Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2266 E. 2022/2196 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2266
KARAR NO : 2022/2196

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :17/06/2022
NUMARASI :2022/46 Esas – 2022/400 Karar

DAVACI :… (T.C.No:…) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ :24/01/2022

KARAR TARİHİ :12/12/2022
KR. YAZIM TARİHİ :12/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Efe Mobilya Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait 31/01/2017 tarih ve 1628 yevmiye numara ile tasdik edilen Yönetim Kurulu Karar Defterinin bulunamadığını, defterin şirket yönetimi ile ilgili bir defter olup vergiye esas olmadığını, yönetim kurulu başkanının görevi bittiği için karar alıp tescil yaptıramadıklarını beyan ederek; yönetim kurulu karar defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme gerekçeli kararında TTK 87/2 maddesinde sayılan sebepler söz konusu olmadığından zayi belgesi verilemeyeceğine hükmettiğini ancak TTK 87/2 maddesinde ticari defterlerin zayi olmasına sebep olaylar sayılmışsa da bunlar kanunda yazanlarla sınırlı olmadığını, pandemi nedeniyle iş yoğunluğunun, gerek şirket içinde gerek ticari hayatta pandemi nedeniyle değişen işleyişler bakımından defterin zayi olmasının muhtemel olduğunu, bununla ilgili Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/06/2022 tarih, 2022/46 Esas – 2022/400 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 82. maddesi gereğince açılmış Zayi Belgesi Verilmesi talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Kamu Düzeni Yönünden yapılan İncelemeye Göre;
İncelenen dosyada davacı …’nin, Efe Mobilya sanayi ve Ticaret A.Ş’nin tek ortağı olduğu, şirket defterlerinin zayi olduğu bu nedenle de zayi belgesi verilmesi gerektiğini ileri sürerek kendi adına eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
TTK’nun 82/1-5 maddesinde her tacirin ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerinin on yıl süreyle saklanacağı düzenlenmiş
TTK’nun 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir,” hükmü düzenlenmiştir.
Davada taraf sıfatı (husumet) dava konusu yapılan, maddi hukuktan doğan (subjektif) hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı (husumet) dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Başka bir ifadeyle sıfat, dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilenlerin, maddi hukuk açısından, gerçekte bu niteliği taşıyıp taşımadığıyla ilişkilidir ve esas hakkında verilecek olan kararın içeriğinin belirlenmesi bakımından önem taşır.
Uygulamada sıfat için ”husumet” terimi kullanılmaktadır. Fakat, husumet (özellikle Husumet Ehliyeti) teriminin, Taraf Ehliyeti ve Dava Ehliyeti (ve hatta Dava Takip Yetkisi) terimleri için de kullanıldığı görülmektedir. Böylece, bugün uygulamada kullanılan ”husumet” teriminin belirli bir anlamı yoktur. Bu terim ile neyin kastedildiğini anlayabilmek için her olayın ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, husumet terimi yerine, daha açık olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve taraf sıfatı terimlerinin kullanılması doğru olur. Yukarıda da belirtildiği gibi, sıfat, dava konusu yapılan ve maddi hukuktan doğan hak ile taraflar arasındaki ilişkidir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler şeklen o davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası bakımından bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı olmak sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemez ve dava sıfat yokluğundan (husumetten), esastan reddedilir. Taraf sıfatının (davacı bakımından Aktif Husumet Ehliyetinin; davalı bakımından, Pasif Husumet Ehliyetinin) yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için (def’i değil) bir itirazdır. Diğer bütün itiraz hallerinde olduğu gibi sıfat yokluğu da ancak dava dosyasından anlaşılabildiği ölçüde hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir. Sıfat yokluğu, bir davada dava şartlarından sonra, yani tahkikat aşamasında incelenir. Sıfat yokluğunun, mümkünse diğer itirazlardan önce incelenmesi gerekir. Çünkü, taraflardan birinin taraf sıfatı yoksa, diğer itiraz ve def’ilerin incelenmesine gerek kalmaz (HMK’nın madde 143). (Prof. Dr. Ramazan Arslan, Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Prof. Dr. Sema Taşpınar Ayvaz; Medeni Usul Hukuku 1. Baskı Ankara 2016 S. 258-261).
Somut olayda ise, davacı … ,tek ortağı olduğu Efe Mobilya sanayi ve Ticaret A.Ş’nin defterlerinin zayi olduğunu, bu nedenle de zayi belgesi verilmesi gerektiğini ileri sürmüş olup eldeki davayı da kendi adına açmıştır. İptali istenen yönetim kurulu karar defteri dava dışı Efe Mobilya sanayi ve Ticaret A.Ş ‘ne ait olup, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’ nin 02/05/2017 tarih ve 2015/15331 esas – 2017/2581 karar sayılı İçtihadında da belirtildiği üzere iş bu davanın dava dışı Efe Mobilya sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından açılması gerekmektedir. Şirketin tek ortağı ve yetkilisi olan davacının bu talep bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bu arada, zayi belgesi talep edilen bir şirketin tek ortağının vefat etmiş olması halinde ise mirasçılarının zayi belgesi davası açmakta aktif husumet ehliyetlerinin ve hukuki yararlarının bulunduğunun belirtilmesinde de fayda görülmüştür.
Açıklanan gerekçelerle; davacının eldeki davayı açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmadığından ve dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemeyeceğinden, ilk derece mahkemesince esastan karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamış ve dairemizce sair istinaf sebepleri incelenmeksizin re’sen yapılan inceleme üzerine kararın kaldırılarak davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında davacı vekilinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK.’nun 297/1-b maddesine aykırılık teşkil etmekte ise de; bu husus sonuca etkili olmadığından ve mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden kaldırma nedeni yapılmamış ve eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle; ilk derece mahkemesi kararının HMK.’nun 355. ve 353/1-a.4 maddeleri gereğince kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, yukarıda açıklanan şekilde davanın aktif husumet yokluğundan dolayı reddine dair yeni hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davacının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN REDDİNE, kamu düzeni nedeniyle Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2022 tarih, 2022/46 Esas ve 2022/400 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
b)Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
ç)Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b)Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
c)Davacı tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
ç)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davacının yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
e)Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/12/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*