Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/167 E. 2022/284 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/167 – 2022/284
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/167
KARAR NO : 2022/284

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :23/09/2021
NUMARASI :2021/359 Esas – 2021/719 Karar

ASIL DAVA
DAVACI :CEYLAN OTOMASYON ELEKTRİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :ÇEL-MER ÇELİK ENDÜSTRİSİ ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. …
DAVA :Konkordato
DAVA TARİHİ :14/12/2018
BİRLEŞEN DOSYA :Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1120 Esas sayılı dosyası
DAVACI :ÖZEKE DEMİR SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :ÇEL-MER ÇELİK ENDÜSTRİSİ ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. …
DAVA TARİHİ :27/12/2018
BİRLEŞEN DOSYA :Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/55 Esas Sayılı dosyası
DAVACI :SONNE STAHLHANDELSGESELL.SCHAFT MBH-
VEKİLİ :Av. …

DAVALI :ÇEL-MER ÇELİK ENDÜSTRİSİ ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. ….
ASLİ MÜDAHİLLER :1-COUTINHO & FERROSTAAL GMBH
VEKİLİ :Av….
:2-….
VEKİLİ :Av….
:3-ÇAYIROVA BELEDİYE BAKANLIĞI –
VEKİLİ :Av. …
:4-EMİR VARLIK YÖNETİM ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av….
:5-GİSAŞ DÖKÜM MAKİNA VE KUMLAMA SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. –
VEKİLİ :Av. …
:6-SAARSTHAL AG –
VEKİLİ :Av. …
:7-T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI –
VEKİLİ :Av. …
:8-ŞEKERBANK T.A.Ş.
VEKİLİ :Av….
:9-TASFİYE HALİNDE RAMATEKS METAL SAN VE TİC AŞ
:10-COFACE SİGORTA A.Ş. –
VEKİLİ :Av. …
:11-TEKNİK BOMBE SANAYİ MAKİNE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:12-TÜRKİYE İŞ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:13-T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. –
VEKİLİ :Av. …
:14-CRM BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ VE DANIŞMANLIK GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
DAVA :Konkordato
DAVA TARİHİ :01/04/2019

KARAR TARİHİ : 08/02/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 10/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş.’nin fabrikasında bulunan vinç sistemlerinin pano otomasyon, tadilat ve montaj işini yaptığını, yapılan işten dolayı 07.07.2017 tarihli 318251 nolu 181.720,00.-TL bedelli fatura düzenlendiğini, borçlu Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş.’nin borca karşılık 10.3.2018 tanzim tarihli 28.3.2018 vadeli 181.720,00 TL bedelli bono verdiğini, yapılan işin bedelinin ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü’nün 2018/10042 sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, borçlu Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. tarafından konkordato talep edildiğini, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/485 sayılı dosyadan verilen geçici mühlet kararının 22.10.2018 tarihinde kaldırıldığını, İcra ve İflas Kanununun 285. maddesinin ikinci fıkrasına göre iflas talebinde bulunabilecek olan her alacaklının, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemleri başlatılmasını isteyebileceğini, alacaklıya borçlusu hakkında konkordato işlemlerini başlatma yetkisi verilmesinin gerekçesinin alacaklılar arasında eşitliği sağlamak olduğunu, borçlu Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. tarafından sunulan konkordato mühlet dilekçesinde adi alacaklardan önce ödenecek borçların rehinli alacaklar: 24.076.407,00.-TL, kamu alacakları 18.895.809,00.-TL, işçi alacakları 581.287,87.