Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2501 E. 2022/2148 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2501
KARAR NO : 2022/2148

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :14/10/2022
NUMARASI :2022/262 D.İş – 2022/265 Karar

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN :SİYAR TÜTÜN MAMULLERİ OTOMOTİV NAKLİYAT GIDA İNŞAAT TEMİZLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ :Av. … – …
KARŞI TARAF :EDS PLASTİK VE KALIP ÜRETİM İÇ VE DIŞ TİCARET SAN. LTD. ŞTİ. – …
TALEP KONUSU :İhtiyati Haciz
TALEP TARİHİ :13/10/2022

KARAR TARİHİ :08/12/2022
KR. YAZIM TARİHİ :22/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden dilekçesinde özetle; davacı ile davalı-borçlu arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, iş bu ticari ilişki kapsamında, davacı tarafından borçluya kendisinin keşideci olduğu ve yine müşterilerinden gelen bir kısım çeklerin davalı borçlunun anlaşmaya vardıkları bir kısım malların verileceğine olan inanç ile, davalıya borçluya verilerek teslim edilmiş olduğunu, söz konusu çeklerin davacı şirketin defter ve kayıtlarına işlendiğini yine söz konusu çekleri vade tarihlerinde ödendiğinin, bu hali ile de davacı alacaklı şirketin, borçlu karşı taraftan 1.130.000,00-TL alacaklı durumunda olduğunun, davacının söz konusu çekleri davalı borçluya teslim edip ödemiş ve defterlerine de işlediğinden ekli onanmış muavin defter (cari hesap ekstresi) kayıtlarında anlaşılacağı üzere; ihtiyati haciz talep edilen miktar olan 1.130.000,00-TL kadar davalı borçludan alacaklı olduğunu, davacı tarafından ticari ilişki kapsamında bahse konu çeklerin borçlu namına yazılıp ödenmesine rağmen, borçlu tarafından pandemi vs. bir çok bahane ile; davacıyı bu güne kadar oyalamış, davacının talep/ ettiği malları gönderip teslim etmemiş ve çek bedellerini de davacıya iade etmediğini, bu hususun defter ve kayıtlar ile de sabit olduğunu, ayrıca borçlu hakkında icra takibine başlayacaklarından ve icra takibinden haberdar olduğu takdirde, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, mahkemece uygun görülecek teminat karşılığı, borçlunun, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerinin muhafazası için ihtiyati haciz talep etme zaruretinin hâsıl olduğunu, tüm bu nedenlerle; uygun görülecek teminat karşılığında; 1.130.000,00-TL alacakları için, borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, alacaklarını karşılayacak miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… talep eden vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nın 257., 258 maddeleri ve diğer hukukî himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir, ihtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasanın 2’nci maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukukî himaye sağlamaktır, müvekkil alacaklı ve karşı taraf ticari şirket olup, fatura, çek vs. gibi ticari faaliyeti kapsamındaki tüm iş ve işlemlerini ticari defterlerine işlemek zorundadırlar, defter ve kayıtlara göre müvekkil alacaklı, borçlu karşı taraftan alacaklıdır, alacağın yaklaşık olarak varlığı hususunda çek suretleri ve bu çeklerin ödendiğine ilişkin dekontlar, çeklerin müvekkil şirket defterlerinde işli olduğuna ve müvekkilin alacaklı olduğunu ispatlar onanmış muavin defter kayıtları, karşı tarafın muavin defter ve kayıtları hususunda ihtiyati haciz için yeterlidir, ret gerekçesinde bahsedilen hususlar da ancak itiraz halinde ve asıl yargılamada nihai hüküm için gerekli şart ve usullerdir, bu nedenlerle de ihtiyati haciz talebinin reddi gerekçesi yerinde değildir ayrıca borçlu hakkında icra takibine başlayacaklarından ve icra takibinden haberdar olduğu takdirde, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, uygun görülecek teminat karşılığı, borçlunun, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz talebimiz usul ve yasaya aykırı olarak ret edildiğini beyan ederek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması/bozulması ve istinaf incelemesi neticesinde yeniden hüküm kurularak uygun görülecek teminat karşılığında; 1.130.000,00 TL alacağı için borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, müvekkil alacağını karşılayacak miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 14/10/2022 tarih, 2022/262 D.İş – 2022/265 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati haciz istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; ihtiyati haciz talep edenin, aleyhine ihtiyati haciz talep edilen ile aralarında ticari ilişki olduğu, iş bu ticari ilişki kapsamında, ihtiyati haciz talep eden tarafından aleyhine talep edilen tarafa mal satım ve teslimi yapılacağı inancıyla bir takım çekleri verdiği, ihtiyati haciz talep eden tarafından söz konusu çeklerin ödendiği, ancak belirtilen malların tesliminin yapılmadığı belirtilerek; tarafından ödenen 1.130.000,00-TL kadar uygun görülecek teminat karşılığında; borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, alacaklarını karşılayacak miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verildiği, verilen karara karşı ihtiyati haciz talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
2004 s. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları;” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kasbeder” şeklinde düzenlenmiştir.
İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati hacze hükmedilebilmesi için vadesi gelmiş olan para borcunun rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Öte yandan aynı kanun maddesi gereğince borcun vadesi gelmemiş ise, borçlunun muayyen yerleşim yerinin bulunmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması hallerinde de ihtiyati haciz kararı verilebilir.
Somut olayda, ilk derece mahkemesince;”… çek, bir ödeme aracı olup, çeklerin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla verildiği yolunda yasal karine mevcuttur. Yasal karinenin aksini yani çekin borç ödenmesinden başka bir amaçla verildiğini, bedelsiz bir avans çeki olduğunu iddia eden tarafın bunu ispat etmesinin gerektiği, dosyaya sunulan çeklerde avans çeki olduğuna dair bir ibare bulunmadığı gibi, talep eden tarafından sunulan ticari defter kayıtlarının delil olarak kabul edilebilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 222/2.maddesindeki şartları taşımasının gerektiği, anılan kayıtların bu şartları taşıyıp taşımadığının sunulan belgelerden anlaşılamadığı, dolayısıyla defter kayıtlarının delil olarak değerlendirilemeyeceği, bu haliyle dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin talep edenin alacağı olduğuna dair yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiği anlamına gelmediği…” gerekçeleriyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, çeklerin avans olarak verildiğine ilişkin yaklaşık ispat ölçüsünde bu aşamada delil bulunmadığı anlaşılmıştır.
Karar başlığında; ihtiyati haciz talep eden vekili adresinin ve karar yazım tarihinin yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, ihtiyati haciz talep edenin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktarı itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/12/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*