Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1856 E. 2022/1664 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1856
KARAR NO : 2022/1664

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2022 (ara karar)
NUMARASI : 2022/351 Esas – (derdest)

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN/DAVACI : … (T.C. No: …) –
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … –
DAVALI : … (T.C. No: …) –
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
TALEP KONUSU : İhtiyati Haciz
DAVA/TALEP TARİHİ : 16/03/2022

KARAR TARİHİ : 28/09/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 11/10/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati haciz talep eden/davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında işletme devir sözleşmesi imzalandığını, davalının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğinden Sakarya 2. İcra Müdürlüğü 2020/32 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının itiraz ederek durdurduğunu, davacının daha fazla zarara uğramaması adına ihtiyati haciz kararı verilmesini, itirazın iptalini, takibin devamını icra inkar tazminatı talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 21/03/2022 TARİHLİ ARA KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin bu aşamada reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı (haciz talep eden) vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı (haciz talep eden) vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında sunulmuş olan dava dilekçesinde izah etmeye çalıştıkları üzere, davalı taraf açıkça borcu ifadan kaçınmakta ve müvekkil (davacıyı) zor durumda bırakma saikiyle hareket ettiğini, müvekkil ile aralarında yapılan harici görüşmelerde dahi takip konusu borcu kabul etmesine rağmen borcu ifadan kaçınan davalının sırf müvekkili zarara uğratma kastıyla hareket ettiği yadsınamaz bir gerçek olup ihtiyati haciz; kastın varlığı, tahsilde zorluk yaşama ihtimali ya da bir alacağın tahsilinde mal kaçırma ihtimali bulunması hallerinde başvurulan geçici hukuki korumalardandır, bu sebeple açmış oldukları dava itirazın iptali davası ile birlikte müvekkilin haklarını korumak amacıyla ihtiyati haciz yoluna başvurma zaruretini açıkça ortaya koyduğunu, İcra İflas Kanunu’nda düzenlenmiş olan ihtiyati haciz kararı alınabilmesi için kanuni şartlar müvekkil açısından oluştuğunu Yargıtay kararlarında da bu şekilde olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme 21/03/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına, müvekkil lehine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/351 Esas – 21/03/2022 tarihli ara kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Talep, İhtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olup, ihtiyati haciz talep eden/davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; ihtiyati haciz talep eden/davacı tarafından, sözleşmeye aykırılık nediniyle Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2020/32 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlatılan takibe davalının itiraz ettiği, itiraz üzerine duran takibin devamı için eldeki davanın açıldığı, açılan davada; davalı adına kayıtlı mal varlığı üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, verilen karara karşı ihtiyati haciz talep eden/davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İİK’nın 257-(1) maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.”
İİK’nın 257-(2) maddesi; “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder”.
İİK’nın 258-(1) maddesi; ” … Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur … ” hükmü düzenlenmiştir.
Rehinle temin edilmemiş muaccel bir alacağın var olması halinde ihtiyati hacze karar verilebilir. Mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi şart olmayıp alacağın varlığı hakkında yeterli kanaate sahip olunması için mahkemeye bu konuda delillerin sunulması yeterli kabul edilmelidir. Başka bir söyleyişle alacağın varlığının yaklaşık olarak ispat edilmesi gerekli ve yeterlidir.
İİK’nın 265-(1) maddesindeki; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere,mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” şeklindeki hüküm ile itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır.

Eldeki uyuşmazlıkta, ilk derece mahkemesince; yukarıda yazılı kanun maddesinden anlaşılacağı üzere ihtiyati haczin rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu için verilebileceği, ihtiyati haciz talep edenin alacaklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, dava dilekçesi ekindeki belgeler incelendiğinde, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, davacının alacaklı olup olmadığı hususunun yargılama sırasında ortaya çıkacağı, bu nedenlerle ihtiyati haczin şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından; davacı/ihtiyati haciz talep eden vekilinin talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
Karar başlığında; tarafların T.C. numaralarının ve davacı vekilinin adresinin yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, ihtiyati haciz talep eden/davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden/davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yolu için yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/09/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*