-TL olarak gösterildiğini, aynı dilekçede tasfiye halinde adi alacaklılara %43 oranında ödeme yapılacağının belirtildiğini, müvekkilinin alacağının sırasıyla rehinli alacaklar, eşya ve taşınmazın aynından doğan kamu alacakları, işçi alacakları ve eşya ve taşınmazın aynından doğmayan kamu alacakları için ödeme yapıldıktan sonra alabileceğini, bu alacaklara işleyecek faizlerle birlikte alacağını alamama ihtimali bulunduğunu, borçlu şirkete ait taşınmazlar üzerinde bankalar lehine ipoteklerin, taşınır mallar üzerinde taşınır rehni mevcut olduğunu, finansal kiralama konusu malları finansal kiralama şirketlerinin geri alabileceğini, bu durumda müvekkilinin alacağına kavuşabilmesi için borçlu şirketin faaliyetine devam ederek yeniden hazırlanacağı ön proje kapsamında yapacağı ödemelerle müvekkilinin alacağına kavuşma imkanını elde edeceğini, bu sebeple Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. için konkordato işlemlerinin başlatılmasını, Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş.’nin İİKnın 286. maddesinde belirtilen belgeleri ve kayıtları sunmaya davet edilmesini, Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş.’ne belgelerini sunması için İİK’nın 287. maddesi uyarınca makul bir süre verilmesini, Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. tarafından İİK’nın 286. maddesindeki belgelerin sunulması halinde borçlu şirket hakkında geçici mühlet kararı verilmesini, Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. tarafından konkordatonun amacına ulaşması için gerekli tedbirlerin talep edilmesi halinde bu tedbirlere, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davacı Özeke Demir Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili dava dilekçesinde özetle; Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş.’nin müvekkili şirket ile girdiği ticari ilişki kapsamında müvekkilinden ham madde ve malzeme satın aldığını, karşılığında müvekkili şirket emrine keşide ettiği çeklerden 42 adedinin karşılığının tahsil edilemediğini, anılan çeklerin tahsil edilememesi üzerine Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. aleyhine Gebze İcra Müdürlüklerinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başladıklarını, 2013 yılından bu yana işleyen ticari faizi ve ferileri ile birlikte müvekkili şirketin davalıdan olan alacağının yirmi milyon Türk Lirasını aşmakta olduğunu, bu alacağın rehin ile temin edilmediğini, İİK’nun 285/2. Maddesi gereğince; iflas talebinde bulunma hakkı ve yetkisi olan her alacaklının, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılması talebinde bulunmaya yetkili olduğunu, alacaklının borçlu hakkında konkordato talep etmesinin 30/07/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4949 sayılı yasa ile kabul edildiğini, müvekkili şirketin yirmi milyon Türk Lirasını aşan rehinle temin edilmemiş adi alacağını, sırasıyla; eşya ve taşınmazın aynından doğan kamu alacakları, işçi alacakları, eşya ve taşınmazın aynından doğmayan kamu alacaklarının ödenmesinden sonra alabileceğini, borçlu şirkete ait taşınmazlar üzerinde bankalar lehine ipotekler, taşınır mallar üzerinde ise taşınır rehni bulunduğunu, böylelikle müvekkili şirketin alacağının tamamını tahsil edemeyeceğinin aşikar hale geldiğini, alacaklılar arasında eşitsizliğin ortaya çıktığını, bu sebeple Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. için konkordato işlemlerinin başlatılmasını, Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş.’ne İİKnın 286. maddesinde belirtilen belgeleri ve kayıtları sunmaya davet edilmesini, Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş.’ne belgelerini sunması için İİKnın 287. maddesi uyarınca makul bir süre verilmesini, Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. tarafından İİKnın 286. maddesindeki belgelerin sunulması halinde borçlu şirket hakkında geçici mühlet kararı verilmesini, Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. tarafından konkordatonun amacına ulaşması için gerekli tedbirlerin talep edilmesi halinde bu tedbirlere karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davacı Sonne Stahlhandelsgesell.Schaft Mbh vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. arasında 10 yılı aşkın bir süredir ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş.’den işbu ticari ilişkiden kaynaklanan toplamda 370.481,34 Euro alacağı