Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2627 E. 2023/648 K. 20.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2627
KARAR NO : 2023/648

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : .. (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :21/09/2022
NUMARASI :2022/84 Esas – 2022/1375 Karar

DAVACI :… – … – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :Müflis … – …
İFLAS İDARE
MEMURLARI :1-… – … – …
:2-… – …-…
:3-… – …-…
DAVANIN KONUSU :İflas Masasına Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ :01/03/2016
KARAR TARİHİ :20/04/2023
KR. YAZIM TARİHİ :17/05/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sakarya 1 İş Mahkemesinin 2016/208 esas sayılı dosyasında hizmet tespiti ile birlikte davalı müflis … aleyhinde açmış olduğu iş kazası sebebiyle 200.000 TL manevi tazminat talepli dava mahkemece tefrik edilerek aynı mahkemenin 2016/213 esas sırasına kaydedilmiş, bu dosya daha sonra 02/03/2016 tarihli 2016/117 karar sayılı karar ile aynı mahkemenin 2009/878 esas sayılı dosyası ile birleştirilmiş, Sakarya 1 İş Mahkemesinin 2009/878 esas sayılı dosyası yargılama devam ederken yeni kurulan Sakarya 4 İş Mahkemesine devredilerek mahkemenin 2018/1 esas sayısını almış, bu dosya kapsamında devam eden yargılama neticesinde Sakarya 4 İş Mahkemesince 19/06/2019 tarihli 2019/290 karar sayılı kararı ile manevi tazminat talebine ilişkin birleşen davanın kısmen kabulüne ve 35.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, kararın iflas idaresince istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2021/52 esas 2021/172 karar sayılı kararı ile ” Davalı şirketin 24.11.2015 tarihi itibariyle iflasına karar verildiğinden iflastan sonra müflis şirkete karşı açılan manevi tazminat talepli davada husumetin iflas idaresine yöneltilmesi ve varlığı iddia olunan alacakların İİK`nin 219 maddesi gereğince masaya karşı ileri sürülmesinin gerektiği ve 01.03.2016 tarihinde açılan manevi tazminat talepli davada Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, bu davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararı sonrasında dosya Sakarya 4 İş mahkemesinin 2021/296 Esas sırasına kaydedilerek manevi tazminat talepli birleşen dava bu dosyadan tefrik edilerek mahkemenin 2021/314 esas sırasına kaydedilip 26/11/2021 tarihli 2021/522 karar sayılı karar ile görevsizlik kararı verilmiş, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosya yerel mahkemeye gönderilmiştir.
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalıya ait iş yerinde hizmet akdiyle çalışan olduğunu ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmaması sonucunda 18.06.2008 tarihinde uğradığı iş kazasında yaralandığını belirterek 200.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “…Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 35.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 18/06/2008 tarihinden iflas tarihi olan 24/11/2015 tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte …’nin iflas masasına kaydına, …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı lehine hükmedilen manevi tazminat kabul edilebilir nitelikte olmadığı zira manevi tazminat talebi davacı tarafından fazlaya çıkacak haklı kalmak kaydı ile açılmış olup, hukuk sistemimizde manevi tazminat talebi yönünden böyle bir uygulama bulunmadığını, bunun yanı sıra davacı iş kazasının geçirildiği tarih olan 2008 yılından yaklaşık 8 yıl sonra manevi tazminat davası açmış olup, üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen elem ve keder içerisinde olduğunu iddia ederek dava açması hakkın kötüye kullanılmak olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminat taleplerinin arttırılmadığı, yalnızca dava dilekçelerine ilave olarak manevi tazminat talebinin eklendiği sabit olup daha önce talep edilmeyen manevi tazminat alacağı talebinin miktarı aşılmamak kaydıyla sonradan da talep edilebileceğini (Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin olayımıza uyan, 3.3.2014 tarih, 2013/21137 E., 2014/3560 K.), davalının kusurlu eylemleri sonucunda genç yaşta sakat kalarak sürekli işgöremez duruma düşen davacı, halen çektiği acıların ve malül (sürekli işgöremez durumda) olmasının dışında manen de acı duymakta ve bu nedenle de kazanın üzerinde 8 yıl sonra talep edilen manevi tazminatın hakkın kötüye kullanılması şeklindeki, gerçeğe, hakkaniyete aykırı ve adil olmayan istinaf itirazlarını kabul etmediklerini beyan ederek, davalının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/09/2022 tarih, 2022/84 Esas – 2022/1375 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının yaralanması ile sonuçlanan kazada davalının işveren olarak kusurunun ve tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının yaralanması sebebiyle oluşan maluliyetinin oranı, davacı lehine manevi tazminat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve varsa manevi tazminat miktarının ne olduğu hususlarında toplanmaktadır.
