Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1750 E. 2023/1869 K. 13.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1750
KARAR NO : 2023/1869

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2022
NUMARASI : 2021/251 Esas – 2022/268 Karar

DAVACI : GROUPAMA SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI : SINIRLI SORUMLU KARARLI LOJİSTİK NAKLİYAT KARAYOLU YÜK TAŞIMA KOOPERATİFİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 03/05/2021
KARAR TARİHİ : 13/11/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 20/11/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı taşıma kooperatifinin müvekkili şirket nezdinde nakliyat emtea sigorta poliçesi ile sigortalı olan ve sigortalısı EGE PROFİL TİCARET VE SAN. A.Ş.’ye ait emtianın, sorumluluklarında olan … plakalı araç (TIR) ile 30/08/2019 tarihinde sevkiyatını yaptırdıkları sırada meydana gelen hırsızlık sonucu çalınmasına sebebiyet verdiğini, bu hasar sebebiyle müvekkili şirketin sigortalısına 25.11.2019 tarihinde 212.406,60-TL tazminat ödediğini, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 1472 ve diğer ilgili kanun maddeleri uyarınca, kanuni halefiyetlerine binaen, ödenmiş bulunan tazminat tutarı ve faizinin ödenmesi için davalı tarafa yapılan yazılı müracaat yeterli olmayınca dava açmak zorunda kaldıklarını, yasa gereği dava açmadan önce arabuluculuk kurumuna müracaat yasal zorunluluk olduğundan arabuluculuk başvurusu da yapılmış olmasına rağmen davalı tarafın arabuluculuk görüşmesine katılmadığını, 212.406,60-TL rücuen alacaklarının 25.11.2019 tarihinden itibaren %16,75’den aşağı olmamak üzere avans faizi uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın KABULÜ ile 212.406,60-TL nin 25/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek (%16,75 den az olmamak üzere) avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; “Yerel Mahkeme kararı, Hukukun Genel İlkelerine, Borçlar Kanununun alacağın temliki, rücuen tazminat ile ilgili hükümlerine, sigorta genel hükümlerine, Sigorta Hukukuna ve Nakliyat Emtia Abonman Sözleşmesi hükümlerine aykırı olması sebebiyle kabul etmiyoruz, somut olayda, sigortacının, oluşan risk karşısında, oluşan zararı ödediği nispette asıl alacaklı konumundaki sigortalının yerine geçmesini öngören “HALEFİYET İLKESİ” koşulları gerçekleşmemiştir. Zira somut olayda, sigortacı Groupama A.Ş. ile sigortalı Ege Profil A.Ş. arasında akdedilen “Yıllık Nakliyat Emtia Abonman Sözleşmesi Sigorta Poliçesi”nin “Sigorta Şart ve Fiyatları” başlıklı hükümleri kısmında (sayfa 4/10) “Not-1: Kendi araçları ile yapılacak taşımalar teminat altındadır” demek suretiyle sözleşmenin ve dolayısıyla Halefiyetin hangi şartlar altında doğacağını hükme bağlamıştır. Buna göre, halefiyetin doğabilmesi için sigortacı ile sigortalı arasındaki sigorta sözleşmesi hükümlerine her iki tarafın da uygun davranmış olması gerekirdi. Sigortacı şirket usulsüz halefiyete binaen taşıma işini gerçekleştiren müvekkil kooperatif aleyhine rücuen tazminat isteminde bulunamaz. Usulünce doğmayan bir alacağın, halefiyete binaen “rücu edilmesi” de söz konusu olamayacaktır. Öte yandan “riziko”nun gerçekleşme şekli itibariyle de müvekkilime yapılmış olan rücuen yönelme de hukuksuzdur. Zira ortada, her türlü tedbiri almasına, her türlü yüksek özeni göstermesine rağmen müvekkilim kooperatifin kaçınamayacağı, sonuçlarını öngöremeyeceği bir durum gerçekleşmiştir. Burada, müvekkilim kooperatifin gereken özeni göstermediğini, gerekli tedbirleri almadığını ispat yükü davacı sigorta şirketine aittir. Sigorta şirketi bu olguları ispat edememiştir. Müvekkil kooperatifin uhdesinde iken gerçekleşen hırsızlık vakıası, müvekkil kooperatifin de iradesi ve inisiyatifi dışında gelişen bir hadisedir. Müvekkilim de bu hırsızlık nedeniyle zarara uğramıştır. Esasen buradaki bütün sorun, hırsızlığı gerçekleştiren faillerin bulunamamış olmasındadır” beyanı ile yerel mahkeme kararının bozulması, davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Rücu talebimize konu hasar poliçe teminatına dahil olup, hasar ödemesine konu sigorta poliçesinde nakliyatın sigortalımızın araçları ile sınırlı olmasına dair herhangi bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu bağlamda halefiyet ilkesine aykırı herhangi bir durum söz konusu