bulunduğunu, söz konusu alacağa ilişkin olarak 08/08/2018-23/11/2018 tarihleri arasında 12 adet fatura düzenlendiğini, Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş.’den olan alacaklarının herhangi bir ipotek veya rehinle teminatlandırılmadığını, fatura alacağına dayalı müvekkili alacaklarının tahsilinin mevcut koşullar ile Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş.’nin ekonomik durumunun kötüye gitmesi ve uzun süredir ödeme yapamaması nedeniyle imkansız hale geldiğini, Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. lehine herhangi bir tedbir kararı verilmemesi ve davalının diğer alacaklıları tarafından davalı aleyhine cebri icra yoluna başvurulması halinde müvekkili şirketin telafisi güç ve imkansız zararlara maruz kalacağını, müvekkilinin alacağını sırasıyla rehinli alacaklar, eşya ve taşınmazın aynından doğan kamu alcakları, işçi alacakları ve eşya ve taşınmazın aynından doğmayan kamu alacakları için ödeme yapıldıktan sonra alabileceğini, borçlu şirkete ait taşınmazlar üzerinde bankalar lehine ipotekler, taşınır mallar üzerinde taşınır rehninin mevcut olduğunu, finansal kiralama konusu malları finansal kiralama şirketlerinin geri alabileceğini, bu durumda müvekkilinin alacağına kavuşabilmesi için borçlu şirketin faaliyetine devam ederek yeniden hazırlanacağı ön proje kapsamında yapacağı ödemelerle müvekkili şirketin alacağına kavuşma imkanını elde edeceğini, mali durumun bozulması nedeniyle alacaklılarına ödeme yapmakta zorlanan şirket ödemelerini tatil etmek durumuna geldiğini, bu sebeple Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş.’nin konkordato işlemlerinin başlatılmasına, Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş.’ye İİK’ nun 286. Maddesinde belirtilen belgeleri ve kayıtları sunmaya davet edilmesine, Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. tarafından İİK’ nun 286. maddesindeki belgelerin sunulması halinde borçlu şirket hakkında geçici mühlet kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davacı ve birleşen davacıların konkordato taleplerinin adi (imtiyazsız) alacaklılar yönünden KABULÜNE; İİK’nun 305, 306. maddeleri gereğince konkordato tasdik koşulları oluştuğundan, ÇEL-MER ÇELİK ENDÜSTRİSİ ANONİM ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin; alacaklıların talebi, komiserlerin görüşü nazara alınarak adi alacaklar yönünden tasdiki ile; davalının tasdik edilen proje kapsamındaki tüm borçlarının, ilk ödeme 01/11/2021 tarihinde yapılmak üzere 36 ayda ve 3’er aylık eşit 12 taksit halinde ödenmesine,
2-Rehinli alacaklılar yönünden konkordato talebinin REDDİNE,
3-Konkordato projesine alacaklılar teminat koşulu aranmaksızın katılmış olduğundan teminat alınmasına yer olmadığına,
4-İİK’nun 306/2 maddesi gereğince mahkemece tayin edilen komiserlerin; konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim tedbirlerini almakla görevli denetim kayyımı olarak atanmalarına,
Kayyımların; borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir mahkemeye rapor sunmasına, sunulacak raporların UYAP’a taranarak alacaklıların ve borçlunun incelemesine hazır tutulmasına,
5-Konkordato denetçisi kayyımların yapacağı iş, emek ve mesaileri nazara alınarak aylık 3.000,00’er TL ücret takdiri ile davalının takdir edilen bu ücretin ilk üç ayı olan 27.000,00.-TL’yi dosyaya 2 hafta içinde yatırmasına,
6-Çekişmeli alacak sahiplerine İİK’nun 308/b maddesi gereğince kararın ilan tarihinden itibaren 1 ay içinde dava açmaları için süre verilmesine, bu süre içinde dava açmayanların konkordatoyu feshettirme haklarının düşeceğinin ihtarına (ihtaratın ilan ile yapılmasına)
7-İİK’nun 306/3 maddesi yollamasıyla İİK’nun 288. Madde uyarınca tasdik kararının ilanına ve geçici mühlet kararında bildirim yapılan ilgili yerlere müzekkere ile bildirilmesine,
8-Davalı birleşen davalı vekilinin İİK’nın 307.maddesi gereğince rehinli malların satışının 1 yıl süreyle ertelenmesi talebinin reddine,
