Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/21 E. 2022/250 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/21 – 2022/250
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/21
KARAR NO : 2022/250

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :17/09/2020
NUMARASI :2018/1043 Esas – 2020/429 Karar

DAVACI :SERDAROĞLU TESİSAT TEKNİK MALZEME SAN. TİC. A.Ş.
VEKİLLERİ :Av. …..
DAVALILAR :1-ÇAĞDAŞ FAKTORİNG A.Ş. – .
VEKİLLERİ :Av. ….
:2-GARANTİ FAKTORİNG A.Ş..
VEKİLLERİ :Av. ….
:3-URAS DÖVME VE METAL SAN. TİC. LTD. ŞTİ. -.
VEKİLİ :Av. …..
DAVANIN KONUSU :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :12/12/2018

KARAR TARİHİ :07/02/2022
KR. YAZIM TARİHİ :04/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı Uras Dövme ve Metal San. Tic. Ltd. Şti. arasında 11.03.2018 tarihinde “Taşınır Mal Satış Sözleşmesi” yapıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre davalı Uras Dövme ve Metal San. Tic. Ltd. Şti.’nin, müvekkili şirketin talep ettiği malzemeleri 01/01/2018 tarihli Uras Metal %60 tenzilatlı sabit fiyat listesinde belirtilen fiyatlar üzerinden müvekkili şirkete depo teslim satışını yapma yükümlülüğünde olduğunu, işbu sözleşmenin akdedilmesi ile birlikte müüvekkil şirket tarafından avans olarak; Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi, 0014681 çek numaralı, 21/10/2018 keşide tarihli, 200.000 TL bedelli, Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi, 0014682 çek numaralı 21/11/2018 keşide tarihli, 200.000 TL bedelli, Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi, 0014683 çek numaralı 21/12/2018 keşide tarihli, 200.000 TL bedelli, Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi, 0014684 çek numaralı 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000 TL bedelli olmak üzere toplam 800.000,00 TL bedelli çeklerin keşide edilerek davalı Uras Dövme ve Metal San. Tic. Ltd. Şti.’ne teslim edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca, davalı Uras .. Şti.’nin kendisine teslim edilen çekler karşılığında müvekkili şirketin talep ettiği miktarda malzemeyi talep edilen tarihte eksiksiz olarak teslim etmeyi beyan, kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin çeşitli tarihlerde malzeme talebinde bulunduğunu, davalı Uras … Şti. tarafından malzemelerin tesliminin gerçekleştiğini ve müvekkil şirket tarafından; Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi, 0014681 çek numaralı, 21/10/2018 keşide tarihli, 200.000 TL bedelli, Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi, 0014682 çek numaralı 21/11/2018 keşide tarihli, 200.000 TL bedelli çeklerin ödendiğini, 22/10/2018 tarihinden sonra müvekkili şirket tarafından talep edilen sözleşme konusu malzemelerin, tüm şifahi görüşmeler ve uyarılara rağmen müvekkili şirkete teslim edilmediğini, hatta davalı Uras Şti.’nin içinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle sözleşme konusu malzemeleri teslim edemeyeceğini beyan ettiğini, davalı Uras Şti. ile akdedilen 11/03/2018 tarihli “Taşınır Mal Satım Sözleşmesi”nin “Sözleşmenin Feshi” Başlıklı 5. Maddesinde “Tarafların, işbu sözleşme hükümlerine kısmen veya tamamen riayet etmediği ve bu konuda diğer tarafın göndereceği yazılı ihbar üzerine tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ihlali giderilmediği takdirde işbu sözleşmeyi feshedebileceğini, sözleşmenin alıcı tarafından tek taraflı ve haklı olarak feshi halinde, alcı sözleşmenin imzalanması ile üreticiye’ ye teslim ettiği 4. Maddede belirtilen çeklerin bila-bedel iadesini talep edebileceğini ilgili madde gereğince sözleşme konusu malzemelerin gönderilmemesinin / müvekkil şirkete teslim edilmemesinin, teslim edilmeyen malzemelere ilişkin toplam 400.000,00 TL bedelli iki