Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1685 E. 2023/1688 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1685
KARAR NO : 2023/1688

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/05/2022
NUMARASI : 2020/386 Esas – 2022/427 Karar

DAVACI : EUREKO SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : MERTUR OTOMOTİV VE TAŞIMACILIK ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …- …

DAVA TÜRÜ : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 21/07/2020

KARAR TARİHİ : 25/10/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 14/11/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; İstanbul Arabuluculuk Bürosuna başvuruda bulunduklarını, başvuruları kapsamında davalı taraf ile arabuluculuk müzakereleri gerçekleştirildiğini ve müzakerelerin “anlaşamama” şeklinde neticelendiğini, davalarının konusunun, dava dışı sigortalı Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret Anonim Şirketi’ne ait otomobillerin gerçekleşen nakliyesi sırasında hasara uğramalarına ilişkin olduğunu, Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret Anonim Şirketi’ne ait otomobillerin müvekkili Eureko Sigorta A.Ş. tarafından Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalandığını, taşıyıcı firmanın sorumluluğunda olan otomobillerin kara yolu nakliyesi sırasında hasara uğradığını, işbu sebep ile meydana gelen hasar tazminatlarının karşılanması için davalı şirkete karşı toplu dava açıldığını, davalının, zararın oluşmasına %100 kusuru ile sebep olduğunu, taşıyıcı Mertur Otomotiv ve Taşımacılık Anonim Şirketinin devraldığı otomobillerin taşıma işinden sorumlu olduğunu, davalının, nakliyesini gerçekleştirdiği otomobilleri sigortalı şirketten hasarsız teslim aldığını, ancak teslim yerine getirildiğinde hasarın meydana geldiğinin tespit edildiğini, hasara konu otomobillerin kara yolunda taşınması sırasında herhangi bir darbeye maruz kalmaması için gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi gerektiğini, ancak davalı taşıyıcı firmanın, göstermediği özen neticesinde hasara konu araçların kara yolunda taşınması sırasında zarara uğramalarına sebebiyet verdiğini, sigortalı emtialarda muhtelif hasarlar meydana geldiğini, sigortalı şirkete ait otomobillerin hasara uğramasına sebep olan Mertur Otomotiv ve Taşımacılık Anonim Şirketi TTK 875 uyarınca kusuru ile sorumlu olduğunu, söz konusu zararın, davalının hukuka aykırı eylemi ile meydana geldiğini, yapılan inceleme sonucunda sigortalı şirkete ait otomobillerde toplam 44.820,02 TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu bedelin müvekkili tarafından poliçelere istinaden poliçe limitleri dâhilinde ödendiğini, sigortalının tüm dava ve talep haklarını müvekkili şirkete devir ve temlik ettiğini, böylece müvekkili şirketin TTK 1472. maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, halefiyet ilkesi gereğince söz konusu alacağın, davalı şirketten talep edildiğini, ancak davalı şirketin, herhangi bir ödemede bulunmadığını, davalının hasara konu otomobillerin karayolu nakliyesi sırasında hasara uğramasından kusuru ile sorumlu olduğunu, bu nedenlerden dolayı gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalı şirketin, sigortalı şirkete ait araçların zarara uğramasına sebep olduğunu, bu durumda sigortalı şirket tarafından sigortalanmış araçlardaki bu zararı davalının, ödeme tarihinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının uygulamış olduğu ticari işlerde uygulanan en yüksek avans faiz oranı ile birlikte gidermekle yükümlü olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, 44.820,02TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin reddinin gerektiğini, icra takibinde borcun sebebi taşıma hasarına istinaden rücuen tazminat olarak gösterildiğini, ancak iddiayı tevsik eder belgelerin dosyada mevcut olmadığı gibi müvekkili davalıya da tebliğ edilmediğini, hasarların ayrıntıları hakkında da herhangi bir detay verilmediğini, bu sebeplerle vaki icra takibi üzerinden itirazın iptali davası açılarak icra takip dosyasında sunulmayan ve ayrımlaştırılmayan talep üzerinden bu kere dava ile talebin genişletilmesi yasağı adı altında talepte bulunulmasının hatalı olduğunu, bu minvalde talebin genişletilmesine de muvafakat etmediklerini, bu sebeplerle icra takibinde taraflarına tebliğ edilmeyen belgeler üzerinden mezkur davanın ikamesinin de usule aykırı olduğunu, sigorta şirketinin rücu hakkının doğabilmesi için, öncelikle, tazminat ödediği kişi ile sigortacı arasında zarar konusunu kapsayan bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması gerektiğini, buna göre, zarar gören ile sigortacı arasında tazminat yükümlülüğünü doğuran bir sigorta sözleşmesi yoksa sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğü doğmayacağından rücu hakkının da olmayacağını, öncelikle davacı şirket ile müşterisi arasında bu şekilde düzenlenmiş bir poliçe yoksa ödenen bedellerin müvekkilinden talep edilmesinin mümkün olmayacağını, davacının ancak gerçek zararı davalıdan talep etme hakkına haiz olduğunu, davacının, sigortalısına daha fazla tazminat ödemiş olsa bile, kendisine ancak sigortalının uğradığı gerçek zarar karşılığını talep hakkı intikal edeceğini, bu bağlamda ödenen bedellerin gerçek ve piyasa koşullarına uygun bedeller olup olmadığı hususunun belirlenmesi gerektiğini, tek taraflı düzenlenmiş ekspertiz ve benzeri delillerin müvekkiline karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin, davaya konu edilen aracı sıfır km olarak gemiden üzerinde araç içinde branda ve kaplama olacak şekilde teslim alarak taşıması işini yüklendiğini, aracın teslim alındığında üzerinde ve içinde brandası ve kaplaması mevcut olduğunu, davalının davacı araçların nakliyesini gerçekleştirdiğini, davaya konu edilen hasarların araç içi hasarlar olduğunu, müvekkilinin yahut şirket çalışanı sürücünün araç içerisine müdahalesinin mümkün olmadığını, taşınan araçta olduğu iddia edilen hasarın bant altı hasar olduğunu, taşıma sırasında hasar gördüğü iddia edilen kısımın kaplama olarak bilinen bant altında tespit edildiğini, müvekkili şirket çalışanının bant altında kalan hasarı teslim aldığı anda görmesinin mümkün olmayıp bant altı hasarın taşıma hasarı olarak kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili ile dava dışı Doğuş firması arasında imza edilen sözleşmenin bant altı/branda altı hasarlara dair düzenlemesine dair kısımı mahkemeye sunduklarını, sözleşmenin 6.5.1 maddesi uyarınca bant altı / branda altı hasarlardan taşıyıcı firmanın sorumlu olmadığının açık olduğunu, özetle davacının iddia ettiği hasarların, taşımadan doğmadığını ve/veya taşıma sırasında oluşmadığını, söz konusu hasarın taşıma sırasında oluşma ihtimali olacak hasar olmadığını, taşıma işini yapan davalı şirketin hasarın oluşmasında kusur ve ihmalinin olmadığının sabit olduğunu, bu bağlamda meydana gelen olayda hasar ile taşıma işini yapan davalı arasında illiyet bağı kesildiğini, iddia olunan hasarın meydana gelmesinde müvekkili ile dava dışı sürücüye atfedilebilecek bir kusur söz konusu olmadığından hasara karşılık ödenen bedelden müvekkilinin sorumluluğuna da gidilemeyeceğini, davaya konu edilen tutarların davalı şirketin taşıması işi sırasında oluşmadığının sabit olup taleplerin reddi gerektiğini, iddia olunan hasarın davalının kontrol noktasında olmadığını, keza davacının hasar olarak ödediğini ileri sürdüğü bedelin hasara nazaran fahiş olduğunu, dava dilekçesinde talep edilen bedelin hangi taşıma ve hangi hasardan doğduğuna dair net bir beyan sunulmadığını, genel geçer ifadelere yer verildiğini, bu bağlamda davacı tarafın HMK gereği taleplerini ayrımlaştırmadığını ve somutlaştırmadığını, dilekçe içeriğinde sadece hasarların CD içeriğinde sunulacağını beyan etmişse de bu CD ve/veya içeriğinin de taraflarına tebliğ edilmediğini, bu bağlamda dava konusu edilen bedellerin somutlaştırılması ve/veya CD’nin yahut içeriğinin taraflarına tebliğini müteakiben ayrıntılı cevaplarını sunacaklarını, davacının, haksız itiraz sebebi ile ayrıca icra inkar tazminatı talep ettiğini, açıklandığı üzere davacının iddia olunan hasarlar sebebi ile müvekkilinden herhangi bir alacağı olmadığını, alacak mevcut değilken yapılan icra takibine karşı süresinde borçları olmaması sebebi ile itiraz edildiğini, bu sebeplerle davacının icra inkar tazminat talebinin yerinde olmadığını, aksine, haksız icra takibi yapılması sebebi ile davacının icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, delillerinin toplanmasına, davacının icra inkar tazminat talebinin reddine, davacı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE;