9-Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
10-Davacı tarafça yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansı var ise kayyım ücretleri için kullanılmasına,
11-Dosyaya yatırılan konkardato tasdik harcının Hazineye aktarılmasına …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı asli müdahiller T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu, T. İş Bankası A.Ş, Saarsthal AG, Emir Varlık Yönetim A.Ş, ile davalı Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Asli müdahil T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının Kuruma olan borçlarını dosyaya tam ve eksiksiz olarak bildirmesini talep ettiğini, alacaklılar kurulu oluşturulduğu takdirde kamu alacaklısı sıfatıyla alacaklılar kurulunda kuruma da yer verilmesini talep ettiğini, alacaklıların alacaklarını bildirmeye ilişkin ilan ile alacaklılar toplantısına davet ilanlarının Kuruma tebliğini talep ettiğini, konkordato projesinin kurum alacakları yönünden mecburi olmadığından kurumun konkordato projesine ilişkin oylamada oy kullanmayacak olan alacaklılar kapsamında bulunduğunu, kurum alacaklarının konkordato projesinden etkilenmemekle birlikte kurum alacakların görüşüldüğü ve konkordato projesinin oylandığı toplantıya alacaklı sıfatıyla çağırılması gerektiğini, kurum alacakları konkordatodan etkilenmediğinden oylamada nisaba dahil olmamakla birlikte konkordato projesinin onaylanması halinde kurum alacaklarının 6183 sayılı Kanunun 206. maddesindeki sıra gözetilerek ve tam olarak ödenmesi gerektiğini, kurum alacaklarına gecikme zammı işlemeye devam edeceğinden alacakların gecikme zammı ile birlikte ödenmesini gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli müdahil T. İş Bankası A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacaklılar çoğunluğunun verdiği kararın tek başına konkordato tasdikine dayanak teşkil edemeyeceğini, bankanın en büyük alacaklıalrdan biri olup, hakkında konkordato kararı verilen firmanın fabrikası üzerinde yüklü miktarda ipotek hakkı bulunduğunu, bankanın 8 yıldır alacağını mahkeme tedbir kararları sebebiyle tahsil edemediğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli müdahil Saarsthal AG vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacaklılar çoğunluğunun verdiği kararın tek başına konkordato tasdikine dayanak teşkil edemeyeceğini, dosyaya sunulan alacak tespitine ilişkin bilirkişi raporu dikkate alınmadığını, borçlu firma beyanatları ile hareket eden komser beyanları esas alınarak alacaklıların beyan ve itirazları hiçe sayılarak ve başlı başına sadece alacaklılar çoğunluğunun kararına dayanıldığını, müdahil şirketin konkordato borçlusu şirketten icra takibine konu edilmiş ve kesinleşmiş 596.251,54 Euro ve itiraza uğramış ve takip durmuş olan 386.879,77 Euro olmak üzere toplam 983.131,31 Euro ana para ile faizler, masraf ve vekalet ücretleri hariç) alacağı bulunduğunu, konkordato komiser heyeti tarafından bila tarihli yazı ile borçlu şirket kayıtlarında 508.475,71 TL alacak göründüğünü ve bu tutarın konkordato çoğunluğunun belirlenmesinde dikkate alınacağının bildirildiğini, oysa ki işbu tutarın açıkça gerçeğe aykırı olduğun, konkordato nisabına ilişkin itirazların hiçbirinin dikkate alınmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli müdahil Emir Varlık Yönetim A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir tarihi itibariyle alacağı 3 milyon TL olan Özeke’nin oylama nisabında alacağının 17 milyon TL kabul edildiğini, asli müdahilin borçlu defterlerinde kayıtlı alacağı yokmuş gibi karar verildiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Şekerbank’ın rehinli alacağının adi alacak olarak nisaba katıldığını, Emir Varlık A.