Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/294 E. 2023/115 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/294
KARAR NO : 2023/115

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2021
NUMARASI : 2019/114 Esas – 2021/656 Karar

DAVACI : AXA SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : TASFİYE HALİNDE PLASTİKSAN AMBALAJ ATIK GERİ DÖNÜŞÜM İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
TASFİYE MEMURU : … (T.C. NO:…) -…
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA TÜRÜ : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/01/2018
KARAR TARİHİ : 10/02/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 07/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketi tarafından sigortalı Meyge İthalat İhracat İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin işyerinin “işyerim paket poliçe” sigortası ile sigortalandığını; sigortalanan 3 bölümlü taşınmazın bir bölümünde kiracı olarak davalı Plastik Ambalaj Atık Geri Dönüşüm İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin bulunduğunu, sigortalı taşınmazda 21/05/2017 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle binanın tamamen yandığını, olay yeri inceleme tutanağına göre meydana gelen yangının davalı şirketin kusuruna bağlı olarak meydana geldiğini, olay nedeniyle sigortalıya toplam 459.823,66.-TL ödeme yapıldığını ve davalının kusuru nedeniyle meydana gelen yangın nedeniyle söz konusu zarardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek; 298.723,67.-TL’nin ödeme tarihi olan 25/07/2017 tarihinden ve 161.099,99.-TL’nin ödeme tarihi olan 29/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tek taraflı olarak yaptırdığı tespit ile davalı şirkete atfedilen kusurun kabul edilemeyeceğini, yangın raporunda yangının çıkış sebebinin tespit edilemediğinin belirtildiğini; davalının kusurunun bulunmaması nedeniyle davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 84.293,00.-TL rücuen tazminatın ödeme tarihi olan 25/07/2017 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararına gerekçe yaptığı 05/09/2019 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı ayrıntılı olarak yerel mahkemeye bildirildiğini ve yeni bir bilirkişi heyetince dosyada inceleme yapılması talep edilmişse de bu itirazların dikkate alınmadığını; yangının meydana gelmesinde davalı şirket asli ve tam kusurlu iken bilirkişi heyet raporu doğrultusunda %50 oranında kusurlu atfedilmesi hukuka aykırı olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; yangın olayından sonra düzenlenen Jandarma olay yeri inceleme raporunda ve İtfaiye Daire Başkanlığının düzenlemiş olduğu yangın raporundan açıkça anlaşılacağı üzere yangının çıkış sebebinin belli olmadığını ve davacı şirketin de bu hadisede hiçbir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını; davacı tarafından açılan davanın değeri dava dilekçesinde açıkça 459.823.66-TL olarak belirtilmiş ve bu miktar üzerinden dava açılmışsa da sayın Mahkeme 84.293.00-TL üzerinden kısmen kabul kararı vermiş olup, reddedilen kısım olan 375.530.66-TL üzerinden hesaplaması gereken vekalet ücretini yanlış hesaplandığını; hal böyle olunca sayın mahkemenin davacı tarafa hükmedilen vekalet ücretine ilişkin kısmının kaldırılmasını ve reddedilen miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini; davacı sigorta şirketi sigorta poliçesini düzenlerken taşınmazın halihazır durumunu dikkate almadan poliçe düzenlediği için meydana gelen zarardan dolayı sorumlu olacağını; bunun dışında oluştuğunu iddia ettikleri zararı hiçbir şekilde ispat edemediklerini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davalı tarafın istinaf isteminin reddine, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davaya konu yangın, davalı Plastiksan Ambalaj Atık Geri Dönüşüm İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin yetkili ve çalışanlarının dikkatsiz ve tedbirsiz davranışları sonucu meydana geldiğini; yangının meydana gelmesinde davalı şirket asli ve %100 kusurlu olduğunu; bu nedenle davalı şirketçe %50 kusura dahi itiraz edilmesi kabul edilebilir olmadığını; davalılar vekilinin “vekalet Ücretine” ilişkin istinaf itirazı da hukuka uygun olmadığını; yerel mahkemenin gerekçeli kararının 6. maddesinde vekalet ücretinin hangi maddeye ve fıkraya göre belirlendiği açıkça belirtildiğini beyan ile; davalıların istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/09/2021 Tarih – 2019/114 Esas – 2021/656 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı ile dava dışı Meyge İth. İhr. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. Arasında 30/12/2016-30/12/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere işyerim paket poliçesi sigorta sözleşmesi yapıldığı, sigortalı iş yerinin … ili, … ilçesi, … Mah. … Cad. No:… olduğu, binanın ve taşınmazın dava dışı …’a ait olduğu, 3 bölümden oluşan binanın … tarafından sigortalı şirkete, davalı şirkete ve dava dışı Zirve Makine şirketine kiralandığı, 21/05/2017 günü yangın meydana gelmesi suretiyle binada hasar oluştuğu, davacının sigortalısına yaptığı hasar ödemesinin rücuan tahsili için eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince deliller toplandıktan sonra keşif yapıldığı, bilirkişi heyetinden 05/09/2019 ve 11/02/2020 tarihli bilirkişi raporları ile mali müşavir bilirkişiden 14/04/2021 tarihli bilirkişi raporu alındığı, raporlar doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 24.293,00 TL’nin 25/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde; sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği; sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa; sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca; sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği, hüküm altına alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigorta poliçesinin 4.125 m²’lik binanın tamamının mı yoksa dava dışı sigortalı şirketin kullandığı 1.965 m²’lik kısmını mı kapsadığı, hasara neden olan olayda kusurun kimde olduğu, dava dışı Galsan şirketinin yangında hasar gören mallarının poliçe teminatında olup olmadığı ve dava dışı sigortalının kira kaybı tazminatının ne kadar olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacının düzenlediği sigorta poliçesinde sigortalı alanın m²’si açık olarak belirtilmemiştir. Sigortalı iş yerinin bulunduğu binada aynı adres için üç farklı kiracı bulunmakta olup iş yeri de dava dışı üçüncü kişiye aittir. Poliçede iş yerinin adresi yazmakla birlikte sigortalanan kısım açıkça belirlenmemiştir. Ancak, sigorta lehtarı olan dava dışı Meyge İth. İhr. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kullanımında olan alan 1.975 m² olduğundan, adreste bulunan iş yerinin tamamının sigortalı olduğu söylenemeyecektir. Bu durumda sigorta poliçesinin sadece 1.975 m² olduğu anlaşılmakla buna ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Kusura ilişkin istinaf isteminin incelenmesinde;
Zarara neden olan rizikonun sigortalı işyeri ile aynı adreste bulunan davalı Plastiksan Ambalaj Atık Geri Dönüşüm İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin depo olarak kullandığı kapalı alanda, geri dönüşüm malzemelerinin ayrıştırılmadan bir arada tutulması sonucu yanıcı maddelerin alev alması şeklinde meydana geldiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, bu nedenle davalının tam kusurlu olduğunu ileri sürmektedir.
