Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/2284
KARAR NO : 2023/987
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2019
NUMARASI : 2011/619 Esas – 2019/100 Karar
DAVACI/
KARŞI DAVALI : SUN PAZARLAMA İNŞAAT TAAHHÜT KİMYA MAKİNE SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ : Av. … – …
KARŞI DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA TÜRÜ : Alacak, Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/11/2011
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 11/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ile aralarında 08.07. 2011 tarihli bir sözleşme yapıldığını, 06.08. 2011 tarihli iki adet faturanın (OC11YC234 VE OC11YC235) konusu “Iron Oxide Red 120” demir oksit kırmızısı isimli emtianın davacıya gönderildiğini, sözleşme gereği emtianın 25 kg.’lık krafit (karton kâğıt) torbalarda olması gerekirken 1250 kg.’lık çuvallarla gönderildiğinden Kadıköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/316 D. İş sayılı dosyası ile delil tespit cihetine gidildiği, TÜBİTAK MAM’dan atanan bilirkişi tarafından incelenip raporlandığı, söz konusu emtianın sözleşmedeki oranlara uymadığı gibi demir oksit de olmadığı, yine sözleşmede belirtildiği gibi 25 kg.’lık ambalajında olmadığı, ayıplı oldukları, bu malların halen Haydarpaşa Gümrük İdaresinde olduğu, bir değeri olmadığı için 3 ay içinde imha edileceğini, müvekkilinin daha önce birinci parti ürün olarak davacıdan aldığı Iron Oxide Red 120 demir oksit kırmızısı 120 kotlu 30.07.2012 tarihli iki adet fatura (OC11YC196 ve OC11YC197) konusu emtianın da 05.08.2011 yükleme tarihinde gönderildiği ve gümrükten teslim alınarak Darıca şirket deposuna getirilip incelendiğini, sözleşme gereği emtianın 25 kg.’lık kraft (karton kağıt) torbalarda olması gerekirken 1250 kg.’lık çuvallarla gönderildiğinden Gebze 1. Sulh Hukuk Mah. 2011/164 D. İş sayılı dosyasıyla delil tespit cihetine gidildiği, ürünlerin demir oksit olmadıkları, ticari değerlerinin olmadığı, 25 kg’lık ambalajlarda olmadığı TÜBİTAK MAM’dan atanan bilirkişi tarafından incelenip raporlandığını beyan ederek davacı ile davalı arasındaki cari hesap ilişkisinde sözleşmenin feshi ile takas ve mahsup yapılarak davacının, davalı şirketten, sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle uğradığı ticari kazanç kaybı tutarı oarak 146.116- USD, 2 parti mal için yapmış olduğu ödeme tutarı 299.475- USD, gümrükte bekleme, depo, demoraj vs. masrafları olarak 81.684- USD ve cezai şart tutarı olarak 492.620-USD olmak üzere toplam 1.019.895- USD alacak ve tazminatlarından (1,87 TL kur üzerinden TL olarak 1.907.204,00 TL olduğunu beyanla) davalı tarafın müvekkilinden vadesi gelmemiş 298.484-USD alacağının mahsubu ile bakiye 721.414-USD (=1.349.039-TL) tazminat alacağının davalıdan dava tarihi itibariyle en yüksek avans faizi ile birlikte tahsiline, 200.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan avans faiziyle birlikte tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekilinin sunmuş olduğu karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; ayıplı olduğu iddia edilen malların 08.07.2011 tarihli sözleşme ile alakalı olmadığı, söz konusu emtia ile ilgili olarak davacı yana gönderilen proforma faturaların tarihlerinin Mayıs ve Haziran ayları olması yanında proforma fatura ile ürünün detaylı şekilde alıcıya teklif edilmesi nedeni ile bu faturanın sözleşme yerine geçmesi gerekirken alıcı tarafından emtiaların sözleşmeye dayandırılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davaya konu emtiaya ilişkin faturalardaki fiyatlar ile sözleşmedeki emtianın fiyatlarının aynı olmadığını, davacı yan ile davalı arasında proforma faturalara ilişkin gönderilen emtianın daha düşük kalite