Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2717 E. 2022/2281 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2717
KARAR NO : 2022/2281

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… … (…)
ÜYE :… … (…)
ÜYE :… … (…)
KATİP :… … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :14/10/2022
NUMARASI :2022/584 Esas – 2022/746 Karar

DAVACI :… … (T.C.No:…) – …
VEKİLİ :Av. … … – …
DAVALI :SEYRANLAR TURİZM TAŞIMACILIK GIDA TEMİZLİK HİZMETLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … … – …
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :25/07/2022

KARAR TARİHİ :29/12/2022
KR. YAZIM TARİHİ :29/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … … ile davalı Seyranlar Turizm Tur. … Ltd. Şti. arasında 01/01/2021 tarihinde Taşeron Taşıma Sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmeye göre; davalı Seyranlar Turizm … Ltd. Şti. T.C. MSB Akaryakıt İkmal ve Nato Pol Tesisleri İşletme Başkanlığı’nın servis hizmetlerinde 01/01/2021 – 31/12/2021 tarihleri arasında kullanılmak üzere vekil edene ait … plakalı servis aracını kiraladığını, tarafların kira bedeli olarak sefer başına giriş – çıkış seferlerinde 175,00 TL tek yön seferlerde ise 135,00 TL olarak anlaştıklarını, sözleşmenin taraflarca imzalanmasının üzerinden geçen bir yıldan fazla süreye rağmen davalının sözleşmede belirtilen aracı vekil edenden teslim almadığı gibi, sözleşmede belirtilen ödemeleri de vekil edene yapmadığını, vekil edene sözleşmenin iptaline ilişkin bir irade açıklamasında da bulunmadığını, vekil edenin bu süre zarfında, sözleşmeye konu aracı davalının istediği saatlerde davalının kullanımına hazır tuttuğunu, vekil edenin adına taraflarınca 30/05/2022 tarihinde davalıya Kocaeli 3. Noterliği vasıtası ile ihtar çekildiğini, ihtarnamede davalıya … plakalı aracın sözleşme şartları uyarınca kullanıma hazır şekilde bekletildiğini, işbu nedenle uğranılmış olan zararın tazmininin talep edildiğini, davalı tarafça işbu ihtarnameye dönüş yapılmadığını, ayrıca, huzurdaki dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk kurumuna müracaat edildiğini, Gebze Arabuluculuk Bürosunun 2022/72869 no.lu dosyası üzerinden yürütülen görüşmelerin de olumsuz neticelendiğini, işbu nedenlerle mahkememize müracaat ettiklerini, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla; sözleşmeye aykırılık nedeni ile vekil edenin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 6100 sayılı Yasaya göre belirlenecek zararların tazmini amaçlı 1.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiasına göre müvekkili şirket ile davacı arasında araç kiralama sözleşmesi yapıldığını, ancak kira sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, mahkememiz nezdinde açılmış iş bu davanın dava şartı noksanlığından reddi gerektiğini, TTK md 5’e göre; aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğunu, bununla beraber, ticari davaların konusunu her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlar oluşturduğunu, davacının tacir olup olmadığının taraflarınca bilinmediğini, dava konusu işlemin bir ticari ilişkiden kaynaklandığının ispatı gerektiğini, ancak dosyada buna ilişkin herhangi bir sözleşme sunulmadığını, davacının müvekkili şirketle ticari ilişkisinin olduğunu, taraflar arasında bir sözleşme imzalandığından bahsedilmişse de dilekçe ekinde sunulmamış varlığı iddiaya dayalı sözleşme ile ticari ilişkinin kurulduğunu kabul etmediklerini, zira görevin kamu düzenine ilişkin olduğunu, davanın esasına girilebilme şartlarından biri olduğunu, HMK madde 114’te belirtilen dava şartların noksanlığı halinde davanın usulden reddi gerektiğini, davacının, davalı müvekkili ile 01/01/2021 tarihinde Taşeron Taşıma Sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmeye göre müvekkili tarafından davacıdan araç kiralandığı ve sefer başına ödeme yapılacağı kararlaştırıldığını iddia ettiğini, ihtarname çektiklerini ifade ederek aracın işe başlatılmasını ve uğranılmış zararların tazminini talep ettiğini ve mahkememiz nezdinde görülen işbu davayı açtığını, davacının tüm beyanlarının haksız ve asılsız olduğunu, davacının dava dilekçesinde bahsettiği taşeron taşıma sözleşmesi dilekçe ekinde sunulmadığını ve inceleme imkanları olmadığını, sırf davacı vekilinin beyanları doğrultusunda işbu sözleşmenin kurulduğunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, müvekkili tacir olmanın yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ticari defter kayıtlarında da iddia edildiği gibi bir sözleşmenin kurulduğuna dair bir veri de bulunmadığını, bu nedenle davacının dayanağını görmeden davaya karşı cevap vermelerinin hukuki açıdan mümkün olmayacağını, davacı tarafın iddiasını ispat etmesi gerektiğini, sözleşmenin aslını inceleme imkanı ve cevap hakkı bulamadığından davaya karşı cevap hakları saklı tutarak mahkemece davacıya sözleşmeyi sunmak üzere kesin süre verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafça sözleşme sunulduğu zaman taraflarına sözleşmenin tebliğ edilmesini ve inceleyip cevaplarını sunmak üzere taraflarına süre verilmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olarak açılmış işbu davanın reddine Mahkemece davacıya sözleşmeyi sunması için kesin süre verilmesine, davacının dava konusu sözleşmeyi sunması halinde taraflarına tebliği ve cevaplarını sunmak üzere süre verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Açılan davada HMK’ nun 114/1-c maddesinde düzenlenen göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK’nun 115/2. maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip süresinde müracaat halinde dosyanın, yetkili ve görevli Gebze Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kiralama sözleşmesine aykırılık konusunda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek gönderilmişse de; davacının davayı ticari nitelikteki alacak davası olarak açtığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi uyarınca ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğunu, bununla birlikte, söz konusu davada arabulucuya başvurulmamış olup, hakim tarafından da arabulucuya gidilmiş olup olmadığına bakılmamasının dava şartlarında eksiklik oluşturduğunu, yerel mahkemece görev incelemesi yapılmadan önce arabuluculuk şartı tamamlanıp, dava şartlarındaki eksiklik giderilmesi gerekirken doğrudan görevsizlik kararı verilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davanın ticari dava olduğu düşüncesi ile, huzurdaki dava açılmadan arabbuluculuk kurumuna müracaat edildiğini, Gebze Arabuluculuk Bürosu’na yapılan müracaat ile başvurunun 2022/465 başvuru numarasını aldığını, 2022/72869 arabuluculuk dosya numarası üzerinden 05/07/2022 tarihinde yapılan görüşmenin olumsuz sonuçlandığını ve dosyanın kapatıldığını, söz konusu dosya bilgilerinin 25/07/2022 tarihli dava dilekçesinin deliller kısmında da bildirildiğini, Arabuluculuk görüşmelerine davalı tarafı temsilen katılan vekilin ise huzurdaki davayı takip eden vekil olup, söz konusu istinaf talebinin haksız ve kötüniyetli olarak davayı uzatma amaçlı olarak dosyaya sunulduğunu belirterek; davalının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/10/2022 tarih, 2022/584 Esas – 2022/746 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmeye aykırılık nedeni ile tazminat istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu ve Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, karar eksik incelemeye dayalı verilmiştir.
