Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1801 E. 2022/1448 K. 05.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2022/1801
KARAR NO :2022/1448

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :13/06/2022
NUMARASI :2022/510 Esas (derdest dosya)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN/DAVACI :…
VEKİLİ :Av…
İHTİYATİ TEDBİRE
İTİRAZ EDEN/DAVALI :…
VEKİLİ :…
DAVA :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :09/05/2022

KARAR TARİHİ :05/08/2022
KR. YAZIM TARİHİ :08/08/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine Sakarya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1318 sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının davacı ile miras kalan iki adet taşınmazdaki hisseyi devralmak için sözlü olarak anlaştıklarını, davalının taşınmazları devir almaktan kaçındığını, ödeme de yapmadığını, takip konusu senedin davacı tarafından düzenlenmediğini, taraflar arasında satış vaadi sözleşmesi bulunmadığını, senet üzerindeki sahte imzaya ilişkin Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/1952 soruşturma dosyası açıldığını, davacının senedin keşide tarihinde yurtdışında bulunduğunu, icra takibinin tedbiren durdurulmasını, davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini, davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince 16/05/2022 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde özetle; dava değerinin %15’i oranında teminatla icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiğini, teminat miktarının yanlış belirlendiğini, dosya kapak hesabının yapılarak alacağın tamamının ve alacağın % 15’i oranında teminat yatırılması halinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; 13/06/2022 tarihli ara kararı ile; “… Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yönelik yapmış olduğu itirazın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karar usul ve yasaya aykırı olmakla teminat miktarına itirazlarının kabulüyle İİK’nın 72/3 uyarınca alacağın %15’i oranında teminat yatırılması gerektiğinden bahisle anılı ara kararın bozulması gerektiğini, yerel mahkemenin ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin gerekçesi İİK’nın 72/3’e aykırı olduğunu, yerel mahkemenin gerekçesinin iki maddesi olan İİK’da belirlenen gecikmeden doğan zararın ispat edilmediği gerekçesi ile icra dosyasının durdurulmadığı sadece dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbir verildiği, bu nedenle teminat miktarınını %15 olduğunun yerinde olduğu gerekçesinin aykırı olduğunu, yerel mahkemeye de itiraz dilekçelerinde iş bu yargıtay kararlarını sunmuş olmalarına rağmen yerel mahkeme bu yargıtay kararlarının neden aykırı karar verdiği yönünde bir gerekçe de sunmamış olduğunu, yerel mahkeme kararı onanacak ise bizzat somut olayla bire bir aynı olan 15-20 adet gerek eski gerek yeni tarihli yargıtay kararlarının niçin somut olaya uygulanmaması gerektiği hususunda hukuki gerekçe belirtmesini talep ettiğini, alacağın %115’i oranında teminat yatırılması halinde dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/510 Esas, 13/06/2022 tarihli Ara Kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, menfi tespit davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yönelik yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiş karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ”kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır” şeklinde tarif edilmiştir. Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu mal ve hak üzerinde yeni bir takım uyuşmazlıkların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır.
6100 sayılı HMK’nın 389. maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1. fıkrasında ”mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanmaması… gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir.
Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK’nın 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda “…hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez… bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması…” hükme bağlanmıştır.
İhtiyati tedbirin uygulanması sonucu, karşı tarafın zarar görme tehlikesi bulunduğundan HMK’nın 392. maddesinde tedbire karar verilirken talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İhtiyati tedbir kararı verilirken tedbir isteyen haksız çıktığı takdirde, ihtiyati tedbirden dolayı karşı tarafın uğrayacağı zarar için bir teminat alınmasına da karar verilir. (HMK m.391/2-ç, 392) Talep, resmi bir belgeye, başkaca bir kesin delile dayanıyor ya da durum ve koşullar gerektiriyorsa mahkeme gerekçesini açıkça belirterek teminat alınmamasına da karar verebilir.
İhtiyati tedbirin uygulanmasındaki en önemli kıstaslardan birinin de tarafların hak ve yarar dengesinin korunması olduğu açıktır.
Davacının tedbir istemi cebri icra satışının durdurulması noktasındadır.
Gerçekten ihtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekmektedir.
İcra takibinin hangi hallerde durdurulacağı ayrıca İİK’ın 72. maddesi ile HUMK’nın 317. maddesinde de düzenlenmiştir.
İİK’nın 72. maddesinde “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” açıklaması vardır.
Somut olayda; davalı tarafından icra takibi yapıldığı ve bu takibin durdurulması istenmekle yukarıda açıklanan mevzuat gereğince alacağın tamamının bloke edilmesi koşulu ve %15 güvence ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde karar verilmesi gerekirken istemin reddine ilişkin karar yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbire itiraz eden davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, İDM kararının kaldırılmasına; Sakarya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1318 sayılı sayılı dosyasındaki alacağın tamamının icra dosyasına depo edilmesi ve depo edilen bu alacağın %15’inin de mahkeme veznesine güvence olarak yatırılması halinde tedbir isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere:
I-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/510 Esas, 13/06/2022 tarihli Ara Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile; İİK’nın 72/3. maddesi gereğince Sakarya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1318 Esas sayılı dosyasındaki alacağın tamamının icra dosyasına depo edilmesi ve depo edilen bu alacağın % 15’inin de mahkeme veznesine teminat olarak yatırılması halinde, Sakarya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1318 Esas sayılı icra dosyasında, icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA,

2-Teminata ve ihtiyati tedbir kararına ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
II-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf harçlarının talep halinde istinaf edene iadesine,
b)İstinaf yolu için yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)İstinaf edenin yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
e)Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca mahiyeti itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/08/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*