Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2502 E. 2022/2307 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2502
KARAR NO : 2022/2307

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2022
NUMARASI : 2022/638 Esas – 2022/1373 Karar

DAVACI : AL-CAP AMBALAJ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … … – …
DAVALI : AKYUDUM İÇECEK GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … … – …
DAVA TÜRÜ : İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 21/06/2022

KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 09/01/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin su şişesi, meşrubat şişesi ve benzeri şişe kapağı üreten firma olduğunu, davalı şirket ile uzun yıllardır ticaret yaptığını, davacının, davalıya 02/08/2021 tarih ALC2021000001327 sıra numaralı 59.901,59 TL tutarlı fatura ile bir kısım tahta palet ve su şişesi kapağı sattığını, aynı malların 02/08/2021 tarih EIT2021000001255 nolu irsaliye ve nakliyecinin düzenlediği belge ile davalıya teslim edildiğini, davalının malları teslim almasına rağmen bu mallara ilişkin fatura bedelini bugüne kadar davacı şirkete ödenmediğini, alacağın ödenmemesi üzerine davalı şirket hakkında Hendek İcra Müdürlüğünün 2021/1201 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, alacağın ödenmemesi üzerine takibin bu defa İİK. 43/2 maddesi kapsamında iflas yolu ile takibe çevrildiğini, iflas ödeme emrinin başlatılan ilamsız takipte icra dosyasına vekaletname sunan borçlu şirket vekiline tebliğ edildiğini ve iflas takibinin kesinleştiğini, davalı şirket hakkında başlanan iflas takibinin kesinleşmesi ve halen icra dosya borcunun ödenmemesi üzerine açılan davanın kabulünü, davalı şirket hakkında şirketin iflasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Takibi kesinleştirilmeyen icra dosyasına bağlı olarak iflas talep edilemeyeceğinden haksız olarak açılmış işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ile; davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … İflas ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edilmemiş olması sebebiyle kesinleşmiş bir icra takibi bulunmamakla davanın USULDEN REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararına esas aldığı yargı kararlarının davayla bağdaşmadığını; iflas ödeme emri usulün uygun tebliğ edilmiş olduğundan yerel mahkeme kararının iflas ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı tarafça, istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/09/2022 Tarih – 2022/638 Esas – 2022/1373 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; iflas istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, Hendek İcra Dairesi’nin 2021/1201 esas sayılı ilamsız icra takibi ile davalı hakkında ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 29/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 29/11/2021 tarihinde borca itiraz ettiği ve icra takibinin durduğu, bu kez alacaklının İİK’nın 43-(2) maddesi uyarınca takip yolunu değiştirerek borçluya örnek no:11 iflas yolu ile adi takipte ödeme emri gönderdiği, ödeme emrinin borçlu vekiline 31/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine bu kez davacının eldeki dava ile borçlunun doğrudan doğruya iflasını istediği, ilk derece mahkemesince tarafların yokluğunda yapılan ön inceleme duruşmasında iflas ödeme emrinin borçlu asil yerine vekile tebliğ edilmesinin kanuna uygun olmadığı bu nedenle de kesinleşmiş bir takip bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, takip yolunun değiştirilmesi üzerine yeni ödeme emrinin önceki ödeme emrine itiraz eden borçlu vekiline tebliğ edilmesinin kanuna uygun olup olmadığı noktasındadır.
Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; borçlu vekilinin ilamsız takipte ödeme emrine itiraz dilekçesiyle birlikte dosyaya vekalet sunduğu, takip yolu değiştirildikten sonra örnek no:11 iflas yoluyla adi takipte ödeme emrinin bu vekile tebliğ edildiği görülmektedir. 7201 sayılı TK’nın 11. maddesi uyarınca vekil ile takip edilen işlerde vekile tebliğ yapılması gerekir. Bu nedenle vekile yapılan tebligatın geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Yargıtay HGK, 20/12/2013 tarih 2013/23-131 esas 2013/1681 karar sayılı ilamında “Bu bakımdan, haciz yolu ile takipte vekaletname verip, ödeme emrine itiraz eden avukatın takip yolunun İİK’nun 43.maddesi uyarınca değiştirilmesi üzerine, iflas ödeme emrini tebellüğ etmesinde (yeni takip eski takibin devamı niteliğinde olduğundan) bir usulsüzlük bulunmamaktadır.” şeklindeki gerekçesiyle aynı yönde karar vermiştir. Yargıtay dairelerinin farklı kararları bulunmakla birlikte HGK kararları herkes için bağlayıcı olduğundan, davanın esasına girilmek üzere kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
Gerekçeli karar başlığında; davacının ve taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının; İlk derece mahkemesinin kararına ilişkin İstinaf Başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
a-Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/09/2022 Tarih – 2022/638 Esas – 2022/1373 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
b-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf Karar Harcının, talebi halinde ve ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
3-İstinaf eden tarafından yapılan İstinaf başvuru giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,
4-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362-(1)-g) maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/12/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*