Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1711 E. 2022/1722 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2022/1711
KARAR NO :2022/1722

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI :2022/276 Esas – 2022/339 Karar
TARİH :21/06/2021

DAVACI :ULUSOY UN MAMULLERİ İNŞAAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. DEĞİRMENDERE ŞUBESİ –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :HASIMSIZ

DAVA :Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ :08/04/2022

KARAR TARİHİ :03/10/2022
KR. YAZIM TARİHİ :12/10/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin Cumhuriyet Mah. Yalıyolu Cad. No:6 sayılı adreste kendi mülkiyetinde ticari faaliyet gösterdiğini, 35 yıl aynı cadde üzerinde yan binası olan 4 nolu mecurda aynı faaliyeti devam ettirdiğini, kendi mülkiyetini edindikten sonra taşınma gerçekleştiğini, bu taşınma sırasında davacının tüm özen ve dikkati göstermesine rağmen karar defterinin zayii olduğunu, tüm araştırmalarına ve çalışan tüm personelden sorulmasına rağmen karar defterinin bulunamadığını, bu durumu 03/04/2022 tarihinde fark ettiğini, 06/04/2022 tarihinde Posta Gazetesi aracılığıyla zayii ilanı oluşturduğunu ve ilgili Vergi Dairesinde kayıp olgusunu bildirdiğini, davacının yeniden karar defteri çıkarabilmesi için zayii belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yeterli inceleme yapılmaksızın yargılama dosyasına dair redde ilişkin hüküm kurmuş olduğunu ve zayi olan karar defterine dair spesifik unsurlar arayarak esasa ve hukuka aykırı hüküm kurduğunu, yerel mahkemece net olarak hangi nedenle Karar Defterinin ziyaı üzerine talep edilen zayi belgesi talebinin reddine ilişkin hüküm tesis etmiş olduğunu gerekçeli kararda anlaşılamamakta olduğunu, tek ortaklı şirket olan davacı şirketin, kayıptan haberi olma ihtimali olmayan işyeri personeline, bilmedikleri bir durumla alacaklı tutanak tutturması da hem hayatın hem ticaretin olağan akışına aykırı olduğunu, 38 yıllık işletmeye sahip olan davacının, vergisel ve muhasebesel anlam ifade etmeyen ancak yinede yasal ticari defterlerden sayılan Karar Defterini herhangi bir kasıtla yok etmesinin hem manasız hem de akla uygun olmadığını, uzun süreli tacir olan davacının, basiretli davranmadığı savı da hukuken ve hayatın olağan akışına nisaben makul olamayacağını, belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2022 tarih, 2022/276 Esas – 2022/339 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zayi belgesi verilmesi istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda;”… TTK’nın 82. maddesi uyarınca her tacirin ticari defterlerini sınıflandırılmış bir şekilde 10 yıl saklamakla yükümlü olduğu, TTK’nın 82/7 maddesi uyarınca bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği, davacının taşınırken karar defterlerinin kaybolması nedeniyle zayi belgesi verilmesi istemine yönelik olarak işbu davayı açmış ise de, karar defterinin kayıp olduğuna dair herhangi bir tutanak tanzim edilmediği gibi herhangi bir tespit raporu da alınmadığı, bu durumda söz konusu ticari defterlerin kayıp olduğu hususunda kesin ve inandırıcı delil ibraz edilmediği (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 20/06/2019 tarihli 2019/807 E, 2019/796 K sayılı ilamı), ticari defterin TTK’nın 82/7. maddesinde belirtilen şekilde sınırlı hallerde yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlıktan ziyaa uğradığına dair bir delil ve iddia olmadığı, zayi belgesi talep ettikleri defterin kaybolduğunu ileri sürdüklerine göre, öncelikle defterlerin kaybolduğu, davanın defterlerin kaybolmasından sonra 15 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığını ispatlamaları gerektiği, davacı tarafından defterlerin kaybolduğuna ilişkin bir delil bildirilmediği(Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 04/10/2019 tarihli 2019/176 E,2019/1837 K sayılı ilamı), dosyaya gazete ilanını sunduğu, basiretli tacir gibi davranmadığı, 6102 TTK’nın 82-(7) maddesinde, zayi belgesi verilebilecek hallerin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda belirtilen sebep, TTK’nın 82-(7) maddesinde belirtilen olağanüstü hallerden de olmadığı, (Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 12/09/2019 tarihli 2019/588 E, 2019/790 K sayılı ilamı) kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir…” şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, TTK’nın 82/7 m. uyarınca tacirin saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgelerin zayi olduğuna dair belge verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun hükmü uyarınca tacirin defter ve belgelerinin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, ayrıca ziyaa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir durum nedeniyle meydana gelmiş olması gerekmektedir.

Somut olayda davacı vekili ,müvekkil şirketin Cumhuriyet Mah. Yalıyolu Cad. No:6 sayılı adreste kendi mülkiyetinde ticari faaliyet gösterdiğini, 35 yıl aynı cadde üzerinde yan binası olan 4 nolu mecurda aynı faaliyeti devam ettirdiğini, kendi mülkiyetini edindikten sonra taşınma gerçekleştiğini, bu taşınma sırasında müvekkilinin tüm özen ve dikkati göstermesine rağmen karar defterinin zayii olduğunu, tüm araştırmalarına ve çalışan tüm personelden sorulmasına rağmen karar defterinin bulunamadığını, bu durumu 03/04/2022 tarihinde fark ettiğini, 06/04/2022 tarihinde Posta Gazetesi aracılığıyla zayii ilanı oluşturduğunu ve ilgili Vergi Dairesinde kayıp olgusunu bildirdiğini ileri sürmüş ise de, bu iddiaya göre davacının gerekli dikkat ve özeni gösterdiği halde elinde olmayan bir nedenle defter ve belgelerinin zayi olduğunu ispat edememesi, ticari defter ve belgelerin kaybolma veya atılma ihtimalini dikkate alarak özel olarak saklanması konusunda gerekli önlemleri almayarak ticari defter ve belgelerinin zayi olmasına bir anlamda kendi kusuru ile sebep olduğu, TTK’nın 82/7. maddesinde tahdibi olarak sayılan hallerden birinin gerçekleştiğinin de ispatlmanamadığı dolayısıyla zayi belgesi verilmesine ilişkin şartların mevcut olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/10/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*