Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2190 E. 2022/1992 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2190
KARAR NO : 2022/1992

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (….)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/07/2022 (Ek Karar)
NUMARASI : 2022/174 D.İş – 2022/178 Karar

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN : … (T.C. No: …) – …
VEKİLİ : Av. … – …
İHTİYATİ HACZE
İTİRAZ EDEN
KARŞI TARAF : A.Ç MÜHENDİSLİK ELEKTRİK İNŞAAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ : Av. … – …
TALEP KONUSU : İhtiyati Hacize İtiraz
TALEP TARİHİ : 06/07/2022

KARAR TARİHİ : 11/11/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 02/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; alacaklısı …, borçlusu A.Ç. Mühendislik Elektrik İnş. San. Ltd. Şti. olan 13/01/2022 düzenleme tarihli – 30/05/2022 ödeme tarihli 500.000,00 TL bedelli senettin ödenmediğini, senet karşılığının çıkmadığını, borçluların mal kaçırma ihtimalleri bulunduğundan borçluların menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 24/06/2022 tarihli karar ile ihtiyati haciz talebinin %15 teminat mukabilinde kabulüne karar verildiği, karşı taraf A.Ç Mühendislik Elek. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin sunmuş olduğu talep dilekçesi ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, teminatın tedbiren alacaklıya ödenmemesini talep ettiği, itirazın duruşmalı değerlendirilmesine dair tensip zaptı düzenlenmiş, itiraz 27/07/2022 tarihinde duruşmada değerlendirilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 28/07/2022 TARİHLİ EK KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… karşı taraf vekilince mahkememizin 2022/174 değişik iş sayılı kararına yapılmış olan itirazın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı hacze itiraz eden/karşı taraf vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati hacze itiraz eden/karşı tarafa vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup bunlar; mahkemenin yetkisine itiraz, mahkemenin görevine itiraz, teminat itirazı, ihtiyati haczin sebebine itiraz olup, her ne kadar yerel mahkeme, itiraz dilekçesini yetki dışındaki itirazlarının İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden olmadığını iddia etmişse de, yapmış oldukları itirazlar ihtiyati haczin sebebine yönelik itirazlar olduğunu, borçlu ya da menfaati etkilenen üçüncü kişi ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkmış olması ya da bu sebeplerin hiç oluşmadığını ileri sürerek yokluğunda verilen ihtiyati haciz kararına itiraz edebileceğini, itirazlarında; ihtiyati hacze sebep olarak gösterilen borçlunun mal kaçırma ihtimali ve 500.000,00 TL bedelli senedin ödenmediğine ilişkin olarak bu sebeplerin aslında hiç bulunmadığını ortaya koymaya çalıştıklarını, zira; aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen müvekkilin mal kaçırma ihtimali söz konusu bulunmadığını, ödenmediği iddia edilen senetteki imza müvekkile ait olmayıp takibe dayanak olan senet ayrıca kambiyo vasfı da taşımadığını, ihtiyati haciz kararının infazı hukuka aykırı şekilde yetkisiz yerde yapıldığını, İİK 261. maddedeki hüküm emredicidir, bu hususu muhtelif Yargıtay kararlarında istikrarlı olarak belirtilmektedir, sonuç olarak; ihtiyati haciz işlemi, ihtiyati haciz kararında belirtilen yetkili icra dairesinde infaz edilmek zorunluluğunu, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararı açıkça Sakarya İcra Dairelerini yetkili kılmasına rağmen alacaklı görünen tarafından yetkisiz Geyve icra dairesinde ilama aykırı olarak uygulanan ihtiyati hacizlere karşı bu yönden de icra takibine itiraz etmeleri ve alacaklıya karşı tazminat ve menfi tespit davası açacak olmaları nedeniyle itiraz ve davaları sonuçlanıncaya kadar teminatın tedbiren alacaklıya ödenmemesine karar verilmesi talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER:Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 28/07/2022 tarih, 2022/174 D.İş – 2022/178 Karar sayılı Ek Kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati haczin kaldırılması istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş karara karşı hacze itiraz eden/karşı taraf vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; ihtiyati haciz talep edenin alacaklısı olduğu, borçlusu A.Ç. Mühendislik Elektrik İnş. San. Ltd. Şti. olan 13/01/2022 düzenleme tarihli – 30/05/2022 ödeme tarihli 500.000,00 TL bedelli senedin ödenmediğini belirterek, borçluların mal kaçırma ihtimalleri bulunduğundan borçluların menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına karşı ihtiyati haciz talebinde bulunduğu mahkemece 24/06/2022 tarihli karar ile ihtiyati haciz talebinin %15 teminat mukabilinde kabulüne karar verildiği, karşı taraf A.Ç Mühendislik Elek. İnş.San. Ve Tic. Ltd.Şti vekilince verilen karara itiraz edildiği, itiraz üzerine mahkemece itirazın duruşmalı incelemesinde itirazın reddine karar verildiği, verilen karara karşı aleyhine ihtiyati haciz verilen vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, itirazın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İİK’nın 257-(1) maddesi “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.”
İİK’nın 257-(2) maddesi “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”
İİK’nın 258-(1) maddesi” …Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur…” hükmü düzenlenmiştir.
İhtiyati haciz kararı, geçici hukuki koruma tedbirlerinden olduğu için durumun gerektirdiği hallerde karşı taraf dinlenmeden (İİK m.258) ve tüm deliller toplanmadan yaklaşık ispat şartı yeterli görülerek de verilebilir. Mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi şartı olmayıp, alacağın varlığı hakkında yeterli kanaate sahip olunması için mahkemeye bu konuda delillerin sunulması yeterli kabul edilmelidir.
Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü; hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Ancak; kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde; tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak; yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Geçici hukuki korumalarda; bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK.’unda bir yenilik getirilmemekle birlikte; “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış; ayrıca, burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı vurgulanmak istenmiştir.
Bu bağlamda; ihtiyati haciz kararı verebilmek için rehin ile temin edilmemiş ve muaccel bir alacağın yaklaşık olarak ispat edilmesi yeterli olup, İİK’nın 265. maddesine göre, ihtiyati haciz kararına karşı ancak mahkemenin yetkisine, teminat miktarına ve ihtiyati haczin sebebine itiraz edebileceği, mahkemece itirazın duruşmalı incelendiği, borçlunun itiraz nedeni olarak ileri sürdüğü imza, bedelsizlik v.b itirazların İİK’nın 265. maddesinde sayılan itirazlardan olmadığı, bu gibi itirazların ancak bir menfi tespit davasında ileri sürülebileceği, Geyve ilçesinin Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinde olması nedeniyle mahkemenin yetkisine yapılan itirazın da yerinde olmadığı, davalının ödemeye ilişkin bu aşamada bir delil sunmaması karşısında yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğinden teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu sebeplerle itiraz edenin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Karar başlığında; davalı ve taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, ihtiyati hacze itiraz eden/karşı tarafın istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; ihtiyati hacze itiraz eden/karşı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/11/2022


Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*