Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2307 E. 2022/2252 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2307
KARAR NO : 2022/2252

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :26/09/2022 (Ek Karar)
NUMARASI :2022/237 D. İş – 2022/241

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN :KAPLAN GROUP SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ :Av. … – …
KARŞI TARAF/
İHTİYATİ HACZE
İTİRAZ EDEN :… -…
VEKİLİ :Av. …- …
TALEP :İhtiyati Hacze İtirazın Kabulüne İtiraz
DAVA TARİHİ :12/09/2022
İTİRAZ TARİHİ :19/09/2022
KARAR TARİHİ ::23/12/2022
KR. YAZIM TARİHİ :23/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; borçlunun sahibi olduğu güzellik salonunda kullanmak üzere müvekkili şirketten ürün satın aldığını ve faturalandırdığını, bahse konu fatura bedellerinin ödenmediğini, borçlunun mal kaçırma ihtimali bulunduğundan borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkeme 14/09/2022 tarih 2022/237 D.İş Esas 2022/241 Karar sayılı ihtiyati haciz kararı ile ihtiyati hacze konu faturalara dayalı olarak karşı taraf borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, ihtiyati haciz kararına karşı karşı taraf borçlu … … vekilinin 19/09/2022 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği, itirazın duruşmalı olarak incelenmesi ile aşağıdaki şekilde ek karar verildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ 26/09/2022 TARİHLİ EK KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… karşı taraf itiraz eden Anhelina Myrdych itirazının kabulüne, Mahkememizin 14/09/2022 tarih 2022/237 D.İş Esas 2022/241 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu faturalara konu ürünlere ilişkin hiçbir dekont yada fatura sunamadığı gibi müvekkil şirket tarafından kendisine kesilen faturalara da süresi içerisinde itiraz etmediğini, Sakarya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/49 değişik iş sayılı dosyasında tespit yaptırdıklarını ve yerel mahkemeden ihtiyati haciz kararı talep etmelerinin nedeni ise borçlunun dükkanını kapatması ve yabancı vatandaş olması dolayısıyla ülke dışına çıkması durumunda dosyada tahsil kabiliyetlerinin kalmayacak olması olduğunu, borçlunun dükkanını boşalttığını iş merkezi sakinlerinden öğrendiklerini, hal böyle iken birçok çaba sarf edip tüm işlerini hukuki yollarla yürüten müvekkil mağdur olmakta ancak yaptıkları işlemlerin hiçbirisine hukuki bir delil sunamayan ve kendini aklayamayan borçlu ödemeden kaçmak için fırsat bulmasının hukuka aykırı olduğunu; netice itibariyle, dosyada fazlasıyla delil ile haklılıklarını ortaya koyduklarını ve borçlu taraf kendini aklamak yönünde hiçbir delil ileri süremediği halde, üstelik dükkanını boşalttığı ve yabancı vatandaş olduğu gerçeği ortadayken, ihtiyati haciz kararının kaldırılması yönündeki kararın hatalı olduğunu beyan ederek, yerel mahkemenin ihtiyati haciz kararının kaldırılması ek kararının kaldırılmasına ve ilk olarak verilen borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yetecek 73.746,87 TL tutarında ihtiyati haciz konulmasına yönelik kararın aynen devamına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
İhtiyati hacze itiraz eden vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari bir ilişki veya herhangi bir borç ilişkisi olmadığı, alacaklı ile vekil eden arasında geçen yazışmalarda sabit olup bu yazışmalar, inkar edilmediğinden yaklaşık ispat şartı sağlanmadığını, vekil eden borçlu, tacir olmadığından 8 günlük fatura itiraz süresi ile bağlı olmadığı kaldı ki düzenlenen faturalar, vekil edenin gider tablolarına da işlenmemiş olduğundan fatura konusu muameleler halen ispatlanmaya muhtaçtır beyanında bulunarak, alacaklı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 26/09/2022 tarih, 2022/237 D.İş – 2022/241 Karar sayılı ek kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati haciz istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince 26/09/2022 tarihli ek kararı ile “… karşı taraf itiraz eden Anhelina Myrdych itirazının kabulüne, Mahkememizin 14/09/2022 tarih 2022/237 D.İş Esas 2022/241 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına…” karar verilmiş karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; ihtiyati haciz talep eden, borçlunun sahibi olduğu güzellik salonunda kullanmak üzere ürün satın aldığını bu ürünlerin faturalandırıldığını, bahse konu fatura bedellerinin ödenmediğini belirterek; borçlunun mal kaçırma ihtimali bulunduğundan borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince talebin kabulüne karar verildiği, sonrasında aleyhine ihtiyati haciz verilen tarafından bu karara itiraz edildiği, itiraz üzerine mahkemece itirazın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı ihtiyati haciz isteyen vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, itirazın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İİK’nın 257-(1) maddesi “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.”
İİK’nın 257-(2) maddesi “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”
İİK’nın 258-(1) maddesi” …Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur…” hükmü düzenlenmiştir.
İhtiyati haciz kararı, geçici hukuki koruma tedbirlerinden olduğu için durumun gerektirdiği hallerde karşı taraf dinlenmeden (İİK m.258) ve tüm deliller toplanmadan yaklaşık ispat şartı yeterli görülerek de verilebilir. Mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi şartı olmayıp, alacağın varlığı hakkında yeterli kanaate sahip olunması için mahkemeye bu konuda delillerin sunulması yeterli kabul edilmelidir.
Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü; hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Ancak; kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde; tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak; yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Geçici hukuki korumalarda; bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK.’unda bir yenilik getirilmemekle birlikte; “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış; ayrıca, burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı vurgulanmak istenmiştir.
Somut olayda; ihtiyati haciz isteyen tarafça aleyhine ihtiyati haciz istenen tarafa verilen faturalı mallara dayalı olup, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan tespitte dikkate alınarak ihtiyati haciz isteyen tarafça dosyaya sunulan delillerin incelenmesinde alacağın varlığı hakkında yeterli kanaat oluşmasına yeterli görüldüğünden, İİK’nın 257/1. maddesi koşullarının bulunduğu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze ilişkin 14/09/2022 tarihli kararın doğru olduğu, itiraz üzerine itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin ek kararın ise anılan nedenlerle doğru olmadığı, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Karar başlığında; haciz talep eden ile taraflar vekillerinin adreslerinin yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Bu nedenlerle; ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulüne, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati haciz talep edenin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE;
2-Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/237 D.İş – 2022/241 Karar sayılı dosyasında 26/09/2022 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA, HMK.’nun 353. maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
a-İhtiyati hacze itiraz edenin/karşı taraf İTİRAZININ REDDİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talep edene iadesine,
c-İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan 220,70-TL İstinaf Kanun yolu masrafı ile 52,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 272,70 TL’nin ihtiyati hacze itiraz edenden tahsili ile ihtiyati haciz talep edene verilmesine,
d-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e-İhtiyati haciz talep edenin yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
f-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/12/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*