Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/2014 E. 2022/1934 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2014
KARAR NO : 2022/1934

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2022 Tarihli Tedbir Kararı – 08/08/2022 Tarihli Ek Karar
NUMARASI : 2022/68 Esas

İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN/
DAVACI : …
VEKİLİ : …
İHTİYATİ TEDBİRE
İTİRAZ EDEN/
DAVALI : …
VEKİLİ : …

DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
TALEP : İhtiyati Tedbir
DAVA TARİHİ : 01/02/2022

KARAR TARİHİ : 31/10/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 10/11/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından yürütmekte olduğu faaliyeti çerçevesinde yaklaşık on dört yıl bünyesinde finans ve satınalma yöneticisi olarak çalışmış … isimli kişinin, kendisine verilen yetkiler dışında ve kötüniyetle davacı şirket adına hiçbir ticari ilişkiye dayanmayan çok sayıda sahte çek ve bono keşide ettiği tespit edildiğini, … tarafından davacı şirketin bilgi ve onayı olmaksızın davalı … (As Tıbbi Malzemeleri) lehtar gösterilmek suretiyle yetkisiz şekilde sahte olarak düzenlenen ve davalı ….’a ciro edilen edilen A-Bank İzmit şubesine ait 6700270 seri nolu 20.03.2015 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli, 6700267 seri nolu 13.02.2015 keşide tarihli 49.245,00 TL bedelli, 6700268 seri nolu 28.02.2015 keşide tarihli 48.855,00 TL bedelli, 6700271 seri nolu 13.04.2015 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli, 6700272 seri nolu 27.04.2015 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli çekler sebebi ile borçlu olmadıklarının tespitini, …’ün vekil tayin edildikten sonra davacı şirketin bilgisi dışında ve düzenlenen vekaletnamede kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmemiş olmasına rağmen, davacı şirket adına sahte çek ve bonolar düzenlediğini ve taraflarınca haricen tespit edildiği üzere; bu çek ve bonoları davalı … aracılığıyla piyasaya dağıttığını, sonradan öğrenildiği üzere; … bu çek ve bonoları davalı …’e ve şahsına ait özel işlerde kullanmak adına düzenlediğini, …, sahte olarak keşide ettiği çekler ve bonoların vadeleri gelince, davacı şirket adına yeni çek ve senetler düzenlemek ve faktoring firmaları ya da başkaca kişi/kişilere kırdırmak suretiyle bazen haricen, bazen de banka kanalı ile yaptığını, ancak bir süre sonra …, çek ve bonoların karşılıklarını ödeyemez duruma gelince yine sahte imzalar ile davacı şirketin bankalar nezdindeki kredilerini bu çeklerin ödenmesinde kullandığını, nihayetinde durum davacı şirket yetkilisince anlaşıldığını, …’ün bu şekilde piyasaya değeri milyonları bulan çek ve bono keşide ettiği öğrenilmişse de düzenlenen çek ve bonoların kimlerin eline geçtiği ve miktarlarının ne olduğu tam olarak bilinmediğini, ancak yapılan araştırmada piyasaya fazlaca miktarda yayılan bu çek ve bonoların lehtarlarının davalı … (As Tıbbi Malzemeleri) olduğu kanaatine varıldığını, … tarafından davacı şirketin bilgi ve onayı olmaksızın ve kendisine şirketle alakalı olarak verilen yetki dışında sahte olarak düzenlenen ve davalı …’a ciro edilen çekler sebebi ile borçlu olmadıklarının tespitini, … ‘e davacı şirket tarafından verilen yetkiye ilişkin yukarıda bahsetmiş oldukları Kocaeli 3. Noterliğinin 20241 yevmiye ve 16.08.2012 tarihli vekaletnamesi ile kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediği ve verilen yetkinin parasal işlemlerde 50.000,00 TL ile sınırlı tutulduğunun sabit olduğunu., …, Kocaeli 3. Noterliğinin 27.11.2014 tarihli ve 19833 yevmiye sayılı azilnamesi ile söz konusu vekaletnamede bulunan yetkilerden azledildiğini, dava konusu çeklerin keşide tarihleri (13.02.2015 – 28.02.2015 – 20.03.2015 – 13.04.2015 – 27.04.2015) …’ün azledildiği tarihten de sonra olduğunu, dava konusu çeklerin davacı şirketin ticari defterlerinde de kayıtlı olmadığını, davacı şirketin bilgi ve onayı dışında çalışanı … tarafından sahte olarak keşide edilen ve davalı … (As Tıbbi Malzemeleri) tarafından da sahte olduğu bilinerek kullanılan ve son olarak diğer davalı ….’a ciro edilen dava konusu çekler sebebi ile müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespitine, sahte olarak düzenlenen çekler sebebi ile davacı şirketin daha fazla mağduriyet yaşamaması adına öncelikle teminatsız olarak, bunun mümkün olmaması halinde ise dava konusu çeklere ilişkin icra takibi başlatılmadığından, İİK’nın 72-(2) maddesi uyarınca İcra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacı şirketin …. (As Tıbbi Malzemeleri) tarafından sahteliği bilinerek davalı …’a ciro edilen A-Bank İzmit şubesine ait 6700270 seri nolu 20.03.2015 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli, 6700267 seri nolu 13.02.2015 keşide tarihli 49.245,00 TL bedelli, 6700268 seri nolu 28.02.2015 keşide tarihli 48.855,00 TL bedelli, 6700271 seri nolu 13.04.2015 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli, 6700272 seri nolu 27.04.2015 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli çekler sebebi ile borçlu olmadığının tespiti ile davalıların dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