adet çekin bila/bedel iade edilmemesinin müvekkil şirket açısından sözleşmeyi haklı nedenle fesih sebebi olduğunu, müvekkil şirket ile davalı Uras Şti. arasında akdedilen 11/03/2018 tarihli “Taşınır Mal Satım Sözleşmesi” gereğince müvekkil şirket tarafından keşide edilen Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi, 0014683 çek numaralı 21/12/2018 keşide tarihli, 200.000 TL bedelli çek ile Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi, 0014684 çek numaralı 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000 TL bedelli çekin davalı Uras … Şti. tarafından sözleşme ile taahhüt edilen malzemelerin teslim edilmemesi sonucu bedelsiz kaldığını, davalı Uras … Şti.’nin müvekkil şirkete 06/12/2018 tarihinde gönderdiği yazıda malzemeleri teslim etmediğini/edemeyeceğini açıkça ikrar ettiğini, dava konusu çeklerin davalı Uras Şti. tarafından ciro edilerek davalı Garanti Faktoring A.Ş.’ye ve Çağdaş Faktoring A.Ş.’ye temlik ettiğinin beyan edildiğini, davalı faktoring şirketlerinin çekleri geçerli bir faturaya dayalı olarak temlik almadığını, usul ve yasalara aykırı işlem yaparak kötüniyetli davrandığını, faktoring ilişkisinde çekin bir mal veya hizmet karşılığı verildiğinin belgelenmesi gerektiğini, davalı Uras … Şti.’nin, diğer davalılar faktoring şirketlerine temlik ettiği çeklere ilişkin elinde ne bir fatura ne bir irsaliyenin bulunmadığını, tüm bu nedenle iş bu davanı açılması zorunluluğu doğduğunu, müvekkili şirket ile davalı Uras … Şti. arasında akdedilen 11/03/2018 tarihli “Taşınır Mal Satış Sözleşmesi”ne istinaden talep ettiği malzemeleri teslim almadığı gibi işbu sözleşmenin akdedilmesi ile keşide edilerek davalı Uras Şti’ye verilen dava konusu çekleri ödeme tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunu, müvekkili şirketin dava devam ederken teslim alamadığı malzemelere karşılık toplamda 400.000,00 TL’lik çekleri ödemesi ya da icra takibi tehdidi ile karşı karşıya kalmasının hem ticari açıdan zor duruma sokacak hem de itibarını zedeleyerek telafisi imkansız zararlar doğmasına sebebiyet vereceğinden, müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespiti ile mahkeme kararı kesinleşinceye kadar dava konusu iki adet çeke ilişkin ödeme yasağı konulmasını ve çeklerin icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Çağdaş Faktoring A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bir faktoring şirketi olduğunu, davaya konu çeki 6361 Sayılı Kanun ve TTK hükümlerine uygun şekilde temlik aldığını, müvekkil şirketin faturaları tevsik ederek, davaya konu çeki ödeme aracı olarak ciro yoluyla devraldığını, müvekkili ile müşterisi arasındaki faktoring işleminin 6361 sayılı kanunun 9/3 maddesine uygun şekilde yapıldığını, bu kapsamda müşteriye finansman sağlanarak gerçek bir ödeme yapıldığını, karşılığında davaya konu edilen çekin ciro yoluyla devir alındığını, dolayısıyla; yapılan faktoring işleminin usul ve yasaya uygun olduğunun açık olduğunu, davacının kötüniyet iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin, temlik alınan alacağı tevsik eden belgeleri kontrol ettiğini; bu kapsamda kanunun kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacının iddia ettiğinin aksine burada ”gerçek olmayan bir alacağın” söz konusu olmadığını, aksine gerçek ve faturayla tevsik edilen gerçek bir alacağın söz konusu olduğunu, ayrıca bu belgelerin doğruluğuna güvenerek müşteriye gerçek bir ödeme yapıldığını, müvekkili dahil hiçbir faktoring şirketinin yaptığı faktoring işleminde ”müşterisi ile borçlu arasındaki alacağın gerçek bir alacak olup olmadığını, bedelsiz kalıp kalmadığını” araştırması gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, dolayısıyla; davacının kötüniyet iddialarının hukuki dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin 1994 yılında kurulan, alanında öncü ve saygı duyulan bir faktoring şirketi olduğunu, iş hacmi ve gerçekleştirdiği ciro miktarıyla davaya konu alacak miktarı karşılaştırıldığında, kötüniyetli hareket etmesini gerektiren bir pozisyonun bulunmadığını, üstelik, uygulamada faktoring işleminin müşterisi ile müşterinin borçlusu arasındaki danışıklı işlemlere dayalı menfi davaları sıkça karşılaşılan bir durum olduğunu, müşterisine gerçek bir ödeme yapan faktoring şirketinin, kendi öz sermayesini bilerek azaltma ve kendi zararına hareket etme gibi bir niyetinin olmayacağının da aşikar olduğunu, davalı Uras Dövme…A.Ş.,’nin davacıyla aralarındaki sözleşmeden kaynaklı edimlerini kısmi olarak yerine getirmemiş olsa bile; davacının bu hususa dayanarak müvekkiline karşı açtığı davanın reddi gerektiğini, hem müvekkiline devredilen çekin gerçek bir karşılığı bulunduğunu, hem de davacı tarafın açık bir ihmal ve kötü niyeti bulunduğunu, davacının ihtarnamesinde mal talep tarihi olarak 22/10/2018 tarihini belirtmişse de; gerçek talep tarihlerinin, davacı ile davalı arasındaki yazışmaların ve taraf defter ve kayıtlarının incelenmesi sonrasında daha net şekilde ortaya çıkacağını, tüm bu hususların ve davacının davalının mevcut durumunu gerçekte hangi tarihte bildiği hususu, davacı ile davalı arasındaki yazışmaların ve taraf defter ve kayıtlarının incelenmesi sonrasında daha net şekilde ortaya çıkacağını, davacının ihmali ve kötü niyetli şekilde hareket ederek açmış olduğu işbu davadaki iddia ve defilerin, 6361 sayılı yasaya uygun davranan ve yasanın yüklediği tüm yükümlülüklerini yerine getiren iyi niyetli müvekkile karşı ileri süremeyeceğinin açık olduğunu, davacının basiretli bir tacir olarak, avans çeki keşide ediyor ise, çeki usulüne uygun keşide etmesi gerektiğini, çekin ciro ve devir kabiliyetinin bulunduğunu bilmesine rağmen kesin borç doğuracak kayıtsız şartsız çekin keşide eden davacının, TTK’nın amir hükümleri gereğince iyi niyetli 3. kişilere karşı bu defilerini ileri süremeyeceğini, bu kapsamda; davacının kötüniyet iddiasında bulunmasının da kabul edilemez olduğunu, davacının basiretli bir tacirden beklenmeyecek şekilde avans çeki iddiasına bu aşamada itibar edilemeyeceğini, davacı tarafın bu hususta tacir olmanın yükümlülüklerine katlanması gerektiğini, davacı tarafın bu iddialarını ancak ve ancak diğer davalıya karşı ileri sürebileceğini, davacının çeklerin bedelsiz kaldığı iddiasıyla açtığı davanın yasal dayanağı bulunmadığını, müvekkili ile diğer davalı Uras Dövme…Ltd.Şti. arasında gerçekleştirilen faktoring işleminin 22/03/2018 tarihli olduğunu, bu tarih itibariyle ciro yoluyla devir alınan dava konusu 21/01/2019 tarihli çekin ve düzenlenen faturaların faktoring işlemi sırasından gerçek bir karşılığı olduğu dikkate alındığında; davacının ileri sürdüğü şahsi defileri iyiniyetli müvekkil şirkete karşı ileri sürülemeyeceğinin açık olduğunu, şahsi defilerin 3.kişiye karşı ileri sürülebilmesinin tek şartının 3.kişinin çekin bedelsizliğini bilmesi ve bile bile borçlu zararına iktisap ettiğini ispatlaması durumunda mümkün olduğunu, bu konuda ispat külfetinin davacıda olduğunu, buradaki önemli noktanın; faktoring işlemi sırasında alınan faturaların gerçek bir karşılığının olmasının, bu fatura bedellerinin ödenmemiş olmasının; yani faktoring işlemi sırasında, davacının sözleşme kapsamında verdiği çeklerin hiçbirisinin vadesinin gelmemiş olmasından kaynaklandığını, ihtiyati tedbir müessesesinin amacı dikkate alındığında ve tarafların iddia ve savunmaları ile davaya konu maddi vakıalar birlikte değerlendirildiğinde; bu aşamada ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektiren bir durum