Ş.’nin olmayan alacağının nisaba katıldığını, rehinli malların satışının ertelenmesi gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacılar tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/09/2021 Tarih – 2021/359 Esas – 2021/719 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davalar, 2004 sayılı İİK’nın 285 vd. maddelerinde düzenlenen konkordato istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, asıl ve birleşen davaların adi alacaklar yönünden kabulü ile konkordato projesinin adi alacaklar yönünden tasdikine, rehinli alacaklar yönünden reddine karar verilmiş, karara karşı, müdahil-alacaklılar T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Saarsthal AG, Türkiye İş Bankası A.Ş. T.A.Ş. Emir Varlık Yönetim A.Ş. ve borçlu şirket süresi içerisinde istinaf yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Çelik imalatı sektöründe faaliyet yürüten şirket hakkında bir kısım alacaklıları tarafından mali durumunda daralma ve finansal sıkıntısı nedeniyle borçlarını karşılayamaz durumu geldiğinden bahisle konkordato talebinde bulunulduğu, mahkemece şirket hakkında geçici ve kesin mühlet kararlarının verildiği ve şirket alacaklıları ile yapılan alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü görüşmelerinde İİK’nın 302. maddesinde yer alan konkordatonun tasdik için gereken nisabın sağlandığı ve mahkemece İİK’nın 305. maddesinde yer alan koşulların gerçekleşmesi sebebiyle konkordato projesinin adi alacaklılar yönünden tasdikine karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesinin, 03/09/2020 tarih, 2018/1059 esas, 2020/374 karar sayılı kararı istinaf başvurusu sonrası Dairemizin 26/04/2021 tarih, 2021/657 esas, 2021/782 karar sayılı ilamı ile çekişmeli alacaklara yönelik bir karar verilmesi ve nisabın sağlanıp sağlanmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile kaldırılmış, mahkemece kaldırma kararı doğrultusunda yapılan inceleme ve çekişmeli alacaklara dair karar sonrası belirlenen nisaba göre eksik kalan harcın ikmali ile hüküm yerinde yazılı şekilde karar verilmiş, karara karşı borçlu ve bir kısım alacaklılar istinaf yoluna başvurmuştur.
Bu kapsamda;
1-T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın istinaf istemi yönünden yapılan incelemede;
İİK’nın 308-(c) maddesinde; “Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hale gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hale geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe kadar devam eder.
Bağlayıcı hale gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.
206’ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflasta masa borcu sayılır. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir” hükmü bulunmaktadır.

Bu yasa hükmü uyarınca; SGK Başkanlığı’nın alacakları İcra ve İflas Kanunu’na göre değil 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre takip ve tahsil edilmektedir. Bu Kanuna tâbi alacaklar konkordato hükmünün dışında kaldığından SGK alacaklarının konkordatodan etkilenmediği sonucuna varılmaktadır. Konkordatodan etkilenmeyen alacakların itirazlarının dikkate alınması gerekmediği gibi bunların alacaklılarının toplantıya çağrılmasına da gerek bulunmamaktadır. Diğer bir ifade ile SGK Başkanlığı’nın konkordatonun tasdikine ilişkin olarak istinaf yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartı olduğu gibi istinaf yasa yoluna başvurulması için de aranan bir şarttır.
Açıklanan nedenlerle müdahil T.C. SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunda bulunmakta hukuki yararı bulunmadığından istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Saarsthal AG’nin istinaf istemi yönünden yapılan incelemede;
İİK’nın 308-(a) maddesine göre; “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu düzenleme uyarınca, konkordato hakkında verilen kararı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı ile itiraz eden diğer alacaklılar istinaf edebilirler. Kanunda yer alan “itiraz eden diğer alacaklılar” konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullanan alacaklılardır (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2021 tarih, 2021/1393 esas, 2021/511 karar sayılı ilamı).
