Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/281 E. 2023/69 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2022/281
KARAR NO :2023/69

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :22/09/2021
NUMARASI :2020/640 Esas – 2021/715 Karar

DAVACI :TÜRKİYE SİGORTA A.Ş. – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALILAR :1-… (T.C. NO: …) – …
:2-DİVA KURUMSAL YEMEK SERVİSİ HİZMETLERİ GIDA TURİZM TAŞIMACILIK KIRTASİYE SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. – …
DAVA :Sigorta
DAVA TARİHİ :20/10/2020

KARAR TARİHİ :24/01/2023
KR. YAZIM TARİHİ :01/02/2023

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketince, 81319030 Poliçe no ile davalı Diva Kurumsal Yemek Ser. Hiz. Gıda Turz. Taş. Kır. San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı, … plakalı aracın Zorunlu Trafik sigortası, 29.03.2019 – 29.03.2020 tarihleri arasını kapsayacak şekilde tanzim edildiğini, sigortalı araç sürücüsü davalı … yönetimindeki … plakalı sigortalı araç, 31.03.2019 günü saat 01.05 sıralarında Ankara – Yenimahalle Başkent Bulvarı üzerinden seyir halinde iken, alkollü olmanın verdiği etkiyle, yaralanmalı trafik kazasına karıştığını, meydana gelen iş bu trafik kazası nedeniyle, davacı sigorta şirketi tarafından kazaya karışan diğer araç malikine 30.05.2019 Tarihinde 25.650,00-TL ödeme yapıldığını, davacı sigorta şirketine sigortalı araç, davalı … sevk ve idaresindeyken, sürücü …’in “ALKOLLÜ” olması nedeniyle trafik kazası meydana geldiğinden davacı sigorta şirketi TTK bağlamında ve halefiyet ilkesi gereği rücu hakkını kullandığını, davacının ödediği tutarın rücuen tazmini için Gebze Arabuluculuk Bürosunun 2020/410 Büro Dosya No, 2020/87733 Arabuluculuk nolu dosyası ile arabulucuya başvurulduğunu, ancak arabuluculuk görüşmeleri 28.09.2020 tarihinde olumsuz olarak sonuçlandığından, işbu davanın ikamesi zorunluluğu doğduğunu bu nedenlerle davanın kabulü ile davalılardan 25.650,00-TL alacaklarının ödeme tarihi olan 30.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıların cevap dilekçesi sunmayarak davayı inkar ettikleri görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kabulüne, 25.650,00-TL rücuen tazminat alacağının ödeme tarihi olan 30/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kalemince, gönderdiği Bilirkişi Kurulu Raporuna ve Trafik Kazası Tespit tutanağına olan itiraz dilekçesini ve eklerini 28.06.2021 tarihinde teslim alındığını, ancak mahkemenin 2020/640 Esas ve 2021/715 Karar nolu gerekçeli kararında itiraz dilekçesinin herhangi bir yargılamaya alınıp alınmadığı hususunda karar ve değerlendirme yapılmadığının gerekçeli kararda görülmüş olduğunu, tekrar değerlendirilmek ve incelenmek üzere Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/640 Esas ve 2021/715 Karar nolu gerekçeli kararına ve Gebze İcra Dairesinin 2021/29174 Esas nolu ve eklerin dikkate alınarak tekrar değerlendirilmesini ve icra emrinin durdurulmasını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2021 tarih, 2020/640 Esas – 2021/715 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı 3. kişiye ödeme yapan trafik sigortacısının ödediği bedelin, KTK’nın 95. maddesi ile ZMSS poliçesi ve ZMSS Genel Şartları gereği davalı sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda,”….Davacı sigorta şirketi ile davalı arasında ZMSS poliçesi 29.03.2019-2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere akdedilmiştir. Bu tür davalarda sigortacı 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 95/2. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B-4 maddesi gereğince tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebilir. Taraflar arasında geçerli zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe genel şartlarının B.4. maddesinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısının sigortalısına rücu edebileceği haller belirtilmiştir.
Zorunlu trafik sigorta şirketi alkollü araç kullanılması sebebine dayanarak kendi sigortalısına onun veya sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında rücu edebilir. Zira araç sahibinin sorumluluğu diğer bir deyişle karşı araç malikine tazminat ödeme yükümlülüğü aracı kullanan sürücü alkollü olsa dahi kusur esasına dayalıdır.
Tüm bu nedenler ile; Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının B.4-b maddesi gereği sigortalı aracı kullanan …’in, diğer davalının maliki olduğu aracı kullanırken alkollü olduğunun sabit olduğundan, rücu şartlarının oluştuğu kabul edilmiş olup, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporuna göre sürücünün %75 oranında kusurlu olduğu, dava dışı … plakalı araçta 25.650,00 TL maddi zarar oluştuğu belirlendiğinden ve rapor Mahkememizce denetime elverişli, ayrıntılı ve açıklamalı bulunduğundan, kusur oranına göre toplam 25.650,00 TL’den sigortalının sorumlu olduğu anlaşılmakla; talep ile bağlı kalınarak 25.650,00 TL’nin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
