Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/29 E. 2022/202 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/29 – 2022/202
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/29
KARAR NO : 2022/202

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : ….
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI : 2017/767 Esas – 2020/342 Karar

DAVACI : TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. –
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1-…
2-KÖSEOĞLU İNŞAAT NAKLİYAT HAFRİYAT EMLAK SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. …
3-…
VEKİLİ : Av….
4-…
VEKİLİ : Av. ….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2017

KARAR TARİHİ : 03/02/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 03/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın Yeni Cami Sakarya Şubesi ile Düzle İnşaat Mühendislik Tur. Tic. Paz. Ltd. Şti. arasında imzalanan Genel Nakdi Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesini davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borçlunun taahhüdünü yerine getirmemesi nedeni ile borçlu ve müteselsil kefillere ihtarname gönderildiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine Kocaeli 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6804 Esas sayılı dosyasından açılan takibe davalılar tarafından itiraz edildiğini, davalı borçluların icra takibine itirazlarının hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu ifade ederek davalarının kabulü ile yapılan itirazın iptaline, icra takibinin talep edilen miktar ve temerrüt faiz oranı üzerinden devamına, davalı – borçlunun haksız itirazı sebebi ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalının ikamet adresinin Ankara olduğunu, davalıya karşı Kocaeli İcra Daireleri ve Mahkemeleri nezdinde huzurdaki davanın yöneltilmesinin mümkün olmadığını, Yetkili Mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, davalıya yöneltilen davanın sırf bu nedenle tefrik edilerek usulden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen davalının müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı iddia edilen Genel Kredi Sözleşmesi davalı tarafından hiçbir surette imza edilmediğini, davalının yıllardır yurtdışında bulunduğunu, buna karşılık müvekkilinin ortağı olan diğer davalı …’nin asıl kredi borçlusu Düzle İnşaat Mühendislik Turz. Tic. Paz. Ltd. Şti.’nin asıl yetkilisi olduğunu, ayrıca bu şirket işlemlerinde davalının imzasının taklit edildiği iddiası ile Savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek, davanın reddine, Kocaeli 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6804 E. sayılı dosyasına vaki takibin iptaline, davacı banka tarafından davalıya en az %20 oranında kötüniyet tazminatının ödenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Köseoğlu İnş. Nak. Haf. Eml. San. ve Tic. Ltd. Şti. , …ve … vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalılar ile alacaklı arasında cari hesap şeklinde işleyen ve kredi kullandırılan hesapların mevcudiyeti olduğunu, alacaklı tarafından haksız bir şekilde davalıların hesaplarının kat ediliğini, hesapların kat edilmesine ilişkin itirazlarını Kocaeli 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6804 Esas sayılı icra dosyasına ilişkin itirazlarını da öne sürdüklerini, davalıların borcunun davacı tarafından iddia edilen miktarda olmadığını, kredinin teminatı olarak kullanılan çek ve senetlerin tahsil tarihlerinin henüz gelmediğini, alacağın muaccel hale gelmediğini belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın KABULÜNE; Davalıların Kocaeli 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6804 Esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itiraz iptali ile takibin; -Cari hesap borcu için 104.000,00 TL asıl alacak üzerinden, davalı Köseoğlu İnşaat Limited Şirketi yönünden kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere takip tarihinden tahsil tarihine kadar işletilecek %40 oranındaki temerrüt faizi ile birlikte devamına; -Ticari kredili mevduat borcu için 9.000,00 TL asıl alacak üzerinden ve davalı Köseoğlu İnşaat Limited Şirketi sorumlu olmamak kaydı ile, takip tarihinde tahsil tarihine kadar %28,08 oranındaki temerrüt faizi ile birlikte devamına; -Alacak likit olduğundan İİK 67/2. madde uyarınca 113.000,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının ikamet adresi Ankara olup, davalıya karşı Kocaeli İcra Daireleri ve Mahkemeleri nezdinde huzurdaki davanın yöneltilmesi mümkün olmadığını; icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduğunu; asıl borçluya