Bu bağlamda, nihai komiser raporu ekinde yer alan alacaklılar toplantısına ait tutanak ve eklerine göre kararı istinaf eden Saarsthal AG’nin alacaklılar toplantısında veya iltihak süresinde olumsuz oy kullanan alacaklı değildir. Bu halde, alacaklı Saarsthal AG tasdik edilen konkordato projesine itiraz eden (olumsuz oy kullanan) alacaklı olmadığından kararı istinaf etme hakkına haiz alacaklılardan değildir. Bu nedenle istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Türkiye İş Bankası A.Ş.’nin istinaf istemi yönünden yapılan incelemede;
Dosya kapsamı delillere göre, alacaklı T. İş Bankası A.Ş’nin çekişmeli hale gelen alacağının belirlenmesine yönelik alınan bilirkişi raporuna göre 31.12.2019 tarihi itibariyle banka alacağının 18.622.105,98-TL olarak tespit edildiği ve banka alacağını temin etmek üzere borçlu tarafından Şekerpınar2 Mah. 418 ada 33 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 1. dereceden, 6.000.000,00-TL bedelli, aynı yer 418 ada 54 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 1. dereceden, 6.000.000,00-TL bedelli, 2. dereceden ise 2.000.000,00 USD bedelli ipotek tesis edildiği, ayrıca borçlu şirket adına kayıtlı … ve …plakalı araçlar üzerinde alacaklı bankanın rehininin bulunduğu, bu kapsamda, alacaklı bankanın alacak miktarının tamamının rehinli malların belirlenen bilirkişi raporlarındaki değerlerine göre teminatlı olduğu, teminatsız kalan alacağı bulunmadığından ve rehinli alacak yönünden tasdik talebi reddedildiğinden bankanın adi alacağa yönelik tasdik kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmak yönünden taraf sıfatının bulunmadığı dolayısıyla istinaf başvurusunun usulden reddinin gerektiği değerlendirilmiştir.
4-Borçlu şirketin istinaf istemi yönünden yapılan incelemede;
a-Borçlu şirket tarafından rehinli malların muhafaza ve satışının İİK 307. maddesi kapsamında (1) yıl ertelenmesine yönelik talebin reddi kararı istinaf edilmiştir. Bu bağlamda; rehin alacaklısı bankaların alacağının konkordato talebinden önce doğmuş ve söz konusu rehinli malların şirketin faaliyetlerini yürütmesi için gerekli ve şirketin, paraya çevrilmeleri halinde ekonomik varlığını tehlikeye düşüreceği konusunda yaklaşık ispat gerçekleşmiş ise de; rehinli malların satışının ertelenmesi için ayrıca rehinli alacaklıların konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faiz alacaklarının bulunmamasının gerekmesi ve bu koşulun borçlu şirket yönünden gerçekleşmemesi sebebiyle mahkemece rehinli malların satışının ertelenmesine yönelik talebin reddine dair kararda isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmiştir.
b-Borçlu şirket tarafından Şekerbank A.Ş.’nin alacağından adi alacak olarak kabul edilen 11.708.514,34-TL’ninde alacaklı lehine tesis edilen ipoteklerin kapsamında olduğu dolayısıyla rehinli alacak olarak kabul edilmesi gerektiği ileri sürülmüş, taraflar arasında düzenlenen ipotek akit tablolarında ipoteğin limitinin açıkça belirlendiği, ayrıca akit tablosunda bu meblağa ilaveten kaydına yer verilmiş ise de; bu ibarenin üst sınır ipoteği niteliğindeki ipoteğin türünü ana para ipoteğine dönüştürmeyecek olması karşısında çekişmeli alacağa yönelik alınan bilirkişi raporundaki miktara göre rehin ile temin edilmeyen 11.708.514,34-TL’nin adi alacak nisabına dahil edilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.

c-İİK’nın 302-(6) maddesinde; “Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır.” hükmü bulunmaktadır.
Söz konusu bu düzenleme uyarınca çekişmeli alacaklara iki sonuç bağlanmıştır. İlk olarak çekişmeli alacakların nisaba ne şekilde katılacağına mahkeme karar verir (İİK m.302/VI). Diğeri ise mahkemenin bu konuda verdiği kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. Bu bağlamda çekişmeli alacakların ayrıca dava konusu edilmesine imkan sağlanmıştır (İİK m.308/b).