olduğu, bu husus üzerinde her iki tarafın anlaştığını, sözleşmeye dayalı olarak verilen TÜBİTAK MAM tarafından hazırlanan raporların da hiçbir zaman hayata geçmemiş bir sözleşmeye dayalı olması nedeni ile hukuka aykırı olduğu, raporda ürünün demir oksit olmadığına ilişkin bir açıklama olmamasına rağmen davacı yan emtianın demir oksit olmadığı yönünde raporları çarpıttığı, taraflar arasında dava konusu emtianın kalitesi konusunda hiçbir anlaşma olmadığı, davacı yanın emtiayı teslim almayarak gümrükte bekletmesinin, davacının geçerliliğini iddia ettiği sözleşmenin 11. maddesinin 2. fıkrasına belirtilen “ürün teslimatında ürün kalitesinde çıkabilecek sorunların davalı yana bildirildikten sonra davalının da sözleşmenin kalite sorunları ile ilgili hükümlerine uyması gerektiği” halde bu sorun bildirilmeden mahkemece tespit yoluna gidilmesi de davada kötü niyeti gösterdiği, “satıcılar aynı numaralı partide geri kalan bakiye mallar için alıcıya CİF değeri + % 18 CİF değerini ödemekle sorumludur” şeklinde ifade edilmesine rağmen davacının dava dilekçesinde verdiği çevirinin hatalı olduğu, sözleşmeden dönüldüğü takdirde tarafların cezai şart talep etmelerinin hukuken mümkün olmadığı ve bu oranda bir cezai şartın hukuka aykırı olduğu, davacının soyut taleplerinden oluşan zararlarının taraflarınca kabul edilmediği, davacının kişilik haklarına zarar verecek hiçbir hareket davalı tarafça yapılmadığı için tazminat talebinin de hukuki temelden yoksun olduğu, davacının isnatlarının sürekli değişmesi, hukuki dayanaktan yoksun olması, akreditifler üzerine ihtiyati tedbir konulmasının sözleşmedeki emtia ile proforma faturada belirtilen emtianın aynı olmaması nedeni ile hukuka aykırı olduğunu beyan ile davanın reddine karar verilmesini, karşı davalarına ilişkin olarak davalının asıl dava kapsamında 2 adet fatura(118.000,00-USD) ile davacı karşı davalının ikrarında olan (298.484,00-USD) alacağı ile birlikte iş bu karşı davaya konu 463.350,00-USD alacak toplamı olarak 879.834,00-USD alacaklı olduğunu, davalının karşı tarafın açtığı asıl davanın dilekçesinde zikredilmeyen, 12+oqw alacağını doğuran satım kalemlerinin “OC08YC091 No’lu ve 05.10.2008 tarihli faturaya konu malların bedeli olarak 198.000 USD (EK: 16, Fatura ve yükleme belgeleri, bunların yeminli mütercimlikçe yapılan çevirileri), OC08YC092 No’lu ve 25.08.2008 tarihli faturaya konu malların bedeli olarak 201.750 USD f (EK: 17, Fatura ve yükleme belgeleri, bunların yeminli mütercimlikçe yapılan çevirileri), OC09YC155-1 No’lu ve 20.08.2009 tarihli faturaya konu malların bedeli olarak 83.500 USD (EK: 18, Fatura ve yükleme belgeleri, bunların yeminli mütercimlikçe yapılan çevirileri)” olduğunu, davalının bu satımlarından (ihracatlardan) kaynaklı olarak, davacı-karşı davalıdan 463.350 USD alacağı bulunduğunu, üç faturaya konu satımın toplam bedeli 483.250 USD olmakla beraber, davalının bunlara ilişkin olarak 24.05.2011 tarihinde 9.950 USD ve 27.06.2011 tarihlerinde 9.950 USD olmak üzere toplam 19.900 USD tutarında ödeme yaptığını, davalının iyiniyetli bir tutum sergileyerek davacı-karşı davalıdan bu ihracatlar için herhangi bir teminat mektubu veya akreditif dahi talep etmediğini, bugüne kadar söz konusu yüklü miktarda alacağının ödenmemesi nedeniyle davacı-karşı davalıya karşı bir takip yoluna da girmediğini, hatta davacı-karşı davalı tarafından davalıya gönderilen mektupta, OC08YC091 ve OC08YC092 no’lu fatura bedellerinin (399.750 USD) zamanında ödenmemesinden ötürü davalıdan özür dilendiğini, bu ödemelerin yapılamamasının sebebi olarak dünya çapında meydana gelen mali kriz ve doların TL karşısında değer kazanması nedeniyle şirketlerinin büyük mali kayba uğramış olduğunu, aynı mektupta bir de