Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1871 E. 2022/1670 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1871
KARAR NO : 2022/1670

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2022
NUMARASI : 2021/761 Esas – 2022/519 Karar

DAVACI :……
VEKİLİ :……
DAVALI :……
:……
VEKİLİ :……
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 19/10/2021

KARAR TARİHİ : 28/09/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 18/10/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … hakkında Gebze İcra Dairesi’nin 2021/25181 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığını, işbu takip ile gönderilen ödeme emri müvekkiline 14.10.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı, Great Water Su Arıtma Sistemleri sattığını belirterek müvekkilinin iş yerine geldiğini ve 18.01.2021 tarihli teklif mektubu vererek müvekkiline su arıtma cihazları satmak için teklifte bulunduğunu, müvekkili ise teklif mektubunda belirtilen ürünler ve fiyatları üzerinden 152.000 TL’lik ürün sipariş ettiğini, müvekkili 5.000 TL’yi muhatabın hesabına gönderdiğini, 95.000 TL karşılığında 2014 model Fiat Doblo aracını vererek toplamda 100.000 TL peşin ödeme yaptığını, kalan 52.000 TL için ise biri 30.05.2021 diğeri 30.06.2021 vade tarihli iki adet senedi davalıya verdiğini, bu anlaşma sonucunda müvekkiline 300 adet su arıtma cihazı gönderildiğini, gönderilen bu cihazların tamamının ayıplı ve arızalı çıktığını, bu nedenden dolayı müvekkilinin davalıya ulaşmaya çalıştığını ancak müvekkilinin telefonlarına cevap verilmediğini ve davalı tarafından müvekkiline herhangi bir dönüş yapılmadığını, müvekkilinin, İskenderun 1. Noterliğinden 21.04.2021 tarihli 09549 Yevmiye numaralı ihtarname ile ayıplı malların iadesi, maddi zararlarının karşılanması ve verilen senetlerin iadesi için bir ihtarname keşide ettiğini, davalı ise bu ihtarnameye cevap olarak malların ayıpsız ve arızalı olmadığını savunduğunu ve müvekkilinin senetleri ödememek için bahaneler ürettiğini beyan ederek asılsız iddialarda bulunduğunu, müvekkilinin 30.05.2021 vade tarihli 26.000 TL bedelli senedini bu cevaptan sonra ödediğini, müvekkilinin senetleri ödememek gibi bir amacı olmadığını, ancak gönderilen 300 adet su arıtma cihazından müvekkilinin elinde halen 60 adet bulunduğunu, satılan mallardan 17 tanesi ayıplı ve arızalı olduğu için müvekkile geri iade edildiğini, müvekkilinin de bu 17 adet ayıplı ve arızalı su arıtma cihazını davalıya geri gönderdiğini, satılan 8 adet su arıtma cihazı ise yine ayıplı ve arızalı olduğu için yakın zamanda yine müvekkiline iade edildiğini, müvekkiline satılan malların çoğu ayıplı ve arızalı olduğunu, müvekkili kendi ticari itibarını zedelememek adına satmış olduğu 200’ü aşkın cihazın pompasını vs. arıza yapan aksamını kendi cebinden masraf ederek değiştirdiğini, zararı neredeyse malların fiyatını bulduğunu, müvekkilinin satmış olduğu ve müşteriler tarafından geri iade edilen su arıtma cihazlarının geri alımına ilişkin tutanakları dilekçe ekinde sunduklarını, müvekkilinin ayıplı ve arızalı su arıtma cihazlarının onarımı için cihazların parçalarını değiştirdiğini ve tamir ettirdiğini, ayıplı malları düzeltmek amacıyla müvekkilinin masraf ettiğini ve zarara uğradığını, bu zararlardan ötürü müvekkilinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararlarımızın karşılanması için başvuracakları hukuksal yolları saklı tuttuklarını, davalı tarafından müvekkiline satılan ayıplı ve arızalı su arıtma cihazlarının sözleşmede belirtilen bedellerinin 126.000 TL’lik kısmı ödendiğini ve ödenmeyen son senet olan 26.000 TL miktarlı 15.02.2021 düzenleme ve 30.06.2021 vade tarihli senet ise İstanbul Anadolu 10. İcra Dairesi’nin 2021 / 16612 E. Sayılı dosyası ile Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icraya verildiğini, ancak böyle bir takibin açıldığından habersiz oldukları için İskenderun 4. Noterliğinden 17.09.2021 tarihli 003128 Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ellerinde kalan ayıplı ve arızalı olan 60 adet su arıtma cihazını iade etmek istediklerini, ayıplı ve arızalı satılan malların ödemesine ilişkin müvekkilinin davalıya vermiş olduğu 15.02.2021 düzenleme, 30.06.2021 vade tarihli 26.000 TL bedelli senedin müvekkiline iade edilmesini ihtaren bildirdiklerini, ayrıca davalı aynı senede ilişkin ilk önce İstanbul Anadolu 10. İcra Dairesinin 2021/16612 E. Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını ve müvekkiline bu icra takibine ilişkin ödeme emri 22.09.2021 tarihinde tebliğ olduğunu, bu icra takibine taraflarınca 24.09.2021 tarihinde yetki itirazında bulunulduğunu ve yetkili icra dairesini İskenderun İcra Dairesi olarak gösterdiklerini, İstanbul Anadolu 2. İcra Hukuk Mahkemesi 201/622 E. Sayılı dosyası ile davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptı tebligatı 27.09.2021 tarihinde tebliğ olunduğunu ve tensip zaptıyla 11.09.2021 tarihine duruşma günü verildiğini, bunun akabinde karşı taraf İstanbul Anadolu 10. İcra Dairesinin 2021/16612 E. Sayılı icra takibinden vazgeçtiğiğini ve Gebze İcra Dairesinin 2021/25181 E. Sayılı dosyası ile yeni bir icra takibi başlattığını, bu nedenlerle davalı tarafından müvekkile satılan ayıplı ve arızalı malların bedelinin ödenmesi için verilen 15.02.2021 düzenleme, 30.06.2021 vade tarihli 26.000 TL bedelli senedi kullanarak açılan icra takibinde müvekkilin borçlu olmadığının tespitini, Gebze İcra Dairesinin 2021/25181 E. Sayılı takibin karar kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulmasına, davalı aleyhine açtıkları menfi tespit davasının kabulüne, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, yapılan icra takibinin iptaline ve davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Gebze İcra Müdürlüğü 2021 / 25181 E. sayılı dosyası ile davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, 15.02.2021 düzenleme tarihli, 30.06.2021 vade tarihli 26.000,00-TL bedelli bono alacağı için davacı aleyhine takip başlatıldığını, müvekkili … yetkilisi olduğu Greatwater Su Arıtma Sistemleri Şirketinin faaliyetlerini yürüttüğünü, bu kapsamda su arıtma cihazlarının satışını yürüten şirket davalı borçlu ile cihaz satışı konusunda anlaşmaya vardıklarını, taraflar arasında anlaşmaya varılan ürün adedinin tamamı müvekkil tarafından temin ve teslim edilmiş olmasına karşın davacı borçlu satın aldığı ürünlere karşılık gelen ödemelerini yerine getirmediğini, tarafların arasında satım konusunda anlaştığı cihazların karşılığı olarak ödemelerin bir kısmını gerçekleştiren borçlu kalan borcu için 15.02.2021 düzenleme, 30.06.2021 vade tarihli 26.000,00-TL bedelli bonoyu düzenleyerek müvekkiline verdiğini, müvekkili kalan ödemenin tamamlanmaması üzerine bonodan kaynaklı alacağının tahsili için icra takip işlemlerine başlattığını, müvekkili şirket Greatwater Su Arıtma Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından 18/01/2021 tarihinde davalı tarafa teklif formu sunulduğunu ve teklifin davacı tarafından sözlü olarak kabulü ile hukuken sözleşme kurulduğunu, sözleşme uyarınca 200 adet 12 lt beyaz göze modeli motorlu ve 100 adet 12 lt beyaz göze motorsuz olmak üzere toplam 300 adet su arıtma cihazı kapalı paketlerde, sağlam ve eksiksiz olarak 13/02/2021 tarihinde davacı tarafa teslim edildiğini, ürünlerin teslimine karşılık 100.000,00-TL bedelli 2014 model Fiat-Doblo araç ve toplam 52.000,00-TL bedelli iki adet bono düzenlenerek müvekkil şirkete verildiğini, müvekkili şirketin 13/02/2021 tarihinde malları tesliminin ardından cihazların arızalı olduğundan bahisle müvekkili şirkete bildirimde bulunulduğunu, müvekkili şirket çalışanı İbrahim Yıldız ve bir teknisyen ile birlikte davacı şirketin İskenderun’da bulunan adresine 06/03/2021 tarihinde gittiğini, davacı tarafından bildirilen arıza bilgisi olarak bağlantı hatası ve su kaçaklarından bahsedilmişse de müvekkili firma tarafından cihazlarda yapılan inceleme sonucunda cihazlarda hava kaçağı dahi olmadığının tespit edildiğini, hava kaçağı dahi bulunmayan cihazlarda her nasılsa su kaçağı olduğundan bahsedilmesi davacının iddialarının haksız ve kötü niyetli olduğunu ispatladığını, teslim edilen malların kusursuz çalıştığı davacı taraf huzurunda