptune Galena isimli geminin Derince/Kocaeli’de bulunan Safi Port Uluslararası Liman İşletmeciliği tesislerine ulaştığını, 05/2016 no’lu ve 27.04.2016 tarihli hasar raporu itibariyle, söz konusu aracın Derince Limanı’nda gerçekleştirilen tahliye sırasında hasarlandığını, hasarın meydana geliş nedeninin aracın tahliyesini gerçekleştiren sürücü davalı Sefa Güvercin’in trafik konileri ile belirlenmiş olan güvenlik hattını takip etmeyip tahliyesi gerçekleştirilen diğer araçların yanından hızla geçerek güverteden aşağı düştüğünü, hasar tutarının 64.281,39-TL ve değer kaybının 32.000,00-TL olduğunu, aracın, fatura değeri ve toplam hasar miktarı dikkate alındığından aracın onarımının ekonomik olarak makul bulunmadığını, hasarlı emtia üzerinde yapılan ekspertiz çalışmaları ve alınan rapor ile tespit edilen zarar nedeniyle müvekkili tarafından 88.635,43-TL tazminat ödemesi yapıldığını, davalılardan …’in otomobilin tahliyesi esnasında araca zarar veren sürücü sıfatı ile Lam Lyonel’in işi üstlenen firma olarak, diğer davalının da liman işletmesi olarak dava konusu hasardan sorumlu bulunduklarını beyan ederek; sigortalıya ödenen 88.635,43-TL’nin hasar tarihi olan 27.04.2016’dan itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; öğrencilik yıllarında haftada 2-3 gün yarı zamanlı Derince Limanı’nda çalıştığını, olayın olduğu 27/04/2016 günü saat 14:00 civarı Yunan Bandıralı Neptune Galene adındaki gemiye araçları karaya indirmek için arkadaşlarıyla girdiklerini, 1. kattaki arabaları boşalttıklarını, 2. kattakı BMW marka araçların tahliyesi sırasında önden kendisinin gittiğini, ok işaretleri bulunduğu ve bu işaretleri takip ettiğini, ortamın karanlık olduğunu, trafik konilerinin bulunmadığını, hızının 15-20 km civarında olduğunu, ön tekerler düşünce hemen frene bastığını, arka tekerler asılı kalınca aracın ters takla attığını, kaput ucuyla tavanın ön kısmı üzerine düştüğünü, iş arkadaşlarının kendisini araçtan çıkardıklarını, olay yerinde iş güvenliği tedbirlerinin alınmadığını, vakit kaybı olmaması için kendilerine emniyet kemeri taktırılmadığını, boşluğun bulunduğuna dair duba v.s. olmadığını, kazadan önce konulması gereken uyarı levhalarının kazadan sonra kusurun örtülmesi amacıyla koyulduğunu, hatta iki şirket çalışanları arasında bu sebepten tartışma yaşandığını, bu durumu daha sonra arkadaşlarının anlattıklarından öğrendiğini, hızlı olasa idi aracın ters takla atmayacağını, aracın düz şekilde düşeceğini beyan eederek; haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Lam Lyonel A. Makzume Vapur Acenteliği A.Ş. ve davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın haksız fiile ilişkin olarak işbu davanın açıldığını, dava dışı sigortalı ile davalılar arasında doğrudan bir sözleşmenin yer almadığını, bu sebeple haksız fiilin vuku bulduğu iddia edilen yer olan Derince bölgesinde adliye olmamasından dolayı mutlak ticari dava nitelikli işbu davanın Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemeleri tarafından görülmesi gerektiğini, davacı sigorta şirketinin halefiyet hakkı olup olmadığının incelenmesini, davalılara açılan davanın sözleşmesel ilişkiden ileri gelmeyip haksız fiil kapsamında açıldığını, haksız fiil sorumluluğundan söz edebilmek için ortaya çıkan zararın haksız fiili meydana getiren fiil neticesinde olması gerektiğini, haksız fiil sorumluluğunun bir şartı olarak illiyet bağının gerekliliğinin, TBK. m. 49’da öngörüldüğünü, söz konusu maddeye göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmüne yer verildiğini, bu sebeple, söz konusu kazanın gerçekleşme sebebi olarak ekspertiz raporunda yanlı görüşlere yer verildiğini, kaza olduktan sonra çekilen fotoğraflardan da görüleceği üzere, aracın düştüğü kısımda herhangi bir işaret veya işaretçi