İlk derece mahkemesince 11/06/2019 tarihinde mahallinde keşif yapıldığı, keşif sonrasında bilirkişi heyetinin hazırladığı 05/09/2019 tarihli raporda; yangının davalı şirketin deposunda atık maddelerin tutuşmasıyla başladığı, yangının ortaya çıkmasında davalı şirketin tam kusurlu olduğu, ancak sigortalı iş yerinde yangın söndürme tertibatının bulunmadığı, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca, sigorta şirketinin sigorta poliçesi düzenlemeden önce sigortalı iş yerindeki riskleri belirleyen bir rapor ve önleyici tedbirler alınıp alınmadığını kontrol etmeden poliçe düzenlenmesi nedeniyle zararın oluşmasında %50 kusurlu olduğunu, davacının, davalıya %50 kusuruna denk gelen 84.293,00 TL yönünden rücu edebileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
19/12/2007 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesinin 6. fıkrasında; “Sigorta şirketleri, yangına karşı sigorta ettirme talebi aldıkları binalarda, tesislerde ve işletmelerde, bu Yönetmelik hükümlerine uyulup uyulmadığını kontrol etmek mecburiyetindedir.” hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm uyarınca sigorta şirketinin sigortaladığı iş yerinin yangına karşı gerekli tedbirlerin ve yangın söndürme tertibatının olup olmadığını araştırma sorumluluğu bulunmakta olup bu sorumluluğunu yerine getirmeyen sigorta şirketinin zararın artmasında müterafik kusuru olduğunun kabulü gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; sigorta şirketinin kusurunun %50 olduğu kabul edilmiş, varılan bu sonuç ilk derece mahkemesince ve dairemizce de benimsenmiştir.
Dava dışı Galsan şirketi ile dava dışı sigortalı şirket arasında depo kiralama sözleşmesinin bulunduğu, sigortalı şirketin rizikonun meydana gelmesinden önce 29/04/2017 tarihinde ve riziko gerçekleştikten sonra 31/05/2017 tarihinde kira faturası düzenlediği, bu durumda sigortalı şirketin kira kaybının bulunduğu ve poliçenin bu zararı teminat altına aldığı ancak gerek ekspertiz raporunda gerekse bilirkişi heyet raporunda binanın eski hale getirme süresinin (2) ay olduğu gözetildiğinde, sigortalıya ödenmesi gereken kira kaybı tazminatının (2) ay karşılığı 11.000,00 TL olduğu ve ilk derece mahkemesince bu bedele hükmedildiği dikkate alındığında bu yöndeki istinaf isteminin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Sigorta poliçesinde üçüncü şahıslara ait olup da sigortalı iş yerinde bulunan menkul ve emtiaların teminat altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacı bu kapsamda dava dışı şirkete ödediği tazminatın da rücuan tazminini istemektedir. Ancak 30/06/2017 tarih YNG170874 sayılı ekspertiz raporunda sigortalı iş yerinde üçüncü şahsa ait emtialarında zarar gördüğünün belirtildiği ancak üçüncü şahıs malının sigorta poliçesinin teminatı kapsamında olan dava dışı Meyge İth. İhr. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kiraladığı kısımda olmadığı, taşınmaz maliki …’ın iş yerinin bir kısmının dava dışı Galsan şirketine depo olarak kiraladığı ve üçüncü şahıs mallarının bu bölümde olduğunun anlaşıldığının belirtildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da aynı değerlendirmenin yapıldığı, bu nedenle bu zarar kalemi yönünden ödenen tazminatın rücuan tazminin talep edilemeyeceği anlaşılmakla bu yöndeki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Davalılar vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf isteminin incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 yılı AAÜT’nin 13-(3) maddesi uyarınca tazminat davalarında kısmen reddi halinde davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretini geçemeyeceği hüküm altına alındığından bu yöndeki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; taraf vekillerinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Tarafların İSTİNAF BAŞVURULARININ AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 5.758,05-TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 1.439,51 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.318,54 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-Bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harçlarnın hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf edenler tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/02/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*