Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2099 E. 2023/2094 K. 11.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2022/2099
KARAR NO :2023/2094

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :01/06/2022
NUMARASI :2020/712 Esas – 2022/488
Karar

DAVACI :SINIRLI SORUMLU SOYLUKENT KONUT YAPI KOOPERATİFİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :… (T.C.: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :11/11/2020
KARAR TARİHİ :11/12/2023
KR. YAZIM TARİHİ :11/12/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf aleyhinde Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/36075 Esas sayılı dosyası ile aidat ödemelerini yapmaması nedeni ile icra takibi başlatılmış olup, başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini, dosyaya itiraz edildiğinin UYAP’tan yapılan kontrol neticesinde öğrenildiğini, ancak itiraz evrağı ve itiraz üzerine takibin durduğuna dair tensip tutanağı taraflarına tebliğ edilmediğini, yasa gereğince itirazın iptali davası açma süresinin işlemeye başlamadığını, davanın yasal süre içerisinde açıldığını, davalı taraf kooperatif üyesi olup, Kooperatif üyesi olmasından kaynaklanan ve genel kurullarda belirlenen aidat ödemelerini yapma yükümlülüğü bulunduğunu, bu hususun üye tarafından da açıkça bilindiği halde herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı taraf icra dairesine yapmış olduğu itirazda tüm ödemelerini yaptığını, başkaca herhangi bir borcu bulunmadığını iddia ettiğini, ancak yasal düzenlemeler karşısında bu itirazların yerinde olmadığını, davalı tarafın yapmış olduğu tüm ödemelerin muhasebe kayıtlarına işlendiğini ve kendisine de gönderildiğini, her üye gibi davalının da Kooperatif’in devamı süresince aidat ödeme borcu devam etmekte olup, genel kurullarda güncellenen aidat ödemelerinin yapılması gerektiğini, ancak davalı tarafça hiçbir ödeme yapılmadığını, Kooperatifler Kanunu ve Kooperatif Ana Sözleşmesi uyarınca genel kurul tarafından kooperatif giderlerini karşılamak amacıyla üyelerin ek ödemeler yapması hususunda karar alınmasının mümkün olduğunu, bu yolla kooperatifin giderlerinin karşılanacağını, yasal düzenlemeler uyarınca her yıl genel kurulda kararlaştırılan aidat miktarları bakımından davalının ödeme yapmadığı aidat miktarlarının belirlendiğini ve icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinin dayanağının genel kurullarda alınan kararlar olduğunu, kaldı ki davalının yapmış olduğu tüm ödemelerin de muhasebe kayıtlarına girdiğini, ancak Kooperatif tasfiye edilmediği gibi, henüz ferdileşmeye de geçilmediğini, bu nedenle aidat ödeme borcunun devam ettiğini, eşitlik ilkesi gereğince aidat ödemeleri her üyeden tahsil edildiğinden davalının borcunun bulunmadığı yönündeki itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, nitekim bu hususun yapılacak bilirkişi incelemesi ile de net bir şekilde ortaya çıkacağını, davalının aidat ödemelerinin devam ettiğini bildiği halde haksız olarak başlatılan icra takibine itiraz ettiğini, bu nedenle yapılan haksız itiraz nedeniyle İcra İflas Kanunu 67. maddesi uyarınca %20’den az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etiklerini, yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşmaya varılamadığını, tüm bu sebeplerle; öncelikle Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/36075 Esas sayılı icra dosyasındaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına, haksız yapılan itiraz nedeni ile %20’den az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından aradan iki yıl gibi bir süre ve hak düşürücü süre geçtikten sonra davalı aleyhine iş bu davanın açılmasının usule ve hukuka uygun olmadığını, her ne kadar itirazın iptali davasının İİK`nun 67. maddesi uyarınca itirazın tebliği, tebligat yoksa öğrenilmesi tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği belirtilmiş ise de UYAP sisteminde davacı vekilinin davalının itirazı ve takibin durdurulduğu yönündeki kararı görmemesinin mümkün olmadığını, iş bu davanın süre yönünden reddi gerektiğini, davalının yaklaşık 23 yıldan bu yana davalı kooperatifin üyesi olup, bugüne değin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dönem dönem dolar olarak, dönem dönem de Türk lirası olarak tüm ödemelerini alacaklı Soylukent Konutyapı Kooperatif adına … IBAN numarasına Halkbank Gebze Şubesinde düzenli yapan davalının 21.08.2009 tarihinde Kooperatif Yönetim kurulunca imzalanan belge ile