olmadığını, olay anında diğer arabaların yanından hızla geçme gibi bir durum kesinlikle olmadığını, eğer bahsedildiği gibi arabayı hızla sürme durumu olmuş olsaydı, arabanın tavan bölgesinden hasarlanması yerine yere düz olarak düşmesinin daha olası olacağını, kazaya sebebiyet olan yegane hususun, geminin içindeki işaretlerin yetersiz olması olduğunu, kazadan sonra çekilen fotoğraflardan da görüleceği üzere, kazadan hemen sonra normalde işaretlerle kapalı olması gereken kısmın kapatıldığını, bu sebeple, illiyet bağının kesilmesi için aranan ”3. Kişinin Kusuru” işbu olayda gerçekleştiği için davalıların haksız fiilden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, her ne kadar ödendiği iddia edilen tazminat miktarının ayrıntısı vb. hususlar tetkik edilememiş ise de davacı dışındaki bir şirket tarafından davalı LAM şirketine gönderilen talep yazısında araç değeri dışında kar kaybının da talep edildiğinin belirtildiğini, daha gümrükten geçmemiş olan bir mala ilişkin söz konusu talebin hukuka aykırı olduğunu ayrıca husumet itirazları bulunduğunu beyan etmiştir.
Davalı Safi Derince Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın, tahliyesi gerçekleştirilen gemide çalışan personelin gemi ambarındaki araçların tahliyesi için gerekli güvenlik tedbirlerini almaması nedeniyle meydana geldiğini, dava konusu olayda davalı şirkete ve diğer davalılara kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafça geminin tahliyesi sırasında meydana gelen dava konusu kazanın davalılardan …’in ihmali sonucunda meydana geldiğinin belirtildiğini ancak davalı şirket çalışanları tarafından dava konusu kazanın meydana geldiği andan hemen sonra çekilen fotoğraflardan da açıkça anlaşılacağı üzere, dava konusu kazanın gemi personelinin gemi ambarındaki araçların tahliyesi için gerekli güvenlik tedbirlerini almamış olması sonucu meydana geldiğini, geminin kazanın meydana geldiği bölgesinde, bulunması gerektiği halde, güvenlik kukası ve bariyer bulunmadığını, söz konusu gemide çalışanların ancak kazanın meydana gelmesinden sonra bu eksikliği fark ettiklerini ve hemen ilgili yerlere bariyer ve güvenlik kukası yerleştirdiklerini, bu durumun karşılaştırmalı fotoğraflardan açıkça anlaşıldığını, dolayısıyla dava konusu kazanın, tahliyesi gerçekleştirilen gemi personelinin gemi ambarındaki araçların tahliyesi için gerekli güvenlik tedbirlerini almamış olması nedeniyle meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinden davalı şirket ve diğer davalılara kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, dava dilekçesinde de belirtilmiş olduğu üzere dava konusu aracın, davacı sigorta şirketinin halefi olduğu Borusan Otomotiv İth. ve Dağıtım A.Ş.’ye ait olup, aracın Koper/Solvenya’dan Derince Limanı’na taşınması işi Neptune Galena isimli gemi tarafından yapıldığını, geminin tahliyesine ilişkin sözleşmenin de davalı şirket ile gemi acentesi Akmar Vapur Acenteliği Denizcilik ve Tic. A.Ş. ile yapıldığını, davalı şirket tarafından verilen tahliye hizmetine ilişkin fatura gemi acentesi adına kesildiğini, 6102 sayılı TTK’nın 1179/2. maddesinin; “Taşıyanın adamları terimi, taşımada kullanılan geminin adamlarını, taşıyanın taşıma işletmesinde çalışan veya kendisini temsile yetkili kıldığı kişileri ve taşıma işletmesinde çalışmasa bile navlun sözleşmesinin ifasında kullandığı diğer kişileri kapsar. Fiilî taşıyana ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde olup; hükümde belirtilen “taşıyanın taşıma işletmesinde çalışmasa bile navlun sözleşmesinin ifasında kullandığı diğer kişiler” yükün yüklenmesi, tahliyesi, depolanması gibi işlemleri gerçekleştirenler kişiler olduğunu, somut olayda davalı şirket liman işletmesinin, Neptune Galena isimli geminin acentesi ile yapmış olduğu