değildir. Davalı tarafça nakliye işleminin kendisinden beklenilen özen içinde yapılmadığı açıkça ortadadır. Davalı kooperatif nakliye ile ilgili araç görevlendirmesi yaparken gerekli özeni gösterseydi hırsızlık hadisesi meydana gelmezdi, bu açıdan davalı tarafın açıkça kusura dayalı sorumluluğu bulunmaktadır, kaldı ki davalı tarafın akit dışı (objektif) sorumluluğu da nazardan kaçırılmamalıdır. Tüm delillerimiz davalının sorumluluğunu tartışmasız olarak ortaya koyan delillerdir. Bu bağlamda iddialarımızı doğrulayan ve olaya bağlı ödeme ile hasar arasındaki hesap açısından uyumu da açıkça ortaya koyan bilirkişi raporu da yerel mahkeme tarafından değerlendirmeye alınarak davamızın kabulüne karar verilmiş olup verilen karar hukuka ve maddi vakıalara uygundur” beyanı ile yerel mahkeme kararının onanmasına, davalı yanın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 26/04/2022 tarih, 2021/251 Esas – 2022/268 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; TTK’nın 1472 maddesi ve halefiyet kurallarına dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davalı taşıma kooperatifinin, davacı sigorta şirketi nezdinde nakliyat emtea sigorta poliçesi ile sigortalı olan ve sigortalısı EGE PROFİL TİCARET VE SAN. A.Ş. ‘ye ait emtianın sorumluluklarında olan … plakalı araç (TIR) ile 30/08/2019 tarihinde sevkiyatını yaptırdıkları sırada meydana gelen hırsızlık sonucu taşınan malın çalındığı, yaşanan hırsızlık nedeniyle davacı şirket tarafından sigortalısına 25.11.2019 tarihinde 212.406,60-TL tazminat ödediği belirtilerek, davacı tarafından sigortalısına ödenen 212.406,60-TL’nin davalıdan tahsili için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan 18/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaya konu hırsızlık sonucu oluşan zararın 213.473,98 TL olduğunu, TTK m. 1472’de öngörülen sigortacının halefiyeti şartlarının gerçekleşmiş olmasına bağlı olarak, davacı sigorta şiketinin, sigortalıya ödemiş olduğu sigorta tazminatı miktarıyla sınır oranında tazminat alacağı hakkı olduğu üçünçü şahıs konumundaki davalı S.S. Kararlı Lojistik Nak. Karayolu Yük Taşıma Koop.’e karşı halefiyet hakkının doğduğu şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Eldeki davada; davacı sigorta şirketinin sigortalısı tarafından nakliyat emtea sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı, dava dışı sigortalı Ege Profil Ticaret Ve San. A.ş. ‘ye ait emtianın, Ege Profil ile davalı arasında akdedilen taşımacılık sözleşmesi uyarınca taşınmak üzere davalının alt yüklenicisi olan dava dışı sürücü tarafından 19334, B419335, B419336, B419337, B419338 no.lu sevk irsaliyeleri ile firmalarından s-Pen PVC ve Ozanlar Aluminyum firmalarına nakletmek üzere alındığı, 15.008,50 mt. c profil cinsi, 210 adet aksesuar cinsi, 213.473,98 TL tutarındaki emtialarının davalının sorumluluğunda iken kayıp olduğu, alıcılara teslim edilmediği, sigortalının mallarını teslim alan sürücünün sahte sürücü belgesi ve sahte plaka ibraz ederek malları teslim aldığı, olayla ilgili soruşturma dosyasının derdest olduğu, taşınması konusunda anlaşmaya varılan emtianın davalının sorumluluk alanında iken, dava dışı kişilere taşınmak üzere teslim edildiği, hırsızlık olayına konu olduğu ve çalındığı hususunun ihtilaflı olmadığı, taraf iddia ve savunmaları, hasar dosyası, soruşturma dosyası, akdedilen taşımacılık sözleşmesi ve TTK.’nın taşıyanın sorumluluğunu düzenleyen 879 vd. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; davalı kooperatifin davacının sigortalısının zararından sorumlu olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince, açıklanan tüm bu neden ve gerekçelerle davanın kabulüne şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hukuki değerlendirme ve varılan sonucun yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve Daire’mizin uygulamalarına da uygun olduğu, yapılan tahkikatın yeterli ve ilk derece mahkemesi gerekçesinin davalının istinaf nedenlerini karşılar nitelikte bulunduğu anlaşıldığından, davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 14.509,48 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 3.627,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.881,98 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/11/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*