hiçbir borcunun olmadığına ilişkin bir yazı aldığını, bu tarihten sonra davacı kooperatif tarafından yeni hiçbir şey yapılmadığını, hatta davalıya tüm ödemeleri tamamladığı ve “borcu olmadığına dair” yazı verilmiş olmasına rağmen 9.298,98 TL aidat borcu çıkarıldığını, davalının ise aidat borcu olmadığı için bu bedeli ödemediğini, davacı kooperatif yönetiminin de davalının bedeli ödemediği gerekçesi ile üyelikten çıkardığını, bunun üzerine haksız ve yersiz verilen ihraç kararının iptali için süresinde Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/182 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını ve iş bu dava sonucunda söz konusu ihraç kararının iptal edildiğini, ayrıca bu güne kadar tapuları vermeyen gerek toprak sahipleri ve gerekse davacı kooperatife karşı Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/505 E. sayılı dosyası ile tapu tescil davası açılmış olup, iş bu davanın halen devam ettiğini, davacı tarafın yapmış olduğu icra takibinde sanki davalı hiç aidat ödememiş gibi davranarak zaman aşımına uğrayan aidat borçlarının da dahil edildiğini, bu durumun davacı tarafın kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, tüm bu nedenlerle, haksız ve hukuka aykırı biçimde açılan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “…Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/36075 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 13.650,00.-TL asıl alacak ve 2.941,02.-TL işlemiş faiz üzerinden iptaline ve takibin bu miktarlar üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında olan 2.730,00.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlamın gerekçesi incelendiğinde; dosyada her ne kadar bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, bilirkişi raporunun dikkate alınmadığı ve Mahkemece resen hesaplama yapılmış olduğunun belirtildiğini, yapılan hesaplama ve dikkate alınan evrakın usul ve yasaya aykırı olarak düzenlenmiş olduğundan mahkeme kararının da hatalı olduğunu, mahkeme tarafından Kooperatifin temsil yetkisi incelenmeden ve dikkate alınmadan, tek imzalı evrakın Kooperatifi bağlayacağından bahisle 2009 Eylül ayından itibaren hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, dosyada alınan bilirkişi raporlarının da hatalı olduğunu, zira Kooperatifin tek imza ile temsil edilmediği halde tek imzalı evrakın davalıyı borçtan kurtarmaya yeterli görüldüğünü, bu durumun Kooperatif açısından alacak hakkından feragat anlamına geldiğini Kooperatif adına tek başına başkanın hareket etmesi ve evrak imzalamasının mümkün olmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin usulsüz ve yanlı olarak düzenlenen rapor doğrultusunda yasaya ve hukuka aykırı bir şekilde karar verdiğini, sürekli genel kurullar toplanarak aidat tutarları belirlenmekteyse de toplanan aidatların nereye harcandığının belli olmadığını, Genel Kurul Kararında hesabın kimin adına açılacağı yer almamakla birlikte işin doğası gereği (hesabın) kooperatif adına olmasının yasal zorunluluk olduğunu, bu şekilde bir Genel Kurul Kararına uygun hesap açılmamış olmakla alacaklı temerrüdünün söz konusu olduğunu, bu hesap açılmadıkça icra takibinin yapılamadığını, davanın da açılamayacağını, davalı kooperatif kayıt ve belgelerindeki belirtilmiş olan rakamla ihtarnamedeki rakamlarrı birbiri ile örtüşmediğini, davalının 22.12.2006 ve 20.02.2007 tarihlerinde davalı kooperatife dolar olarak 1950.USD dolar yatırdığını (makbuzlar ektedir) 21.08.2009 tarihi itibariyle davalı kooperatife üyelik aidatı ile ilgili hiçbir borcunun bulunmadığı davalı kooperatif tarafından verilmiş aynı tarihli belge ile sabit olduğunu, Kooperatifin defterlerinin düzgün ve sağlıklı tutulmadığı, eksik belgelerin olduğunun bilirkişi tarafından da belirlendiğini, burada zamanaşımına uğrayan alacağın söz konusu olduğunu, mahkemenin hukuki anlamda davalı kooperatif in usulsüz genel kurul kararı almasını ve koperatif yöneticisinin şahsi hesabına para yatırılması konusunda herhangi bir inceleme ve araştırma yapma gereğini duymadığını, geçersiz bir Genel Kurul Kararına bağlı olarak herhangi bir talepte bulunma olanağının da olmadığını, davanın bu yönüyle de reddinin gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2022 tarih, 2020/712 Esas – 2022/488
Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava kooperatif üyelik aidatının ödenmesi için başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusu yapılmıştır.
