Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2514 E. 2023/160 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2514
KARAR NO : 2023/160

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :14/09/2022
NUMARASI :2022/89 Esas – 2022/1360 Karar

DAVACILAR :1-AKYILDIZ SEYAHAT PETROL İNŞAAT TİCARET TURİZM TAŞIMACILIK LİMİTED ŞİRKETİ – …
:2-DENİZKENT TURİZM TEKSTİL NAKLİYE OTOMOTİV YEDEK PARÇA VE İTHALAT VE İHRACAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
:3-DKS DENİZKENT TURİZM OTOMOTİV NAKLİYE YEDEK PARÇA TEKSTİL İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :SINIRLI SORUMLU 37 NOLU SAKARYA VİB OTOBÜSÇÜLER MOTORLU TAŞIYICILAR KOOPERATİFİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ :17/01/2022

KARAR TARİHİ :13/02/2023
KR. YAZIM TARİHİ :14/03/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların kurmuş olduğu Denizkent Turz. Teks. Nak. Oto Yedek Parça İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti, DKS Denizkent Turz. Otom. Nak. Yed. Parça Teks. İth. İhr. San ve Tic. Ltd. Şti ve Akyıldız Seyahat Petrol İnş. Tic. Turz. Taşım. Ltd. Şti. iş ortaklığı ile davalı arasında 20/07/2020 tarihli taşıma/komisyon sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca iş ortaklığının davalı firmanın adı ile taşımacılık yapacağını, iş ortaklığının davalının adı ile işlettiği şubelerden elde edilen gelirden davalı tarafından iş ortaklığına komisyon ödeneceğini, ancak sözleşmenin imzalanması ile birlikte tüm şubeleri kurmak için büyük çaba ve para harcayan müvekkillerinin tüm düzeni kurduktan sonra davalı tarafından haksız rekabete uğradığını, kurduğu şubelerde çalışmasının engellendiğini, davacı firmaların sözleşme gereğince tüm edimlerini yerine getirip şube düzenini kurduktan sonra çok geçmeksizin davalı tarafından eylemli olarak işini ifa etmesinin engellendiğini, davacının iş ortaklığına bırakılan taşıma hattındaki şubelere rakip olacak şekilde davalı tarafından 2. şubelerin açıldığını ve davacıların sözleşme kapsamında çalışmasının tamamen engellenerek davalı tarafından sözleşmenin eylemli şekilde feshedildiğini, sözleşmenin 9. maddesine göre davalının şubesi olmadığı Trabzon Of ilçesi ile Artvin arasında iş ortaklığı şube ve acente açabileceklerini, bu kapsamda iş ortaklığının Artvin İli Şavşat ve Ardanuç ilçelerinde, Artvin merkezde iki tane olmak üzere 4 şube kurduğunu, Artvin ili Yusufeli, Borçka, Hopa, Arhavi ilçeleri ile Rize ili Ardeşen ilçesinde 2 tane ve toplamda 11 yer açarak işletmeye başladıklarını ancak çok kısa bir süre sonra davalının iş ortaklığının şube kurduğu Artvin merkezinde rakip şube ve Ardanuç ilçesinde rakip acente açtığını, sözleşmeye göre iş ortaklığına ait olan güzergah üzerinde bulunan Rize Merkez’de de davalının haksız rekabet oluşturacak şekilde kendi acentesini kurduğunu, davacının iş ortaklığından Akyıldız şirketinin acente ve şubelerin kurulum aşamasının tamamlanması ile birlikte 15 Eylül 2020 tarihine kadar yazıhaneleri işletebildiğini, fatura kesip kar payı alabildiğini, ancak 15 Eylül sonrasında anlaştığı acentelerin ve kendi şubesini açtığı yerlerdeki diğer firmaların iş ortaklığına iş yaptırmamaya başladığını, davalı tarafın iş ortaklığının anlaştığı acentelerle gizli olarak anlaştığını iş ortaklığının iş yapamaması ve yazıhaneleri terk etmesi için verdiği uğraşların sonuç verdiğini, 15/09/2020 tarihinden sonra Akyıldız firmasına hiç bir şekilde kar payı ödenmediğini, iş ortaklığının diğer tarafları Denizkent firması ve Denizkent DKS firmasının otobüslerini çalıştırmaya devam ettiğini, Denizkent ve DKS firmasının da ancak 15/06/2021 tarihine kadar çalışmaya devam edebildiklerini, davalının haksız rekabet ederek açtığı şubeleri sebebiyle de o yerlerdeki iş ortaklığının açmış olduğu şubelerin kar oranının oldukça düştüğünü, açıklanan nedenlerle taraflar arasında akdedilen 20/07/2020 tarihli taşıma/komisyon sözleşmesi uyarınca davacıların 15/09/2020 tarihinden işbu dava tarihine kadar yaşadığı kar kaybı ile davacılara ödenmesi gereken kar bedeli kısacası davacıların kar mahrumiyetine