Mahkemece 02/02/2022 tarihli ara karar ile; ” … 1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile;
2-Dava konusu edilen çeklerin toplam bedeli olan 248.100,00 TL üzerinden %15 teminat yatırması halinde; A-Bank İzmit şubesine ait 6700270 seri nolu 20.03.2015 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli, 6700267 seri nolu 13.02.2015 keşide tarihli 49.245,00 TL bedelli, 6700268 seri nolu 28.02.2015 keşide tarihli 48.855,00 TL bedelli, 6700271 seri nolu 13.04.2015 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli, 6700272 seri nolu 27.04.2015 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli çekler yönünden davalı tarafça davacı aleyhine başlatılacak olan icra takibinin durdurulmasına,
3-İhtiyati tedbir kararının yetkili hamil 3.şahıslar yönünden geçerli sayılmamasına … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Mahkemece 08/08/2022 tarihli istinaf başvurusunun değerlendirilmesi ek karar ile; ” … Davalı … vekili … İ tarafından istinaf başvurusunun yasal süresi geçmiş olduğundan, bu davalı için İstinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati tedbir itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati tedbir itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ile hiçbir bağı bulunmayan bir adresteki mahalle muhtarlığına tebliğ edilen tebligatlar sebebiyle davalı kendisine çıkartılan dava dilekçesi, tensip zaptı ve ihtiyati tedbire ilişkin ara karardan haberdar olamadığını; mahkemenin verdiği ihtiyati tedbir kararı usul ve yasaya aykırı olup hak kaybına sebebiyet verecek mahiyette olduğunu beyan ile; yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dava dilekçesi, dava tarihinde davalının geçerli olan adresine tebliğ edilmiş olup; yapılan tebligatın usule uygun olduğunu beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/68 Esas – 02/02/2022 Tarihli Tedbir Kararı – 08/08/2022 Tarihli Ek Kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; kıymetli evraktan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı dava dilekçesinde dava dışı … tarafından yetkisiz şekilde sahte olarak düzenlenen çeklere ilişkin borçlu olmadıklarının tespiti ile kötü niyet tazminatı ve İİK’nın 72-(2) maddesi uyarınca icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi 02/02/2022 tarihli ara kararında ihtiyati tedbir talebini çeklerin toplam bedeli olan 248.100,00 TL üzerinden %15 teminat yatırılması karşılığında kabul etmiştir.
Davalı 21/08/2022 tarihli cevap dilekçesinde tebligatların yanlış adrese yapıldığını ileri sürerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiş, 01/08/2022 tarihli dilekçesiyle ihtiyati tedbire dair ara kararı istinaf etmiştir.
İlk derece mahkemesi 08/08/2022 tarihli ara kararıyla, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ara kararının davalıya 09/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği bu nedenle istinaf süresinin geçtiğinden bahisle istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş olup bu karara karşı ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davalıya yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı, ilk derece mahkemesinin 08/08/2022 tarihli ara kararının yerinde olup olmadığı, ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararının yerinde olup olmadığı noktalarındadır.
Yapılan incelemeler sonucunda davalıya yapılan tebligatların … adresine yapıldığı ve tebligatların muhtara teslim edildiği, davalının mernis adresinin ise 17/12/2019 tarihinden beri … olduğu, dava tarihinin ise 01/02/2022 olduğu anlaşılmıştır.
İİK’nın 72. maddesinin 2. fıkrası gereğince icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği, davalıya yapılan tebligatların mernis adresi yerine başka bir adrese yapıldığı anlaşılmış olup tebligatların usulüne uygun yapılmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesinin istinaf süresinin geçmesinden bahisle davalının istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılması kararı vermesi yerinde olmamıştır.
Açıklanan tüm bu nedenlerle; tebligatların usulüne uygun yapılmaması sebebiyle istinafa başvuru süresi başlamayacağından ilk derece mahkemesinin davalının istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılması kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin esastan incelenmesi balkımından ise İİK’nın 72-(2) gereği alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olduğundan ve şartlarının oluştuğu anlaşıldığından davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Karar başlığında; davacı vekilinin adresinin yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; ihtiyati tedbir itiraz eden davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; ihtiyati tedbir itiraz eden davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yolu için yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Katip …
e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*