tahliye sözleşmesi kapsamında söz konusu geminin tahliyesi işini yaptığını, davalı şirketin dava konusu ve TTK’nın 1179/2. maddesi kapsamında “Taşıyanın Adamı” sıfatını haiz olduğunun açık olduğunu, aynı Kanunun 1990. maddesinin ;“(1) Taşıyanın sorumluluktan kurtulması hâlleri ile sorumluluk sınırlandırılmasına ilişkin hükümler, navlun sözleşmesine konu olan eşyanın zıya, hasar veya geç teslimi yüzünden, taşıyan aleyhine, haksız fiile veya diğer bir sebebe dayanılarak açılacak bütün davalarda uygulanır. (2) Böyle bir dava, taşıyanın adamlarından biri aleyhine açılırsa, görevi veya yetkisi sınırları içinde hareket ettiğini ispat etmek kaydıyla, o da, taşıyanın sorumluluktan kurtulması hâlleri ile sorumluluğu sınırlandırma hakkından yararlanabilir. (3) Taşıyan ile onun adamlarından istenebilecek olan tazminat miktarlarının toplamı, 1187 nci madde hükmü saklı kalmak kaydıyla, 1186 ncı maddede öngörülen sorumluluk sınırını aşamaz.”şeklinde olup; bu hüküm ile birlikte yükün ziya, hasar veya geç teslimi sonucu uğranılan zarar nedeniyle açılan davalarda taşıyanın adamlarının, görevi veya yetkisi sınırları içinde hareket ettiğini ispat etmek kaydıyla, taşıyanın sorumluluktan kurtulması halleri ile sorumluluğu sınırlandırma haklarından yararlanabileceklerinin açık bir şekilde düzenlendiğini, dolayısıyla somut olayda da davalı şirketin, Kanunun 1190. maddesi kapsamında taşıyanın sorumluluktan kurtulması halleri ile sorumluluğu sınırlandırma haklarından yararlanabileceğinin izahtan vareste olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kabulü ile; 88.635,43-TL’nin 25/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davalının %10’luk kusurunu nazara alarak hesaplanacak miktarın davalıdan tahsili ile fazlaya ait talebin reddine ve davalı lehine vekalet ücretine hükmetmesi gerektiğini, davalıdan tahsiline karar verilecek olan alacağın avans faizi yerine yıllık %9 yasal faiziyle birlikte tahsiline karar vermesi gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı Lam Lyonel A.makzume Vapur Acenteliği A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişiler tarafından değer kaybı dikkate alındığında sovtaj değerinin dikkate alınmayacağı yönünde tamamen dayanaksız, uygulama ve içtihatlara açıkça aykırı tespitte bulunulduğunu, eksik ve yanlış bir rapora göre davanın kabulüne karar verildiğini, Derince Gümrük Müdürlüğü tarafından gönderilen müzekkere cevabında Kocaeli Tasfiye İşletmesi Müdürlüğü tarafından yapılan 12.01.2017 tarihli ihalede 125.100,00-TL tutarında satışının gerçekleştirildiği ve 27.01.2017 tarihinde de alıcısına teslim edildiğinin belirtildiğini, bu kapsamda, davacı tarafından hasarlı ve kullanılamaz olduğu iddia edilen aracın, dava değerinden dahi yüksek bir tutara satıldığı ve bu neticede aracın kullanılabilir halde olduğu ve mali değerinin olduğunun tespit olunduğunu, bu sebeple aracın halihazırda kullanılabilir durumda olduğunu, davacı tarafından eksik bilgiler verilmekte olup satış bedelinin hangi tarafa hangi oran ile ödendiğinin belirtilmediğini, dava dosyası muhteviyatında yer alan ekspertiz raporunun bu açıdan yanlış olduğu ve davacı tarafın da gerçeği göstermeyen bu ekspertiz raporu neticesinde işbu davayı ikame ettiğinin anlaşıldığını, davacının taleplerini özellikle fahiş olarak yönelttiğini ve hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının iddialarını kanıtlayamadığını gösterdiğini, bilirkişiler tarafından aracın gümrüklenmiş satışa esas değeri belirtilmiş olsa da dava konusu aracın gümrüğe girmediği ve bu sebeple gümrüklendirilmeye ilişkin bedellerin dikkate alınmasının hukuka aykırı olacağını, bilirkişi raporlarında da dava dışı donatanın yüksek orandaki kusuru tespit edilmiş ise de yerel mahkeme tarafından bu tarafın