“…taraflar arasındaki sözleşmeden ve dosyaya sunulan fatura münderecatından sözleşmenin salt araç kiralama ya da şoför hizmeti ile birlikte araç kiralama sözleşmesi olup olmadığı anlaşılmamıştır. Şoförü ile birlikte araç kiralama işi, niteliği itibariyle hizmet sözleşmesi olduğundan her iki tarafın da ticaret şirketi olması nedeniyle uyuşmazlık, nispi ticari dava olup, uyuşmazlığı çözme görevi, Asliye Ticaret Mahkemelerinindir. Aksi durumda, salt araç kiralama işinde ise, kiralama sözleşmesi gereği HMK’nin 4. maddesi uyarınca görev Sulh Hukuk Mahkemelerinindir. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerinden kaynaklı olduğu ve adli yargı kolunun uyuşmazlığı çözmekle görevli olduğu gözetilerek sözleşmenin (salt araç kiralama ya da şoför hizmeti ile birlikte araç kiralama olup olmadığı) niteliğinin tam olarak belirlenerek görevli mahkemenin yukarıda açıklanan ilkelere göre tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.” (YARGITAY 23. Hukuk Dairesi, 05.12.2019 tarih, 2018/1293 Esas-2019/5145 Karar)
“Mahkemece; sözleşmenin salt araç kiralama ya da şoför hizmeti ile birlikte araç kiralama olup olmadığı üzerinde durularak ve tarafların bu konudaki delilleri toplanarak sözleşmenin niteliğinin (hizmet temini sözleşmesi veya salt araç kiralama sözleşmesi) tespit edilerek oluşacak duruma göre mahkemenin görevi ile ilgili bir karar verilmelidir.”( Dairemizin 24/06/2020 tarih, 2019/1677 Esas- 2020/681Karar sayılı kararı)
Buna göre; davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların 01/01/2021 tarihinde imzaladıkları Taşeron Taşıma Sözleşmesine göre; davalının, Seyranlar Turizm … Ltd. Şti. T.C. MSB Akaryakıt İkmal ve Nato Pol Tesisleri İşletme Başkanlığı’nın servis hizmetlerinde 01/01/2021 – 31/12/2021 tarihleri arasında kullanılmak üzere vekil edenine ait … plakalı servis aracını kiraladığını ileri sürmüş olup, bu aşamaya kadar dosyaya yazılı bir sözleşme sunulmamıştır. İddiaya göre kiralamaya konu araç bir servis aracıdır. Servis aracının şoförlü mü yoksa şoförsüz mü kiralandığının tespitinden sonra sözleşmenin türü ve görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu belirlenebilecektir. Zira; sözleşmenin konusu sadece servis aracı ise sözleşme kira sözleşmesi, sözleşmenin konusu şoförlü araç ise sözleşme hizmet sözleşmesi olarak nitelenecek, görevli mahkeme de buna göre belirlenebilecektir.
Yapılması gereken iş; davacı vekiline taraflar arasında imzalandığı ileri sürülen sözleşmeyi sunmak üzere süre verilmesi, sözleşme sunulduğu takdirde yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda sözleşmenin türü ve mahkemenin görevi konusunda değerlendirme yapılması, sözleşme sunulmadığı takdirde sözleşmenin konusu hakkında davacı vekilinden dava dilekçesini açıklamasının istenmesi, gerekli görülürse aynı konuda davalının isticvap edilmesi, bundan sonra sözleşmenin niteliği tespit edilerek mahkemenin görevi hakkında değerlendirme yapılmasından ibarettir.
Taraf vekillerinin adresinin gerekçeli karar başlığında yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK.’nun 297/1-b maddesine aykırı olup, mahallinde düzeltilebilir eksiklik ve hata olarak değerlendirilerek, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan kamu düzenine ilişkin nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 355 ve 353/1-a.3-6 maddeleri gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 355. ve 353/1-a.3-6 maddeleri gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2022 tarih, 2022/584 Esas ve 2022/746 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.29/12/2022

… …
Başkan …
¸e-imzalıdır
… …
Üye …
¸e-imzalıdır
… …
Üye …
¸e-imzalıdır
… …
Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*