başvurulmadan kefile takip yapılamayacağını; vekaleten imzalanan kefalet hükmü geçersiz olduğunu; mahkemece raporda tespit edilenden fazlasına hükmedildiğini; davalı ile diğer davalılar arasındaki husumet ve suç duyurusu incelenmediğini; alacak belirli olmadığından müvekkil aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini; genel kredi sözleşmesi uyarınca müvekkile borç yüklenemeyeceğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İcra Müdürlüklerinin ve Kocaeli Mahkemelerinin yetkili olduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunmadığını; bilirkişi raporu incelendiği taktirde görüleceği üzere son derece açık olup denetime de elverişli olduğunu; davalının raporda belirlenenden fazlasına hükmedildiği ve alacağın belirli olmadığı yönündeki itirazları gerçeği yansıtmadığını; davacı bankanın alacağı likittir talep edilebilir nitelikte olduğunu ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine engel bir durum da bulunmadığını; davalının raporda belirlenenden fazlasına hükmedildiği ve alacağın belirli olmadığı yönündeki itirazları gerçeği yansıtmadığını beyan ile; davalıların istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/09/2020 Tarih – 2017/767 Esas – 2020/342 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamındaki cari hesap borcu ile kredili mevduat hesabı borcunun ödenmediği gerekçesi ile davacının borçlunun hesabını kat ederek asıl borçlu ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalılara ihtarname gönderdiği, borcun ödenmemesi üzerine kefiller aleyhine Kocaeli 2. İcra Dairesi’nin 2017/6804 Esas sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, borçluların ödeme emrine süresinde itiraz etmeleri üzerine eldeki davanın açıldığı, davalılardan …’ın imza inkarında bulunduğu ve diğer borçku …’ye verilen vekaletnamenin dava konusu kefalet sözleşmesinin şekil şartlarını taşımadığı gerekçesi ile davanın reddini istediği, diğer davalıların öncelikle asıl borçluya takip yapılması gerektiğinden bahisle davanın reddini istediği, mahkemece 09/09/2019 tarihli rapor ile ek rapor alındıktan sonra taleple bağlı kalınarak; Kocaeli 2. İcra Dairesi’nin 2017/6804 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itiraz iptali ile takibin, cari hesap borcu için 104.000,00 TL asıl alacak üzerinden, davalı Köseoğlu İnşaat Limited Şirketi yönünden kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere takip tarihinden tahsil tarihine kadar işletilecek %40 oranındaki temerrüt faizi ile birlikte ve ticari kredili mevduat hesabı borcu için 9.000,00 TL asıl alacak üzerinden ve davalı Köseoğlu İnşaat Limited Şirketi sorumlu olmamak kaydı ile takip tarihinde tahsil tarihine kadar %28,08 oranındaki temerrüt faizi ile birlikte devamına ve davacı lehine icra inkar tazminatına karar verildiği, karara karşı davalı …’ın istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve vekilin yaptığı kefalet sözleşmesinin geçerli olup olmadığı noktasındadır.
1-Yetkiye ilişkin istinaf isteminin incelenmesinde;
Davanın dayanağı icra takibi, davacı ile asıl borçlu Düzle İnşaat Mühendislik Turz. Tic. Paz. Ltd. Şti. arasında imzalanan ve davalı …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu genel kredi sözleşmesinden kayanklanan alacak için başlatılmıştır.
Genel kredi sözleşmesinde de, yetkili icra dairesi ve mahkemenin, Kocaeli icra daireleri ile mahkemeleri olduğunun kararlaştırılması ve 6102 sayılı TTK’nın 7. maddesinde düzenlenen teselsül karinesi uyarınca yetkiye ilişkin hüküm kefiller yönünden de bağlayıcı olduğundan 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesine göre icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatıldığı anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
2-Kefaletin geçerliliğine ilişkin istinaf isteminin incelenmesinde;
Davalı …’ın diğer davalı …’yi Sapanca Noterliği’nin 28/06/2007 tarih, 03439 yevmiye nolu vekaletnamesi ile kefil olma yetkisi ile vekil tayin ettiği, vekil …’nin bu vekaletname ile 16/09/2013 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olduğu görülmektedir.
Vekaletname içeriğine göre davalı …’ın kefil olma yetkisi verdiği, vekaletname tarihi itibariyle yürürlükte olan mülga 818 sayılı BK’nın kefalet sözleşmesini düzenleyen 484. maddesinde yazılı geçerlilik şartları ile kefalet sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 583 ve 584. maddelerindeki geçerlilik şartlarının farklı olması ve kefalet sözleşmesinde geçerlilik şartlarına uyulmaması nedeni ile kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığı savunulmaktadır.

