Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/270 E. 2023/68 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/270
KARAR NO : 2023/68

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :19/10/2021
NUMARASI :2020/530 Esas – 2021/545 Karar

DAVACI :… (T.C. NO: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :ÇELİK HALAT VE TEL SANAYİİ ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :11/12/2020

KARAR TARİHİ :24/01/2023
KR. YAZIM TARİHİ :23/02/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin ticaret siciline kayıtlı “… – Dora Mekanik” isimli ticari işletmenin sahibi olduğunu, davacı ile davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, uzun süredir ürün ve hizmet alışverişinde bulunduklarını, davalının davacıyla aralarındaki ticari işlemlerden kaynaklı 312.098,11-TL borcu bulunduğunu, davalının bu durumu yazılı olarak beyan ve ikrar ettiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine 13/08/2020 tarihinde Kocaeli İcra Müdürlüğü’nün 2020/85574 Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalının borçlu olduğu halde başlatılan icra takibine, borcun tamamına ve tüm ferilerine itiraz ederek icra takibinin haksız yere durmasına neden olduğunu, Kocaeli Arabuluculuk Bürosunun 2020/831 dosya numaralı 2020/79397 Arabuluculuk numaralı dosya kapsamında 18/09/2020 tarihli son tutanağında anlaşamadıklarını belirterek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin 1962 yılında ülkemizin yüksek karbonlu çelik tel ve halat ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulmuş olan ilk çelik tel ve halat firması olduğunu, davalı firma ile davacı arasında sürekli mal/ hizmet alım sözleşmesi bulunamadığı gibi yazılı bir cari hesap sözleşmesinin de mevcut olmadığını, alınacak mal hizmetler için öncelikle satın alma siparişinin yapıldığını, bunu takiben satın alma talebi ve fatura düzenlenerek mal ve hizmet alımı yapılmakta olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen mutabakat maili, şirket muhasebe servisi tarafından sistem üzerinden gönderilen otomatik bir kayıt olduğunu, taraflar arasında imza edilmiş bir mutabakat mektubu niteliğine haiz olmadığının açık olduğunu, iddia edildiği üzere borcun kabulü sonucunu doğurmadığını, davaya konu Kocaeli İcra Müdürlüğü 2020/85574 E. sayılı dosyada düzenlenen ödeme emrine konu alacağın, miktarı konusunda uyuşmazlık olduğunu, takibe konu edilen bir takım faturalara itiraz edilerek iade faturası düzenlendiğini belirterek, davacının kötü niyetle takip yaptığı, zaman aşımı itirazı, takas, defii ve ödemezlik defii gözetilerek davanın reddine, davacının alacağının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gider ve masraflarının davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, Davalının Kocaeli 8. İcra Dairesi 2020/85574 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin toplam 312.098,11-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Hüküm altına alınan 312.098,11-TL’nin üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı tarafından icra takibi ve dava tarihinden sonra 11.02.2021 tarihinde ödenen 302.318,24-TL’nin infaz sırasında dikkate alınmasına…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda takip dosyasına yapılan ödemenin dikkate alınmaksızın hatalı raporun düzenlenmiş olduğunu, davacı tarafın yapmadığı iş ve teslim etmediği ürünler için fatura kestiğinin sabit olup uyuşmazlık konularına ilişkin olarak yeni bir bilirkişi atanarak inceleme yapılmasını talep ettiğini, davacı tarafın; Makina (MK 350) için yapılan tüm rollerların başka bir firmaya yaptırılmış olup 4.248,00-TL tutarlı malların ise davacı şirket tarafından davalı şirkete teslim edildiğine dair herhangi bir belgenin sunulmamış olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu hususta herhangi bir incelemenin yapılmamış olduğunu, davacı tarafın davalı şirketten alacağının bulunup bulunmadığı hususu yargılama gerektirir olması nedeni ile yerel mahkeme kararında belirtildiği üzere likit olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2021 tarih, 2020/530 Esas – 2021/545 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalının Kocaeli 8. İcra Dairesi 2020/85574 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin toplam 312.098,11-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 312.098,11-TL’nin üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından davadan sonra icra dosyasına 11.02.2021 tarihinde yapılmış olan 302.318,24-TL ödemenin infazda dikkate alınmasına karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamından Kocaeli 8. İcra Dairesine yazılan yazıya cevap verilmiş olduğu, Kocaeli 8. İcra Dairesi 2020/85574 E sayılı takip dosyasının gönderilmiş olduğu görülerek yapılan incelemesinde, davacı tarafça davalı tarafa karşı cari hesap ekstresi nedeni ile, 312.098,11-TL asıl alacak, 8.700,27-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 320.798,38-TL için ilamsız takip yapılmış olduğu, davalının borcun tamamına, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz etmiş olduğu görülmüştür. davalı icra takibine itirazda bulunmakla birlikte, dava tarihinden sonra, 11.02.2021 tarihinde ödenen 302.318,24-TL icra dosyasına ödemede bulunduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere,itirazın iptali davası; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre;i) İlamsız takip yapılmış olması,ii) Borçlunun bu takibe itiraz etmesi, iii) İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2021 tarihli ve 2017/(19)11-1663 E., 2021/1070 K. sayılı kararında da değinilmiştir.