yapılan kontrollerde de tespit edilmiş olmasına rağmen senetlerin ödeme günü geldiğinden kötü niyetli olarak İskenderun 1. Noterliği kanalıyla müvekkile 21/04/2021 tarihli ihtarname keşide edildiğini, haksız ihtarnameye karşı cevaplarını Kartal 23. Noterliği’nin 04.05.2021 tarihli 10611 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildiklerini, ticari satımlarda malın tesliminden sonra ayıp bildiriminde bulunulması kanunen süreye bağlandığını, TTK’nun 23. maddesinin c bendi uyarınca “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır” hükmü düzenlendiğini, Kanunda yer alan açık düzenleme uyarınca belirtilen sürelere uyulmadan bulunulan ayıp bildiriminin geçersiz olduğunu, takibe konu edilen bono unsurları itibariyle tüm geçerlilik koşullarını haiz olduğunu, bono, bağımsız ve soyut borç ikrarını içeren bir senet olduğunu, aksinin yazılı delille ispatlanması gerektiğini, söz konusu senette “malen kaydı” bulunmadığını, bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmeyen ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa ait olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddine, davacının huzurdaki davayı haksız ve kötü niyetli olarak ikame etmiş olması nedeniyle davacı aleyhine takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 6100 sayılı HMK’ nın 2. maddesi uyarınca davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan mahkememizin görevsizliğine, davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibi kambiyo senedine özgü takiplerden olup, kambiyo senedinin tüm unsurlarının TTK’da düzenlendiğini, TTK’nın 4/1-a maddesi gereği TTK’da düzenlenen tüm hususlardan doğan davaların ticari dava kabul edilmesi sebebiyle kambiyo senedinden kaynaklanan davaların da mutlak ticari davalar olduğunu, Yargıtay kararları kural olarak kambiyo senedinden kaynaklanan davaları mutlak ticari dava olarak değerlendirdiğini, Yargıtay kararlarından anlaşıldığı üzere uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olup görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/06/2022 Tarih – 2021/761 Esas – 2022/519 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın usulden reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı aleyhine Gebze İcra Dairesi’nin 2021/25181 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, başlatılan takipte davacı tarafından borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince, açılan davanın görevli mahkemede açılmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Taraflar da, yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. TTK’nın 5. maddesinde; “aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü yer almaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5-(3) maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Takip konusu bono üzerinde teminat kaydı bulunmadığından bono kambiyo senedi vasfında olup, eldeki dava mutlak ticari davadır. Bu nedenle görevli mahkeme Ticaret Mahkemeleridir. İlk derece mahkemesince davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine ve dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi doğru olmadığından kararın kamu düzeni gereği kaldırılması gerekmiştir.
Öte yandan; ilk derece mahkemesince verilen kararda dairemize ait19/02/2021tarih, 2020/1046 Esas, 2021/297 Karar sayılı ilamı eldeki dava ile benzer nitelikte bulunmuş ve hükme dayanak yapılmışsa da; dairemize ait yukarıda esas ve karar numarası verilen dava dosyası ile eldeki somut davada herhangi bir benzerlik bulunmadığı anlaşılmış, ilk derece mahkemesince, yüksek yargı yerlerince verilen kararların, hükme dayanak alınmasından önce titizlikle incelenmesi ve değerlendirlmesi sonrasında hükme dayanak alınması gerektiği hususunun göz ardı edilmesi sadece eleştirilmekle yetinilmiştir.
Gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-3) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-3) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/06/2022 tarih, 2021/761 Esas ve 2022/519 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 28/09/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*