tespit olunan kusurunun yok sayıldığını ve tüm davalılar yönünden davanın kabulüne karar verildiğini, bu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, donatana yalnızca %25 oranında tali kusur atfedilmesinin yasaya aykırı ve yeterli olmadığını, zira meydana geldiği iddia olunan hasarda davalının hiç bir dahli bulunmadığı gibi deniz taşıması sırasında meydana gelen hasardan taşıyanın sorumlu bulunacağının tespit olunduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı şirketin sorumlu olduğuna kanaat getirilmesi ihtimalinde dahi TTK’nın 1186. maddesinde yer alan hukuken sınırlı sorumluluğun dikkate alındığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı Safi Derince Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kazada davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun kesinlikle söz konusu olmadığını, davalı şirketin sorumluluğu bulunduğunu kesinlikle kabul etmemek kaydı ile yerel mahkeme kararından davalı şirketin yargılama neticesinde sorumlu olma ihtimalinde dahi hukuken sınırlı sorumluluğunun bulunduğu hususu hiç göz önünde bulundurulmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2021 tarih, 2017/117 Esas – 2021/588 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Nakliyat Emtia Sigortası Abonman Poliçesi gereği davacı sigorta şirketince ödenmiş tazminat tutarlarının rücuen tazmini istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, 410001013140 no’lu Nakliyat Emtia Sigortası Abonman Poliçesi ile dava dışı Borusan Otomotiv İth. ve Dağıtım A.Ş.’nin sigortacısı olduğu, sigortalı Borusan Otomotiv İth. ve Dağıtım A.Ş.’nin BMW 418i Gran Coupé model … şase no’lu aracı, Almanya’da yerleşik BMW AG adlı firmadan 06.04.2016 tarihli ve BLY7747 no’lu fatura ile satın aldığı, söz konusu aracın 21.04.2016 tarihinde Koper/Slovenya’dan Derince Limanı, Türkiye’ye sevk edilmek üzere Neptune Galena isimli gemiye yüklendiği, 27.04.2016 tarihinde Neptune Galena isimli geminin Derince/Kocaeli’de bulunan Safi Port Uluslararası Liman İşletmeciliği tesislerine ulaştığı,05/2016 no’lu ve 27.04.2016 tarihli hasar raporu itibariyle, söz konusu aracın Derince Limanı’nda gerçekleştirilen tahliye sırasında hasarlandığı, hasarın meydana geliş nedeninin aracın tahliyesini gerçekleştiren sürücü davalı …’in trafik konileri ile belirlenmiş olan güvenlik hattını takip etmeyip tahliyesi gerçekleştirilen diğer araçların yanından hızla geçerek güverteden aşağı düşmesi olduğu, meydana gelen kaza sonrasında araçtaki hasar tutarının 64.281,39-TL ve değer kaybının 32.000,00-TL olduğu, aracın, fatura değeri ve toplam hasar miktarı dikkate alındığından aracın onarımının ekonomik olarak makul bulunmadığı, hasarlı emtia üzerinde yapılan ekspertiz çalışmaları ve alınan rapor ile tespit edilen zarar nedeniyle davacı tarafından 88.635,43-TL tazminat ödemesi yapıldığı, davalılardan …’in otomobilin tahliyesi esnasında araca zarar veren sürücü sıfatı ile, Lam Lyonel’in işi üstlenen firma olarak, diğer davalının da liman işletmesi olarak dava konusu hasardan sorumlu oldukları belirtilerek; sigortalıya ödenen 88.635,43-TL’nin hasar tarihi olan 27.04.2016’dan itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan 27/12/218 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı Safi Derince Uluslararası Liman İşletmeciliği AŞ.nin olayda kusuru olmadığını, davalı …’ in olayda %20 oranında kusuru olduğunu, davalı Lam Lyonel A. Maksume Vapur Acenteliği AŞ’nin olayda %30 oranında kusuru olduğunu, Gemi Donatanının , olayda %30 oranında kusuru olduğunu, davacının olaydan dolayı talep edebileceği tutarın 80.929,90-TL olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 17/06/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; 1-Davalı Lam Lyonel A.Makzume Vapur Acenteliği A.