Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2298 E. 2022/2139 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2298
KARAR NO : 2022/2139

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/08/2022 Tarihli İhtiyati Tedbir Kararı
NUMARASI : 2021/505 Esas

İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN/DAVACI : SPECTRUM IMPORT EXPORT LİMİTED ŞİRKETİ (CEBELİTARIK İNGİLTERE) KOCAELİ İZMİT ŞUBESİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
KARŞI TARAF/
DAVALI : … (T.C. NO:…) – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit
TALEP : İhtiyati Tedbir
DAVA TARİHİ : 29/09/2021

KARAR TARİHİ : 07/12/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 12/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının davacı aleyhine Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2021/31318 esas sayılı dosyası ile 30/12/2020 tarihli 43311 Seri nolu 250.000,00 TL bedelli ve 30/12/2020 tarihli 43312 Seri nolu 250.000,00 TL bedelli iki adet çeke dayanarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığını, ancak söz konusu çeklere dayalı olarak davalı tarafa borçları olmadığını, müvekkili şirket yetkilisi … …’ın, 27/08/2018 tarihinde davalıdan 500.000,00-TL borç para aldığını, borç para karşılığında davalı alacaklıya takip konusu iki adet çeki düzenlediğini, çek bedellerinin banka kanalı ile eksiksiz bir şekilde davalıya ödendiğini, bu nedenle çeklerin bedelsiz kaldığını, davalının, davacıyı tehdit ederek faiz talebinde bulunduğunu ve fazladan toplam 346.300,00 TL fazla tahsilat yaptığını, ayrıca tahsilde mükerrer olarak müvekkilinden tehdit ve baskı ile yine 925.000,00 TL bedelli bir de teminat ipoteği aldığını, takibe konu edilen çeklerin bedellerinin tam üç kere tahsil etmeye çalışıldığını, davalının tefecilik yaptığını, çekleri haksız olarak iade etmediğini, davacı ile aralarında bir ticari ilişki de bulunmadığını, Borçlar Kanunu 77 maddesinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince; davalının davacının iradesini sakatlamak suretiyle haksız ve sebepsiz bir şekilde almış olduğu 346.300,00 TL’nin davalı tarafından müvekkile geri verilmesinin zorunlu olduğunu beyan ederek; davalıya karşı borçlu olmadıklarının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, fazla ödenen toplam 346.300,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve olası mağduriyetlerin önlenmesi bakımından ilgili icra takip dosyasına ivedi olarak tedbir konulmasına ve takibin durdurulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını; davacı tarafın kötü niyetten ibaret, borcu ödemekten imtina etmek amacını taşıyan asılsız ve mesnetsiz iddialarının hiçbirini kabul etmediklerini; davacı şirket vekili iddiasını ispata elverişli hiçbir delil sunamadığını beyan ile; davanın reddine, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince 16/08/2022 tarihli ara karar ile; ” … 1-Davacının takibin ve satışın durdurulması talebinin REDDİNE,
2-İcra takibi başlamış olmakla takip konusu alacağın 03/08/2022 tarihinde teminat yatırılmış olduğundan başkaca teminat alınmasına gerek olmadığından Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2021/31318 esas sayılı takip dosyasında icra veznesine girecek paranın dava sonuna kadar alacaklısına ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı karşı taraf davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Karşı taraf davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı haklılığını ispat edemediğini; ispata yarayacak herhangi bir emare sunmadığını; borcun ödendiği ve borçlu olmadığının tespitini istese de dava konusu senet kambiyo senedi olduğunu; senede karşı senetle ispat zorunluluğu gereği, davacı bu iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İhtiyati tedbir talep eden tarafça, istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/505 Esas sayılı 16/08/2022 Tarihli İhtiyati Tedbir Kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; menfi tespit istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının icra takibinden sonra açtığı eldeki menfi tespit davasında İİK’nın 72-(2) maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince 30/09/2021 tarihli ara karar ile takibin durdurulması talebinin reddine, İİK’nın 72-(3) maddesi uyarınca alacağın %15’i kadar teminat karşılığında tedbiren icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine karar verildiği, davacının 03/08/2022 tarihinde teminatı yatırdıktan sonra tedbirin uygulanmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince teminatın süresinde yatırılıp süresinde tedbirin uygulanmasının talep edilmediği gerekçesiyle 11/08/2022 tarihli ara kararla talebin reddine karar verildiği, bu kez davacının 13/08/2022 tarihinde tekrar İİK’nın 72-(2) maddesi kapsamında ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince 16/08/2022 tarihli ara kararla talebin İİK’nın 72-(3) maddesi kapsamında kabulüne karar verildiği, karara karşı taraf davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosya istinaf incelemesi için dairemize gönderilmiş ise de HMK’nın 394. maddesi uyarınca öncelikle itirazın ilk derece mahkemesince (gerekirken duruşmalı olarak) değerlendirilmesi ve itiraz hakkında bir karar verilmesi, ancak bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulur ise dosyanın istinaf incelemesine gönderilmesi gerekirken, henüz ortada istinaf edilebilir bir karar bulunmadan dosyanın istinaf incelenmesine gönderilmesi nedeniyle istinaf isteminin usulden reddi gerekmiştir.
Karar başlığında; davacının ve taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması ile davalının T.C. Kimlik numarasının yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir
Açıklanan nedenlerle; karşı taraf davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 394. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının mahkemesince istinaf edene iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafın istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
6-Dosyanın mahkemesine iadesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/12/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*