Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2690 E. 2022/2258 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2690
KARAR NO : 2022/2258

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… … (…)
ÜYE :… … (…)
ÜYE :… … (…)
KATİP :… … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :23/11/2022
NUMARASI :2022/645 Esas – 2022/1505 Karar

DAVACI :KOLAYLAR TARIM ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA TÜRÜ :Konkordato
DAVA TARİHİ :22/06/2022

KARAR TARİHİ :26/12/2022
KR. YAZIM TARİHİ :26/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin işbu konkordato projesi çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmesi ve konkordato planının gerçekleştirmesi halinde, alacaklıların alacağına kavuşmasına ve alacaklıların menfaatlerine uygun ve olumlu katkı yapacak yapının ortaya çıkması somut olarak planlanmış halde olduğunu, bunun yanında müvekkilin faaliyetlerine devam etmesinin de sağlanmış olacağını belirterek; öncelikle İcra ve İflas Kanunu’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet verilmesine ve gerekli görülmesi halinde işbu müddetin 2 ay daha uzatılmasına, geçici İİK. 285. maddesi çerçevisinde geçici mühlet neticesinde İcra ve İflas Kanunu’nun 289. maddesi gereğince bir yıllık kesin mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasına, kesin mühlet kararının ilanına yargılama neticesinde İİK. 305. ve diğer maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Borçlu Kolaylar Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin kesin mühlet talebinin ve konkordato talebinin HMK’nın 114/1-ç maddesinde düzenlenen kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, mahkememizce verilmiş olan geçici mühletin kaldırılmasına,
2-Kararın kesinleşmesinden sonra ve HMK 20. Maddesindeki yasal süre içinde talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerek dosyaya sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçeleri gerek komiser raporlarının belli kısımları gerekse de yerel mahkemenin son celsesinde belirtilen beyanlar dikkate alındığında müvekkil şirketin muamele merkezinin Sakarya olduğunun açık bir şekilde görüleceğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/11/2022 tarih, 2022/645 Esas – 2022/1505 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, konkordato istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Borçlu şirketin önceden İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 384430-0 sicil numarasında … adresi ile sicili kayıtlı iken 24/10/2018 tarihinde adres değişikliği ile Çerkezköy Ticaret Sicil Müdürlüğünün 6947 sicil numarasına nakil gittiği, Çerkezköy 2 Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesinin 2018/1059 esas sayılı dosyasında (diğer bir şirket ile birlikte) yapılmış olan 30/10/2018 tarihli konkordato talebinin mahkemenin 2020/1746 karar sayılı kararı ile tasdikle sonuçlandığı ancak kararın istinafı üzerine İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesinin 2021/460 Esas 2021/682 Karar sayılı karar ile “her bir borçlu şirket yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılması” gerekliliğinden bahisle kararın kaldırıldığı, kaldırma sonrasında dosyanın mahkemece yeni kurulan Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, bu aşamadan sonra borçlu vekilinin 24/01/2022 tarihli vazgeçmesi üzerine Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/282 Esas 2022/64 Karar sayılı 25/01/2022 tarihli kararı ile vazgeçme sebebiyle konkordato taleplerinin reddine karar verildiği ve istinaftan vazgeçme ile kararın 28/02/2022 tarihinde kesinleştiği, konkordato talebinin vazgeçme sebebiyle reddi sonrasında borçlu şirketin adresini 16/02/2022 tarihli müdürler kurulu kararına istinaden … adresine taşıyarak Sakarya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 35556 sicil numarasına kaydedildiği ve bu hususun 15/03/2022 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği ve davanın 22/06/2022 tarihinde açıldığı, görülmektedir.
İİK’nın 285. maddesi yollaması ile İİK’nın 154 maddesi uyarınca; konkordato taleplerinde yetkili ve görevli mahkeme, borçlunun muamale merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi olup bu yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin ve kesindir. Konkordato talebinde bulunan şirketin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer, muamele merkezi yönünden karine teşkil ederse de, ticaret sicilinde kayıtlı yerden başka bir yerin muamele merkezi olduğu kanıtlanırsa davanın da bu yer ticaret mahkemesinde açılması gerekir. Muamele merkezinden kasıt, borçlunun ticarethanesinin olduğu yer olmayıp; borçlunun, ticaret yaptığı kişilere yönelik olarak işlerini takip ettiği yerdir. Gerçek veya tüzel kişi tacir birden fazla yerde ticari faaliyetlerde bulunuyor; ancak, bu işletmelerden birinde yoğun şekilde ticari faaliyetler yürütüyor ve tüm ticari işletmesini buradan idare ediyor ise muamele merkezi, ticari faaliyetlerin idare edildiği yer olarak vasıflandırılmaktadır (Baki Kuru (1988), İflâs ve Konkordato Hukuku (İflâs ve Konkordato), Alfa Basım ve Dağıtım, Ankara, s. 53; Güneysu-Güngör, s. 129.).
İflası istenen kişinin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer, muamele merkezi yönünden karine teşkil ederse de, ticaret sicilinde kayıtlı yerden başka bir yerin muamele merkezi olduğu kanıtlanırsa iflas davasının bu yer ticaret mahkemesinde açılması gerekir (Yargıtay HGK’nın 2012/19-643 Esas, 2013/256 Karar sayılı kararı). Aynı kural konkordato davaları için de geçerli bulunmaktadır.
Bu belirlemelere göre; şirket merkezinin bulunduğu yerin şirketin muamale merkezi olduğuna dair karine var ise de, davacı şirketin tek işletmesi olan manav işletmesinin faaliyetlerinin Sakarya iline taşındığına dair iddia ve delil olmadığı gibi dosyadaki raporlardan Beşiktaş/İstanbul adresinde faaliyet gösterdiği görülmektedir. Davacı şirketin işletmesi olan manavıyla ilgili faaliyetlerine yönelik tüm iş ve işlemlerinin ve ticari faaliyetlerinin İstanbul ilinde yürütüldüğü, sicile kayıtlı olduğu Sakarya ilinde herhangi bir ticari faliyetinin bulunmadığı, dava açıldıktan sonra sera ile ilgili bir kira sözleşmesi düzenlenmiş ise de; bilirkişilerce yerinde yapılan incelemede sera işletmesi bulunmadığı gibi, arazinin uzun zamandır hiç işlenmediği, Sakarya ilinde kurulan ofiste bir takım muhasebe işlemlerinin yapılmasının sonuca etkili olmadığı, kaldı ki dosya kapsamı delillere göre muhasebe işlerinin serbest bir muhasebeciye verildiği, dolayısıyla Sakarya ilinin davacı şirket yönünden muamele merkezi olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenlerle; ticaret sicil adresinin muamele merkezi olduğu yönündeki karinenin aksinin dosya kapsamı delilere göre sabit olduğu, dava tarihi itibariyle muamele merkezinin İstanbul ili olduğu anlaşılmakla, kamu düzenine ilişkin kesin yetki şartının gerçekleşmediği, bu nedenle davanın yetkisiz mahkemede açılması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarınca kesin yetki yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında davacı vekilinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine aykırılık teşkil etmekte ise de; bu husus sonuca etkili olmadığından ve mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden kaldırma nedeni yapılmamış ve eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktarı itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/12/2022

… …
Başkan …
¸e-imzalıdır
… …
Üye …
¸e-imzalıdır
… …
Üye …
¸e-imzalıdır
… …
Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*