olmadığının aşikar olduğunu, maddi vakıaların dikkate alındığında; bu aşamada bedelsizlik iddiasında bulunmasının inandırıcı olmadığı ve davacı açısından HMK.md.389 anlamında ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektiren zaruri bir durumun olmadığının açık olduğunu, HMK.md.394/4 gereğince ihtiyati tedbire itirazların taraflar dinlenerek değerlendirilmesi gerektiğini, ihtiyati tebdir kararına itirazlarının dikkate alınarak; duruşma açılmak kaydıyla öncelikle tedbir kararının kaldırılmasını, yargılama neticesinde; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, İİK.md.72/4 gereğince davacı aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Garanti Faktoring A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firma dava dilekçesinde, diğer davalı Uras Dövme ve Metal San. Tic. Ltd. Şti. (“Uras Dövme”) ile arasında imzalanan sözleşme konusu işler için avans niteliğinde olmak üzere çek düzenlendiğini, davalı Uras Dövme’nin sözleşme konusu işleri yerine getiremediğini ve bu nedenle de, söz konusu çeklerin bedelsiz kaldığını, çeklerin faktoring şirketlerine verilmiş olduğunu da, öğrenmiş olduklarından, işbu davanın hem Uras Dövme’ye karşı hem de çekleri ellerinde bulunduran faktoring şirketlerine karşı açılmış olduğunu iddia ve beyan ettiğini, ancak davacı firma tarafından açılmış işbu haksız ve mesnetsiz davanın, dava konusu edilen çeklerden birinin (14683 no.lu-21.12.2018 keşide tarihli, 200.000-TL bedelli olan) yetkili hamili olan müvekkil şirket açısından reddi gerekme olduğunu, müvekkili şirketin, davacı ile diğer davalı Uras Dövme arasındaki ticari ilişkinin tarafı olmadığından, davacı tarafın iddia ve taleplerini, müvekkil şirkete değil, sadece diğer davalı Uras Dövme’ye yöneltmesi gerektiğini, hukuki dayanaktan yoksun, kötü niyetli olarak müvekkili şirkete karşı açılmış işbu davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine, ayrıca davacı şirket aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına da hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uras Dövme ve Metal San. ve Tic.Ltd. Şti. vekili dilekçesinde özetle; müvekkil ile davacı arasında taşınır mal satış sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeye binaen davacı tarafça T.C. Ziraat Bankası A.Ş Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait 0014681 seri numaralı 21/10/2018 keşide tarihli 200.000 TL bedelli, T.C. Ziraat Bankası A.Ş Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait 0014682 seri numaralı 21/11/2018 keşide tarihli 200.000 TL bedelli, T.C. Ziraat Bankası A.Ş Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait 0014683 seri numaralı 21/12/2018 keşide tarihli 200.000 TL bedelli ve T.C. Ziraat Bankası A.Ş Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait 0014684 seri numaralı 21/01/2019 keşide tarihli 200.000 TL bedelli 4 adet çekin keşide edilerek müvekkiline verildiğini, söz konusu çeklerden T.C. Ziraat Bankası A.Ş Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait 0014681 seri numaralı 21/10/2018 keşide tarihli 200.000 TL bedelli, T.C. Ziraat Bankası A.Ş Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait 0014682 seri numaralı 21/11/2018 keşide tarihli 200.000 TL bedelli çeklere karşılık olarak müvekkil tarafından kendisine mal teslim edildiğini ve bahsi geçen çeklerin ödendiğini, ancak T.C. Ziraat Bankası A.Ş Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait 0014683 seri numaralı 21/12/2018 keşide tarihli 200.000 TL bedelli ve T.C. Ziraat Bankası A.