Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2125 E. 2023/2161 K. 22.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2022/2125
KARAR NO :2023/2161

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :25/05/2022
NUMARASI :2019/1043 Esas – 2022/455 Karar

DAVACI :… (T.C. N: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …

DAVALI :MÜFLİS CEYLAN DİL ET MAMÜLLERİ SANAYİ TİCARET ve PAZARLAMA LİMİTED ŞİRKETİ’Nİ İZAFETEN GEBZE İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN 2018/28 sayılı İFLAS İDARESİ – Gebze 4.İcra Müdürlüğü Gebze Adliyesi Gebze/KOCAELİ

DAVA :Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ :28/10/2019
KARAR TARİHİ :22/12/2023
KR. YAZIM TARİHİ :22/12/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, müflis şirket olan Ceylan Dil Et Mamulleri San. Tic. ve Paz. Ltd. Şti.’den, Akbank Megacenter şubesine ait, 16.000,00 TL bedelli, keşidecisinin Poyraz Gıda Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, cirantasının müflis-borçlu olduğu, 27.09.2018 keşide tarihli, … seri numaralı çek dolayısıyla alacağı bulunduğunu, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi, 2018/465 Esas sayılı dosyasında vermiş olduğu karar ile 19.11.2018 tarihi itibarı ile müflis borçlunun iflasını açıkladığını, müflis borçludan çek gereği 16.000,00-TL alacağı bulunan davacının, keşide tarihi sonrası çeki süresinde bankaya ibraz etmiş olmasına rağmen çekin karşılıksız çıkması sonucu alacağına kavuşamadığını, bu sebeple iflasın açılması sonrası taraflarınca 11/03/2019 tarihinde Gebze 4. İcra (İflas) Dairesi 2018/28 İflas esaslı dosyaya çek suretleri de sunularak alacak kaydı yapıldığını, alacak kayıtlarını toplayan ve sıra cetvelini hazırlayan iflas dairesinin, davacının müflis ile ticari ilişkisi gereği faturalar dikkate alınarak müflis tarafından borcu karşılığında davacıya verilen çeke dair alacağı hiçbir gerekçe göstermeksizin haksız şekilde reddettiğini, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/725 Esas 2019/949 Karar sayılı dosyasında ara buluculuk tutanağı bulunmadığı için davanın usulden reddedildiğini, ekte ara buluculuk toplantı tutanağını sunduklarını, davacı ile borçlu-müflis arasında mal alışverişine dayalı ticari ilişki bulunduğunu, borçlu-müflisin, davacıdan aldığı mallar neticesinde davacıya ödeme yaptığını, davacının ticari defterleri ve dosyaya sunmuş oldukları faturalarda bu durumun sabit olduğunu, iflası öncesinde, davacıdan almış olduğu mallara karşılık borçlu-müflis tarafından 16.000 TL’lik 27/09/2018 keşide tarihli çekin davacıya verildiğini, davacının bu çek dolayısı ile olan alacağının gerçek bir alacak olduğunu, iflas öncesi doğan alacağı karşılığında iflas öncesinde yine iflas tarihinden önceki bir keşide tarihi olan çekin davacıya verildiğini, ilgili tarihler göz önüne alındığında alacağın iflas masasından mal kaçırmak amaçlı bir alacak olmadığının anlaşıldığını, şirket ticari defterleri, dosyaya sunmuş oldukları faturalar ve davacı ile borçlu-müflis arasındaki süregelen ticari ilişkinin bu durumu destekler nitelikte olduğunu, davacının, ticari ilişki neticesinde borçlu-müflisten almış olduğu 27/09/2018 keşide tarihli çeki iflas öncesi bankaya ibraz ettiğini ve çeke karşılıksızdır işlemi yapıldığını, borçlu-müflis ile devam eden ticari ilişkisi sebebiyle çekin, ödeme olacağı inancı ile davacı tarafından doğrudan icra takibine konulmadığını, ancak bu süreçte borçlunun iflasına karar verildiğini, davacı ile olan ticari ilişki neticesinde müflis-borçluya mal satan davacının, bu satım sonucu düzenlenen faturayı müflis-borçluya tebliğ ettiğini ve davacıya bu borç karşılığında çek verildiğini, tüm bu işlemlerin müflisin iflası öncesinde olup, gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını, bu sebeple dosyadaki deliller de gözetilerek davacının, iflas idaresi tarafından verilen gerekçesiz bir kararla hak kaybına uğramasının önüne geçilmesi için İİK m.235/1 gereği taraflarının ikinci alacaklılar toplantısına katılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla çek bedeli olan 16.000 TL’nin ve işlemiş ticari faizin alacak olarak Gebze 4.İcra (İflas) Dairesi 2018/28 İflas esas sayılı dosyasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “…Davanın REDDİNE,…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu davaya konu söz konusu çek incelendiğinde; keşidecisinin dava dışı Poyraz Gıda firması, lehtarının davalı Ceylan Dil Et Firması olduğunu, daha sonra gerçekleştirilen ciro silsilesiyle davacı alacaklı Mirza Sakadat firmasına geçtiğini ve alacaklı yetkilinin son hamil olduğunu, çekin hamili olan davacı tarafından çekin, usulüne uygun ciro silsilesi ile iktisap ettiğini, davaya konu çekte yer alan keşideci ve tüm cirantalar meşru hamil olan davacı şirkete karşı müteselsilen sorumlu olduğunu, her ne kadar çek doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız ve soyut olsa da