Somut olayda; Emir Varlık Yönetim A.Ş.’nin çekişmeli hale gelen alacağına dair mahkemece 06/09/2021 tarihli ara karar tesis edilmiştir. Söz konusu kararın nisaba katılma miktarına dair olması, kararın maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemesi karşısında borçlunun bu yöndeki istinaf sebebinin de yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
5-Emir Varlık Yönetim A.Ş.’nin istinaf istemi yönünden yapılan incelemede;
Alacaklı tarafından konkordato talebinde bulunan Özeke Demir San. ve Tic. A.Ş.’nin nisaba katılım oranına ve çekişmeli alacağa yönelik olarak karar istinaf edilmiştir.
Bu kapsamda konkordato talebinde bulunan alacaklı tarafından sunulan talep dilekçesinde Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2544-2545-2546 esas sayılı, Gebze 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4613-4614-4615 esas sayılı takip dosyaları üzerinden çeke dayalı takiplerin bulunduğu ve bu alacağın takip tarihi ve talep tarihi itibariyle baliğ olduğu miktarlara yönelik beyanda bulunulmuş, ayrıca borçlu tarafından İİK’nın 286. maddesi kapsamında sunulan borç listesinde, Gebze 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4642 esas sayılı takip dosyasına istinaden 3.981.416,64-TL borcun varlığı beyan edilmiştir. Diğer yandan, aynı belgeler içerisinde devam eden protokollere ait klasörde taraflar arasında düzenlenen protokolde 14/08/2018 tarihi itibariyle yukarıda belirtilen çeke dayalı takip dosyalarına istinaden 19.123.472-TL alacağın bulunduğu hususunda mutabakat sağlanmıştır. Bu hali ile şirket kayıtlarındaki borcun, talep dilekçesinde ve taraflar arasındaki protokolde belirtilen takip dosyaları dışındaki bir başka takip dosyasına dayalı olması, taraflar arasındaki protokol ve protokole esas alınan takip dosyalarının başlangıç tarihi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, alacaklı Emir Varlık Yönetim A.Ş.’nin alacaklı Özeke Demir San. ve Tic. A.Ş.’nin nisaba katılım oranına ve miktarın fiktif olduğuna dair istinaf sebebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Öte yandan, yukarıda (4) nolu bentte de izah edildiği üzere İİK’nın 302-(6) maddesine göre çekişmeli alacaklara yönelik mahkeme kararı çekişmeli alacağın nisaba ne şekilde katılacağına yönelik olup karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. Bu nedenle çekişmeli alacakların ayrıca dava konusu edilmesi mümkündür. (İİK m. 308/b). Dolayısıyla istinaf incelenmesinin çekişmeli alacak miktarı yönünden yapılması mümkün olmadığından alacaklının bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, borçlu ve alacaklıların istinaf başvuruları hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Alacaklılar T.C. Sosyal Kurumu Başkanlığı, Saarsthal AG ve Türkiye İş Bankası A.Ş.’nin istinaf başvurularının ayrı ayrı USULDEN REDDİNE,
2-Borçlu Çel-Mer Çelik Endüstrisi A.Ş. ile alacaklı Emir Varlık Yönetim A.Ş.’nin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
Alacaklı T.C. Sosyal Kurumu Başkanlığı Yönünden
-Alacaklı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Diğer İstinaf Eden Borçlu ve Alacaklılar Yönünden
-Bakiye 21,40 TL harcın istinaf edenlerden ayrı ayrı alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harçlarının hazineye gelir kaydına
-İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, istinaf eden taraflar üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf edenler tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca temyizi kabil kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren (10) gün içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği karar verildi.08/02/2022


Başkan….
¸e-imzalıdır.

Üye…
¸e-imzalıdır.

Üye…
¸e-imzalıdır.

Katip…
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*