Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2672 E. 2023/1300 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2672
KARAR NO : 2023/1300

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :04/10/2022
NUMARASI :2022/580 Esas – 2022/1403 Karar

DAVACI :… (T.C.No: …) – …
DAVALI :… (T.C.No: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :01/06/2022

KARAR TARİHİ :14/09/2023
KR. YAZIM TARİHİ :29/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın dava konusu Garanti Bankası BBVA Hendek Şubesi’nin 31/08/2021 ödeme tarihli, keşidecisi Baha İnşaat Ltd. Şti., … seri numaralı, 140.000,00-TL bedelli çekle ilgili olarak Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2021/8880 Esas sayılı dosyasından kendisi hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, davaya konu Türkiye Garanti Bankası A.Ş. BBVA Hendek Şubesi’nin 31/08/2021 ödeme tarihli, 140.000,00-TL bedelli, keşidecisi Baha İnşaat Ltd. Şti., Göktal Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. emrine yazılı düzenlenmiş, … seri numaralı çekin ödemesi tarafına çek keşideci Baha İnş. Yetkilisi …’a çekin ödeme günü gelmeden 29/06/2020 tarihinde elden teslim ettiğini, davaya konu çeki teslim ettiğine dair keşideci Baha İnş. Ltd. Şti. yetkilisi …’dan 29/06/2020 tarihinde ”Tarafımızdan elden alınmıştır.29/06/2020” yazılı çek fotokopisine Baha İnş. Ltd. Şti.’nin imzalı kaşesini ve yetkilisi …rın imzasını aldığını çeki keşideci baha inş yetkilisi …a teslim ettiğine dair evrak aslı olduğunu ve dava dilekçesi ekinde dosyaya sunduğunu beyan etmiştir. Keşidecisi Baha İnş. Ltd. Şti. ve yetkilisi … olan çekin arkasına hem şirket kaşesini hemde kendi adını soyadını yazarak imzaladığını, daha sonra ciro yolu ile davalı …’a geçirildiğini, çek ile ilgili söz konusu cironun karalanmadan keşideci Baha İnş. Ltd. Şti. tarafından çek arkası cirolanmak suretiyle kendisine keşideci tarafından borçlu hale getirilip tekrardan işleme konulduğunu, dava konusu çekin tahrifata uğradığından hukuka aykırı ciro yapıldığından geçersiz olduğunu, dava konusu çeke ilişkin bir borcunun bulunmadığını, çekin Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2021/8880 Esas sayılı dosyasından haklarında takip başlatılan ve çekte cirosu bulunan Göktal Madencilik San. Tic. Ltd. Şti., Baha İnş. Ltd. Şti., …, …ve …’in sorumlu olduğunu, tüm bu sebeplerle davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu çekin davalı tarafından ciro yolu ile çekin hamili olduğunu, davacının cirosundan sonra ise başka borçluların cirosunun bulunduğunu, davanın reddine, davacının %20’den az olmamak kaydıyla inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Davanın KABULÜ ile davacını davalıya Sakarya 3. İcra müdürlüğünün 2021/8880 sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararın gerekçesinde geriye dönüş cirosu ile devralan keşidecinin cirantaya başvurma imkanı oladığı yönünde gerekçelendirmiş ise de verilen kararın usule ve yasaya uygun olmadığını, zira davacının davaya konu çeki önceki hali ile iktisap ettiğini, sonrasında ise çek bedelinin kendisine ödendiğini, çek arkasında bulunan ciroyu iptal etmeyi ihmal ettiğini, sonrasında ise çekin miktar ve tarih kısmı paraflanarak tekrardan tedavüle konulduğu beyan ettiğini, davacının çeki iade ederken cirosunu iptal ekmemekle kusurlu davrandığını, bu sebeple davacının çek üzerinde bulunan imza sebebi ile sorumlu olmayacağı iddiasının hukuki olmadığını, çek üzerinde bulunan ciro silsilesi incelendiğinde, davacıdan sonra birden fazla kişi tarafından çekin ciro edildiğini, çekin davalıya doğrudan davacıdan geçmediğini, çekin ödenmemesi sebebi ile davalının kendinden sonra gelenlerin tamamı hakkında icra takibi yapma hakkına sahip olduğunu, zira davalının çeki iktisap etmeden bilerek kötüniyetle hareket ettiğini ispat edilmediği sürece yasal hamil konumunda olduğunu, davacının ise davalının kötüniyetle çeki iktisap ettiği yönünde bir iddiasının da bulunmadığını, davalının kendisinden önce gelen tüm cirantalar hakkında alacağını isteme hakkı gözetildiğinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabul kararının doğru olmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/10/2022 tarih, 2022/580 Esas – 2022/1403 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda,”…Somut olayda;
4-Davacının da aralarında bulunduğu bir kısım borçlular hakkında davalı alacaklı tarafından Sakarya 3.İcra Müdürlüğünün 2021/8880 Esas sayılı dosyası ile Keşidecisi dava dışı Baha İnşaat…Ltd. Şti olan, 140.000 TL bedelli, Garanti Bankası Hendek Şubesine ait 31.08.2021 keşide tarihli çek ile ilgili kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacının 2004 sayılı yasanın 72.maddesine göre menfi tespit davası açtığı anlaşılmıştır.
5- Sakarya 3.İcra Müdürlüğünün 2021/8880 Esas sayılı takip dosyasına dayanak çekin incelenmesinde; keşidecisinin dava dışı Baha İnşaat…Ltd. Şti olduğu, 140.000 TL bedelli, Garanti Bankası Hendek Şubesine ait 31.08.2021 keşide tarihli çek olduğu, çekin lehtarının dava dışı Göktal … Ltd.Şti olduğu, ilk cironun bu lehtar tarafından yapıldığı, ondan …’a geçtiği, daha sonra onun cirosuyla davacıya geçtiği, davacıdan da keşideciye cirolandığı, daha sonra keşideci tarafından yeniden dolaşıma sokulduğu anlaşılmıştır. Yukarıda 3 numaralı paragrafta detaylandırıldığı üzere; 6102 sayılı yasanın788/1.maddesine göre; emre yazılı veya belirli bir kimse lehine düzenlenen çek, ciro ve teslim yolu ile devredilebilir. Çekin emre yazılı veya belirli bir kişi lehine düzenlenmesi halinde ilk cironun lehdara ait olması gerekir. Lehdarın cirosundan sonra senedi devralan hamiller yetkili hamil olurlar. borçlulara karşı müracaat borçlusu durumunda olan keşidecinin çeki ciro yoluyla eline geçirmesi halinde TTK’nun 788/3. maddesi gereğince çeki yeniden tedavüle koyarak başkasına ciro etmesi mümkün ise de, bu şekilde ciro yoluyla çeki devraldıktan sonra keşidecinin sorumlu olduğu kişiye karşı başvurması mümkün değildir. Zira, geriye dönüş cirosuyla çeki devralan keşidecinin durumu, çeki devretmeden önceki durumda olup çeki keşideciden ciro ile alan alacaklının keşideciden önceki cirantaya başvurma imkanı yoktur. Anılan nedenlerle, çekin arkasındaki ciro zincirine göre; ciranta olan davacıdan sonra çekin keşideciye geçmesi ve keşideci tarafından yeniden tedavüle sokulması nazara alındığında davacının anlan takip borcundan sorumlu olmayacağı anlaşılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