İnceleme; 6100 sayılı HMK.’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; davacı taraf Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2017/36075 esas sayılı dosyası ile davalının ödemediğini iddia ettiği 15.10.2007-15.08.2017 arası üyelik aidat borcunun ödenmesi için davalı hakkında takip başlattığı, davalı taraf ise ödeme iddiasında bulunarak takibe itiraz ettiği, davacı tarafından itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı, mahkemece dosyada aldırılan bilirkişi asıl ve ek raporları değerlendirilerek, davalının anılan tarihlerde ödenmemiş üyelik aidatının 13.650,00 TL asıl alacak olduğu ve takip tarihine kadar bu alacağa 2.941,02 TL işlemiş faiz olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
Dosyaya sunulan bilirkişi asıl ve ek raporlarında, ihtilaflı döneme ait kooperatif genel kurulunun aidatlara ilişkin kararları doğrultusunda, davacının maliki olduğu B blok 3.kat 6 numaralı daire için 15.10.2007-15.08.2017 arası ödenmesi gereken üyelik aidat borcunun 20.198,98 TL olduğu, ödenmeyen aidatlar için işlemiş faizin 8.343,92 TL olduğu, davacının kayıtlarının sağlıklı olmaması karşısında 21.08.2009 tarihli, davacı kooperatifin kaşe ve imzasını ihtiva eden “SS Soylukent Yapı Kooperatifi üyesi olan sayın … … şu ana kadar üyelik gereklerini yerine getirmiş olup kooperatifimize hiç bir borcu yoktur.” yazılı belgeye göre davalının 2009 yılı 8.ayı dahil tüm ödemelerini yaptığının kabulünün yerinde olduğu, buna göre 2009 yılı 9.ayından 2017/08. ay arasında ödenmesi gereken aidat miktarı ise 13.650,00.-TL olduğu, 2009/09. aydan, davalının ilk ödeme yaptığı 2012/12. aya kadar işlemiş faiz tutarı, 3.284,89.-TL olduğu, davacının 2009 yılı 9. Ayından sonra yaptığı 3.150,00 TL ödemenin öncelikle faizden düşülerek karar verilmesinin yerinde olduğu, davalının sunduğu ödeme dekontlarının ihtilaflı dönemden önceye ait olması nedeniyle borçtan mahsup edilmemesinin yerinde olduğu, davanın itirazın iptali davası olup takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olması nazara alındığında davacı tarafın 2007 yılı 10. Aydan önceki döneme yönelik istinaf taleplerinin yerinde olmadığı, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olduğu, davalının tapu beklediği göz önüne alındığında alacağın zaman aşımına uğramadığı, davacının 21.08.2009 tarihli belgeye yönelik itirazlarını ilk derece mahkemesinde ileri sürmemesi nedeniyle 6100 sayılı yasanın 357/1.maddesi uyarınca istinaf aşamasında da ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü yönündeki ilk derece mahkemesi kararı yerindedir.
Ancak; davalı tarafından cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığından ödeme iddiası hususunda davalı vekiline davacıya yemin teklif edip etmeyecekleri konusunda yemin delili hatırlatılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Davalının; İlk derece mahkemesinin kararına ilişkin İstinaf Başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
a-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2022 tarih, 2020/712 Esas – 2022/488Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
b-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Davacı yönünden:
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 5,81-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
Davalı yönünden:
-İstinaf Karar Harcının, talebi halinde ve ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
-İstinaf eden tarafından yapılan İstinaf başvuru giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,
3-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362-(1)-g) maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/12/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*