ilişkin şimdilik 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini, taraflar arasında akdedilen 20/07/2020 tarihli sözleşmeye güvenilerek davacılar tarafından yapılan harcama bedellerine ve davalının sözleşmeye aykırı tutumu nedeniyle davacıların uğramış olduğu zarar bedellerine ilişkin şimdilik 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini, taraflar arasında akdedilen 20/07/2020 tarihli sözleşmenin davalının haksız ve eylemli feshi nedeniyle sözleşmenin 10. maddesi uyarınca cezai şart bedeline ilişkin olarak şimdilik 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde 20/07/2020 tarihli taşıma/komisyon sözleşme imzalandığını iddia etmiş ise de söz konusu sözleşme içeriğinin incelendiğinde akdedilen sözleşmenin taşıma/komisyon sözleşmesi değil, müvekkili kooperatife ait VİB isim ve markasının davacılara kullandırılmasına dair hükümleri içeren bir sözleşme olduğunu, bu sözleşmenin birinci maddesine göre müvekkili kooperatifin Sakarya VİB firmasına ait VİB isminin davacılara kullandırılması hususlarında tarafların hak ve borçlarını düzenleyen bir sözleşme imzalandığını, müvekkili kooperatifin İstanbul-Ankara-Artvin arasında taşımacılık yapan bir seferi bulunmadığını, davacıların kendilerine ait otobüslerin dış giydirmelerini müvekkili firmanın görsel amblem ve markasını kullanarak İstanbul-Ankara-Artvin arasında taşımacılık yapmak istemeleri sebebi ile bu sözleşmenin yapıldığını, taşımacılık yapan otobüslerin müvekkiline değil davacılara ait araçlar olduğunu, müvekkilinin VİB markası kullanımı dışında hiçbir şekilde davacıya taahhütte bulunmadığını, sözleşme gereğince müvekkilinin davacı tarafa vereceği bir komisyon, kar payı ya da başka bir isim altında taahhüdü bulunmadığını, izah edilen nedenlerle müvekkili aleyhinde ikame edilen davanın tümden reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Bu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, karara karşı kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesine (Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi sıfatıyla) gönderilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; marka lisans sözleşmesinin temel unsurları bulunmayan davaya konu sözleşmenin marka lisans sözleşmesi olduğundan söz edilemeyeceğini, davaya konu sözleşmenin marka lisans sözleşmesi olduğunu gösterir hiç bir emare bulunmadığını, nitekim davalı tarafın da böyle bir iddiasının bulunmadığını, her ne kadar sözleşmede paylaşılacak komisyon miktarları yazmasa da bu hususun tarafların ticari defter ile belgeleri incelendiğinde ve tanıklar dinlendiğinde ortaya çıkacağını, komisyon paylaşımı hususunda taraflar arasındaki yazışmaları ve bir takım belgeleri deliller arasında sunulduğunu, tarafların ortak bir kazanç elde etmek için bu sözleşmeyi imzaladığını, sözleşmenin marka lisans olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/09/2022 tarih, 2022/89 Esas – 2022/1360 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tazminat istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacıların kurmuş olduğu Denizkent Turz. Teks. Nak. Oto Yedek Parça İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti, DKS Denizkent Turz. Otom. Nak. Yed. Parça Teks. İth. İhr. San ve Tic. Ltd. Şti ve Akyıldız Seyahat Petrol İnş. Tic. Turz. Taşım. Ltd. Şti. iş ortaklığı ile davalı arasında 20/07/2020 tarihli taşıma/komisyon sözleşmesi imzalandığı, sözleşme uyarınca iş ortaklığının davalı firmanın adı ile taşımacılık yapacağı, iş ortaklığının davalının adı ile işlettiği şubelerden elde edilen gelirden davalı tarafından iş ortaklığına komisyon ödeneceğinin kararlaştırıldığı, kurulan sözleşme sonrasında davalı tarafından sözleşme hükümlerine uyulmadığı hatta davalı tarafça haksız rekabet ortamı yaratıldığı belirtilerek; taraflar arasında akdedilen 20/07/2020 tarihli taşıma/komisyon sözleşmesi uyarınca davacıların 15/09/2020 tarihinden işbu dava tarihine kadar yaşadığı kar kaybı ile davacılara ödenmesi gereken kar bedeline ilişkin şimdilik 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte, 