Ş Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait 0014684 seri numaralı 21/01/2019 keşide tarihli 200.000 TL bedelli 2 adet çekin karşılığı olarak müvekkilinin davacıya mal teslim etmediği iddia ve beyan edilmekle söz konusu çekler dolayısıyla müvekkile borçlu olmadığının tespitini talep edildiğini, huzurdaki davanın 12/12/2018 tarihinde ikame edilmiş olup davacı tarafça keşide edilen ve bedelleri ödenen diğer çeklerin karşılığı olan ifanın müvekkil tarafından gerçekleştirildiğini açıkça beyan edilmekle 21/12/2018 ve 21/01/2019 keşide tarihli çekler ile ilgili olarak menfi tespiti talep edildiğini, dolayısıyla davanın ikame edildiği tarih itibariyle henüz davacının ifa borcunu yerine getirmemişken müvekkilden ifa talep edilmekte ve müvekkilin edimini yerine getirmediğinden bahsedildiğini, bilindiği üzere kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olup kambiyo senedi olan çekin bir ödeme vasıtası olduğunu, müvekkili adına keşide ettiği çeke dayalı olarak müvekkile herhangi bir borcu bulunmadığını iddia eden davacının söz konusu iddiasını ispat külfeti altında bulunduğunun açık olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/611 E. sayılı konkordato talebinde bulunulmuş olup söz konusu davanın reddine karar verildiğini, müvekkilinin davaya konu illetten mücerret çeklere dayalı olarak davacıdan alacaklı olup söz konusu çeke dayalı olarak müvekkile herhangi bir borcu olmadığının ispat yükünün davacıya ait olduğunu, işbu hususun ispat edilememesi halinde ise huzurdaki davanın reddi gerektiğini beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davacı tarafından davalı Uras Dövme ve Metal Sanayi ve Ticaret Şirketi aleyhine açılan davanın kabulü ile; dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014683 çek numaralı, 21/12/2018 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli ve Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014684 çek numaralı 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çeklerden dolayı davacının davalı Uras Dövme ve Metal Sanayi ve Ticaret Şirketi’ne borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından davalı Çağdaş Faktoring Anonim Şirketi aleyhine; a)Dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014683 çek numaralı, 21/12/2018 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çekten dolayı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, b)Dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014684 çek numaralı 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çekten dolayı açılan davanın reddine, davacı tarafından davalı Garanti Faktoring Anonim Şirketi aleyhine; a) dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014684 çek numaralı, 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çekten dolayı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, b)Dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014683 çek numaralı 21/12/2018 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çeklerden dolayı açılan davanın reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece faktoring işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı tespit edilmediğini, davalı faktoring şirketleri tarafından ibraz edilen faturaların, dava konusu çeklerle hiçbir ilgisi bulunmadığını, davalı faktoring şirketlerince, müvekkilden faturaların teyiti alınmamış, faktoring işlemleri usule uygun yapılmdığı ancak tüm itirazlarına rağmen yerel mahkeme tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde, bu hususun üzerinde hiç durulmadığını, somut olayda yasanın 9/3 maddesi hükmünün uygulama yeri bulunmadığını, dava konusu çeklerin avans çeki oldukları ve bedelsiz kaldıkları yerel mahkeme tarafından açıkça tespit edilmiş olup, 6361 Sayılı Kanunun 9/2. maddesi ile TTK’ nın 687/2. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; kambiyo senedi tarafları arasındaki defiler, alacağın temliki hükümleri uyarınca, faktoring şirketlerine karşı da ileri sürülebileceği Yüksek Mahkemenin yerleşik kararları da bu doğrulta bulunduğunu, eda edilmeyen bir borç karşılığı olan çeklerin, yasal olarak faktoring şirketleri tarafından temliki dahi mümkün olmadığını, diğer yandan davalı Faktoring Şirketleri yönünden davanın reddine karar verilmesi neticesinde, müvekkil tarafından, davaya konu çek bedelleri ve ferileri, cebri icra tehdidi altında, davalı Faktoring Şirketlerine ödenmek zorunda kalınmış ve söz konusu ödeme dekontları da dava dosyasına sunulduğunu beyan ederek, davalılar Garanti Faktoring A.Ş. ve Çağdaş Faktoring A.Ş. yönünden reddine ilişkin kısmının kaldırılarak “davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesine, menfi tespit davasının kabulüne, çek bedellerinin davalı Faktoring Şirketlerine ödenmiş olması sebebiyle istirdatına,” davanının istinaf mahkemesinde yeniden görülmesi mümkün değilse, “hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine, çek bedellerinin Faktoring Şirketlerine ödenmiş olması sebebiyle istirdatına” karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı Garanti Faktoring A.Ş. vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının beyanları kabul anlamına gelmemekle, sadece imza itirazı gibi mutlak nitelikteki defiler tüm taraflara karşı ileri sürülebildiğinden bunun dışında kalan davacı yanın “avans çek” verilmiş olduğuna, çekin bedelsiz kaldığına dair ve sair iddialarının mahkeme tarafından hükme esas alınmaması yerinde olduğu zira davacı tarafın dava dilekçesi ile ticari ilişkiyi, alacağı kabul ettiğini, dosyaya ibraz edilmiş tüm bilgi-belge ve beyanları çerçevesinde yapılan tüm faktoring işlemlerinin usul ve yasaya uygunluğu heyetçe denetlendiğini, dosyada bilirkişi incelemesi de yapıldığını, davacının eksik inceleme yapıldığı yönündeki beyanlarına itibar edilemeyeceğini, dava konusu her iki çek açısından da müvekkil şirketi sorumlu tutulmuş bu yönü ile davada Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014684 çek numaralı, 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çekten dolayı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden red kararı verilmiş olması da yerinde olduğunu, kaldı ki, davacı da diğer davalı Uras Dövme ile arasında ticari bir ilişkinin var olduğunu dava dilekçesinde de açık bir şekilde ikrar ettiğini, müvekkil davalının, davacı tarafın bilerek zararına hareket etmiş olduğu kanıtlanamadığından davanın müvekkil şirket açısından reddi ise yerinde olmakla, davacı tarafın aksine iddiaları kendi beyanlarından ibaret olup yazılı delil ile desteklenmediğinden itibar edilemeyeceğini, bir faktoring şirketinden, adeta ticari ilişkinin tarafıymış gibi hareket etmesi ve kendisine, müşterisi tarafından devir ve ciro edilmiş çek(ler)in bedelsiz kalıp kalmadığını takip ve tespit etmesi beklenemeyeceği, davacı tarafın bu yöndeki tüm itirazları müvekkil şirketin kötü niyetle ve bilerek zararlarına hareket ettiğinin kanıtlanamaması karşısında yersiz olup müvekkil şirket yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/09/2020 Tarih – 2018/1043 Esas – 2020/429 Karar sayılı kararı ve tüm dosya dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece; “davacı tarafından davalı Uras Dövme ve Metal Sanayi ve Ticaret Şirketi aleyhine açılan davanın kabulü ile; dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014683 çek numaralı, 21/12/2018 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli ve Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014684 çek numaralı 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çeklerden dolayı davacının davalı Uras Dövme ve Metal Sanayi ve Ticaret Şirketi’ne borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından davalı Çağdaş Faktoring Anonim Şirketi