-1.244,59.-TL’nin 28/03/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/2645 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-303,83.-TL’nin 28/03/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/2645 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-133,68.-TL’nin 06/06/2018 ödeme tarihinden(Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/2645 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-1.806,54.-TL’nin 05/07/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/2645 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-903,00.-TL’nin 09/04/2018 ödeme tarihinden(Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/2645 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-791,04.-TL’nin 20/09/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/2645 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-402,47.-TL’nin 18/01/2019 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/4294 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-732,54.-TL’nin 20/09/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/4294 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-320,87.-TL’nin 19/03/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/4294 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-834,03.-TL’nin 24/10/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/4294 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-2.175,79.-TL’nin 22/05/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/4294 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-1.979,25.-TL’nin 07/06/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/5272 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-780,90.-TL’nin 28/06/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/5275 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-2.203,83.-TL’nin 15/08/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/5275 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-1.760,51.-TL’nin 31/10/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/5275 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla,
-495,71.-TL’nin 10/05/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/5276 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-2.129,51.-TL’nin 09/05/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/5276 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-566,82.-TL’nin 09/05/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/5276 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-162,36.-TL’nin 10/05/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/7209 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-1.246,10.-TL’nin 09/04/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/7209 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla)
-229,50.-TL’nin 09/05/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/7209 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-872,74.-TL’nin 10/05/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/7209 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-1.062,49.-TL’nin 05/10/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/7209 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-112,97.-TL’nin 09/05/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/7209 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-821,63.-TL’nin 20/09/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/7363 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-1.327,37.-TL’nin 10/05/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/7363 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-396,29.-TL’nin 08/10/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/7363 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-703,52.-TL’nin 10/05/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/7357 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-305,49.-TL’nin 09/05/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/7357 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-191,25.-TL’nin 06/07/2018 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/33989 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-939,11.-TL’nin 11/03/2019 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/39444 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla),
-2.113,85.-TL’nin 25/01/2019 ödeme tarihinden (Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2019/42951 sy. takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