Ş. Çalışanlarının işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede; Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapma yükümlülüklerini yerine getirmemesini, işyerinde alınan işsağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izleme, denetleme ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlama yükümlülüklerini yerine getirmemesini, İşyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve sürdürülebilmesi amacıyla çalışanları ve çalışan temsilcilerini işyerinin özelliklerini de dikkate alarak: İşyerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik riskleri, koruyucu ve önleyici tedbirler konusunda bilgilendirmemesini, risk değerlendirmesi yapmaması veya eksik yapmasını, çalıştığı işle ilgili olası tehlikeler ve alınacak başlıca önlemler hakkında yeterli eğitim veya ders verilmeyen bir işçiyi liman işlerinde çalıştırmasını, tahliye operasyonlarının hızlı yapılmasını teminen emniyetsiz ortamların oluşmasına sebebiyet vermesi hususları dolayısıyla %35(1.derece asli kusurlu) oranında kusurlu olabileceğini, 2-Safi Derince Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş.’nin üst işveren olarak, gemiden araç indirilmesi işlerini yürütmek üzere alt işveren/işverenlere taşere ettiği tahliye işlerinde; çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede; mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapma yükümlülüklerini yerine getirmemesi ya da alt işveren tarafından yerine getirilip getirilmediğini kontrol etmemesini, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izleme, denetleme ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlama yükümlülüklerini yerine getirmemesi ya da alt işveren tarafından yerine getirilip getirilmediğini kontrol etmemesini, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve sürdürülebilmesi amacıyla çalışanları ve çalışan temsilcilerini işyerinin özelliklerini de dikkate alarak işyerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik riskleri, koruyucu ve önleyici tedbirler konusunda bilgilendirmemesi yada alt işveren tarafından bilgilendirilip bilgilendirilmediğinin kontrol etmemesini, alt işveren tarafından risk değerlendirmesi yapılıp yapılmadığının kontrolünü yapmamasını, çalıştığı işle ilgili olası tehlikeler ve alınacak başlıca önlemler hakkında yeterli eğitim veya ders verilmeyen bir işçiyi liman işlerinde çalıştırması ya da bu gerekliliklerin alt işveren tarafından yerine getirilip getirilmediğinin kontrolünü yapmamasını, tahliye operasyonlarının hızlı yapılmasını teminen emniyetsiz ortamların oluşmasına sebebiyet verilip verilmediğinin kontrolünü yapmaması hususları dolayısıyla %30(2.dereceden asli kusurlu) oranında kusurlu olabileceğini, 3-MV NEPTUNE GALENE (IMO NO:9668491) gemisi ve işletmecisi yönünden; yaptığı taşıma sözleşmesi ve teamüllere uygun olarak taşıdığı yükü hasarsız bir şekilde tahliye limanına getirmekle birlikte, yük gemi bordasından çıkana kadar ve gemi içerisindeki tüm operasyonlarda tüm emniyet tedbirlerini almaması (Uluslararası yönetim sistemi gereğince), dışarıdan gelerek gemide hizmet veren çalışan veya ziyaretçilere geminin özellikleri ve uyulacak emniyet tedbirleri ile ilgili bilgi verilerek kayıt altına alınmamasını, çalışma ortamında uyulacak kuralların tespit ve tebliğ edilerek bunlara uyulduğunun kontrol edilmemesi dolayısıyla MV NEPTUNE GALENE gemisi ve işletmecisinin %25(1.dereceden tali kusurlu) oranında kusurlu olabileceği, 4-… yönünden; iş güvenliği ile ilgili eğitiminin bulunmaması, çalışmaya başlamadan önce ortamda keşif ve tanıtma eğitimi yapılmamasına ve tecrübe sahibi olmadığı bir iş ve ortamda 10km/saat hız limitinden fazla bir sürat ile operasyon yapması dolayısıyla ihmalinin bulunduğu ve %10(2.dereceden tali kusurlu) oranında