aleyhine; a)Dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014683 çek numaralı, 21/12/2018 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çekten dolayı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, b)Dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014684 çek numaralı 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çekten dolayı açılan davanın reddine, davacı tarafından davalı Garanti Faktoring Anonim Şirketi aleyhine; a) dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014684 çek numaralı, 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çekten dolayı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, b)Dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014683 çek numaralı 21/12/2018 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çeklerden dolayı açılan davanın reddine” karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı ile davalı Uras Dövme ve Metal San. Tic. Ltd. Şti. arasında 11.03.2018 tarihinde “Taşınır Mal Satış Sözleşmesi” yapıldığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre davalı Uras Dövme ve Metal San. Tic. Ltd. Şti.’nin, davacının talep ettiği malzemeleri 01/01/2018 tarihli Uras Metal %60 tenzilatlı sabit fiyat listesinde belirtilen fiyatlar üzerinden davacıya depo teslim satışını yapmakta anlaştıkları, davacı tarafından avans olarak; Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi 0014681 çek numaralı, 21/10/2018 keşide tarihli 200.000 TL bedelli, Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi 0014682 çek numaralı 21/11/2018 keşide tarihli, 200.000 TL bedelli Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi, 0014683 çek numaralı 21/12/2018 keşide tarihli, 200.000 TL bedelli Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi, 0014684 çek numaralı 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000 TL bedelli olmak üzere toplam 800.000,00 TL bedelli çeklerin keşide edilerek davalı Uras Dövme ve Metal San. Tic. Ltd. Şti.’ne teslim edildiği, davacının çeşitli tarihlerde malzeme talebinde bulunduğu, davalı Uras Şti. tarafından malzemelerin tesliminin gerçekleştirildiği, bunun üzerine davacı tarafından; Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi, 0014681 çek numaralı, 21/10/2018 keşide tarihli, 200.000 TL bedelli, Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi, 0014682 çek numaralı 21/11/2018 keşide tarihli, 200.000 TL bedelli çeklerin ödendiği, 22/10/2018 tarihinden sonra davacı tarafından talep edilen sözleşme konusu malzemelerin, tüm şifahi görüşmeler ve uyarılara rağmen davacıya teslim edilmediği, bunun üzerine teslim edilmeyen malzemelere ilişkin toplam 400.000,00 TL bedelli iki adet çek yönünden davalılara borçlu olmadığının tespiti için davacı tarafından eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın davalı Uras Ltd yönünden kabulüne diğer davalılar yönünden usulden ve esastan reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davalı Uras Dövme ve Metal Sanayi ve Ticaret Şirketi’nin 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapılmış olduğunu, davalının delil kudretine haiz olduğunu, davalı şirketin kayıtlarına göre davalının davacıya 355.112,10.-TL borçlu olduğu şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014683 çek numaralı, 21/12/2018 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli ve Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014684 çek numaralı 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çeklerin 11.03.2018 tarih “Taşınır Mal Satış Sözleşmesi” başlıklı sözleşme gereğinde, davacı tarafından davalı Uras Dövme ve Metal Sanayi ve Ticaret Şirketi’ne verildiği hususu davacı ile davalı Uras Dövme ve Metal Sanayi ve Ticaret Şirketi arasında tartışmasızdır.