-18078043 nolu hasar dosyası kapsamında yapılan 225,50.-TL ödemeye ilişkin talebin aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşıma sırasında meydana geldiği iddia edilen hasarlara ilişkin olarak dava dışı sigortalıya ödenen zararın davalıdan rücuen tazmininin talep edildiği davada ilk derece mahkemesince eksik araştırma ve değerlendirmelerle hazırlanan bilirkişi kök ve ek raporu gözeterek hüküm kurduğunu; davacının, yargılamanın 4. celsesinden sonra dosyaya yeni delil sunması yani bir başka deyişle eksik delillerini tahkikatın ortasında tamamlaması, tamamıyla kendi kusurundan kaynaklandığını; zira davacı, dava konusu ettiği ihtilafa ilişkin delillerini süresinde sunmamış, delillerin ne sebeple süresinde sunulmadığına ilişkin makul ve geçerli bir sebep de göstermediğini; davacının delil listesinde gösterdiği ve dosyaya sunduğu CD içerisindeki bazı belgelerin talep ettiği hasar bedellerini tevsik etmemesi / eksik kaldığı düşüncesiyle yeniden delil sunulmasına ilişkin ara karar kurulması ve duruşma esnasında yeni sunulacak delillere muvafakatimiz olmamasına karşın bu hususun göz ardı edilmiş olması hatalı olduğunu; 094740, 113589, 025570, 1042178, 097323 ve 090237 şase numaralı araçlarda meydana gelen hasarların bir kısmının yükleme hatası, bir kısmının gemide meydana gelen hasar, bir kısmının üstü açık taşıma nedeniyle meydana gelen mücbir sebep hatası ve bir kısmının araç içi hasar olması nedeniyle bu hasarlardan sorumlu olmadığını; ilk derece mahkemesince bu hususlar göz ardı edilerek hükmedilen tazminat miktarlarının hatalı olduğunu; söz konusu hataların hüküm altına alınan başka hasar dosyaları için de olup hükmün bu yönden bozulması gerektiğini; hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda tespit edilen ve davacının hasar bedeli adı altında talep etmiş olduğu bedeller piyasa gerçeklerinden uzak ve fahiş olduğunu; bilirkişi ek raporunda, hasar bedellerinin piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığına yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığını; beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı taraf istinaf dilekçesinde yargılama esnasında yeni delil ileri sürdüğümüzü beyan etmişse de bu durum gerçeği yansıtmadığını; dava dışı sigortalı doğuş otomotiv alanında öncü ve lider konumda olan bir şirkettir. araçlarda meydana gelen hasarlar alanında uzman ve bağımsız eksperler tarafından incelendiğini; söz konusu incelemelere bilirkişi heyeti de mutabık kaldığını beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/05/2022 Tarih – 2020/386 Esas – 2022/427 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı ile dava dışı Doğuş Otomotiv Servis ve Tic. A.Ş. Arasında Nakliyat Abonman Sigorta poliçesi bulunduğu, yine davalı ile Doğuş Otomotiv Servis ve Tic. A.Ş. Arasında 25/03/2020 tarihli 1. Bölge Yurtiçi Araç Taşıma Sözleşmesi bulunduğu, davalının bu sözleşme kapsamında dava dışı Doğuş Otomotiv Servis ve Tic. A.Ş. Tarafından yurtdışından ithal edilen araçları limandan alıp istenilen yerlere taşıdığı, bir kısım taşımalarda hasar oluştuğuna dair sigorta şirketine yapılan ihbarlar üzerine sigorta şirketi tarafından hasar dosyaları açılıp poliçe kapsamında olduğu kabul edilen hasarların dava dışı şirkete ödendiği ve eldeki dava ile bu ödemelerin davalıdan rücüan tahsilinin talep edildiği, davalının bir kısım hasarların gemide, bir kısım hasarların yükleme ve boşaltmadan, bir kısım hasarların araç içinde ve bir kısım hasarların araçların açık şekilde taşınmasından kaynaklı mücbir sebepten meydana geldiği, bu nedenle hasarlardan sorumlu olmadığı, yine nefaset indirimlerinden sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince bilirkişi heyetinden 11/04/2021, 30/11/2021 ve 27/03/2022 tarihli bilirkişi raporlarının alındığı, raporlar ve dosya kapsamındaki ödemeler, deliller ile davalı ile dava dışı Doğuş Otomotiv Servis ve Tic. A.Ş. Arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 850 vd. maddelerinde düzenlenen, taşıma işlerinden kaynaklanmaktadır. TTK’nın 863. maddesinde; sözleşmeden durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça gönderenin eşyayı taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorunda olduğu; taşıyıcının da ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. TTK.’da gönderenin kusursuz sorumluluğu halleri (m. 864), taşıyanın sorumluluğu (m. 875) ile tazminatın hesaplama yöntemi (m. 880), sorumluluk sınırları (m. 882), sorumluluğunun sınırlama hakkının kaydı (m. 886) halleri, açıkça düzenlenmiştir.
Davacı sigortacının taşıma işleminin tarafı olmaması nedeniyle uğradığı zararını taşıma işleminin taraflarından isteme hakkı vardır. Taşıma işleminin tarafları ise gönderen ve taşıyan olup sorumluluk halleri yukarıda açıklandığı gibidir.
Gönderen ile taşıyıcının zararın meydana gelmesindeki sorumluluklarının 6102 sayılı TTK’nın 863-(1) maddesi uyarınca; değerlendirilmesi gerekmektedir. Anılan hükümde, açıkça eşyayı “taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, sabitleyerek yüklemek” borcu gönderene yüklenmiştir.
