Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2565 E. 2022/2129 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2565
KARAR NO : 2022/2129

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :17/10/2022 tarihli ek karar
NUMARASI :2021/658 Esas – 2022/259 Karar

DAVACI :DENİZBANK ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALILAR :1-… (T.C.No:…) – …
:2-… (T.C.No:…) – …
:3-AS GIDA AMBALAJ TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA : Çekişmeli Alacak (İİK.308/b)
DAVA TARİHİ :19/06/2020

KARAR TARİHİ :07/12/2022
KR. YAZIM TARİHİ :07/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalılar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden davalıya krediler kullandırıldığını, kullandırılan kredilerin taksitlerinin davalılar tarafından zamanında ödenmemesi sebebi ile kredi hesaplarının 18.09.2018 tarihinde kat edildiğini, borçluların Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/473 E. sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunduğunu, mahkemece borçlu şirketlerin konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini ve kararın Basın ilanda yayımlandığını, alacak kaydının konkordato komiserliğine bildirildiğini, konkordato komiserliğince hazırlanan eksik raporuna göre karar verildiğini, Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/473 Esas sayılı dosyası ile verilen hukuksuz karar ile davacı bankanın faizsiz alacağı arasında fahiş fark bulunduğunu, bu kararın maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olup davacı bankanın zarara uğratılması sonucunu doğurduğunu, davalı şirket ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden …’ten kefaletname alındığını, kefaletnamenin üst limitle sınırlı olmak üzere borçlu firmanın bankaya olan tüm borçlarını kapsadığını, hal böyle iken şirket ile kefilin davacı bankaya olan borcunda fark bulunmaması gerektiğini ancak mahkeme kararında As Gıda firmasının asaleten borcu ile …’in kefaleten borcu arasında fahiş fark bulunduğunu, davacı bankanın davalı şirketten 506.437,03-TL nakdi anapara alacağı bulunduğunu, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmeleri kapsamında kat tarihinden kesin mühlet tarihine kadar geçen süre için temerrüt faizi işletildiğini, 57.535-TL çek yapraklarından kaynaklanan gayri nakdi riskin mevcut olduğunu ancak hem mahkeme kararına dayanak komiser raporunda hem de mahkeme kararında tespit olunan alacağın anaparanın dahi altında kaldığını, davacı bankanın hesap ekstreleri ile defter ve kayıtları incelendiğinde haklılıklarının ortaya çıkacağını, arz ve izah edilen nedenlerle; fazlaya, faize ve her türlü feri nitelikteki alacağa ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 308/b maddesinin verdiği hak kapsamında; Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/473 E. sayılı dosyasında verilen maddi ve hukuki dayanaktan yoksun kararına karşılık davacı bankanın faiz ve feriler hariç olmak üzere mahkemece kabul edilen 438.605,93-TL’lik alacağına ek olarak yine faiz ve feriler hariç olmak üzere 157.900,97–TL daha alacağı olduğuna ve bu alacağın Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/473 E. sayılı dosyası ile kabul edilen alacak ile birlikte borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın belirtmiş olduğu 157.900,97-TL tutarında alacak iddiasının doğru olmadığını, davacının konkordato projesinde kabul edilen alacağının dışında başka bir alacağı bulunmadığını, davanın … ve … açısından konusuz kaldığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince 17/10/2022 tarihli ek karar ile; “…-Davanın H.M.K.’nun 20/1 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen ek karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen gerekçeli karar üzerine “derdest dosyaların devredilemeyeceğini belirterek” davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesine davanın devredilmesi belirtilerek görevsizlik kararı verildiğini, 19.01.2022 tarihli söz konusu gerekçeli kararın Denizbank vekili Av. Nurten Kadı Duman’a gönderilmiş olup kendileri genel müdürlük bünyesinde yasal süresinin sonrasında bilgi vererek görevli mahkemeye konu dava dosyasının gönderilmesi taleplerinin iletilmediğini, verilen ek karara karşı da bu sebeple istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup davacı bankanın zaten mağdur durumda olduğunu, iki kez görevsizlik kararı verildiğini ve daha esasa ilişkin inceleme bile yapılmamış olup dava tarihinin 2020 yılı olduğunu, tüm bu sebepler ışığında davanın görülmek üzre görevli mahkemeye tevzii edilmesini, mağdur olan davacı bankanın da hakları ve hakkaniyet gereği davanın görülmesi taleplerinin bulunduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın belirtmiş olduğu 157.900,97-TL tutarında alacak iddiasının doğru olmadığını, davacının konkordato projesinde kabul edilen alacağının dışında başka bir alacağı bulunmadığını, davanın … ve … açısından konusuz kaldığını belirterek; davacının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/01/2022 tarih, 2021/658 Esas – 2022/259 Karar sayılı gerekçeli kararı, 17/10/2022 tarihli ek kararı ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 308/b maddesine göre çekişmeli alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 21/10/2021 tarih, 2020/171 E., 2021/655 K., sayılı kararı ile Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin kurularak faaliyete geçmesi nedeni ile bu mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle “devir ve gönderme” kararı verdiği, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/01/2022 tarih 2021/658 E., 2022/259 K. Sayılı kararı ile görevli mahkemenin Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği, kararın 27/09/2022 tarihinde kesinleşmesi ve davacı vekilinin iki hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmediği gerekçesiyle 17/10/2022 tarihli ek kararla davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, karara karşı süresi içerisinde davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 21/1-c hükmü uyarıca “İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse” yargı yerinin belirlenmesi yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Eldeki uyuşmazlıkta, Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) “devir ve gönderme” şeklinde bir karar verilmişse de, HMK’da bu şekilde tanımlanmış bir karar türü olmadığından bu kararın görevsizlik sonucunu doğuran kendine özgü bir kararı sayılması gerektiği ve Yargıtay HGK’nın 04/10/2006 tarih, 8/597 E., 628 K., sayılı kararında belirtildiği üzere kesin nitelikte bir karar olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevsizlik kararı kesinleştiği anda, iki ayrı kesinleşmiş karar bulunmakta olduğundan yargı yeri belirlenmesi (m.21/1-c) yolunun işletilmesi gerekmektedir. Uygulamada, farklı kararlar bulunmakla birlikte Antalya BAM 4. HD’nin 05/07/2022 tarih, 2022/1107 E., 2022/1081 E., İzmir BAM 6. HD’nin 28/07/2022 tarih, 2022/3135 E., 2022/3073 K., Sakarya BAM 4. HD’nin 03/06/2022 tarih, 2022/1994 E., 2022/1083 K. Ve 16/05/2022 tarih, 2022/1726 E., 2022/982 K. sayılı kararlarında benzer durumda olan dosyalar yönünden yargı yeri belirlenmesi usulü uygulanmıştır.
Eldeki davada, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesince yargı yeri belirlenmesi için dosyanın ilgili BAM dairesine gönderilmesi gerekirken 17/10/2022 tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de bu kararın; anılan içtihatlar, 6100 sayılı HMK’nın 21. maddesi ve Anaysa’nın Hak Arama Hürriyetini düzenleyen 36. maddesi ve mahkemeye “erişim hakkı” da dikkate alınarak kaldırılması gerektiği ve ilk derece mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 21. maddesi uyarınca merci tayini işlemlerinin yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Gerekçeli karar ve ek karar başlıklarında; davacının ve taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına ve dosyanın merci tayini için gerekli işlemler yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2022 tarih, 2021/658 Esas ve 2022/259 Karar sayılı ek kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın merci tayini için gerekli işlemler yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-İİK’nın 36/5 maddesi gereğince davacı vekilince Bakırköy 5. İcra Dairesinin 2022/11533 Esas sayılı dosyasına sunulan teminatın davacıya iadesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.07/12/2022


Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*