mahkemece yapılan incelemeye esas olmak üzere, davacı şirket ile davalı müflis şirketin ticari ilişkisi bulunduğunu ve davaya konu çekin işbu ticari ilişkiden kaynaklı olduğunun taraflarınca ispat edildiğini, ancak ilk derece mahkemesi tarafından beyanlarının ve ispatlarının hiçe sayıldığını, ilk derece mahkemesi tarafından kurulan gerekçeli kararda, yemin deliline dayanma hakkını kullanmalarının davanın reddine gerekçe olarak gösterildiğini, mahkemenin tarafları yemin deliline zorlamasının usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, usülen hukuka aykırı olduğu gibi esas itibariyle de hatalı olduğunu, kararın adil yargılanma ilkesine, tasarruf ilkesi taleple bağlılık ilkesine, HMK 24, 26, 194 ve 196. maddelerine açıkça aykırı olması sebebiyle kaldırılması gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/05/2022 tarih, 2019/1043 Esas – 2022/455 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra ve İflas Kanunu’nun 235. maddesine dayalı olarak iflas masasına kayıt kabul istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusu yapılmıştır.
İnceleme; 6100 sayılı HMK.’nun 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Kayıt kabul davalarında, ispat yükü, kural olarak, hakkının tanınmasını isteyen davacı alacaklıda olup, davacı alacağının mevcudiyetini gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan ve birbirini doğrulayan delillerle ispatlaması gerekir. Kambiyo senetleri kural olarak illetten mücerret sayılsalar da, bunlar tek başına alacağın varlığını ispat yeterli olmayıp, bunlara dayalı olarak iflas masasına kayıt isteyen alacaklının alacağını ispatlaması gerekir. Çeklerin ve bonoların hangi alacak nedeniyle verildiği dayanağı davacı yanca kanıtlanmalıdır.(Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/10328 Esas, 2014/7923 Karar Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2012/6696 Esas, 2013/500 Karar, Dairemizin 2021/1668 esas 2022/1300 karar sayılı ilamı )
Dava, 28/10/2019 tarihinde açılmış olup, sayılı 6100 HMK’nın “ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. maddesininde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda, tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki, sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” şeklindeki düzenleme bulunduğu görülmüştür.
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ile birlikte değerlendirilecek olursa; Davacı tarafın muhatabı Akbank Megacenter Şubesi, keşidecisi Poyraz Gıda Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti., lehtar-cirantası Ceylan Dil Et Mam. San. Tic. ve Paz. Ltd. Şti. olan, 27/09/2018 keşide tarihli, … seri nolu, 16.000,00.-TL bedelli çek nedeniyle 11.01.2019 tarihinde iflas masasına başvurduğu, 21.08.2019 tarihinde talebinin reddine karar verilmesi üzerine eldeki davayı açtığı, mahkemece davanın reddine karar verilmesi nedeniyle davacı tarafın istinaf yasa yoluna başvurduğu görülmüştür.
Yukarı detaylandırıldığı üzere, kayıt kabul davalarında, ispat yükü, kural olarak, hakkının tanınmasını isteyen davacı alacaklıda olup, davacı alacağının mevcudiyetini gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan ve birbirini doğrulayan delillerle ispatlaması gerekir. Kambiyo senetleri kural olarak illetten mücerret sayılsalar da, bunlar tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmayıp, bunlara dayalı olarak iflas masasına kayıt isteyen alacaklının alacağını ispatlaması gerekir. Çeklerin ve bonoların hangi alacak nedeniyle verildiğinin dayanağı davacı yanca kanıtlanmalıdır. Mahkemece davacıya çeke ilişkin defter kayıtlarını ibraz etmesi veya yerini bildirmesi ve bilirkişi ücretini yatırması için 26.01.2022 tarihinde süre verildiği, kesin sürenin sonuçlarının anlatıldığı, verilen sürede kesin sürenin gereklerinin yerine getirilmediği, davacının dava dilekçesinde deliller arasında yemin deliline dayandığı, mahkemece yemin delilinin hatırlatılmasına rağmen davacının yemine de başvurmadığı, davacının alacak iddiasının iflas masasınca kabul edilmemiş olması da nazara alındığında davacının üzerine düşen ispat külfetini yerine getiremediği anlaşıldığından ve davacının Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/430 esas sayılı dosyasına ilişkin iddialarını ilk derece mahkemesinde ileri sürmediği nazara alındığında 6100 sayılı yasanın 357/1.maddesi gereği anılan hususların istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği de göz önüne alındığında mahkemece davanın reddine karar verilmesi isabetlidir.
Davanın … tarafından açıldığı nazara alındığında karar başlığında … yazılması gerekirken Mirza Sakatat Gıda Sanayi Limited Şirketi-… şeklinde davacının hatalı gösterilmesi doğru değil ise de, anılan husus her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 189,15-TL İstinaf Karar Harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
22/12/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*