ödeme planı sunulduğunu,ancak davacı- karşı davalının bu ödeme planına uymadığı gibi OC09YC155-1 No’lu fatura bedelini de ödemediğini, esasen bu mektubun dahi açılan davanın nedeninin ayıplı ifa değil de, davacı-karşı davalının içinde bulunduğu ekonomik durumdan bu şekilde kurtulma çabası olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, zikredilen üç fatura konusu 463.350 USD alacak yanında davacı-karşı davalının da ikrarında olduğu üzere müvekkilin 048VL20110001 no’lu 20.12.2011 ödeme vadeli akreditife konu 10.02.2011 tarihli ve OC11YC020 no’lu faturadan kaynaklı 53.750 USD, 048VL20110002 nolu 16.01.2012 ödeme vadeli akreditife konu 10.03.2011 tarihli ve OC11YC021 no’lu faturadan kaynaklı 127.822,50 USD, 048VL20110005 nolu 16.02.2012 ödeme vadeli akreditife konu 20.04.2011 tarihli ve OC11YC0107 no’lu faturadan kaynaklı 57.161,50 USD, 047VL20110006 nolu 21.05.2012 ödeme vadeli akreditife konu 20.07.2011 tarihli ve OC11YC0105 no’lu faturadan kaynaklı 59.750 USD, ayıplı olduğu iddia edilen 048VL20110007 nolu 31.05.2012 ödeme vadeli akreditife konu 30.07.2011 tarihli ve OC11YC0196 no’lu faturadan kaynaklı 59.000 USD,181IDLC11.001291 nolu 31.05.2012 ödeme vadeli akreditife konu 30.07.2011 tarihli ve OC11YC0197 no’lu faturadan kaynaklı 59.000 USD olmak üzere toplam 879.834,00-USD alacaklı olduklarını beyan ederek akreditife bağlanmamış olan 463.350 USD’nin fiili ödeme günündeki Türk lirası karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … A-Asıl dava yönünden;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
-602.420,50-USD alacağın dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca USD(Amerikan Doları) cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı … LTD.’den alınarak davacı SUN PAZ. İNŞ. TAAHHÜT MAK. KİMYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ’ne verilmesine,
-Fazlaya dair talebin REDDİNE,
-Satım konusu malların ayıbı nedeniyle ticari değeri bulunmadığı anlaşıldığından DAVALIYA İADESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
B-Davalı tarafından açılan karşı dava yönünden;
1-Açılan davanın KABULÜ ile;
-463.350,00-USD alacağın fiili ödeme günündeki TL karşılığının … en alınarak davalı … LTD.’e verilmesine,
-Belirtilen alacağa dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca USD (Amerikan Doları) cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranında faiz işletilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karara esas alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini; cezai şarta ilişkin değerlendirme yapmak ve karar vermek açık bir şekilde hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün bir husus olup bu konuda Bilirkişiye başvurulması usul ve yasaya aykırı olduğunu; dava dilekçesi de dahil olmak üzere mahkemeden malın incelenmesi için birçok kez bilirkişi raporu alınması talep edilmişse de mahkemenin bu talebin gereğini yerine getirmediğini; bir an için sözleşmenin varlığı kabul edilse dahi sözleşmeden dönme söz konusu olduğundan kar kaybına ve cezai şarta hükmedilmesi hukuka uygun olmadığını; masrafa ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı tarafça, istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2019 Tarih – 2011/619 Esas – 2019/100 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl Dava; satılanın ayıplı olmasından kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, cezai şart, menfi zarar, yoksun kalınan kar alacağı ile manevi tazminat, karşı ise dava alacak istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, 08/07/2011 tarihli sözleşmeyle davalıdan demiroksit maddesi satın aldığını, davalının 06/08/2011 tarihli OC11YC234 ve OC11YC235 nolu faturalar ile gönderdiği malların Kadıköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/916 D.