İlk derece mahkemesince manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, davalıya ait iş yerinde hizmet akdiyle çalıştığını, davalı tarafından iş güvenliği tedbirlerinin alınmaması sonucunda 18.06.2008 tarihinde geçirdiği iş kazasında yaralandığı, kaza sonrası uğradığı manevi zarar nedeniyle 200.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği, bu istemle eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının yaralanması ile sonuçlanan kazada davalının işveren olarak kusurunun ve tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının yaralanması sebebiyle oluşan maluliyetinin oranı, davacı lehine manevi tazminat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve varsa manevi tazminat miktarının ne olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Eldeki davada; davalı müflisin iflasının Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2015/1 iflas sayılı dosyasında yürütüldüğü, adi tasfiye usulüne göre iflas tasfiyenin yapıldığı, iflas idare memurlarının …, … ve … olduğu görülmüştür.
Eldeki davada, mahkemece; Sakarya 2. İflas Müdürlüğünden davacının alacak talebini masaya bildirip bildirmediği sorulmuş, Sakarya 2 İcra Müdürlüğünün 2015/1iflas sayılı dosyasından verilen 01/04/2022 tarihli cevapta; davacının, manevi tazminat alacağını (Sakarya 4 İş mahkemesinin 2018/1 esas 2019/290 karar sayılı kabul kararı üzerine) masaya bildirdiği ;ancak bu alacak bildirimi hakkında iflas idaresince müzekkere tarihine kadar iflas masasına kabul yada reddine dair bir karar verilmediği ve mahkemece yazılan müzekkere üzerine 13/04/2022 tarihinde davacının talebin iflas idaresince reddine karar verildiği görülmüştür.
Eldeki davada; davalı iflas idaresince manevi tazminat talebinin daha sonradan ıslahla ya da yeni bir dava ile arttırılamayacağı savunmasında bulunulmuş, mahkemece; davacının, manevi tazminat talebini ilk kez 01.03.2016 tarihli dava dilekçesi ile Sakarya 1 İş Mahkemesinin 2016/208 esas sayılı dosyasında talep ettiği, manevi tazminatın bölünmezliği kuralına aykırı bir yön olmadığı kanaatiyle yargılama yapılmasında ve sonuca gidilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Eldeki davada; davacının, 18/06/2008 tarihinde davalıya ait iş yerinde meydana gelen iş kazasında davalının çalışanı olan davacının planya makinesinde ağaç keserken sağ elinden yaralandığı, Sakarya 1 İş Mahkemesinin 2016/208 esas sayılı kesinleşen dosyası kapsamında yapılan yargılama neticesinde Adli Tıp Genel Kurulunun 08/12/2016 tarihli raporuna istinaden davacının iş kazasına bağlı meslekte kazanma gücü kaybının %22 oranında olduğunun belirlendiği, davalı işverenin gerekli güvenlik önlemlerini almayarak ve davacının koruyucu ekipmanları kullanmasını sağlamayarak ve makinede iş kazasını önleyecek tedbir sistemine yer vermeyerek ve davacıya iş güvenliği konusunda eğitim verilmeyerek kazanın oluşumunda %80 oranında kusurlu olduğu, davacının ise dikkatli davranmayarak kendi güvenliğini tehlikeye atmış olması itibariyle %20 oranında kusurlu olduğu anlaşılmış, davacının talebini dile getirdiği İş Mahkemesinde görülen davada da iş güvenliği uzmanlarından alınan 05/03/2012 tarihli bilirkişi raporunda tarafların kusurlu hareketleri ve kusur oranları belirlenmiş, alınan bu raporun da denetlemeye ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüş ve tarafların meydana gelen kazadaki kusurlarının tespit edilen oranlarda olduğu kabul edilerek, mahkemece, davacının ekonomik durumu, kazada tarafların kusur durumları, paranın satın alma gücü, davalının ekonomik durumu, hakkaniyet ilkesi ve manevi tazminatın özellikleri hususları nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile 35.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hukuki değerlendirme ve varılan sonucun yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve Daire’mizin uygulamalarına da uygun olduğu, yapılan tahkikatın yeterli ve ilk derece mahkemesi gerekçesinin davalının istinaf nedenlerini karşılar nitelikte bulunduğu anlaşıldığından, davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Gerekçeli karar başlığında; davacı vekilinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.

Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/04/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*