Dava yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan; ispat külfeti normal bir alacak davasındaki ile aynıdır. Ancak her iki dava ispat yöntemleri ve hukukî sonuçları bakımından farklılıklar göstermektedir. Bu bağlamda belirtmek gerekirse; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi gereğince ispat yükü, Kanun’da özel düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu genel kuralın dışında bazı hâllerde ispat yükü yer değiştirerek davalı tarafa geçer. Bu hâllerden birisi davalının ödeme savunmasında bulunmasıdır. Davacı ya da davalı iddiasını ya da savunmasını HMK’da belirtilen hükümlere göre ispat etmelidir. Buna göre yapılacak yargılama sonunda mahkemece verilecek karar ya davanın kabulü ya da reddine yönelik olacak; ancak takibin iptali ya da devamı hükmünü de içerecektir.
Bu açıklamalar göstermektedir ki, itirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir. ( Hukuk Genel Kurulu 2018/(19)11-1099 Esas 2022/61 Karar; 2018/(19)11-1106 Esas 2021/1666 Karar 2017/(19)11-2741 Esas 2021/1418 Karar).
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Kocaeli 8. İcra Dairesine yazılan yazıya cevap verilmiş olduğu, Kocaeli 8. İcra Dairesi 2020/85574 E sayılı takip dosyasında; davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Davacı vekili, icra takibine dayanak fatura konusu malzemelerin bedelinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde zaman aşımı itirazı, takas, defii ve ödemezlik defii ileri sürerek, taraflar arasında sürekli ticari ilişki bulunmadığı, taraflarınca iade faturaları düzenlendiği, takibe konu alacağın ihtilaflı olduğu yönünde savunmada bulunmuştur.
Dosyada Mali Müşavir bilirkişiden aldırılan hesap raporunda; davacı firmanın 2020 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmış olup, TTK ve VUK’a göre uygun oldukları, davacı firma davalı Çelik Halat ve Tel San. A.Ş.’ye 31/05/2020 tarihi itibariyle 835.404,87-TL mal/ hizmet satışı yapmış olduğu karşılığında ise 523.404,87-TL tahsilat yaptığı, davacı firmanın 2020 yılı yevmiye defterine göre 31/05/2020 tarihi itibariyle davalı firma ile cari hesap bakiyesinden 312.000,00-TL alacağının kaldığının ticari defterlerinden anlaşıldığı, davacı şirketin 2020 yılı yevmiye defterinin 31/12/2020 yevmiye tarih ve 744 no’lu yevmiye maddesine göre davalıdan olan alacak bakiyesinin 312.000,00-TL kayıtlı olduğunun tespit edildiği, davacı firma her ne kadar da sadece 2020 yılı defterini incelemeye ibraz etmiş olsa da davacı firmanın 2019 yılı kapanış ile 2020 yılı açılış bakiyesinin davalının 2019 yılı defter bakiyesi ile uyumlu olduğu yani örtüştüğü dolayısı ile de davacının 2019 yılı defterlerinin davalının 2019 yılı defterleri ile uyumlu olduğunu tarafınca değerlendirildiği, davalı firmanın 2018, 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri zamanında yapılmış olup (davalı şirketin elektronik ortamda defter tuttuğu) TTK ve VUK’a göre uygun oldukları, davalı şirketin 2020 yılı yevmiye defterine göre 31/05/2020 tarihi itibariyle davacı firmaya olan borç bakiyesinin 312.098,11-TL olduğunun tarafınca tespit edildiğini, davacı ile davalı firma arasında 98,11-TL’lik bir bakiyesel uyumsuzluk olduğu hesapların örtüşmediğinin görüldüğü, hesapların incelendiğinde davalı şirketin 22/05/2020 tarihli fişinde Denizbank açıklamalı 245,55-TL tutarında ki kaydın, davacının 22/05/2020 tarihli fişinde ise 147,46-TL’lik bir kayıt olduğu tarafınca tespit edildiği, her iki fiş birbiri ile örtüşmediği ve aradaki farkın ise 98,11-TL olduğu ve davalı firmanın defter bakiyesinin elektronik ortamda defter tutmasından dolayı daha doğru olabileceğini tarafınca düşünüldüğünü, davaya cevap dilekçesinde belirtilen 20/07/2020 tarih 63 nolu ve 59.000,00-TL bedelli iade edilen faturanın davacının 2020 yılı ticari defterlerinde kayıt olduğu görülemediği belirtilmiştir.
Mahkemece davacı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle alınan 02.