Dava dışı sigortalı Doğuş Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş. ile davalı şirket arasında “I. Bölge Yurtiçi Araç Taşıma Sözleşmesi” imzalanmıştır. Sözleşmenin 5.25.5 maddesine göre; “MERTUR gemi tahliye taşımaları için aşağıda belirtilen sayıda personeli liman sahasında görevlendirerek hazır bulunduracaktır. Liman sahasında tüm yasal iş akışını takip ve organize edecek, konulara vakıf yönetici seviyesinde bir personel, Araç yükleyen taşıyıcıların organizasyonunu sağlayacak bir yükleme sorumlusu.” Sözleşmenin 6.5.2 maddesine göre; “Gemi ve lojistik saha hasarı dışında kalan, yükleme-boşaltma ve taşınma sırasında vuku bulabilecek, taşıyıcı şoförün ve MERTUR bünyesindeki diğer personel kusurundan dolayı oluşan hasarların tazmin edilebilmesi için gerekli tüm belge ve raporların, MERTUR tarafından temin edilmesi ve DOĞUŞ OTOMOTİV’in bilgilendirilmesi zorunludur. MERTUR, bu yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde DOĞUŞ OTOMOTİV’in uğrayacağı tüm zararların tazmininden sorumlu olacaktır.” Sözleşmenin 6.5.3 maddesine göre; “MERTUR’a ait taşıyıcıların veya çalışanların hatasından kaynaklanan 0 sınıfı hasarların dışında kalan hasarlar için, DOĞUŞ OTOMOTİV’in araç bedeli üzerinden uyguladığı nefaset indirim tutarı DOĞUŞ OTOMOTİV’in anlaşmalı olduğu sigorta firması veya DOĞUŞ OTOMOTİV tarafından MERTUR’a rücu edilecektir. DOĞUŞ OTOMOTİV’in hasar sınıflarına göre uyguladığı nefaset oranları EK-E’de verilmiştir.” Sözleşmenin 6.5.5 maddesine göre; “Taşıyıcıların seyri sırasında yoldan kaynaklanan taş hasarları mücbir sebepli hasar kabul edilerek bu hasarlarla ilgili onarım ve nefaset bedeli MERTUR’a rücu edilmeyecektir.”
Anılan hükümler ile sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki sözleşmeyle yükleme sorumluluğunun tamamının dava dışı sigortalı şirkete bırakılmadığı, davalının yüklemeye en az bir tane yönetici konumunda personel ve diğer personelle nezaret etme yükümlülüğünün yüklendiği (sözleşme 5.25.5), nefaset indirimi ile mücbir sebep hallerinin düzenlendiği ve davalıdan kaynaklanmayan hasarların nasıl belgelendirileceğinin ve sorumluluk hallerinin sözleşmede açıklandığı (sözleşme 6.5.2) anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde sorumlu olmadıklarını ileri sürdüğü hasarlara ilişkin ilk derece mahkemesince; …, nolu aracın sağ marşpiyel ezik şeklindeki hasarın yükleme hatası olduğu ve davalının sorumlu olduğu, … şase nolu araçta ilk yardım setinin eksik ve sol arka kapıda çentik olduğu, ilk yardım seti eksikliği araç içi eksiklik ise de söz konusu hasar nedeniyle oluşturulan 18012158 nolu hasar dosyasında; yalnız ‘sol arka kapıdaki çentik” nedeniyle uygulanan nefaset indirimi nedeniyle sigortalıya 903,00.-TL ödeme yapıldığı ve sigortalıya ödenen bu bedelin rücuen davalıdan talep edildiği, … şase nolu aracın t6 pikap kasada çizikler (Gemi hasar kaydı olduğu), … şase nolu aracın ön tamponunda sürtme, nedeniyle uygulanan nefaset indirimi nedeniyle sigortalıya 821,63.-TL ödeme yapıldığı, sigortalıya ödenen bu bedelin rücuen davalıdan talep edildiği, … şase nolu aracın sol ön kapı çentik hasarı olduğu, … şase nolu araçta; “sağ aynada çizik var, sağ arka çamurlukta çizikten dolayı boya akıntısı var, sağ ön çamurlukta taş izi var.“, şeklindeki hasar nedeniyle oluşturulan 18007513 nolu hasar dosyasında; uygulanan nefaset indirimi nedeniyle sigortalıya 1.003,83.-TL ödeme yapıldığı, 6102 sayılı TTK’nın 878-(1) maddesine göre; taşıyıcının engelleme olanağı bulunmadığı taş izi hasarının uygulanan nefaset indiriminin 700,00-TL’sine tekabül ettiği, bu miktardan davalının sorumlu tutulamayacağı, belirtilen hasar dosyasında (1.003,83-700,00) 303,83.-TL için davalıya rücu edilebileceği kabul edilerek davalıya rücu edilebilecek hasarların tek tek belirlendiği, yapılan belirlemelerin kanun ve sözleşme hükümlerine uygun olduğu, bu kapsamda davalının yüklemeye nezaret etme sorumluluğu, kendinden kaynaklanmayan hasarlara ilişkin tutanaklar, araç içi hasarlar ve mücbir sebep hasarları ile sözleşme gereğince davalıya rücu edilebilecek nefaset indirimlerinin dikkate alındığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf isteminin reddinin gerektiği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.052,69 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 513,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.538,99 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/10/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır. …

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*