20/07/2020 tarihli sözleşmeye güvenilerek davacılar tarafından yapılan harcama bedellerine ve davalının sözleşmeye aykırı tutumu nedeniyle davacıların uğramış olduğu zarar bedellerine ilişkin şimdilik 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte, taraflar arasında akdedilen 20/07/2020 tarihli sözleşmenin davalının haksız ve eylemli feshi nedeniyle sözleşmenin 10. maddesi uyarınca cezai şart bedeline ilişkin olarak şimdilik 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davada mahkemenin görevsiz olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece; taraflar arasındaki 20/07/2020 tarihli sözleşme marka lisans sözleşmesi niteliğindedir. Davalının sözleşmeye konu VİB markasının 2020/55419 numarası ile davalı kooperatif adına 29.05.2020 tarihinden itibaren 39 nice sınıfında tescilli olduğu hususu https://online.turkpatent.gov.tr adresinde yapılan araştırmadan anlaşılmaktadır. Taraflar anılan sözleşme ile davalının tescilli VİB markasının davacılarca belirli şartlarla kullanılmasını kararlaştırmışlardır. Uyuşmazlık 6769 sayılı yasanın 24. maddesinde düzenlenen marka lisans sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6769 sayılı SMK.’nın 156. maddesi uyarınca, “Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir. Bu mahkemeler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığı’nca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir. Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince; fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye ceza mahkemesince bakılır.” Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 30/05/2018 tarih ve 839 sayılı kararı ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156. maddesi göz önünde bulundurularak Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerde bulunan hangi Asliye Hukuk ve Ceza Mahkemesinin bakacağı belirlenmiştir. Anılan karara göre; Fikri ve Sınai Haklar Hukuk ile Ceza Mahkemesinin kurulmadığı ve yargı çevresinin bu mahkemelerin bulunduğu mahallere bağlanmadığı yerlerde, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren dava ve işlere; Bir asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde bu mahkemenin, İki asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye hukuk mahkemesinin, İkiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin bakmasına karar verilmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup dava şartlarındandır ve davanın her aşamasında resen gözetilmelidir.Bu sebeplerle Sakarya 3 Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) davaya bakmakla görevli olduğundan mahkemenin görevsizliğine şeklinde karar verilmişse de verilen karar doğru olmamıştır.
Bilindiği üzere, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6.maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2.maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel görevli mahkeme niteliğindedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesinde ise, ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceği hususu Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinde gösterilen ilkelere göre değerlendirilmelidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması gereklidir.
Dava; davacıların, davalı şirket ile imzaladıkları sözleşme gereğince (taşıma/komisyon sözleşmesi) davalının bu sözleşme hükümlerine aykırı davranması, sözleşmeye aykırı davranılmasının davacılarla haksız rekabet ortamı oluşturması nedeniyle davacıların zarara uğraması sonucu oluşan zararların tazminine yönelik tazminat davasıdır.Haksız rekabet hükümleri 6102 sayılı TTK’da düzenlenmiş olmakla aynı kanunun 4. maddesi uyarınca haksız rekabetten kaynaklanan davalar mutlak ticari dava olduğundan görevli mahkeme Ticaret Mahkemeleridir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın kaldırılması gerekmiştir.

Gerekçeli karar başlığında; davalı vekilinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 14/09/2022 tarih, 2022/89 Esas ve 2022/1360 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 13/02/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*