Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2188 E. 2022/1939 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2188
KARAR NO : 2022/1939

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :04/10/2021 (Ek Karar Tarihi)
NUMARASI :2021/297 Esas – 2021/27 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :28/06/2020

KARAR TARİHİ :01/11/2022
KR. YAZIM TARİHİ :11/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili alacaklının daha öncesinde limanda tır şoförü olarak çalıştığını, limanda şoförlük yapabilmek ve limana yasal olarak tır ve kamyon sokabilmek için her şoförün Taşıyıcılar Kooperatifine kayıt olması ve bir hisse bedeline sahip olması gerektiğini, davacının söz konusu bu kooperatiflerden biri olan S.S. 33 Nolu Derince Taşıyıcılar Kooperatifi’nin kurucularından olduğunu ve kooperatifte hisseleri bulunduğunu, borçlu …’ın davacı alacaklıdan kooperatifteki hisselerini kendisine satmasını istediğini, davacının da bunu kabul ettiğini, bunun üzerine 01/12/2014 düzenleme tarihli 30.000,00 TL bedelli bonoyu borçlu hisse bedeli karşılığı olarak davacıya verdiğini, ardından hissenin alacaklı tarafından borçluya devredildiğini ve devredildiğinin kooperatif karar defterine de kaydedildiğini, bononun arkasına da “hisse bedeli olarak verilmiştir.” şeklinde şerh düşüldüğünü altının da taraflar arasındaki bu devre şahit olan şahıslarca imzalandığını, ödeme günü olan 01/06/2015 tarihinde davacının borçludan alacağını alamadığını, alacağını tahsil edemeyen davacının hisselerini geri talep ettiğinde de borçlunun davaya konu hisseleri başkasına devrettiğini öğrendiğini, davacının borçluya sattığı hisselerinin bedelini alamadığı için bu hisselerin bedeli olarak borçlu tarafından düzenlenip ve imzalanıp alacaklıya verilen senedi haklı olarak alacağının tahsili amacıyla faizleri ile birlikte icra takibine koyduğunu, Sakarya 3. İcra Dairesi’nin 2019/6675 Esas sayılı dosyası ve ilamsız genel haciz yolu ile başlatılan takipte davacının alacağının tahsilini amaçladığını ancak borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, borçlunun senetteki imzasına açıkça itiraz etmeyerek imzasını ikrar etmiş bulunduğunu, borçlunun sadece borca ve ferilerine itiraz ettiğini, hiçbir gerekçe göstermeyerek sadece borca ferilerine ve alacaklının elinde bulunan yazılı senede, belgelere itiraz eden borçlunun haksız olarak takibin durmasına sebebiyet verdiğini, borcun kaynağı hisse bedeli olsa da şu anda borçlunun itirazı ile takibin durduğu için 3. kişilere devredilmeye devam eden hisselerin üzerine yargılama sonuçlanana kadar satışa engel olacak şekilde ihtiyati tedbir konulmasını, takibi durdurmak için amaçlı yapılan borca itirazın ortadan kaldırılmasını, borca itiraz sonucu duran takibin devamını, takibe itiraz eden borçlu taraf aleyhine %20’den az olmama kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın belirtilen tarihlerde kooperatif yöneticisi olduğunu, davalının belirtilen tarihte dava konusu hissenin satışı ile ilgili görüşmesi olduğunu teminat amaçlı hissenin devri halinde belirtilen ödemenin yapılacağının belirtildiğini, belirtilen senedin kambiyo vasfı olmayan taraflar arasında şarta bağlanmış bir yazılı belge olduğunu, devamında davacının davalıya hisseleri devretmediğinden aralarındaki anlaşmanın son bulduğunu, davalının davacı taraftan teminat olarak düzenlenen belgeyi istediğinde senedi yırttığını beyan ettiğinden ve aralarında herhangi bir ticari münasebet de olmadığından senedin akıbetini takip etmediğini, davacı tarafın gösterdiği belgenin senet olma özelliği olmadığını, belirtilen nedenlerden dolayı davanın reddini, alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın H.M.K.’nun 20/1 maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, görevsizlik kararı ile ilgili Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararında taraflara herhangi bir ihtarat yapılmadığını, Hakimin kesin süreye uyulmamasının sonuçlarını ve süreyi taraflara ihtar etmekle yükümlü olduğunu, eldeki dosyada taraflara istinaf talebinin reddi sonrasında herhangi bir ihtarat yapılmadığını, bu durum adil yargılanma hakkının açıkça ihlaline sebep olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER: Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/10/2021 tarih, 2021/297 Esas – 2021/27 Karar sayılı kararı ile 27/06/2022 tarihli ek kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece 27/06/2022 tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10/09/2021 tarih, 2020/180 E., 2021/601 K., sayılı kararı ile Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin kurularak faaliyete geçmesi nedeni ile bu mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle “devir ve gönderme” kararı verdiği, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/10/2021 tarih 2021/297 E., 2021/27 K. Sayılı kararı ile görevli mahkemenin Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, davacı vekilinin istinaf başvurusundan feragat etmesi nedeniyle Daire’mizin 08/04/2022 tarih, 2022/171-794 E-K sayılı kararıyla istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararın tebliği üzerine iki haftalık sürede dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği gerekçesiyle 27/06/2022 tarihli ek kararla davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, karara karşı süresi içerisinde davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 21/1-c hükmü uyarıca “İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse” yargı yerinin belirlenmesi yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Eldeki uyuşmazlıkta, Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince “devir ve gönderme” şeklinde bir karar verilmişse de, HMK’da bu şekilde tanımlanmış bir karar türü olmadığından bu kararın görevsizlik sonucunu doğuran kendine özgü bir karar sayılması gerektiği ve Yargıtay HGK’nın 04/10/2006 tarih, 8/597 E., 628 K., sayılı kararında belirtildiği üzere kesin nitelikte bir karar olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevsizlik kararı kesinleştiği anda, iki ayrı kesinleşmiş karar bulunmakta olduğundan yargı yeri belirlenmesi (m.21/1-c) yolunun işletilmesi gerekmektedir. Uygulamada, farklı kararlar bulunmakla birlikte Antalya BAM 4. HD’nin 05/07/2022 tarih, 2022/1107 E., 2022/1081 E., İzmir BAM 6. HD’nin 28/07/2022 tarih, 2022/3135 E., 2022/3073 K., Sakarya BAM 4. HD’nin 03/06/2022 tarih, 2022/1994 E., 2022/1083 K. Ve 16/05/2022 tarih, 2022/1726 E., 2022/982 K. Sayılı kararlarında benzer durumda olan dosyalar yönünden yargı yeri belirlenmesi usulü uygulanmıştır.
Eldeki davada, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesince yargı yeri belirlenmesi için dosyanın ilgili BAM dairesine gönderilmesi gerekirken 27/06/2022 tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de bu kararın; anılan içtihatlar, 6100 sayılı HMK’nın 21. Maddesi ve Anayasa’nın Hak Arama Hürriyetini düzenleyen 36. Maddesi ve mahkemeye “erişim hakkı” da dikkate alınarak kaldırılması gerektiği ve ilk derece mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 21. Maddesi uyarınca merci tayini işlemlerinin yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına ve dosyanın merci tayini için gerekli işlemler yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/06/2022 tarih, 2021/297 Esas ve 2021/27 Karar sayılı ek kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın merci tayini için gerekli işlemler yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.01/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*