Kefalet sözleşmesi tarihi itibariyle 6098 sayılı TBK’nın 584. maddesinde yapılan değişiklik ile şirket ortağı yönünden eş rızasının aranmadığı anlaşılmaktadır. Vekalet sözleşmesi ile kefalet sözleşmelerinin geçerlilik koşullarının mülga 818 sayılı BK. ile 6098 sayılı TBK’da ayrı ayrı düzenlendiği, kefalet sözleşmesindeki geçerlilik koşulunun vekalet sözleşmesi içeriğinde de aranmasının mümkün olmadığı (Yargıtay 11. HD, 20/05/2010 tarih, 2010/6336 E., 2010/5641 K.), bu nedenle geçerli bir vekaletname ile kefil olunan miktarın el yazısı ile yazıldığı kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu anlaşıldığından bu yöndeki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
3-Asıl Borçluya Takip Yapılmadan Kefile Takip Yapılamayacağına ilişkin istinaf incelemesinde;
Davacı ile asıl borçlu Düzle İnşaat Mühendislik Turz. Tic. Paz. Ltd. Şti. arasında imzalanan ve davalı …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu, bu kefaletin 6098 sayılı TBK’nın 583 ve 584. maddeleri uyarınca geçerli bir kefalet olduğu yukarıda (2) nolu bentte açıklanmıştır.
Asıl borçluya takip yapılmadan kefile takip yapılamayacağına dair kural adi kefalet için geçerli olup davalının sıfatı müşterek borçlu ve müteselsil kefil olmakla bu kural eldeki uyuşmazlıkta uygulanamayacaktır. 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesine göre; alacaklı asıl borçluyu takip etmeden ve taşınmaz rehini paraya çevirmeden müteselsil kefili takip edebilir.

Kaldı ki, davacı banka tarafından asıl borçlunun hesabı kat edilerek asıl borçlu ve müteselsil kefillere Sakarya 4. Noterliği’nin 04/04/2017 tarih, 08191 yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek borçlular temerrüte düşürülmüştür.
Bu açıklamalar uyarınca, davalının bu yöndeki istinaf isteminin de reddi gerekmiştir.
4-Borç miktarı ile diğer istinaf istemlerinin incelenmesinde;
Davalının, sözleşme gereğince kefalet limiti 300.000,00 TL’dir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 09/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; kefillerin kendi temerrüt tarihlerine göre yapılan hesaplamada 2009-09254 nolu BCH kredisinden kaynaklanan alacak miktarı; 104.644,78 TL asıl alacak, 5.005,75 TL işlemiş faiz 250,29 TL BSMV ve 4,48 TL olmak üzere 109.905,30 TL, 2009-55719 nolu KMH kredisinden kaynaklanan alacak miktarı; 9.330,04 TL asıl alacak, 547,47 TL faiz ve 27,37 TL BSMV olmak üzere toplam 9.904,88 TL ve toplam alacağın 119.810,18 TL olduğu belirlenmiş, itiraz üzerine alınan ek raporda toplam borç bu kez 122.219,30 TL olarak belirlenmiş, ilk derece mahkemesince taleple bağlı kalınarak hüküm kurulmuştur.
Sözleşme hükümleri, davalının kefalet miktarı ve bilirkişi raporları dikkate alındığında, kefalet limitinden daha fazlasına hükmedilmediği görülmektedir.
Davalının, diğer kefillerle olan husumetinin yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kefaletin geçerliliğine bir etkisi bulunmamaktadır.
Her ne kadar, davacı bankanın alacağının belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmışsa da, davalının kefil olduğu miktarın ve kullanılan kredi miktarlarının belirli olması nedeniyle borç davalı yönünden belirlenebilir nitelikte olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur.
Bu açıklamalara göre bu yöndeki istinaf istemlerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
5-Gerekçeli karar başlığında; davalılar … ile …’nin T.C. Kimlik numaralarının yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalı … vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davalı …’ın İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 7.719,03 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 1.930,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.788,63 TL istinaf karar harcının davalı …’tan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/02/2022

….
Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye…
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*