İş esaslı delil tespiti dosyasında TÜBİTAK MAM Laboratuvarından alınan rapora ve 30/07/2011 tarihli OC11YC196 ve OC11YC197 nolu faturalar ile gönderilen malların Gebze 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/164 D.İş esaslı delil tespiti dosyasında TÜBİTAK MAM Laboratuvarından alınan rapora göre ayıplı olduğu gerekçesiyle 299.475 USD sözleşme bedeli, 146.116 USD kazanç kaybı bedeli, 81.684 USD masraflar ve 492.020 USD cezai şart alacağından davalıya diğer satışlardan olan borcunun mahsubu ile 721.414 USD alacak ile 200.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının gönderilen malların sözleşme kapsamında olmadığı, proforma faturaları uyarınca gönderildiği bu nedenle ayıplı olmadığı, sözleşmeler kapsamında gönderildiği kabul edilse bile sözleşmenin 11. maddesine göre, ayıp tespiti ve ihbar usulünün yerine getirilmediği gerekçesiyle asıl davanın reddini, karşı dava ile davacıdan (3) fatura karşılığı alacağı olan 463.350 USD’nin davacı-karşı davalıdan tahsilini talep ettiği, ilk derece mahkemesince bilirkişi heyetlerinden 09/04/2014, 12/08/2015, 10/06/2016 ve 30/03/2018 tarihli bilirkişi raporları alındıktan sonra asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı-karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, satış sözleşmesi kapsamında teslim edilen malların 08/07/2011 tarihli sözleşme kapsamında olup olmadığı, malların ayıplı olup olmadığı, kontrol ve muayene işlemlerinin sözleşme hükümlerine uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığı noktasındadır.
Davacının, dava konusu (4) fatura ile gönderilen malların 08/07/2011 tarihli sözleşme kapsamındaki mallardan olduğunu belirttiği, davalının ise bu malların sözleşme kapsamında olmadığını ileri sürdüğü, ilk derece mahkemesince bilirkişi heyetinden alınan 12/08/2013 tarihli bilirkişi raporunun 5.3 bendinde, 06/08/2011 tarih OC11YC234 nolu faturaya ilişkin malların 15/08/2011 tarihinde yüklendiği, 06/08/2011 tarihli OC11YC235 nolu faturaya ilişkin malların 11/08/2011 tarihinde yüklendiği, yine 30/07/2011 tarih OC11YC196 ve OC11YC197 nolu faturalara ilişkin mallarında 11/08/2011 tarihinde yüklendiği, raporun 6.2.3 bendinde yükleme tarihleri dikkate alındığında dava konusu faturaya ilişkin malların 08/07/2011 tarihli sözleşme kapsamında gönderilen mallardan olduğunun belirlendiği görülmekle davalının malların sözleşme konusu olmadığına ilişkin istinaf istemlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
08/07/2011 tarihli sözleşmenin 11. maddesinde aynen;
“b) İkinci alternatif
Bir kalite sorunu çıkarsa aynı numaraları partiden bir örnek alıcı tarafından satıcıya hızlı kurye ile gönderilecektir. Eğer aynı numaralı partiden açılmamış torba varsa alıcı tarafından muhafaza edilecektir. Satıcı örnekleri test edecektir. Test sonucunda kalitenin işbu sözleşmeye ekli spesifikasyonlara uygun olmadığı veya başka kalite sorunu olduğu anlaşılırsa, satıcı sözleşmede kalite sorunları ile ilgili olarak hüküm ve şartlarda yer alan hususlara uyacaktır. Eğer test sonucunda herhangi bir kalite sorunu olmadığı veya başka sorular olduğu görülürse satıcılar yetkili bir temsilciyi satıcı tarafından örneğin kabul edildiği tarihi takip eden 35 gün içinde Türkiye’ye gönderecek ve satıcı tarafından bir kalite sorunu olduğunun kabul edildiği şeklinde kabul edilecek ve satıcı sözleşmede kalite sorunları ile ilgili olarak hükümlerde yer alan hususlara uyacaktır. Açılmamış torbadan alınacak örneği satıcı TÜBİTAK’a götürecektir. Eğer açılmamış torba kalmışsa, aynı numaralı partinin açılmış bir torbasından örnek alınacaktır. TÜBİTAK’ın test sonucuna göre alıcı ve satıcı bu sözleşmede belirtilen hükümlere uyacaklardır.