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının usulüne uygun tutulmayan ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 24.049,12 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle uyuşmazlığın icra takibine dayanak yapılan belgelerle sınırlı olarak incelenip çözümlenmesi gerekir. Somut olayda Davacı icra takibinin dayanağı olarak takip talebine ekli cari hesap extresini göstermiş olup,hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 2019 yılı defterlerinin davalının 2019 yılı defterleri ile uyumlu olduğununun, davalı firmanın 2018, 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğunun dolayısıyla, TTK ve VUK’a göre uygun olduklarının, davalı şirketin 2020 yılı yevmiye defterine göre 31/05/2020 tarihi itibariyle davacı firmaya olan borç bakiyesinin 312.098,11-TL olduğunun, davaya cevap dilekçesinde belirtilen 20.07.2020 tarih 63 nolu ve 59.000,00 ₺ bedelli iade faturasının davacının 2020 yılı ticari defterlerinde kayıt olduğu görülemediğinin bildirildiği görülmekle, davacının dava konusu malzemeleri davalıya teslim ettiğini ispat ettiği, buna karşılık davalı tarafça raporda hesaplanan bakiye borcunu ödediğini kanıtlanmadığı anlaşılmakla, Yerel mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davalının Kocaeli 8. İcra Dairesi 2020/85574 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin toplam 312.098,11-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 312.098,11-TL’nin üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından davadan sonra icra dosyasına 11.02.2021 tarihinde yapılmış olan 302.318,24-TL ödemenin infazda dikkate alınmasına karar verilmiş ise de, icra dosyasında itirazdan feragat edilen 248.850,11 TL yönünden dava konusuz kaldığından bu kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeksizin kararda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bununla birlikte, anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, açıklanan nedenlerle kabulüyle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, açılan davanın kısmen kabulü ve kısmen konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davalının Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2020/85574 Esas sayılı takibe yapmış olduğu itirazın 63.248- TL’lik kısmının iptaline, icra dosyasında itirazdan feragat edilen 248.850,11- TL’lik kısmı için dava konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına, davalının itirazını kısmen geri aldığı ve takibin devam ettiği anlaşılmakla, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2010/2530 Esas, 2010/3928 Karar sayılı ve 05/04/2010 tarihli kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1996/391-671 karar sayılı ve 09/10/1996 tarihli kararlarında da belirtildiği gibi; itirazın iptali davası devam ederken borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu itirazından vazgeçmesi halinde dava konusuz kaldığından, dava tarihi itibariyle davalının haksızlığının kabulü ve yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatından sorumlu tutulması gerekmekte olup, davanın 248.850,11- TL yönünden konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile likit olan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatından davalı sorumlu tutulmak suretiyle, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair istinaf itirazlarının ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne, yerel mahkemenin kararının kamu düzeni gereğince kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KISMEN KABULÜNE;
1-)Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2021 tarih, 2020/530 Esas – 2021/545 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince kamu düzeni gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)63.248,00- TLasıl alacak yönünden itirazın iptali davasının kabulü ile; Davalının Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2020/85574 Esas sayılı takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 63.248,00- TLasıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına ,
-İcra dosyasında itirazdan feragat edilen 248.850,11- TL’lik kısmı için dava konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına,
b)İcra dosyasında itirazdan vazgeçilen 248.850,11-TL ve hüküm altına alınan 63.248,00-TL toplamı 312.098,11-TL’nin %20’si olan 62.419,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Davalı tarafından icra takibi ve dava tarihinden sonra 11.02.2021 tarihinde ödenen 302.318,24-TL’nin infaz sırasında dikkate alınmasına,
ç) 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca; alınması gerekli 21.319,42-TL harçtan peşin alınan 3.874,45-TL harcının mahsubu ile bakiye 17.449,97-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
d)Davacı tarafından yatırılan 3.874,45-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı 140,00-TL tebligat, posta ve müzekkere, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.718,85-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.598,46-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e)Davacı tarafından yatırılan, gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
f)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 30.296,66-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g)Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
h)6325 sayılı HUAK’ın 18-(A)-11) maddesi uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;

a)İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b)İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,

c)Davalı tarafından yapılan 54,00 TL posta gideri ile 162,10-TL İstinaf Kanun yolu başvuru harcı toplamı 216,10-TL masrafın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
ç)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davalının yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
e)Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/01/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*