kusurlu olabileceği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 14/02/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; kaza tarihinde (27/04/2016) T.C. Merkez Bankası Efektif Satış Kuru 3,1988 TL/EURO olduğu dikkate alındığında toplam zararın 26.596,48 euro x 3,1988-TL/EURO = 85.076,82-TL olduğunu, davalılar ile dava dışı sigortalı arasında sölzleşme ilişkisi bulunmamakla, sorumluluklarının Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiil hükümlerine göre tayin edilebileceğini, davalılardan gerek Lam Lyonel A. Makzume Vapur Acenteliği A.Ş. Gerekse Safi Denizcilik Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş.6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu m.4 vd.hükümleri; diğer davalı … ise TBK m.49 vd.hükümleri gereği davaya konu zarara, Lam Lyonel A. Makzume Vapur Acenteliği A.Ş.’nin %35; Safi Denizcilik Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş%30 ve nihayet … de %10 oranında kusurlu olacak şekilde zarara sebebiyet vermiş olmakla meydana gelen zarardan da TBK m.49 ve 51 uyarınca mahkememiz tarafından takdir edilecek oranda sorumlu olacakları yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 17/06/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; aracın üzerindeki onarım masrafının 25.000,00 TL olduğu, aracın mevcut haliyle 140.000,00 TL bedelinde olduğu, emsal araçların fiyatlarının 165.000,00 TL olduğu belirtilmiştir. Derince Gümrük Müdürlüğünün 38090 sayı nolu yazısında Borusan İthalat ve Dağtım A.Ş den alınan 28/06/2016 tarihli ve 17065618 sayılı dilekçe ile DERİNCE SAFİ PORT ULUSLARARASI LİMAN İŞLETMECİLİĞİNDE bulunan 1 kap-1560 kg bir adet binek otomobil eşyanın limanda tahliye esnasında hasar görmesi nedeniyle gümrük kanununun 164. maddesi istinaden gümrüğe terk edilmesi talep edildiğinden, müdürlükçe 29/07/2016 tarih 036 sayılı tesit tahakkuk belgesi düzenlenerek, Kocaeli Tasfiye İşletmesi Müdürlüğüne gönderildiğini, ilgili müdürlükçe yapılan 12/01/2017 tarihli ihalede 125.100,00 TL tutarında …’a satışının gerçekleştirildiğini ve 27/01/2017 tarihinde de alıcısına teslim edildiği belirtilmiştir. Kocaeli Tasfiye İşletmesi Müdürlüğü’nün 12/01/2017 tarihli ihalesinde dava konusu aracın satışa esas bedelinin 165.000,00 TL, olduğu, 125.100,00 TL bedel ile satıldığı, vergiler dahil satış tutarının toplam 126.994,93 TL olduğu belirtilmiştir. 29.07.2016 tarihli Tasfiye Tespit ve Tahakkuk Belgesi’nde dava konusu aracın gümrüklendirilmiş satışa esas değerinin 170.822,42 TL olduğu belirtilmiştir. Bu bilgiler ışığında aracın yeni araç olması nedeniyle aracın piyasa değerinin gümrüklendirilmiş satışa esas olan değeri dikkate alınması gerektiği, bu nedenle aracın piyasa değerinin 170.822,42 TL olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Eldeki davada ilk derece mahkemesince; “… nakliyat emtia sigortası abonman poliçesi ile davacı sigorta şirketi tarafından nakliye rizikolarına teminat altına alınmış olan dava dışı Borusan Otomotiv İth. ve Dağıtım A.Ş.’ye ait BMW 418i Gran Coupé model … şase no’lu aracın, yurt dışından taşındığı MV Neptune Galena isimli gemiden Safi Port Uluslararası Liman İşletmeciliği tesislerinde, 27/04/2016 günü davalılardan … sevk ve idaresinde gemiden tahliye edilmesi sırasında, 2. Kattan geminin güvertesine düşmesi sonucu hasarlandığı, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği tazminatı halefiyet kuralları gereği davalı sürücü …, tahliye işlemini başkaca yüklenicilere taşere eden Safi Derince Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş ile dava konusu aracın tahliye işini üstlenen Lam Lyonel A. Makzume Vapur Acenteliği A.