HUAK Yönetmeliği’nin 26/2 maddesine göre arabuluculuk ücreti yargılama gideri kapsamında belirtildiğinden, 6325 sayılı Kanun 18/A-14. bendinin 2. yarı cümlesi ve ilgili yönetmeliğin 26/2. maddesi hükmü uyarınca arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanuna göre hak sahibi çıkan taraftan tahsilinin gerektiği, ileride arabuluculuk ücretinin hak sahibi tarafından tahsil edileceğinin kesin olduğu, bu hususun kamu düzenine ilişkin bulunduğu, 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin taraflarca ödendiğine ilişkin herhangi bir makbuz dosyada mevcut olmadığından, 6183 sayılı Kanuna ve davalılar aleyhine açılan davanın kabul edilmesine göre davalılardan tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına karar verilmiştir….” şeklindeki gerekçeyle, Davanın kabulüne, 25.650,00 TL rücuen tazminat alacağının ödeme tarihi olan 30/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
KTK’nın 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Somut olayda, davacı ile davalı şirket arasında tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası 28/8/2017 tanzim tarihlidir. Bu nedenle rücu şartlarının belirlenmesinde 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının nazara alınması gereklidir.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Bu çerçevede, 01/06/2015 tarihinden önceki sigorta genel şartlarından kazanın münhasıran alkol etkisi ile meydana gelmiş olması aranırken, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren sigorta genel şartlarında kazanın, aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelmesi rücu için yeterli sayılmıştır.
Bu durumda, davalı Diva Kurumsal Yemek Servisi Hizmetleri Gıda Turizm Taşımacılık Kırtasiye Sanayi Ve Ticaret Limited Şti. yönünden davanın kabulü yönündeki yerel mahkeme kararı yerinde olmakla birlikte, davalı … sigorta sözleşmesinin tarafı olmaması nedeniyle davada pasif husumet ehliyetinin de bulunmadığı gözetilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu davanın kabulü yasaya aykırı olup, HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verileceği belirtilmiş olup, anılan yasal düzenleme ve yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde tespit edilen yanlışlıkların, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği sonucuna varılarak, davalı … istinaf taleplerinin yukarıda açıklanan gerekçelerle kabulü; mahkemece verilen hükmün 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında, davalı Diva Kurumsal Yemek Servisi Hizmetleri Gıda Turizm Taşımacılık Kırtasiye Sanayi ve Ticaret Limited Şti.’ne anılan davanın kabulüne, 25.650,00-TL rücuen tazminat alacağının ödeme tarihi olan 30/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı …’e açılan davanın pasif husumet dava şartı yokluğu yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan kabulüne, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı …’in İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN KABULÜNE;
1-)Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2021 tarih, 2020/640 Esas – 2021/715 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davalı Diva Kurumsal Yemek Servisi Hizmetleri Gıda Turizm Taşımacılık Kırtasiye Sanayi ve Ticaret Limited Şti.’ne karşı açılan davanın KABULÜNE, 25.650,00-TL rücuen tazminat alacağının ödeme tarihi olan 30/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davalı …’e açılan davanın pasif husumet dava şartı yokluğu yönünden REDDİNE,
b-Alınması gereken 1.752,15 TL karar ve ilam harcından, 438,04 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.314,11 TL’nin davalı Diva Kurumsal Yemek Servisi Hizmetleri Gıda Turizm Taşımacılık Kırtasiye San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak Hazine’ye irat kaydına,
c-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan 438,04-TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcının davalı Diva Kurumsal Yemek Servisi Hizmetleri Gıda Turizm Taşımacılık Kırtasiye San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
ç-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 205,00 TL posta ve diğer giderler ile 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.405,00 TL yargılama giderinin davalı Diva Kurumsal Yemek Servisi Hizmetleri Gıda Turizm Taşımacılık Kırtasiye San.ve Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT 13/1-2 maddeleri uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 4.080,00-TL vekâlet ücretinin davalı Diva Kurumsal Yemek Servisi Hizmetleri Gıda Turizm Taşımacılık Kırtasiye San. ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
e-Dava şartı zorunlu arabuluculuk sürecine yönelik, 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanuna göre ve davalı aleyhine açılan davanın kabul edilmesi nedeniyle davalı Diva Kurumsal Yemek Servisi Hizmetleri Gıda Turizm Taşımacılık Kırtasiye San. ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsili için Hazineye müzekkere yazılmasına,
f-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana İADESİNE,

2-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalı … iadesine,
c-Davalı … tarafından yapılan masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
ç-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davalı … yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
e-… hakkında düzenlenen 14/01/2022 tarihli ve 2.634,11 TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
f-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/01/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*