Somut davada ilk derece mahkemesince; dava konusu çeklerin düzenlenen sözleşme gereği davalı Uras Dövme ve Metal Sanayi ve Ticaret Şirketi’ne verildiği, davacının alt ilişkiyi ispat ettiği, davalının, davacı taraf ile imzalamış oldukları sözleşme nedeni ile üzerine düşen edimi yerine getirmediği, çeklerin piyasaya sürüldüğü, her bir çekin ayrı ayrı diğer davalılar faktoring şirketlerine verildiği, çeklerin bedelsiz kaldığı anlaşılmakla, davacının davalı Uras Dövme ve Metal Sanayi ve Ticaret Şirketi’ne karşı açtığı menfi tespit davasının kabulüne, dava konusu çeklerden, Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014683 çek numaralı, 21/12/2018 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çek Garanti Faktoring Anonim Şirketi’ne, Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014684 çek numaralı 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çek Çağdaş Faktoring Anonim Şirketi’ne diğer davalı Uras Dövme ve Metal Sanayi ve Ticaret Şirketi tarafından faktoring işlemi ile ciro edilerek teslim edilmiştir. Davalı faktoring şirketleri tarafından sunulan belgeler incelendiğinde, Uras Dövme ve Metal Sanayi ve Ticaret Şirketi tarafından çeklerle birlikte fatura da sunulmuş ve faktoring şirketleri davalı Uras Dövme ve Metal Sanayi ve Ticaret Şirketi’ne ödemeleri yapmıştır.
6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 9/2. maddesinde; “Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.”
9/3. maddesinde; “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” düzenlemeleri mevcuttur.
Her iki davalı faktoring şirketinin de sunulan faturalar gereği ödeme yaptıkları anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı Çağdaş Faktoring Anonim Şirketi aleyhine, dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014683 çek numaralı, 21/12/2018 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çekten dolayı açılan davada, söz konusu çek diğer davalı faktoring şirketine verildiğinden bu çek yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
Davacı tarafından davalı Çağdaş Faktoring Anonim Şirketi aleyhine, dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014684 çek numaralı 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çekten dolayı açılan davada, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 9/2. Maddesine göre davalı faktoring şirketi usulüne uygun işlem tesis ettiğinden ve aynı Kanunun 9/3. maddesine göre, faktoring şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği ispat edilmedikçe, keşidecinin lehdar ile arasındaki şahsi defileri faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceği şeklindeki düzenleme ve faktoring şirketinin bile bile davacının zararına hareket ettiğinin ispatlanamaması karşısında bu çek yönünden davanın esastan reddine,
Davacı tarafından davalı Garanti Faktoring Anonim Şirketi aleyhine, dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014684 çek numaralı, 21/01/2019 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çekten dolayı açılan davada, söz konusu çek diğer davalı faktoring şirketine verildiğinden bu çek yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
Davacı tarafından davalı Çağdaş Faktoring Anonim Şirketi aleyhine, dava konusu Ziraat Bankası Gimat Ankara Girişimci Şubesi’ne ait, 0014683 çek numaralı 21/12/2018 keşide tarihli, 200.000,00.-TL bedelli çekten dolayı açılan davada, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 9/2. maddesine göre davalı faktoring şirketi usulüne uygun işlem tesis ettiğinden ve aynı Kanunun 9/3. maddesine göre, faktoring şirketinin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği ispat edilmedikçe, keşidecinin lehdar ile arasındaki şahsi defileri faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceği şeklindeki düzenleme ve faktoring şirketinin bile bile davacının zararına hareket ettiğinin ispatlanamaması karşısında bu çek yönünden davanın esastan reddine şeklinde karar verilmesinde ve davacı tarafça açılan davada, 400,000,00.-TL’lik kabul, 400,000,00.-TL’lik ret kararı verildiğinden, yargılama giderleri yarı yarıya davacı ve davalı üzerinde bırakılması ve davalı faktoring şirketlerine karşı açılan davada, her çek için her bir davalı aleyhine açılan davalar farklı gerekçelerle, biri usulden, biri esastan reddedildiğinden ve usulden ve esastan reddedilen çekler her bir davalı için farklı olduğundan, her bir çek için davalı faktoring şirketleri lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı , ilk derece mahkemesince verilen kararın ve gerekçelerinin yerinde olduğu , davacı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca, Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,

4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/02/2022

….
Başkan-….
¸e-imzalıdır
….
Üye-….
¸e-imzalıdır

Üye….
¸e-imzalıdır
….
Katip-…..
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*