TÜBİTAK test sonuçları tarafları nihai olarak bağlayıcı olacaktır.” hükmü bulunmaktadır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere asıl davacının malları teslim aldıktan sonra delil tespiti suretiyle TÜBİTAK’tan rapor aldığı, malların ekonomik değeri olmadığı gerekçesiyle imha edildiği uyuşmazlık konusu değildir.
Sözleşme tarihinde yürürlükte olan mülga 1086 sayılı HUMK’un 287. maddesinde; “Kanunun muayyen bir delil ile ispatını emreylediği hususlar başka suretle ispat olunamaz. İki tarafça muayyen deliller ile ispatı tahriren kabul edilmiş olan veya muhakeme esnasında olveçhile beyinlerinde karar verildiği ikrar olunan maddeler hakkında başka delil kabul olunmaz” şeklinde düzenlenen hüküm uyarınca taraflar kanunun emredici hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla uyuşmazlığın belirli delillerle ispat edilmesi konusunda delil sözleşmesi yapabilirler. Davacının dayandığı 08/07/2011 tarihli sözleşmenin 11. maddesinin anılan fıkralarının, anılan hüküm (1086 sayılı HUMK m.287) uyarınca yapılmış bir delil sözleşmesi niteliğinde olduğu, buna göre satıma konu malların ayıplı olup olmadığına dair muayene ve kontrol işlemlerinin sözleşmede belirtilen şekilde yapılması gerektiği ancak davacının bu hükümlere uymadığı anlaşılmakla davacı tarafından delil tespiti suretiyle alınan bilirkişi raporlarının delil olarak değerlendirilemeyeceği, malların imha edilmiş olması nedeniyle 08/07/2011 tarihli sözleşmenin 11. maddesi uyarınca, malların ayıplı olup olmadığı konusunda tekrar inceleme yapma imkanınında kalmadığı, bu durumda davacının malların ayıplı olduğunu usulüne uygun olarak ispat edemediğinin kabulü ile asıl davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmadığından asıl davaya ilişkin kararın kaldırılması ve davanın tümden reddi yönünden yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
Bu nedenlerle; davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı-karşı davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KISMEN KABULÜNE;
1-)Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2019 Tarih – 2011/619 Esas – 2019/100 Karar Sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
A-)Asıl dava yönünden;
1-Davanın REDDİNE;
2-Alınması gerekli maktu 179,90 TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 23.003,25 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 22.823,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Reddedilen maddi tazminat yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 155.923,12-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 31.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B-)Davalı tarafından açılan karşı dava yönünden;
1-Açılan davanın KABULÜ ile; 463.350,00-USD alacağın fiili ödeme günündeki TL karşılığının Sun Pazarlama İnşaat Taahhüt Kimya Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den alınarak davalı … Ltd.’e verilmesine,
-Belirtilen alacağa dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarınca USD (Amerikan Doları) cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranında faiz işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 55.845,80-TL harçtan peşin alınan 12.129,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 43.716,35-TL harcın davalı Sun Pazarlama İnşaat Taahhüt Kimya Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den alınmasına,
3-Davacı … Ltd. tarafından yapılan 12.129,45-TL harç, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 78,30-TL posta gideri olmak üzere toplam 13.707,75-TL yargılama giderinin davalı Sun Pazarlama İnşaat Taahhüt Kimya Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den alınarak davacı … Ltd.’ye verilmesine,
4-Davacı … Ltd. kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 46.651,39-TL vekalet ücretinin davalı Sun Pazarlama İnşaat Taahhüt Kimya Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den alınarak davacı … Ltd.’ye verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
2-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
c-Davalı tarafından yapılan 121,30-TL İstinaf Kanun yolu masrafı ile 530,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 651,80 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
ç-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davalının yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
e-İstinaf eden davalı hakkında düzenlenen 13/09/2019 tarihli ve 53.569,61 TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
f-Kararın 6100 sayılı HMK’nın’nın 359-(4) maddesi uyarınca temyizi kabil kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/06/2023
…
Başkan …
¸e-imzalıdır.
…
Üye …
¸e-imzalıdır.
…
Üye …
¸e-imzalıdır.
…
Katip …
¸e-imzalıdır.
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*