Ş. den müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının gerçek zararı ile davalıların sorumluluğunun tespiti hususlarında toplandığı tespit edilmiştir. Mahkememizce alanında uzman bilirkişi heyetlerinden rapor alınmış, raporlar arasında davalıların hasarın meydana gelmesinde sorumluluklarının bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmayıp, tespit edilen kusur oranlarının farklı olması ve tarafların itirazları üzerine alınan bilirkişi raporlarındaki çelişkinin giderilmesi ve açıklanması amacıyla alınan 14/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu zarara, Lam Lyonel A. Makzume Vapur Acenteliği A.Ş.’nin %35; Safi Denizcilik Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş%30 ve … de %10 oranında kusurlu olacak şekilde zarara sebebiyet vermiş olmakla meydana gelen zarardan da TBK m.49 ve 51 maddeleri uyarınca müştereken sorumlu olduklarının mütalaa edildiği, 17/06/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile 14/02/2020 tarihli bilirkişi raporunun taraf ve yargı denetimine elverişli ve hükme esas alınmaya uygun bulunduğu, taraf itirazlarını açıkladığı, aracın gümrüğe terkedilmiş olması, pert işlemi görmeyip onarılarak açık artırma ile satılmış olması dikkate alındığında sovtaj bedelinin hesaplanmasının gerekmeyeceği hususunun tespit edildiği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait aracın hasarlanmasında davalıların hepsine atfı kabil kusur bulunduğu, Borçlar Kanununun 61. Maddesi uyarınca davalıların davacıya karşı tesessül halinde sorumlu oldukları, davacının yararlanabileceği bir sovtaj bedeli bulunup bulunmadığı, gümrükleme masraflarının tenzil edilip edilmediği hususunda Gümrük Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, aracın yeni araç olması nedeniyle gümrükleme masrafları ödenerek aracın gümrükten çekildikten sonra onarılarak satılmasının davalıların yararına olmadığı hususu (Yargıtay 11 HD. 2016/141 E. 2016/3264 K. 23/06/2016 tarihli ilamı da bu yöndedir ) araştırılmış, aracın onarılmasının ekonomik olmaması nedeniyle gümrüğe terkedildiği, gümrük müdürlüğü tarafından onarılarak açık artırma ile satıldığı, davacının yararlandığı ve tenzili gerekir sovtaj bedeli bulunmadığı, bilirkişi raporunda hasar bedeline ilişkin yapılan hesaplama ile davacının talebi arasındaki farkın hesaplamaya esas alınan euro kurundan kaynaklandığı, haksız fiil tarihindeki kurun değil, ödeme tarihindeki kurun esas alınması gerektiği…” gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hukuki değerlendirme ve varılan sonucun yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve Daire’mizin uygulamalarına da uygun olduğu, tahkikatta eksiklik bulunmadığı, bilirkişi raporlarının taraf ve yargı denetimine elverişli oldukları, davalıların sigortalı emtianın hasarlanmasında kusurlu olduklarına ilişkin tespitin doğru olduğu ve dairemizce de aynı kanaate ulaşıldığı, zarar miktarının da usulüne uygun belirlendiği, ilk derece mahkemesi gerekçesinin dosya kapsamı delillere uygun, yeterli ve yerinde olduğu davalıların istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davalıların istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Gerekçeli karar başlığında; davalı … vekilinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalıların istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davalıların İSTİNAF BAŞVURUSUNUN AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 6.054,68 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 1.513,67 TL’lerin mahsubu ile bakiye 4.541,01-TL istinaf karar harcının istinaf eden davalılardan ayrı ayrı alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harçlarının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalılar taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalılar tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/02/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*