6- 2004 sayılı yasanın 72/5.maddesine göre davalı alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatıan hükmedilmesi için alacaklının kötü niyetli olmasının gerektiği, dosyaya sunulan belgeler incelendiğinde davalının kötü niyetli olduğuna dair bir delil bulunmadığından davacının tazminat talebi yerinde görülmemiştir….” şeklindeki gerekçeyle davanın kabulü ile davacının davalıya Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2021/8880 sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 788 maddesi hükmü uyarınca, açıkça “emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ciro ve zilyetliğin geçirilmesiyle devredilebilir. “Emre yazılı değildir” kaydıyla veya buna benzer bir kayıtla belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ancak alacağın temlikiyle devredilebilir. Bu devir, alacağın temlikinin hukuki sonuçlarını doğurur. Ciro, düzenleyen veya çekten dolayı borçlu olanlardan herhangi biri lehine de yapılabilir. Bu kişiler çeki yeniden ciro edebilirler.
Yargıtay 12. HD’nin 12.03.2015 tarihli 2014/30537 esas, 2015/5718 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, borçluya karşı müracaat borçlusu durumunda olan keşideci tarafından çekin ciro yolu ile eline geçmesi TTK’nın 788/3. maddesi gereğince yeniden tedavüle koyarak başkasına ciro etmesi mümkündür. Ancak bu şekilde ciro yolu ile çeki devraldıktan sonra keşidecinin sorumlu olduğu kişiye karşı başvurması mümkün değildir. Geriye dönüş cirosu ile çeki devralan keşidecinin durumu, çeki devretmeden önceki durumda olup çeki keşideciden önceki cirantaya başvurma imkanı yoktur.
Bu nedenle takibe konu çek davacı lehtarın cirosuyla tedavüle çıkan çekle aynı çek niteliğinde olmadığından, alacaklının, keşidecinin cirosundan önce cirosu bulunan lehtarı takip hakkı yoktur.
Açıklanan bu nedenlerle kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kamu düzeni yönünden re’sen yapılan incelemede ise,dava tarihi itibariyle yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca; bir ticari davanın açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olabilmesi için, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebi şeklinde olması gereklidir. Bu nitelikte bir talep içermeyen menfi tespit davasını açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurması (7445 S.Yasanın 31.maddesi ile menfi tespit davaları da zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmış ise de, bu düzenlemenin aynı yasanın 43.maddesi uyarınca 01.09.2023 tarihinde yürürlüğe girecek olmasına ve dava tarihi olan 08.11.2022 itibariyle menfi tespit davaları zorunlu arabuluculuk kapsamında olmamasına göre) zorunlu değildir. Davacı tarafça arabuluculuğa başvurulmaksızın dava açılabilecekken, arabuluculuğa başvurulmuş olduğu anlaşılmakla, mahkemece sarf edilen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacı tarafa yüklenmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davalı vekillinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle esastan reddine, kamu düzeni nedeniyle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davalının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN REDDİNE, kamu düzeni nedeniyle Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/10/2022 tarih, 2022/580 Esas ve 2022/1403 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın KABULÜ ile davacının davalıya Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2021/8880 sayılı takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
b)Davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
c)Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 10.387,99-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.597,00-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 7.790,99-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
d)Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 2.597,00-TL Peşin/nisbi Harcı, 93,75-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.771,45TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f)Artan gider avansının talep halinde ilgilisine iadesine,
g)6325 sayılı HUAK’ın 18/A-11 maddesi uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 10.387,99-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 2.597,00-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 7.790,99-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
c)İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
ç)İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
d)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e)6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
f)Davalı hakkında düzenlenen 01/12/2022 tarihli ve 7.790,99-TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
3-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/09/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*